19 Temmuz 2024 Cuma

AGIOU IOANNIS MAHALLESİ (kısmen Fevzipaşa-Vehbibey Mahallesi)

(fotoğraf.01) Fevzibey-Vehbibey Mahallesi'ne ait bir hava resmi.
(kaynak: Psarros,2017:165 | Ayvalık Belediyesi arşivi)

 
Agios Ioannis mahallesinin topografik planı. DEP.
1. Plati Sokak
2. Athanasios Gonata evi
3. Nomiko'nun zeytinyağı sıkımhanesi
4. Balıkçı dükkanları
5. Gümrük
6. Pinirlis'in mağazaları
7. Ticaret Kulübü (Ayvalık Palas bu parselde inşa edildi)
8. Kafe Nisioti [= Adalı]
9. Dere
10-11. Birleşik Kafeler
12. Kafe Kanello
13. Iakovou Moura'nın [işlettiği] otel
14. Belediye Binası
15. Beilidiko'nun Hanı (Pasaj)
16. Bedesten
17. Eski Han
18. Loulis'in şekerlemecisi ve dere üzerinde [de] "Loulis'in tahta köprüsü" denilen ahşap köprü [bulunurdu]
19. Pazar (Çarşı)
20. Depasta Eczanesi (?)
21. Michael Salta'nın şekerlemecisi
22. Charalambou Vafiadis kitapçısı
23. Agios Ioannis mahallesinin papaz hücreleri
24. Agios Ioannis Kilisesi
25. Manzounis Eczanesi
26. Pinirlis evi
27. Taxiarchis Kilisesi
28. Metropolis (Orta Panagia [Meryem Ana])
29. Angelis sahili

7.3. AGIOU IOANNI MAHALLESİ
"Tsarsi" [Çarşı] daki Ai-Giannis [kilisesi] Taxiarchis'ten sonra Kydonya'nın en eski ikinci kilisesidir (Sakkaris,1920:245;Saltelis,1842:Giriş). [Mahalle] sakinleri için, Ai-Giannis her zaman Agora'ya, yani "Tsarsi"ya ve kilisenin önünde pazar [günleri] kurulan pazara aitti ve bu nedenle buraya "Ai-Giannis Pazarı" deniyordu (Cazadellis,1973:96-97).

17. yüzyılın başından kalma orijinal bina, tek odalı mütevazı bir şapel olmalıdır. O zamanki yerleşim [yerinin] aşağısındaki [kotta bulunan] evlerinden biraz daha uzakta, yabani ayvaların bulunduğu yamaçta, daha sonra şehrin merkezi haline gelecek düzlük alanda bulunuyordu. Bu alan, 1821 [olaylarından] sonra sel ve çamur tabakalarının birikmesiyle oluşan, o zamanlar bugünkünün yaklaşık yüz metre doğusunda bulunan kumsala kadar uzanıyordu (Karablias, 1949:45). Burası mavnalardan [karaya çıkış] yeriydi ve buradan "Dere" yönünü takip ederek Anadolu'nun içlerine doğru kaçakçıların rotası başlıyordu. Burası çok eskiden beri, kara ve deniz [yoluyla gelen malların takası], tüccar veya korsanların alışverişi ve işlemleri için kullanılıyordu ve dolayısıyla bölgedeki ilk yapılar atölyeler ve dükkanlardı. Evler yavaş yavaş inşa edilmiş gibi görünüyor ve bu bölgedeki ticari tesislerin sayısı her zaman [sivillerden] fazlaydı.

Agios Ioannis mahallesi 17. yüzyılın ortalarında, antik çağda [da] anılan Agios Dimitrios cemaatinden kısa bir süre sonra, ikinci [mahalle olarak] kuruldu. Ancak çok fazla daimi ikamet sahibi yoktu ve nüfusu en küçük olan Ayvalık'ın mahallesi [olduğu için] her zaman müdahale edildi. Bölgenin 18. yüzyıldaki ekonomik gelişimi, [sonucunda] 1750 civarında, orijinal binanın muhtemelen 1753'teki komşu Taxiarches kilisesiyle aynı bölgede bulunması ile, yeni ve daha büyük bir kilisenin yapılmasına izin verilmiş gibi görünüyor.

