26 Mayıs 2022 Perşembe

KİTABİYAT: Sikkeler Işığında Antik Kentler (Troas, Mysia, Aiolis)

YAZARIN NOTU
Tarih ve arkeolojiye olan ilgim ve sevgim zaman içinde beni arkeolojik eser koleksiyonerliğine yöneltti. Oluşturmak için 1994 yılından bu yana çaba gösterdiğim antik sikke koleksiyonunu, böyle bir yayın aracılığıyla daha geniş kesimlere ulaştırabilmek en büyük idealimdi. 

4o yıldır çalıştığım Burhaniye'nin bağlı olduğu Balıkesir ilimiz, antik dönemlerde sikke basan 20 kenti sınırları içerisinde barındırmaktadır. Bu kentler Troas, Mysia ve Aiolis antik bölgelerine aittir. Koleksiyonumun tümünde bu üç bölgede kurulmuş 7o antik kentin muhtelif dönemlerine ait 35oo'den fazla sikke yer almaktadır. Bunların 65o'si Balıkesir'in antik kentlerinde basılmıştır. İlimizin kültürel zenginliklerinden bir bölümünü oluşturan bu koleksiyondaki sikkeler ve bunların basıldığı kentler bu kitapta ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu kitap çalışmasında esas olarak, Sayın Prof. Dr. Oğuz Tekin ve Sayın Doç. Dr. Aliye Erol'un koleksiyonumdaki sikkelerden hazırladıkları Sylloge Nummorum Graecorum Turkey 9 dizisinin Troas, Aiolis ve Mysia ciltlerindeki bilgilerden yararlanılmıştır. Kendilerine teşekkür borçluyum.

Uzun ve zorlu bir uğraş sonucu ortaya çıkan bu kitap projesinin gerçekleşmesindeki büyük destekleri için Sayın Mürsel Sabancı ve Sayın Prof. Dr. Abdullah Soykan'a, ayrıca tüm katkıları için Sayın Prof. Dr. Gürcan Polat, Sayın Prof. Dr. Ahmet Yaraş, Sayın Murat Yaman ve Sayın Taylan Köken'e teşekkürlerimi bildirmek isterim. Bu kitabı, bugüne kadarki anlayış ve yardımları için sevgili eşim İsmet'e ve çocuklarım Gönül, Kerem ve Leyla'ya adıyorum.

Dr. A. Özkan Arıkantürk 
(kitaptan alıntıdır: sayfa [8])
----------------------------
Ali Özkan Arıkantürk (1951- ).
Sikkeler ışığında antik kentler : Troas, Mysia, Aiolis. Balıkesir: Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, 2022.
416 s.: s.b. fotog., çzm. ; 21,0 x 28,0 cm.; Metin Türkçe.
ISBN            : 978-605-73489-0-6
DDC             : 734.4
Kaynakça    : 412-416 ss.
Dizin            : [Pordosilene] 403-411
Hezarfen     : 01510/01736
Geliş Tarihi : 25 Mayıs 2022

20 Mayıs 2022 Cuma

KİTABİYAT: Şiir ve Öykülerde Ayvalık

AYVALIK BİZİM NEYİMİZ OLUR? 

Bu "Ayvalık güzel bir yer," diyor Cahit Sıtkı Tarancı, askerliğini Burhaniye'de yaparken can dostu Ziya Osman Saba'ya yazdığı mektuplarının birinde; "denizin bütün iltifatlarına nail olmuş. Körfezler, adalar, çamlıklar... Hâsılı enfes bir kasaba"dır Ayvalık. Dikili'den vapurla "iner" Ayvalık'a, tıraş da olur Cahit Sıtkı Tarancı. "Kasaba suyla sarhoş bir halde tabii, rakı bulduğum akşamlar, bu güzelliklerin hakkını vermekte kusur etmedim." diye de yazıyor arkadaşının ağzını sulandırmak için (18.09.1942 tarihli mektup). "Çaresiz" şiirinde Tarancı "Civcivli yerine düştüğüm halde / Bir kere olsun alta atamadım / Pul pul balıklar kaldı hayalde / Yaz geçti çipuradan tadamadım." Onu çaresiz bırakır Ayvalık "sahil"leri. 

Şair Ali Rıza Apak'ın ilk izlerine Cahit Sıtkı Tarancı'nın Ziya Osman Saba'ya yazdığı mektupta rastlarız: "Rıza Apak, Ayvalık'ta Türkçe hocasıdır. Oradayken, Ayvalıklı bir genç söyledi, fakat ben kendini göremedin (03.10.1942 tarihli mektup). Ahmet Yorulmaz da Rıza Apak'ın "Sefa" şiirine Ayvalık'ı Gezerken'in ilk baskısında yer verdiğini, bunun Rıza Apak'ı çok sevindirdiğini belirtir ‘Ayvalık'tan Cunda'dan" kitabında. Şair Zeki Ömer Defne, 1977'de Ahmet Yorul[m]az'a "Ayvalık'ta Randevu" şiirini yollar ve Ahmet Bey de bu şiirini Ayvahk'ı Gezerken'de paylaşır okurlarıyla: Hangimiz Ayvalık'ta bulaşalım diyerek sevdiklerimize randevu vermedik!" 

Ya Ali Püsküllüoğlu? O da "Papalina"şiirinde Ayvalık günlerine mührünü basar: "Tatlı ve lezzetli ve çok güzel / Cunda'da kıyı aşçılar' pişirir, yenir şarapla." 

Hulki Aktunç, kendini iyileştiren Ayvalık'ın denizini, havasını, güneşini günlüğüne geçirir. Eşi Semra Aktunç da gün gün Ayvalık'ı yaşamasının çetelesini tutar. 

Edip Cansever, Ayvalık'ın güzelliklerini yaşamak için kasabaya "Saat Onda Kalacak Vapur"a biner ve seslenir kaptan "hey kaptan! sen bilir misin, var mı hiç görmüşlüğün / tam ayvalık gibiydi yüzü, şimdi karşımda." Bir dostun Ayvalık'a benzeyen yüzünü gel de unut! 

