23 Eylül 2023 Cumartesi

KİTABİYAT: Bir kent, bir fotoğraf sanatçısı

Bir kent, bir fotoğraf sanatçısı : "Ayvalık'a Önder Aksoy ile yeniden bakmak"

SUNUŞ
Geçmişimizi her yönüyle öğrenmek ve öğretmek konusunda sorumluluklarımız olduğu ilkesiyle hazırladığımız Ayvalık Belediyesi Kültür Yayınları kapsamındaki yayınlarımızın üçüncüsünü, sizlerle buluşturmanın heyecanını bir kez daha yaşıyoruz.

“Bir Kent, Bir Fotoğraf Sanatçısı: Ayvalık'a Önder Aksoy İle Yeniden Bakmak” başlığını taşıyan bu kitabımız, Ayvalık kent hafızasına "Foto Önder" adıyla yerleşmiş olan fotoğraf sanatçısı Önder Aksoy odaklı bir çalışmayı kapsamaktadır. Yakın zamanda kaybettiğimiz sanatçının bizlere bırakmış olduğu binlerce kare fotoğraf, Ayvalık'ın son altmış yıllık tarihinin en önemli görsel arşivini oluşturmaktadır. Bizler bu arşiv ve- silesi ile Cumhuriyet tarihinin ilk dönemlerinden başlayarak Ayvalık'ın günümüze uzanan fotoğraf seçki- sini sizlere sunabilmeyi ve böylelikle kent arşivimize katkı sağlayacak yeni bir çalışmaya daha imza atmayı istedik. Ömrünü fotoğraf sanatına adamış ve Ayvalık'ı fotoğraf sanatıyla tanıştıran ilk isimlerden biri olan Önder Aksoy'un anısını yaşatacak bir vefa kitabı olması, bu kitabı değerli kılan başka bir unsurdur.

Ömrünün altmış yılını fotoğrafa adamış, Türk fotoğrafçılık tarihine Ayvalıklı fotoğraf sanatçısı olarak adını yazdırmış Önder Ağabey'imizin, anısının yaşayabilmesine bir nebze katkı sağlayabildiğimiz için son derece huzurlu olduğumuzu da belirtmek isterim.

Sanatçının, fotoğraflarına yansıyan Ayvalık sevgisini, ilkelerinden asla taviz vermeyen aydın kimliğini ve sanat hayatı boyunca üretkenliğini göreceğimiz bu kitap, bizi daima onunla bir arada tutacaktır.

Ayvalık kent arşivimizi kitaplaştırmasına yönelik çalışmalarımıza katkı sağlayacak olan bu kitabımızın hazırlanması ve yayına dönüştürülmesi sürecinde bu çalışmayı gerçekleştiren Dr. Berrin Akın Akbüber, Taylan Köken ve Turgut Baygın'a çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca Önder Aksoy'un çok değerli fotoğraf arşivini bu çalışma için bizlerle paylaşan ve kitaba katkılar sunan, hayat arkadaşı Gönül Aksoy'a desteklerinden ve katkılarından dolayı müteşekkiriz. Kitabın sizlerle buluşması sürecinde emeği geçen belediye çalışanlarımıza ve bizleri destekleri ile motive eden değerli halkımıza teşekkür ederim. Ayvalık sevgisinde birleşen herkese keyifli okumalar dilerim.

Mesut ERGİN 
Ayvalık Belediye Başkanı

(kitaptan alıntıdır: sayfa 9)

---------------------------
Berrin Akın Akbüber (1966- ), Taylan Köken (1966- ) ve Turgut Baygın (1978- ).
Bir kent, bir fotoğraf sanatçısı : "Ayvalık'a Önder Aksoy ile yeniden bakmak", Ayvalık : Ayvalık Belediyesi, 2023.
206 s.: s. b.  fotog.; 30,5 x 24,5 cm.; Metin Türkçe.
ISBN            : 978-605-73884-3-8
DDC             : 778.71
Kaynakça    : -
Dizin            : belge [Ayvalık] üzerinedir.
Hezarfen     : 01631/01889
Geliş Tarihi : 22 Eylül 2023



22 Eylül 2023 Cuma

HAMİDİYE CAMİ ve DİĞER BİNALARIN YER SEÇİMİ

(kaynak: ayvalikturizm.blogspot.com)
GİRİŞ
Geçen blogda Ayvalık'ta "hiç kurulmayan 12. mahalle: Panagia Portaitissa" üzerinde durmuş, "mahalle acaba Türk ve Müslüman bir kent odağı olarak mı düşünüldü?" diye sorarak bitirmiştim.