Bütün kaza gibi bu bina da 3 Haziran 1821 [olayları] sırasında yıkıldı. Bununla birlikte, [bu mahalledeki] yıkımın neden olduğu hasar nispeten küçüktü ve sakinlerin geri dönmesinden sonra, 1840'ın sonunda hızla onarılarak Agios Ioannis kilisesi yeniden faaliyete geçti ve Saltalardan [Σαλταιων] Hacımalis Salteli [Χατζημαλης Σαλτελης] tarafından toplanan kilise meclisine ev sahipliği yaptı. (Kydoniaka,1842:66). Bu eski yapı 1867'deki büyük depremde hasar görmüş gibi görünüyor (Kontis,1978:277;Kambouris,1978:31). Belki de bu yüzden yıkıldı ve yerine 1870'den kısa bir süre önce daha neoklasik tarzda yeni ve büyük bir kilise inşa edildi.

(fotoğraf.02) Agios Ioannis mahallesinin Cumhuriyet sonrası görünüşü.
(kaynak: Psarros,2017:167) 

[Bu yeni dönem], kasabanın büyük bir ekonomik refah içinde [yaşayan] zengin orta sınıfın, tüm eski kiliseleri gölgede bırakacak görkemli bir tapınak [inşa ederek], Agora'nın koruyucu azizinin adını onurlandırmak istediği dönemdi. Yeni kilise haç şeklinde ve kubbeliydi, zarif oranlara sahipti ve Sarmısak'tan gelen kesme taşlardan yapılmış, özenli [ve] dikkatli ama basit ayrıntılara sahiptir. Narteks ve kubbedeki İon başlıklı hafif sütunlar [bu binanın] karakteristiğidir. Bölgedeki ilk kubbeli kilise [olan bu binanın] ünlü mimar Emmanuel D. Kuna'nın ilk büyük eseri olduğunu düşünüyorum. Bunu, Agios Nikolaos tapınağının inşasının Emmanuel D. Kounas'a devredildiği 1870 tarihli sözleşmede yer alan "Prodromos" tapınağına yapılan atıftan çıkarıyorum. Görünüşe göre Agios Ioannis Kilisesi o dönemde henüz tamamlanmıştı ve bu belgede işverenlerin Emmanuel Kouna'ya yönelik iradesi "Agios Nikolaos Kilisesi'nin Prodromos'a kadar olan kısmının tamamlanması" [şeklinde] ifade ediliyordu (Stratis,2002:124). [Yani], Agios Ioannis Kilisesi, Agios Nikolaos kilisesine örnek olarak kullanılmaktadır. Katedrallerin biçimsel ve yapısal benzerlikleri, aynı mimarın eseri olduğu sonucunu doğuruyor. Örneğin, daha sonra bir duvarla kapatılan Agios Ioannis kutsal alanının girintisindeki haç şeklindeki büyük pencereyi ve ayrıca enine koridorun her iki ucunda bir dış cephe olarak gynekonitin [kadınlar mahvili] olağandışı uzantısını not ediyorum. Bu iki özellik, daha az belirgin olanlarla birlikte, Emmanuel Kouna'nın art arda inşa ettiği tüm kiliselerde, yani Kidonya [Ayvalık]'daki Agios Nikolaos [yıkılan Biberli camii, şimdiki Abdulvahip Sağlam İlkokulu] ve Agios Georgios [Çınarlı camii]'ta ve Moskonisios [Alibey, Cunda adası]'daki Taxiarchis [Koç Müzesi]'te ortak karakteristik unsurlardır.

Prodromos tapınağının iç kısmında, sütunlardaki büyük alçı Korint başlıkları ve tonozların tabanındaki çevre kornişlerinin güçlü çıkıntıları olduğundan dekorasyon [görsel açıdan] ağırdır. Duvarlarda ve ikonostasiste G.Agrafiotis'in değerli hagiografileri [ikonları] mevcuttu (Kontoglou,19.7.1953b:3). Daha sonra, muhtemelen 1890'larda, cephenin sol tarafına, Ayvalık'ın tüm semtlerinden görülebilen, büyük bir saatin bulunduğu, Sarmısak taşından yapılmış uzun bir Neo-Gotik çan kulesi eklendi. Saati vurduğunda sesi kasabanın her yerinden duyulabiliyordu. Bu, Taxiarchis'in kutsal yazıtlarının 1844 kayıtlarında anılan, hayırsever olan Andronikos [Ανδρονικου] adlı birinin hediyesiydi ve bu yüzden herkes ona "Andronikos'un Saati" [τ' Άντρονικου το Ρολογι] adını vermişti (Kazadellis,1973:97) (fotoğraf.03).