Ayvalık, çok sevilen bir dostun yüzü gibi saf, tertemiz, güzel mi güzeldir; onun için de kendine çeker, bağlar, sarıp sarmalar sevenlerini. 

Ayvalık'ın tarihini, coğrafyasını, günlük yaşamını, semtlerini, insanını, günbatımlarını, gecelerini gündüzlerini, yazarlarını, şairlerini... bir çatı altında topladık. Ayvalık'ta yaşayan ressamların desenleriyle çalışmamız daha da zenginleşti. 

Ayvalık'ın bilinen, bilinmeyen yüzü, ruhu, güzellikleri, doğası, insanı, sokakları nereye gidersek peşimizi bırakmadı, bırakmıyor. Bu kitapta yer alan öykü, şiir, günlükler, desenler de bunun bir göstergesi. Ayvalık rüyalarımızın, yaşamımızın yurdu, ruhu değilse, başka neyimiz? 

Gültekin Emre 

(kitaptan alıntıdır: sayfa 11-12)
----------------------------
(Ed.) Emre, Gültekin (1951- ).
Şiir ve Öykülerde Ayvalık. Ayvalık: Ayvalık Belediyesi Kültür Yayınları, 2021.
231 s.: s.b. fotog. ; 13,5 x 21,0 cm.; Metin Türkçe.
ISBN            : 978-605-73884-0-7
DDC             : 813.
Kaynakça    : -
Dizin            : belge [Ayvalık] üzerinedir.
Hezarfen     : 01509/01734, 01509/01735
Geliş Tarihi : 5 Mayıs 2022

14 Mayıs 2022 Cumartesi

DEVLET ARŞİVLERİ BAŞKANLIĞI'nda BULUNAN
EN ESKİ TARİHLİ AYVALIK İÇERİKLİ BELGE (14 Eylül 1643)

DAB. 29 Cemazeyilahir 1053 tarih ve
YB..04/2-40 numaralı belge

Bir süre önce; ülkemizdeki Ayvalık  araştırmacılarının üzerinde çalışmadıkları, 17. yüzyılın ikinci yarısına ait iki belge tanıtmıştım. 

Bu belgelerden ilki; Helence yazılmış bir "bağış defteri sayfası" idi ve o belgeden, 10 Eylül 1653 günü itibariyle Kydoniés yerleşmesinde (Κυδωνιές χώρα) yaşayan 172 kişinin adlarını öğrenmiştik. Helen araştırmacı Patrinélis'in, titiz çalışması sonucunda yazdığı makalesinden; defterde adı bulunan kişilerin yaklaşık yarısının Midilli kökenli olmadıklarını, ya Manisa, Kula, Alaşehir veya Akhisarlı ya da Sakızlı olduklarını öğrenmiştik (Patrinélis,1993). 

Diğer belge ise Fransız seyyah André de Mouceaux'nun, yukarıdaki belgeden yaklaşık 13 yıl sonra, 1668 yılında tuttuğu seyahat notlarıydı. 

Bu belgeden de: "bir kısmı dağda bir kısmı ise kıyıda kurulmuşKidomas adında büyük bir köyün varlığını öğrenmiştik. Bu köye ulaşmak için: Bergama'dan sonra bir kaç sel yolu ve dere geçip "tuz gölün(e)" gelindiğini, ardından da üç saat daha yol almak gerektiğini öğrenmiştik. Bu köyün önünde, "kuzeyinde dört adanın eşlik ettiği üçgen şeklinde" duran bir de adası bulunmaktaydı. Seyyaha göre: bu "üçgen ada ile kuzeyinde bulunan dört adanın sınırlandırdığı deniz 'yeterince derin olsaydı burası çok iyi bir liman olabilirdi". Üstelik, de Mouceaux antik çağlardan kalma birçok kalıntının bulunduğu bu yerin antik Kistina" olduğuna da inanmaktaydı (de Bruijn,1732).

Bu blogda ise, Osmanlı arşivlerinde bulunan ve benim bugüne kadar arşivlerde yaptığım araştırmalar sırasında bulabildiğim en eski Ayvalık içerikli belgeyi tanıtmak istiyorum. 29 Cemazeyilahir 1053 (14 Eylül 1643) tarihli bu belge bir kadılık ilamıdır ve yakın tarihlerde Bulgaristan devlet arşivlerinden devralınmıştır [1]. Belgeyi; ilk olarak Ayvalık ÇYDD'de yaptığım, "Ayvalık'ın Kuruluşu Meselesi" adlı sunumda izleyicilere tanıtmıştım [2].

Belgeden öğrendiğimize göre: "Ayazmend kazasında Haremeyn evkafından Eğribucak (Badavut), Kafirağılı (Küçükköy), Ayvalık ve tevabii karyeler" vakıf arazisi olmaktan ayrılıp "serbest kaydolun(muş)", ancak "Hakani defter-i cedidi ve evamir-i şerifte var iken Eğribucak karyesi için suret-i icmalde" bilgi bulunmadığı anlaşılmış. Ve bunun üzerine Ayazmend kadı vekili, Eğribucak ve çevresindeki yerler için vergi tahsilinin nasıl yapılacağı konusunda yardım istemiştir. [3]

Bu ilamın yazılmasına neden olan "hukuki karmaşanın" nasıl bir ortama işaret ettiğini anlayabilmek için biraz daha detaya inmeliyiz. 

Daha önce, Raif Kaplanoğlu, Ahmet Köç ile Ömer Erdem çalışmalarından da yararlanarak hazırladığım ve Ayazmend'in (Altınova) siyasi ve iktisadi coğrafyasını irdelediğim çalışmamda, "bir karye içinde birden fazla vergi ünitesi olabileceğini" görmüş, ancak yazının doğal akışını bozmamak için bu tartışmaya girişmemiştim. Örneğin 1573 tahririne göre Adil-ili (Gömeç)'nde yaklaşık 278 kişilik nüfusun 12 hanesi (~ 60 kişi) reaya (özgür köylü), 41 hanesi (~ 205 kişi)  Murad-ı Sâni vakfına bağlı vakıf köylüsü ve 2 hanesi (~10 kişi) de müteka'id idi. 