Bu blogda da; Hamidiye Cami (Minareli Cami, Türk Cami, Sakarya Cami)'nin yer seçiminden yola çıkılarak, 1902-1910 yılları arasında Tabakhane (Ταμπακαριά) adıyla anılan bölgede başlatılan bir dizi kamu yapısı projesini irdeleyerek, Ayvalık kazasında yeni bir şehir odağı yaratma hedefinin olup olmadığını tartışacağım.

Zira incelediğimizde 1900'lerin ilk on yılı boyunca, Tabakhane bölgesinin bir dizi kamu binasını inşa etmek için seçilmiş bir imar sahası olarak görmekteyiz:
- Hamidiye Cami (1902),
- Müslüman Çocuklar için Sıbyan Mektebi (1902),
- Yorgala Han (1902),
- Yanyalı Rendazade Abdurrahman Fikret Efendi Abidesi (1909),
- Ayvalık Hükumet Konağı (1909),
- Ayvalık Kışlası (1910) ile
- İnşasına hiç başlanamayan "Çanakkale-İzmir Demiryolu Ayvalık Gar Binası'nın,
birbirlerine yakın parsellerde inşa edildiğini ya da alan olarak düşünüldüğü anlaşılmaktadır (harita.01).

(harita.01) 1900'lü yıllarda Tabakhane'de yapılan kamu binaları.
(çizen: Hayri Kaan Köksal, 2020)


Bu verilerden yola çıkarak, iktidarın bu yapıların inşası tamamlandığında, yeni bir "şehir odağı", ama "Müslüman ve Türk bir şehir odağı" yaratma düşüncesini taşıyıp taşımadığı konusu akla gelmektedir.

Bilindiği üzere, Tanzimat sonrasında yapılan şehir planlamalarında; hükumet konağı - cami - kışla (ve/veya mahkeme ya da hapishane) üçgeninden oluşan bir kent odağı yaratılmakta ve kimi şehirlerde bu odağın yakınına, halka "ezani saatten asri saate" geçildiğini vurgulayan bir de saat kulesi  eklenmekteydi.

Böylece güçlü şekilde merkezileşen devletin "ideolojik varlığı", bu kamusal odak üzerinden yöre halkına mekânsal olarak da gösterilmekteydi. Ayrıca şehir, bu ideolojik odaktan başlayarak, topoğrafyasının izin verdiği oranda, ticaretten/sanayiden ikamete doğru evrilen ışınlar halinde ve olabildiğince lineer olarak gelişmekteydi. Abdülhamit II döneminde inşa edilen demiryolları da, şehrin endüstri ya da tarım depolama binalarına en yakın ışınlardan birini oluşturmakta ve gar binaları, yukarıda tanımladığımız bu odağın yakınına inşa edilmekteydi (resim.02).

(resim.02) 1900 yıllar İzmir şehri.
(kaynak: yeniasir.com.tr)

Haydarpaşa (1908) (resim.03) ve Bandırma (1911) (resim.04) gibi sahil şehirlerinde olduğu gibi, liman ile gar arasında da çok güçlü ışınsal bir ilişki kurulmaktaydı.

Ayvalık'ın Tabakhane bölgesinde de, XX. yüzyılın başından itibaren, yeni kamu binalarının inşaatlarına başlandı. 

(resim.03) 1908'de yapılan Haydar Paşa Garı
(kaynak: tarihi.ist)

Bu yer seçimi kararı ile, en az iki yüz yıl boyunca iç içe geçmiş işlevlerle gelişen ve çok sıkı bir şehir şebekesi örgütlemiş olan eski şehir çanağı kırılıyordu. Bu imar kararı ile yeni kurulan kent odağının çevresinde "Türk-Müslüman" mahallelerinin gelişmesi hedeflenmiş olabilirdi.

Bu kararla; Bursa, Ankara, Diyarbakır, Kocaeli gibi şehirlerde gerçekleşen, Tanzimat şehir planlaması çalışmalarında yaşanan yıkım maliyetleri en az seviyede tutulabilirdi. 