(fotoğraf.03) 1844 sonrası eklenen 
"Andronikos'un Saati"
(kaynak: Psarros,2017:168)

Kilisenin geniş alanının önündeki bölge, 1870-1880 döneminden kalmadır ve bugünkü küçük Agora meydanına kadar uzanan, tekdüze inşaatlı bir grup dükkan ve atölye tarafından işgal edilmiştir. Bunların da Emmanuel Kouna'nın çalışmaları olduğunu düşünüyorum. [Kilise binasının] inşaatlarından önce bu bölgede muhtemelen kalıcı binalar yoktu, yalnızca geçici satış tezgahları ve çadırlar vardı ve Ai-Gianni'in pazarı olan Agora meydanının bir parçasıydı. Bu [sonradan yapılmış bir aktarımdır] ve 26 Kasım 1807'de şehit edilen Hiopolitisli George [Γεωργιου του Χιοπολιτη]'un şehitliğine ilişkin tasvirlerden kaynaklanmaktadır. [Olayı anlatan] tüm ifadeler, infazın "çarşının merkezinde" büyük bir insan kalabalığının önünde gerçekleştiği konusunda hemfikirdir (Bibelas,1956:77;Kontoglou,1962:43; Daiotis,1986:53; Moumtzis, 1981:10). ... Vasilios Koukounaras [Βασιλειος Κοuκοuναρας] bu konuda şunları aktarıyor: "İdam, pazarın merkezi bir noktasında ve daha sonra açılan Ad.Patpikelli [Αδ.Πατpικελλη] mağazasının önünde, Mihail Salta [Μιχαηλ Σαλτα] şekerlemecisinin yanında gerçekleşti. ... Son yıllarda, [1922'den önceki] her yıldönümünde idamın gerçekleştiği yere küçük bir demir korkuluk yerleştirilir, üzerinde öldürüldüğü kanlı taşı ortaya çıkartan bir çit ve bir sundurma yapılırdı" (Koukounaras,1972:91-92). Ancak mesele şu ki, Çarşı'nın mevcut yapısıyla büyük bir kalabalığı barındırması mümkün olmadığı gibi, [burası] çarşı merkezinde de yer almıyordu Ancak Agios Ioannis kilisesine kadar aradaki [alanı,] yapılardan arınmış bir alan [olarak] hayal edersek bu tanıklıklar anlaşılır hale gelir.

Kasabanın ana ticaret merkezi olan Pazar Meydanı [Πλατεια του Παζαριου] çevresinde çok eski zamanlardan itibaren her türlü dükkân ve atölyeler gelişmişti: helvacılar, kuyumcular, kumaşçılar, kasaplar, terziler, berberler vb. (Kavouras,21.11.1954). "Balıkçılar" olarak adlandırılan balık pazarının bulunduğu [alan] denize kadar uzanır (Kavouras,5.9.1954). Balıkçı dükkanlarının yanında, [balıkçı] gemilerinin yanaştıkları, kendi merdivenli iskelesi olan Gümrük Dairesi vardı. Hala kullanılan Gümrük binası, 19. yüzyılın son on yıllarından kalmadır [ve] gümrük ofisi olarak kullanılan küçük bir neoklasik yapıdır (fotoğraf.04) ve (fotoğraf.05).


 (fotoğraf.04)

 (fotoğraf.05)

Çarşı meydanında [Πλατεια της Άγορας], Plati Sokak [Πλατυ Σοκακι]'ın [bugünkü Barbaros Caddesi] yukarısında, aynı zamanda "Eski Han" [Παλιο Χανι] olarak adlandırılan Ayvalık'ın en büyük hanı da vardı (Kazadellis,1973:40; Papoutsidakis,19.7.1984). Bu isimden [yola çıkarak], kasabada yaşanan 1821 [olaylarından] önce de, [bu hanın] var olduğu sonucunu çıkarıyorum. Aslında yerleşimin belki de ilk yapılarından biri olan [bu binanın], daha eski bir hanın temelleri üstüne inşa edildiğini düşünüyorum.