Ayrıca 3 kişi de mücerred (bekar) idi. O çalışmada incelediğimiz Edremid-Ayazmend arasındaki karyelerin bazılarında; "Murad-ı Sâni (II.Murad) vakfı", "Emir Sultan vakfı", "Karaca cemaati" ve "İvrindi cemaati" gibi farklı vergi üniteleri ve türleri aynı köyde bir arada bulunmaktaydı. Aynı coğrafi alanda, farklı "vergi ünitelerine bağlı" cemaatler/reayalar/sipahiler de bir arada bulunabiliyorlardı (Erdem,1999; Kaplanoğlu,2015, Köç,2011 ve Köksal,2019.a,b,c). 

14 Eylül 1643 tarihli ilâmın anlatımına göre, andığımız tahrirden yaklaşık 70 yıl sonra Ayazmend kazasının siyasi coğrafyası içindeki kimi karyelerin, "mülkiyet" ve/veya "vergi türü" gibi bir dizi iktisadi değişimler yaşadığını anlamaktayız. Yeri gelmişken şu görüşümü de bildirmeliyim: XX. yüzyılın başından bu yana ileri sürülen "Ayvalık'ın özerkliği" konusu, bu "sorunsalın" iyi analiz edilememesinden kaynaklı çıkmış olmalıdır.

Dostluk ve Saygılarımla,

--
DİPNOTLAR
[1] Bayram Bayraktar, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Ayvalık tarihi adlı kitabında, Ayvalık'a dair arşivlerde bulabildiği en eski belgenin 1768 yılına ait olduğunu belirtir ve şöyle yazar: "Önce de belirttiğimiz gibi, Ayvalık'la ilgili 'tarihsel' bilgiler 1768 yılında ilk defa olarak yer almıştır." (abç) (Bayraktar,2014:10) Oysa ki irdelediğimiz belge, Bayraktar'ın bahsettiği belgeden tam yüzyirmibeş yıl öncesine aittir. 

[2] Köksal, H.K., Ayvalık Tarihi Üzerine Notlar II, Ayvalık'ın Kuruluşu Meselesi, 19 Temmuz 2019, Ayvalık. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ayvalık Şubesi.

[3] DAB. 29 Cemazeyilahir 1053 (14 Eylül 1643) tarih ve YB..04/2-40 numaralı belge: "Ayazmend kazasında Haremeyn evkafından Eğribucak Kafirağılı, Ayvalık ve tevabii karyeleri vakf-ı şeriften serbest kaydolunup, Hakani defter-i cedidi ve evamir-i şerifte var iken Eğribucak karyesi için suret-i icmalde mukayyed olduğu itirazı yapıldığı, ancak suretler birbirini tutmadığından bedeliye alınmadığı hakkında Ayazmend kadı vekilinin ilamı."

--
KAYNAKÇA

---, -. (1653).
509 sayılı Kudüs Kodeksi (κώδικα 'Ιεροσολύμων, 509). Kudüs : Kudüs Patrikhanesi.

Bayraktar, B. (2014).
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Ayvalık Tarihi (3. bsk.). Ankara : AKDTYK Atatürk Araştırma Merkezi.

de Bruijn, C. (1732).
Voyages de Comeille Le Bruyn par la Moscovie, en Perse, et aux Indes orientales (5. baskı). Lahey : Gossey, P. &  Neaulme, J.

Erdem, Ö. (1999).
Dünden bugüne Altınova. Balıkesir : Altınova Belediyesi Yayını.

Kaplanoğlu, R. (2015),
Tahrir defterlerine göre sultan II. Murad'ın Bursa vakfı köyleri. yay. hzr.: İsmail Yaşayanlar, Bursa: Orhangazi Belediyesi Yayınları, ss. 499-539.

Köç, A. (2011).
Sultan II. Murad vakfı’nın Edremit mukataaları (1530-1641). Ankara: Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, 30 (Güz), ss.41-71.

Köksal, H.K. (2019)

Patrinélis, X.G. (1993).
Πρώιμη ιστορική μαρτυρία για τις Κυδωνίες (1653). Küçük Asya Araştırmaları Merkezi Bülteni, 10, ss.13-21.

2 Mayıs 2022 Pazartesi

Doktor Zambakos Paşa'nın
Ayvalık'taki cüzzam araştırmaları

Doktor Démétrius Alexandre Zambakos (Δημήτριος Αλέξανδρος Ζαμπάκος), uluslararası üne sahip bir Osmanlı dermetologu ve leprologudur. Meslek hayatının başlarından itibaren kendisini "cüzzam" konusunda geliştirmiş, bu hastalık konusunda sürekli araştırmalar ve yayınlar yapmıştır.

Bu blogda ele alacağımız "Voyages chez les lépreux" (Lepralılar arasında seyahatler) adlı eser, yazarın İstanbul'daki araştırmaları ardından başlattığı ve Osmanlı coğrafyasının bir bölümünü gezerek kaleme aldığı bilgileri içermektedir. Dr. Zambakos, büyük olasılıkla bu kapsamlı "cüzzam" araştırmasını, 1887-1891 yılları arasında yapmış olmalıdır. 

Eserde; Mısır, Kudüs, Samos, Kıbrıs, Midilli, Sakız, Girit, Çeşme, İzmir, Ayvalık, Athos Dağı, Calymnos, Kos, Nissyros, Tklos, Symi, Rodos, Leros, Patmos, Thasos, Kastamonu, Atina ve Üsküdar'daki "cüzzam" incelemeleri bulunmaktadır. Eserin son kısmında ise, Kastamonu Küre özelinde doktorun yaptığı gözlemlerin raporları yer almaktadır. Ayrıca eserin başında, Osmanlı coğrafyasındaki "cüzzam görülen yerler haritası" da bulunmaktadır. 