Ama daha önemlisi, Ayvalık'ın homojen nüfus yapısının örgütlediği eski şehir şebekesi içinde yaşanabilecek olası çatışmalar önlenebilirdi.

(resim.04) 1911'de yapılan Bandırma Garı.
(kaynak: gezeneren.blogspot.com)


Bir başka durum da şuydu: "Osmanlı Devleti artık girdiği savaşlardan galip çıkamıyor", sürekli biçimde toprak kaybediyordu. Toprak kaybı aynı biçimde "nüfusun göçü" ile de son buluyordu.

Yukarıdaki düşünsel etki ile ilerleyecek bu makale, önce XVIII. yüzyıldan itibaren oluşmaya başlayan şehir makroformunu ele alacak ardından, yapılan ya da planlanan binaları ayrı ayrı inceleyerek, 1910 yılına doğru oluşmuş olan bu yeni kamusal odak fikri ile dönem iktidarının ideolojisi arasında ilişkilenme bulunup bulunmadığını tartışacaktır.

Ayvalık özelinde bugüne kadar hiç ele alınmamış bir konuda yoğunlaşmayı deneyen bu makale, yaklaşık üç yıldır süren tedavim nedeniyle, fikrin gelişmesi için gerekli yerel tartışma evrenini oluşturamamıştır. Dolayısı ile bu makale, kimi okur tarafından çok eksikli ve tartışma odağına yaklaşamamış bir çaba olarak da değerlendirilebilir. 

Okurdan ricam bu çalışmayı bir "sonuç ürün" olarak değil, tersine, bir sonuca varabilmek için konu özelinde oluşan akademik bir tartışma evreni kurabilme daveti olarak kabul etmesidir.

Bölüm 1.
XVIII - XX. YÜZYIL ARASINDA AYVALIK KAZASI ŞEHİRSEL MAKROFORMU
Bilindiği gibi Ayvalık'ın Osmanlı dönemi nüfusunun tümüne yakını, Ortodoks Rumlardan oluşuyordu ve doğal olarak, yaklaşık 200 yıl boyunca, kazanın fiziki planı bu cemaatin gereksinimlerine, işlev ve taleplerine bağlı gelişmişti. 1893 yılındaki nüfus sayım sonuçlarına göre, şehirde 20.133 Yunanlı, 1.454 yabancı ve 90 Türk vardı (Karpat,1985:264). 

Kaza yaklaşık iki yüzyıl boyuncaAgios Dimitrios (Αγιου Δημητριου) ile Aşağı Meryem (Κατω Παναγιας) mahalleleri arasındaki denize paralel alanda inşa etmişti (harita.02) [1].

(harita.02) Psarros'un ileri sürülen Ayvalık kentsel makroformu.
(kaynak: Psarros,2004;2017)

XIX. yüzyılın ikinci yarısında şehrin yeniden imar ve iskânı sırasında, Dere (Ποταμου)'nin hemen yanında bulunan Meryem Ana'nın Göğe Kabulü (ναός Κοίμησης Θεοτόκου) şapeli arazisi kamusal odak olarak belirlendi. Kocabaşı ve yaşlılar heyeti (Δημογεροντια) tarafından kullanılacak ofis de buraya inşa edildi. Böylece Ayvalık kentsel odağı XVIII. yüzyıldan itibaren Orta Meryem (Μεση Παναγια) mahallesine taşınmış oldu. Kentsel odağın yer değiştirmesi kararı aynı zamanda, yönetsel erkin aristokratlardan burjuvalara geçmesi anlamına da geliyordu (Psarros,2004;2017) (harita.03) [2]

(harita.03) XVIII. yüzyılda değişen "kentsel odak",
(kaynak: Psarros,2017)
1. Meryem Ana'nın Göğe Kabulü Kilisesi (ναός Κοίμησης Θεοτόκου) (Metropol) [3]
2. Metropol ofislerinin bulunduğu iki katlı bina. Alt katta Efor Okulu kitapçısı, Efor Okulu, Kayıt bürosu, üst katta Meclis Üyesi Ofisi, Demogerontia'nın toplantı odası bulunmaktaydı (Yiannis Papoutsidkis'in bilgisi, 19.7.1984).
3. Ana giriş kapısı
4. İkincil giriş kapısı
5. Aziz Barbara Şapeli
6. Hücreler
7. Kutsal mum atölyesi
8. Kutsal Tapınağın baş rahibi ve Kilise Konseyi üyeleri odası [4]
9. Depasta'nın kırmızı taş evi
10. Dere
11. "Louli'nin kalası" [Karşıdan karşıya geçmek için kullanılan tahta köprü -hkk]