Eski Han, 3 Haziran 1821'de tüm şehir gibi yanmış ve en azından evlerin iadesine ilişkin ferman çıktığı 1832 yılına kadar harabe halinde kalmıştır. Ancak bu arada, 1821 [olaylarından] bu yana [Ayvalık'lıların] terk edilmiş mülklerini yöneten Midilli Valisi Mustafa Ağa Kulaksız-zade, "şehrin merkezindeki önemli toprakların gasp edildiğini" görerek "keyfi" davrandı [ve] üzerlerine "büyük misafirhane" arsaları inşa etti. (Sakkaris,1920:150). 1830'da Ayvalık'ı ziyaret eden İngiliz rahip Francis Arundell, [olaylardan] sonra geri dönmeye başlayan mülteci ailelerinin ve hastaların barındığı bu "yeni inşa edilmiş, geniş ve konforlu" hanı buldu (Arundell,1834:318,325). Ortasında kuyudan su çekilen bir çeşmesi [belki tulumbası] bulunan geniş, uzun bir avlusu vardı. Etrafında hayvanlar ve arabalar için [mekanlar] vardı. Üst katta misafir odaları [han odaları] bulunmaktaydı. Mülkün mülkiyeti hakkında bilgi bulunmuyor ancak binanın son yıllara kadar ayakta olduğu görülüyordu. [Burası] "Beilidiko Han" veya "Büyük Han" olarak biliniyordu (Aristidis Chiotopoulos'un ifadesi, KMS Arşivi, cilt A3, bölüm H':312). 1960 yılı başlarına kadar [bu han] Şehirlerarası Otogar olarak kullanılmıştır (Kavouras, 21.11.1954) (fotoğraf.06). Daha sonra yıkılarak yerine pasaj adı verilen, içinde çeşitli dükkan ve ofislerin bulunduğu iki katlı bir pasaj inşa edildi (Ahmet Yorulmaz, sözlü ifade, 4.6.2003).


(fotoğraf.06) 1960'lara kadar Ayvalık Otogarı olan "Beilidiko Han"
veya "Büyük Han"ın Cumhuriyet sonrası görünümü.
(kaynak:
facebook.com |Sondakika Edremit)

Eski Han'a gelince, muhtemelen 1832'den sonra kademeli olarak ve bölümler halinde onarılmıştır, ancak inşaat kalitesi açısından komşusu Beilidiko Hanı ile karşılaştırılamayacağı için artık daha yoksul gezginlere hizmet ettiği anlaşılmaktadır. 19. yüzyılda pek çok değişikliğe uğramış gibi görünse de "Ágiou Gianniou Meydanı'na bakan büyük ahşap kapısıyla" her zaman yerleşimde bir referans noktası olmuştur. (Kavouras,21.11.1954). 1922'den önceki son yıllarda terk edilmişti ve "kokusu uzaktan geliyordu". Manolis Kavouras, 1953'te Ayvalık'ı tekrar ziyaret ettiğinde onu yıkılmış halde buldu. Bugün Ayvalık sebze pazarı [hal o hanın] geniş avlusunda faaliyet gösteriyor.

Belalidiko ve Eski Han iki adayı tamamen kaplıyordu. Dış taraflarında çeşitli dükkanlar bulunuyordu. İki Han arasındaki cadde her iki taraftan da [demir] korkuluklarla kapatılarak değerli eşyaların bulunduğu dükkânların bulunduğu "Bedesten" [Μπεζεστενι] adı verilen caddeyi oluşturuyordu. Yerel gazete Kydoniatikos Astir'in bürolarının bulunduğu matbaa da buradaydı.

Pazar Meydanı'nın kuzey tarafında, girişi Plati Sokak'dan olan bir başka han daha bulunuyordu. [Bu han] "Küçük Han" diye anılırdı (Kavouras,5.12.1954) [halen bu adla anılmakta]. Ayrıca [bu hanın da,] diğer iki büyük Han gibi ortasında kuyu bulunan bir avlusu vardır (Yannis Papoutsidakis,1.8.1985). [Burası] 1990'lı yılların başına kadar han olarak faaliyet göstermiştir. Girişinin hemen karşısında merkezi kışlalar ve birkaç "zabit" [ζαπτιεδες] tarafından korunan eski şehir hapishaneleri vardı. (Kavouras,5.12.1954). Bu binalar 2002 yılında yıkıldı (fotoğraf.07) ve (fotoğraf.08).