Kitaptaki Ayvalık'a ait bilgiler, 214-218. sayfaları arasında bulunan XI. bölümdedir. 1891 yılında yayımlanmış olan bu Osmanlı coğrafyasındaki "cüzzam raporuna" geçmeden, doktor Démétrius Alexandre Zambakos'u biraz daha yakından tanıyalım.

Zambakos Paşa'nın İstanbul'da Abdullah Biraderler
fotoğraf sütüdyosunda çekilmiş bir portresi. (kaynak: data.bnf.fr)

Démétrius Alexandre Zambakos
6 Mayıs 1832'de Yeniköy'de (İstanbul) doğdu. Paris Tıp Fakültesi'nde okudu. Mezuniyeti olan 1857 yılından sonra 1872 yılına kadar Paris'te çalıştı. Büyük olasılıkla o yıllarda Fransız tâbiyetine geçti. Bu dönemde; Paris Ulusal Tıp Akademisi ve Fransa Bilimler Akademisi üyeliği ile Paris Tıp Fakültesi Tıp Kliniği kıdemli şefliği yaptı. Ayrıca St. Petersburg ve Viyana akademileri üyeliği ve Konstantinopolis Tıp Derneği başkanlığını da üstlendi.

Kırk yaşlarında İstanbul'a dönerek II. Abdülhamid'in hekimliğini üstlendi. Bir dönem politika ile ilgilendi ve "liberalleri" destekledi. 1893 yılında "son" Mısır Hidiv'i olarak atanan, II. Abbas Hilmi Paşa'nın özel hekimi olarak Mısır'a gitti. 27 Kasım 1913'te Kahire'de öldü 

Cüzzam, frengi ve hadımlık üzerine araştırmalar yaptı. Gazette Médicale d'Orient ve Revue Médico Pharmacéutique dergilerinde makalelerini yayımladı. Özellikle cüzzam alanındaki makaleleri ve uluslararası tıp kongrelerinde sunduğu bildirileriyle çok ünlendi. Tıp Cemiyeti toplantılarında, Zambaco Paşa ile Ernst von Düring Paşa arasında yaşanan "cüzzamın bulaşıcılığı" konusundaki uzun tartışmalar, tıp aleminde önemli bir merak doğurdu. Yazdığı kitaplar, tıp alanında önemli uluslararası gelişmelerin önünü açtı (Lejeune:1966, 20xx.a, 20xx.b, Günergün:2004, 2013.a, 2013.b, Tekiner ve Karamanou:2020, Schick:2022).

Voyages chez les lépreux (lepralılar arasında seyahatler)
1891 yılında Paris'deki G. Masson yayınevi tarafından yayımlanan ve Girit'te bulunan Corbeil Matbaası'nda basılan eser, 1 katlanmış haritalı 407 sayfadan oluşmaktadır. Burada değerlendireceğimiz nüsha, Bibliothèque nationale de France'ın "bilim ve teknoloji bölümü"nde 8-TD132-43 numara ile kaıytlıdır. Eserin tümünü edinmek isteyen okurlar [buraya tıklayarak] sayısal kopyayı edinebilir.

Şimdi Voyages chez les lépreux adlı eserin, Ayvalık'taki "cüzzamlıları" anlatan bölümünün çevirisine geçebiliriz.


DR. ZAMBACO PACHA'NIN 
CÜZZAMLILAR ARASINDAKİ YOLCULUKLARI


XI. AIVALIK'IN CÜZZAMLILARI
(sf.214-218)

Küçük Asya'da, Midill'nin karşısındaki sahilde yer alan Ayvalık kasabası veya Cydonia, her zaman cüzzamlı bir bölge olarak rapor edilmiştir.

Konstantinopolis'te, buranın yerlisi olan cüzzamlıları tedavi ettim. Onlarla ilgili ayrıntılı gözlemlerim de var. Ama öyle görünüyor ki, birkaç yıldır sayıları azalmış ve şu anda kasabada sadece bir cüzzamlı bulunuyor.

Aslında, 1849 yılı civarında Ayvalık'ta çalışan ve Paris Fakültesi mezunu olan deneyimli bir meslektaşımın tuttuğu birkaç belge, yeni bulguları öğrenmemi sağladı. 

Zamansız bir ölümle aramızdan ayrılan Dr. Saltzas'ın çalışmaları yarım kaldı. Ama elimde bulunan gözlemlerinden [yola çıkarak], Ayvalık leprosariumunun (çn.: cüzzamlıların barındığı yapılar grubu, miskinler tekkesi, cüzzamhane) zamanında tam dolduğu ancak bugün  tamamen boş olduğu anlaşılıyor; şu anda, bağlı oldukları belediye hastanesinden kısa bir mesafe uzaklıkta [bulunan] hücre şeklinde bir dizi eski küçük yapı, terk edilmiş barakalar [gibi] görünüyor. Ayvalık'ta bulunan tek cüzzamlı, evinde yaşayan ve tüm ailesi ile sürekli iletişim halinde olan bir şarap tüccarıdır. Yerel bir kadınla evlendikten sonra, evinde [daha] cüzzam görülmeden önce, birkaç çocuğu [da] oldu. Halen bir aile olarak birlikte yaşadığı eşi ve çocuklarında herhangi bir hastalık izi bulunmamaktadır. Bu hastada lepranın kalıtsal olup olmadığını doğrulamak imkansızdır. Midilli adasından seçkin bir tıp doktoru olan Dr. Coumarianos, ricam üzerine Ayvalık'taki bir arkadaşı ile görüştü [ve o] bu kasabadaki cüzzamla ilgili yaygın inanışlar hakkında bana bilgiler verdi. [Aldığım bilgilere göre] aşağıdaki hatıra hikayesi (çn.: sözlü tarih anlatımı) geleneksel olarak yerel halk arasında dolaşmaktadır: 
Ayvalık'ın yerlisi, sağlıklı ebeveynlerin soyundan gelen Fanardji adında bir adam, uzun zaman önce, cüzzamın endemik olduğu Midilli'nin bir köyü olan Plomari'den genç bir bayanla evlendi. Evlendikten dört ya da beş yıl sonra, cüzzamlı olan kadın, kocasının onu neredeyse her gün ziyaret etmeyi bırakmadığı cüzzamlı kolonisine yatırıldı. On yıl sonra, [adam da] cüzzama yakalandı [ve] karısıyla aynı cüzzam kolonisine gitmek zorunda kaldı ve her ikisi de cüzzamın ilerlemesi nedeniyle öldü. Bu evlilikten doğan ve şu anda kırk yaşında olan bir kız çocuğu zarar görmemişti, ancak onun tek oğlu, on beş yaşına [geldiğinde], büyükanne ve büyükbabasının hastalığını anımsatan cilt belirtileri gösterdi. Ayvalık halkının bu insanlar hakkında belli belirsiz anlattıkları budur. Kesin ve eksiksiz bilgi vermek için bu aileyi gören ve takip eden bir doktor yoktur. 

Yukarıda anlatılan [da] bu nedenle [sadece] bir söylentidir. Ayvalık'ın ilk cüzzamlısı olduğu varsayılan söz konusu cüzzamlının, kesinlikle onun için inşa edilmemiş olan leprosarium'a götürüldüğünü belirtmeliyim; ancak burasının Ayvalık'daki bu kadından çok daha önce de var olması, bir lepra hastanesinin inşa edilmesini gerektirecek kadar cüzzamlı olduğunu kesin olarak kanıtlıyor. Böylece, çürütülemez olduğu kadar basit olan bu akıl yürütmeyle efsanenin neye indirgendiğini görüyoruz. Bununla birlikte, bilimsel değeri kesinlikle sıfır olmasına rağmen, bu gerçeğe dikkat çekmekle bir görev yaptığımı düşünüyorum. Ayvalık'ta cüzzamın bulaşıcı olarak kabul edildiği ve bu gerçeğin bu görüşü haklı çıkardığı tartışılan bir gerçektir.

Dr. Saltzas'ın el yazmaları bize, 1821'deki Yunan devriminden çok önce, Ayvalık'ta, Cydonianların hayırseverliği sayesinde birçok cüzzamlının sığındığı ve bakım bulduğu oldukça düzgün bir cüzzamlılar kolonisi olduğunu söylüyor. 1849'da, oraya sığınan talihsiz cüzzamlılar, Aeolya'nın öfkesine: yağmuruna, karına maruz kalan sadece birkaç sefil harap kulübe kalmıştı, - kışın termometre bazen -12°'ye kadar düşer – ayrıca denize rağmen yazın kavurucu güneşi [vardır].

[Dr. Saltzas'ın notlarına göre] bu barakalar ve oradaki insanların yerleştirdiği zavallı cüzzamlıların durumu hakkında yaptığı açıklama içler acısı: düzensiz, berbat bir pislik, haşarat, derin sefalet; işte tablo. Belediye, destek [olarak] her birine masrafları için haftada 5 kuruş (1 frank) veriyordu. Açlıktan ölmemek için ekmek alacak kadar olan bu para, cüzzamlıların yararına her Pazar kilisede toplanan bağışlarla karşılanıyordu. 

O zamanlar insanlar, cüzzamlıların hastalıklarını kadın, erkek ve hermafrodit biçiminde cinsiyetlerine göre sınıflandırıyorlardı.

Dr. Saltzas'ın yaptığı gözlemler, bizzat Ayvalık'a ya da Arcadia'dan (Mora) veya Midilli'den gelenlere aittir. Dikkat edilmesi gereken şey, “Ayvalık yerlilerinden cüzzama yakalanan bazı sakinlerin çok genç yaşta sürgün edilmiş olmalarıdır. Ayvalık'a dışarıdaki bölgelerden gelenler, ergenliğe girer girmez hastalığın ilk belirtilerini gösterdiler. Daha sonra evlerine dönmeye, cüzzam barakalarına yerleşmeye mecbur tutuldular.

Dr. Saltzas'ın hakkını vermeliyiz; bazı hastaların uzuvlarındaki duyarsızlığı fark etmesi ayrıca gövdelerinde terlemenin olmamasını görmesi [onun] çok iyi bir gözlemci olduğunu gösterir [ve bu gözlemler], cüzzamın ilk belirtileridir.

Meslektaşımız doğrudan ana-babada veya uzak akrabalarda gözlemlediği kalıtımı kabul ediyor. Tek bir çocuğun atalarından cüzzam aldığını, [ancak bu çocuğun diğer] erkek ve kız kardeşlerinin [hastalığa] yakalanmadığını sık sık gördü. Gözlemlediği cüzzamlıların eşleri her zaman yarasızdı; hastalığın dokuz yaşından önce başladığını [da] hiç görmedi. 

Tedavi açısından, meslektaşımız uzun bir süre bir yanılsama içindeydi -[bu yanılgıyı] kendisi de itiraf ediyor- çeşitli ilaçları kullanarak iyileştirmeyi başlattığında hastalık dursa da, bir kaç ay sonra, şiddetli biçimde ilerlemeye devam etti.

Dr. Saltzas, Ayvalık'a geldiğinde, çoğu zaman lepra hastanesindeki cüzzamlıların kanları alınır ve temizlenirdi. Antiflojistik doktrinlerin zamanıydı.

Ve bu tedavinin, özellikle yeni başlayanlar olmak üzere cüzzamlıların periyodik olarak maruz kaldığı konjestif fenomenlerin ilerlemesini ve ardından gelen akut eksüda ataklarını engellediği kabul edildi. Ancak kısa süre sonra hastalık ve yoksunluk nedeniyle zaten zayıflamış olan bu zavallıların, güçlerinin tükenmesiyle ölümün hızlanmasından [elde edilen] deneyimler sonucunda, hastaları geçici olarak sakinleştiren bu uygulama terk edildi. 