(fotoğraf.07)

(fotoğraf.08)

Agios Ioannis mahallesinin deniz kenarındaki bölgesinde, Jön Türklerin idari reformları ve 1909 anayasasının kuruluşuyla iç içe geçmiş, 20. yüzyılın başlarından kalma bir bina olan Belediye Binası da bulunmaktadır. Eklektizm döneminden kalma, sivri neo-Gotik pencereli iki katlı bir binadır. Burada ayrıca, deniz kenarında dört "Büyük Kafe" [Μεγαλα Καφενεια] bulunmaktadır. Bunlar 19. yüzyılın sonlarına ait binalardır ve "Aggelis Sahili" [του Άγγελη ο Γιαλος] adı verilen bitişik kıyı bölgesiyle birlikte kasabanın lüks ve eğlence merkeziydi. Bölge bu adını "Belediye Binası arasındaki arsanın" sahibi olan Ioannis Oikonomou'nun torunu Aggelis Oikonomellis'ten almıştır (Koukounaras, 1972:59). En etkileyici olanı, tamamen Sarmısak taşından yapılmış olan Kanello Kafe'dir (fotoğraf.09), (fotoğraf.10) ve (fotoğraf.11).

 (fotoğraf.09)

 (fotoğraf.10)

 (fotoğraf.11)

Bu Büyük Kahvehanelerde toprak sahipleri, tüccarlar, imalatçılar ve tüccarlar arasında tüm iş toplantıları yapılıyor, zeytinyağı ve daha geniş bölgedeki diğer ürünlerin fiyatları konusunda anlaşmalar sağlanıyordu. Burada günün her saatinde, gecenin ilerleyen saatlerine kadar, çoğunlukla yerel müzik gruplarının çaldığı dönemin hit müzikleri eşliğinde kahve, meşrubat, rakı ve mezeler ikram ediliyordu. Burada tek olanlar nargile içiyor ve dost canlısı gruplar ise kağıt oynuyordu. Burada ayrıca çoğunlukla Atinalı topluluklar tarafından, resmi toplantılar, konferanslar, konserler ve tiyatro gösterileri verilirdi. (Cazasellis,1973:86). Büyük Kafeler, denizin üzerindeydi [ve] kazıklar üzerinde yer alan geniş ahşap platformlarla çevriliydi. Bu kafelerden birinde, kasabanın ilk kapalı sineması olan "Fos" [Φως], 20. yüzyılın ilk on yılından itibaren faaliyet gösteriyordu. (Aeolian Astir,1911). Nisiotis kahvehanesinin karşısında Ticaret Kulübü ve 1950 yılında Ayvalık Palas Oteli'nin inşa edildiği "Ai Kydoniai" [adlı] Okuma Odası [kütüphane] vardı (Kavouras, 5.9.1954).

1922'den önce Agios Ioannis mahallesinde çoğunluğu tüccarlardan oluşan yaklaşık yüz hane, yani yaklaşık beş yüz kişilik bir nüfus vardı. (Panagiotis Zografou'nun ifadesi, KMS Arşivi, 1935'in 197. sayfası). [Kaynaklar] Prodromos mahallesindeki okulda Türkçe öğretmeni olan Raptarhis [Γυμνασιο] evinin [mülkiyetinin], Pinirlis [Πινιρλη] ailesine ait olduğunu belirtiyor (Kavouras, 21.11.1954). Bölgedeki mağazalar arasında; Koufelli [Κουφελλη]'nin kumaş mağazası [tuafiyesi] (Kavouras,5.12.12), Achila [Άχιλα]'nın kuyumcusu, Aivazi [Άιβαζη]'nin ve Pinirlis [Πινιρλη]'in dükkanları vardı (Kavouras, 21.11.1954). Bu mahalleden Demogerontia [yaşlılar heyeti] için iki temsilci seçilirdi (Kerestetzi,1981:36-37). 1920 yılında kilisenin papazı Artemios Markou [Αρτεμιος Μαρκου]'ydu (Ellivikos Odigo [Έλληvικος Όδηγο],1920:128). Her yıl, Hiopolitisli Ioanni [Ιωαννη του Προδομου]'nin [idam edildiği] gün olan 29 Ağustos'ta, burada büyük bir anma yapılırdı. (Cernoglou [Τσερνογλου],1988:11).

Kilise binası günümüzde sağlam bir şekilde korunmaktadır. Saatli Cami adıyla cami haline getirildi. Saat, kilisenin yüksek çan kulesinin depremden zarar gören arka kısmı yıkıldıktan sonra, aşağıya yerleştirilen eski "Andronicho'nun" saatinin aynısıdır. Kilisenin "tamamen mermer ikonostasisi" en az 1953 yılına kadar yerinde korunmuştur. (Kavouras,5.12.1954). Bugün ikonostasis artık mevcut değildir, ancak minberin ve piskoposun tahtının bir kısmı, caminin mihrabını ve minberini oluşturmak için kullanıldı.