Dr. Saltzas'ın yaptığı deneylerde potasyum iyodür'ün hastalığı ağırlaştırdığı ve sıklıkla şişmelere ve tahrişlere neden olduğunu [bunun da] deriye baskı yaptığını bulundu. Bu ilaç, hastaları hızlı biçimde anemik hale getirirmekte ve bazı durumlarda ise pulmoner tüketimin gelişmesini desteklemekteydi. Ayrıca, Dr. Saltzas, 1845'te, her zaman birkaç Yunan cüzzamlısının bulunduğu Saint-Louis hastanesindeki Dr. Devergie's'de, potasyum iyodürünün, cüzzam semptomlarında bu şiddetlenmeyi bu derece artırdığını görmüştü. Öyle ki Devergie bundan kesin olarak vazgeçmişti.

Dr. Saltzas, genel veya kısmi deniz banyolarının (el ve ayak banyoları) cüzzamlılarda iyileştirici yaralar için kısa sürede onarıcı olarak kullanılmasını savunuyordu. Son olarak, bazı hastalarıda, dolunayın cüzzamın seyrinde her zaman bir şiddetlenmeye neden olduğuna dair inancını da aktarıyordu.

(çeviri: H.K.Köksal)

---
KAYNAKÇA
A.1. Démétrius Alexandre Zambakos'un Eserleri
(kaynak: Voyages chez les lépreux, s [i])

YAZARIN ÇALIŞMALARI
Sinir rahatsızlığı tarafından üretilen spontan kangren, 1857.

Lupulin (şerbetçiotu) üzerine gözlemler, kıdemli Dr Debout ile birlikte, Tedavi Bülteni, 1854.

Sifilitik sinir hastalıkları, Paris Tıp Akademisi tarafından ödüllendirilmiş çalışma, 1862.

Hamilelik sırasında kalbin hipertrofisi (büyümesi) hakkında, Profesör Andral tarafından Enstitü'ye iletilen rapor ve Dr. C. Paul'un Dr. C. Paul'un kalp hastalıkları üzerine İncelemesin'de bahsedilmiştir.

Genç kızlarda Onanizm, Eucéphale, 1881.

Tabes dorsalis hakkında, Uluslararası Londra Kongresi'nde bildiri, 1883.

Morfomani hakkında, ilk gözlem. Encéphale, 1883.

Morfomani hakkında, ikinci gözlem. Encéphale, 1884.

Mesane hemoroidleri.

Doğu'da cüzzam bulaşıcı mıdır? Bu konudaki iki gözlem, Atina Tıp Kongresi'ne gönderildi ve [kongre] bildiri kitabında yayımlandı.

Doğulu kadın.

Doğu'da dini inançlar.

Doğuda cüzzam, gözlemleri 1887'de Kopenhag Kongresi'ne gönderildi ve [kongre] tutanaklarında yayımlandı.

Konstantinopolis'te lepra, çizimli, Paris Tıp Akademisi Mémoires'de 1888'de yayınlanan çalışma.

Türkiye'de cüzzam, Paris Tıp Akademisi'nde okunan bildiri, 13 Ağustos 1889.

Mételin adasının (Midilli adası) cüzzamlılar arasında yapılan bir araştırma, 1889 yılında Paris Frengi ve Dermatoloji Kongresi'ne iletilen ve raporlarda yayınlanan rapor.

ÇOK YAKINDA:
Konstantinopolis'in gezgin cüzzamlıları.

Konstantinopolis'te gözlenen cüzzam çeşitlerinin ikonografik atlası.

A2. Démétrius Alexandre Zambakos'un Eserleri
(kaynak: data.bnf.fr/de/12647107/demetrius_alexandre_zambaco_pacha)

1857 - De la gangrène spontanée produite par perturbation nerveuse, doktora tezi, 62 s.

1862 - Des affections nerveuses syphilitiques, Paris : J.-B. Baillière et fils, xix, 596 s.

1887 - Mémoire sur la lèpre observée à Constantinople, Paris : G. Masson, 93 s. 

1891 - Voyages chez les lépreux, Paris : G. Masson (Girit : Corbeil), 407 s. 

1893 - La Lèpre, conférence faite à l'hôpital de la Charité, Paris : M. Beaudelot. 

1897 - Les Lépreux ambulants de Constantinople, Paris: Masson, xvi, 446 s. 

1908 - L'Hérédité de la lèpre, Paris : Masson, 80 s. 

1911 - Les Eunuques d'aujourd'hui et ceux de jadis, Paris : Masson, 254 s. 

1914 - Anthologie. La Lèpre à travers les siècles et les contrées, Paris : Masson, xii, 845 s.

B. Démétrius Alexandre Zambakos hakkında Osmanlı Arşivindeki Belgeler

7 Şaban 1289 (10 Ekim 1872) | HR.MKT.763/44
*Taltifat [Saint Stanislas Nişanı] : Ali Rıza Bey (Bahriye binbaşılarından), Ali Nizami Paşa (Erkan-ı Harbiye Mirlivası), Saib Efendi (Doktor binbaşı), Zambako (Doktor), Rusya İmparatorluğu

2 Rabiulevvel 1306 (6 Kasım 1888) | Y..A...HUS.280/14
Şehremini Paşa'nın riyaseti altında teşkil edilen Sıhhiye Komisyonu'na, Doktor Zambako Paşa'nın devamının münasip olduğu.

7 Recep 1308 (16 Şubat 1891) | Y..MTV.48/20
Zambako Paşa'nın miskinler hakkında yazdığı eserin Başhekim Mavroyani Paşa tarafından takdimi.

6 Zilkade 1309 (2 Haziran 1892) | Y..MTV.63/27
Tedavi için geldiği esnada mazhar olduğu atıfetten dolayı Zambako Paşa'nın teşekkür arzı ve bunun tercümesi.

3 Rabiulevvel 1311 (14 Eylül 1893) | İ..HUS.16/19
Şehremaneti Tedabir-i Sıhhiyye Komisyonu Azası Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye Reisi Doktor Zambako Paşa'nın yerine aza olarak, Mösyö Pastör tarafından gönderilecek tabibin görevlendirilmesi. 