Kilise binasının hemen yakınında bulunan avluya, 1960 yılından sonra kırmızı Sarmısak taşından yapılmış yüksek bir minare eklenmiştir. Ancak bu minare, Ekim 2003'teki şiddetli fırtına nedeniyle çöktü ve diğer iki yeni minare olan Agios Georgios [Αγιου Γεωργιου] ve Kato Pania [Κατω Πναγιας] da çöktü. Bunu, bugün tamamlanan bina ve minarenin kapsamlı onarım çalışmaları izledi.

Genel olarak bölgenin ticari karakteri günümüze kadar değişmeden kalmıştır. En önemli değişik 1960'larda şehrin kuzeyinden geçen yolun, güneye taşınan büyük yolun açılması için bir dizi yapı bloğunun yıkılmasıyla yaşandı. Günümüzde pek çok çağdaş yüksek bina bu cadde üzerinde yer almakta, eski şehrin geleneksel yapısına zarar vermekte ve bölgenin ölçeğini değiştirmektedir.

Eski Belediye Binası hala Ayvalık belediye başkanının bürosudur, ancak son zamanlarda duvarların Sarmısak taşlarıyla yanlış bir şekilde kaplanması nedeniyle görünümü değiştirilmiştir. Dört Büyük Kafeden yalnızca heybetli Kafe Kanello hâlâ kafe olarak hizmet veriyor ve şehrin resmi kafesidir. [yazıda bahsedilen Mado öncesindeki Kanallo'dur]. 

(fotoğraf.12) Osmanlı dönemindeki Giotópoulou Eczanesi.
(kaynak: Psarros,2017:174)

(fotoğraf.13) Osmanlı döneminde Stylianou Patrikélli evi.
(kaynak: Psarros,2017:179)

(fotoğraf.14) Cumhuriyet döneminde de kullanılan postane.
(kaynak: Psarros,2017:175)

(fotoğraf.15) Agios Ioannis kilisesine giden Agora (çarşı).
(kaynak: Psarros,2017:174)

(fotoğraf.16) Agios Ioannis Agorası
(kaynak: Psarros,2017:175)


Agios Ioannis mahallesi planı ve mahalle varsayımı. 
1. Kafe Nisiotis
2. İki binadan oluşan Kafe Inoména [= Birleşik]
3. Kafe Inoména'nın [dere üstü] kalaslaması
4. Kafe Kanello
5. Stelios Voirkadoslu'nun gölgeliği
6. Belediye Binası
7. Kafe Syrgiavou
8. Ayakkabıcı Hatzikambouri
9. Yakovos Mouro'nun oteli ve restoranı "Ai Kydoviai" [Georgala Hotel] 
10. Aggelis sahilinin çevresindeki evler yıkıldı: Kerestezi, Sapouvtzoglou, Zachos, Koukos, Georgala, Malei, Valsamaki ve Ioanni Gonata.
11. Köşede, Poivtazopoulos'un küçük cam dükkanı
12. Zafiraki [Ζαφειρακη] eczanesi (bugün bir kafe) ve üstte Doktor Tzouga [Τζούγα]'nın evi (bugün Cumhuriyet Oteli) [bugün tümü Halk Bankası] 
13. Eski Han
14. Bedesten
15. "Beilidikoi" [Μπεηλιδικοη] veya "Büyük Han" bugün Pasajı (bilgi Ahmet Yorulmaz. 4.6.2003, Arist. Chiotopoulos, KMS Arşivi)
16. Achila [Αχιλα] ve Aivazis [Άιβάζη]'in Mağazaları
17. Pinirlis mağazası
18. 1950 civarında evlerin yıkılması ile 16 m genişliğindeki yeni yol yapıldı
19. Eski balıkhane
20. Gümrük
21. Ayvalık Palas 1950 yılında bu arazide inşa edilmiştir. Ticaret Kulübü ve "Ai Kydoniai" okuma odası burada bulunuyordu.

---
KAYNAKÇA
Psarros, D.E. (2017),
Το Αϊβαλί και η Μικρασιατική Αιολίδα, (yay. haz.) Kostoula Sklaveniti, Atina: Ulusal Banka Eğitim Enstitüsü.