21 Cemazeyilevvel 1311 (30 Kasım 1893) | Y..A...HUS.285/73
Hıfzıssıhha-i Umumiye Komisyonu azâsından Zambako Paşa ile Devâir-i Belediye Hey'et-i Sıhhiyesi Müfettiş-i Umûmîsi Paşa tarafından yapılan teftiş ve muâyenenin neticesi ve diğer paşalar tarafından yapılacak teftişler.

6 Aralık 1893 | HR.İD..2073/12
Koleraya karşı ahaliye verilecek talimat ile Zambako Paşa ve Cemiyet-i Tıbbiye katib-i umumisinin istidası. (Sıhhiye İşleri; Bulaşıcı Hastalıklar/Kolera)

18 Şevval 1312 (14 Nisan 1895) | BEO.599/44904
Zambako Paşa riyasetinde teşkil olunan Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane'nin maaşlarının tesviyesi.

1 Şaban 1315 (26 Aralık 1897) | BEO.1058/79318
Hıfzıssıhha Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın mutasarrıf olduğu hane vergisinin birikmiş maaşlarına mahsubu.

18 Haziran 1898 | HR.SFR.3...473/43
Dr. Zambako Paşa'nın Müze-i Hümayun'a hediye ettiği antika tunçun İstanbul'a gönderilmesi.

10 Recep 1316 (24 Kasım 1898) | DH.MKT.2138/93
Hıfzissihha-i Umumi Komisyonu Azası Zambako Paşa'nın emlakına ait vergisinin biriken alacağından karşılanması.

20 Zilhicce 1316 (1 Mayıs 1899) | DH.MKT.2195/53
Hıfzıssıhha-i Umumi Komisyonu'nda memur olan askeri ve mülki doktorların maaşlarıyla ilgili defterlerin muhasebeye gönderildiği ve Mısır'da bulunduğu halde defterde adı geçen doktor Zambako Paşa'nın durumunun bildirilmesi gerektiği.

1 Şaban 1317 (5 Aralık 1899) | DH.MKT.2280/8
Hıfzıssıhha-i Umumiye Komisyonu Azası Doktor Zambako Paşa'nın vergi borcunun birikmiş maaşından mahsubu.

3 Şaban 1317 (7 Aralık 1899) | BEO.1413/105955
Zambako Paşa'nın emlak vergisinden olan deyninin müterakim maaşatından tesviyesi.

19 Safer 1319 (7 Haziran 1901) | DH.MKT.2494/56
Hıfzıssıhha Komisyon Azası Zambako Paşa'nın, mutasarrıfı olduğu emlakin vergisinin maaşından mahsub edilmesi talebi.

3 Cemazeyilevvel 1320 (8 Ağustos 1902) | DH.MKT.556/21
Hıfzıssıha Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın Altıncı Belediye Dairesi dahilinde sahip olduğu emlaka ait vergi borcunun maaşından kesilmesi.

9 Recep 1320 (12 Ekim 1902) | DH.MKT.593/39
Hıfzıssıhha Komisyonu azasından Doktor Zambako Paşa'nın birikmiş emlak vergisinin maaşlarından mahsup edilmek üzere Dahiliye Tahsisatı'ndan ödenmesi.

29 Rabiulevvel 1321 (25 Haziran 1903) | İ..TAL.305/12
Doktor Zambako Paşa'ya Rumeli Beylerbeyliği payesi.

9 Recep 1321 (1 Ekim 1903) | Y..PRK.BŞK.70/123
Dokzor Zambako'nun Birinci rütbeden mecidi nişanına sahip olduğu.

29 Recep 1321 (21 Ekim 1903) | İ..TAL.313/42
Zambaka Paşa'ya birinci Osmani Nişanı itası.

26 Recep 1322 (6 Ekim 1904) | BEO.2423/181704
Emraz-ı cildiye hakkında tedkikat icrası zımnında Berlin'de ictima eden kongreye memur edilen Doktor Zambako Paşa ile Kolağası Eşref Ruşen Bey'e itası kararlaştırılan harcırahın itası.

19 Şevval 1322 (27 Aralık 1904) | İ..TAL.351/19
Etibbadan Zambako Paşa'ya altın liyakat madalyası itasına dair irade-i seniyye.

20 Zilhicce 1322 (25 Şubat 1905) | DH.MKT.934/24
Hıfzıssıhha-i Umumiye Komisyonu Azası Zambako Paşa'nın birikmiş emlak borçlarının maaşından kesilmesi.

25 Rabiulahir 1323 (29 Haziran 1905) | İ..SH..4/40
Hıfzıssıhha-i umumiye komisyonu azasından Dr. Zambako Paşa'nın maaşına zam itası.

27 Rabiulahir 1323 (1 Temmuz 1905) | DH.MKT.982/71
Cüzi bir miktarı kalan Dahiliye zuhurat tertibinin miktarının artırılması ya da tahakkukatı muhassasatına zammolunmak üzre ödeme yapılmasına izin verilmesi. Maaşına maşı nisbetinde zam yapılan ve zamları teraküm eden Hıfzıssıhha-i Umumiye Komisyonu Azasından Zambako Paşa'nın sözkonusu alacağının 1322 senesi Dahiliye tahsisatına mahsuben tesviyesi.

28 Rabiulahir 1323 (2 Temmuz 1905) | BEO.2613/195942
Hıfzıssıhha Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın idarece muhassas maaşatının tezyidi.

8 Recep 1323 (8 Eylül 1905) | İ..TAL.372/49
Tabib Zambako Paşa'ya murassa Osmani nişanı itası.

28 Recep 1323 (28 Eylül 1905) | BEO.2675/200611
Hıfzıssıhha-yı Umumiye Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın zamm-ı maaşının suret-i tesviyesi.

3 Şaban 1323 (3 Ekim 1905) | BEO.2678/200797
Etıbba-yı hazıkadan Zambako Paşa'ya nişan verildiğinden gerekli muamelenin ifası.

29 Zilhicce 1323 (24 Şubat 1906) | Y..PRK.SGE.10/59
Doktor Zambako Paşa ile Doktor Ziya Nuri Paşa'nın dördüncü ikbal kadınefendi için hazırlamış oldukları gargara terkipleri. a.g.y.tt.

7 Rabiulevvel 1324 (1 Mayıs 1906) | DH.MKT.1075/43
Doktor Zambako Paşa'ya muayene olmak üzere Çatalca Mutasarrıfı Cevad Bey'in bir günlüğüne Ayastefanos'a gitmek için izin istediğinin Sadaret'e bildirildiği.

27 Şaban 1324 (16 Ekim 1906) | Y..A...HUS.506/151
Zambaka Paşa'nın Cüzzam ve Cilt hastalıklarına dair olan kitabının takdimi.

10 Şaban 1325 (18 Eylül 1907) | İ..TAL.431/37
Doktor Zambako Paşa'ya altın ve gümüş imtiyaz madalyası verilmesi.

19 Ramazan 1325 (26 Ekim 1907) | DH.MKT.1207/55
Hıfzıssıhha Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın altıncı daire-i belediye dahilinde mutasarrıf olduğu emlakten biriken vergi borçlarının mütedahil maaşlarından mahsubu gerektiği.

7 Zilkade 1326 (1 Aralık 1908) | DH.MKT.2672/51
Heyet-i Sıhhiye azasından Zambako Paşa'nın Altıncı Daire dahilindeki emlak vergilerinin müterakim maaşından mahsub edilmek üzere üç yüz yirmi üç ve yirmi dört senelerine ait maaş bordro suretlerinin Şehremaneti'nden istendiği.

19 Zilhicce 1326 (12 Ocak 1909) | DH.MKT.2704/66
Heyet-i Sıhhiye etibbasından bazılarının birikmiş olup varidat-ı belediyeden tayin edilen maaşlarının ve Zambako Paşa'nın matlubu olan mebaliğin tesviyesi.

8 Recep 1327 (26 Temmuz 1909) | DH.MKT.2884/42
Bregen şehrinde yapılacak cüzzam konferansına gönderilecek şahıslardan Tabib Zambako Paşa'nın rahatsızlığı sebebiyle gidemeyeceği ve Mekteb-i Tıbbiye Bakteriyoloji Muallimi Mirliva Aristidi Paşa'nın da mahkumiyetine karar verildiğinden bahisle Bregen'e gönderilmek üzere ihtisas sahibi birinin seçilmesi.

3 Ramazan 1327 (18 Eylül 1909) | DH.MUİ.11/58
Mülga Heyet-i Sıhhıyye Azasından Zambako Paşa ile diğer tabiblerin maaşlarının suret-i tesviyesi.

10 Ramazan 1327 (25 Eylül 1909) | DH.MUİ.14/29
İstanbul'da Zambako Paşa tarafından Cüzzam Hastalığı'na karşı bulunan ilaç hakkında BrezilyaHükümeti'nce bilgi istendiği ve bundan Mekteb-i Tıbbıyye'nin bilgisi bulunmadığı.

13 Ramazan 1327 (28 Eylül 1909) | DH.MUİ.15/46
Mülga Hıfzussıhha azası Zambako Paşa'nın birikmiş maaşının tesviyesi.

14 Nisan 1335 (14 Nisan 1919) | HR.HMŞ.İŞO.98/10
Müteveffa Zambako Paşa'nın terekesinin idaresi için Mösyö Sezar Bune'nin tayini.   

28 Temmuz 1335 (28 Temmuz 1919) | ML.EEM.1306/17
Zambako Paşa'nın terekesi hakkında olunacak muamele. (İstanbul)

C. Diğer Eserler
---, -. (2013.a)
Başka Denizler Bulamayacaksın. Yeniköylü Kozmopolit Doktor Dimitri Zambako Paşa’nın Yaşamı (1832-1913)
50 Jahre Kulturforum Istanbul, Avusturya Kültür Ofisi, -(4), 14 s.

---, -. (20xx.a)
Démétrius Alexandre Zambaco Pacha (1832-1913)
https://data.bnf.fr/de/12647107/demetrius_alexandre_zambaco_pacha/

---, -. (20xx.b)
Dimitrios Zambakos Pasha
https://en.wikipedia.org/wiki/Dimitrios_Zambakos_Pasha

---, -. (2013.b) (9 Mayıs 2013)
Yeniköylü Kozmopolit Doktor Dimitri Zambako Paşa’nın Yaşamı (1832-1913) 
http://www.rumvader.org/Page/886/76/yenikoylu_kozmopolit_doktor_dimitri_zambako_pasa%E2%80%99nin_yasami_18321913.html 

Günergün, Feza (2004)
Spiridon Mavroyéni Pacha (1817-1902) et sa Contribution a la Diffusion des Sciences Médicales Dans L'Empire Ottoman. 
Osmanlı Bilimi Araştırmaları, 6(1), 37-63 ss.

Lejeune, F. (1966).
Quand zambaco Pacha "chassait" le lépreux en France (D'après une correspondance inédite - 1892-1893)
Fransız Tıp Tarihi Derneği'ne sunulan bildiri, 10 Aralık 1966.

Schick, İrvin Cemil (2022) (3 Şubat 2022)
Min Nevâdiri’l-Kütüb – 20 / Meşhur bir Osmanlı hekimin hadım ağalarına dair ilginç çalışması
https://t24.com.tr/k24/yazi/min-nevadiri-l-kutub-20-meshur-bir-osmanli-hekimin-hadim-agalarina-dair-ilginc-calismasi,3567

Tekiner, Halil ve Karamanou Marianna (2020)
Demetrius Zambaco Paşa (1832-1913): Doğu'nun ilk cüzzam uzmanı.

Erciyes Üniversitesi Journal of Medical Biography, 29(4), 262-269 ss.