XIX. yüzyıldan başlayarak sabun ve zeytinyağı atölye ve fabrikaları şehrin güneyinde kurulmaya başladı (Akbüber,2014;2020) ve böylece kuzeydeki sanayi yapılarının inşaatları durdu. 

Bu imar kararının verilmesinde, kuzey-doğu ve güney-batıdan esen hakim rüzgar yönü de etkin olmuş olabilir. Ayrıca anılan yüzyılda; konut, ticaret ve sanayinin şehrin değişik bölgelerinde yoğunlaşması sonucunda şehir şebekesi girift bir yumak haline dönüşmüştü. Göçlerin de etkisiyle otuz bini geçen nüfusun barındığı ikamet alanları da kesintisiz bir süreklilikle tüm şehri kaplamış, yeni mahallelerin eklenmesi sonucunda yoğun bir imar düzeni şehre hakim olmuştu.

Şehir, "homojen" nüfus dokusu ile ele alındığında bu imar durumu, merkezi iktidar için de çok ciddi bir sıkıntı anlamına gelmekteydi. 1900 sonrası Osmanlı resmi belgeleri irdelendiğinde, merkezi iktidarın şehirdeki asayiş sorunsalı ile ciddi olarak uğraşmak zorunda olduğu görülecektir [5].

XIX. yüzyıldan itibaren atölye ve fabrikaların şehrin güneyinde kurulmaya başlaması ile konut, ticaret ve sanayi, şehrin değişik bölgelerinde kimi zaman iç içe gelişmiş ve şehir şebekesi, girift bir yumak halinde kendisini tesis etmişti. Üstelik XX. yüzyıla gelindiğinde, göçlerin de etkisiyle 30 bini geçen "homojen nüfus dokusu" ile ele alındığında, şehrin mevcut mekânsal yapısı ciddi bir "karmaşık-bütünsellik" halini almıştı (harita.04).

(harita.04) Ayvalık kazasının XX. yüzyıl başındaki kentsel fonksiyon şeması.
(çizen: Hayri Kaan Köksal, 2019)

Kazanın bu şekle dönüşmesi 100 yıl içinde gerçekleşmiş ve Abdülhamit II dönemi başlarken, kuzey bölgesi ve özellikle Ágios Dimítrios (Άγιου Δημητplου) mahallesinin/cemaatinin bir parçası olan Tabakhane (Ταμπακαριά), sanayi tesisi bölgesinin denetiminden çıkmıştı (resim.05), (resim.06).

(resim.05) Yaylaşık 1910 yılı, Kordakis ailesinin yel değirmeninin bulunduğu kuzeydeki Sfageion (Σφαγείων) sahili ve cam kaplı çatıları ile Tabakhaneler.
(kaynak: Psarros,2017:148)

(resim.06) Kaldi (Καλδη)nin un değirmeni.
(kaynak: Psarros,2017:149)


1900'e doğru Ágios Dimítrios'un kuzeyinde bulunan Sfageion (Σφαγείων) sahili doldurulmaya başlandı. "... Körfezin sığ ağzının dışında demirleyen gemilere yüklenmek üzere teknelerle taşınmadan önce, yerin tüm zeytinyağı üretimi ve diğer ürünleri burada toplanmıştır. Bu yüzden her zengin evinin kendi iskelesi vardı" (Psarros,2017;141).

Bu döneme ilişkin Osmanlı belgeleri incelendiğinde "denizin doldurulması" olayına ilişkin çok sayıda belge ile karşılaşılır [6]

(resim.07) Dimitrios Gegoralas'ın Hanı ve Minareli Camii.
(kaynak: Psarros,2017:153)

Bölüm 2.
a.) HAMİDİYE CAMİİ ve SIBYAN MEKTEBİ     

İbadetini "Rıza Paşa hanında" yerine getiren doktor Şerafettin Bey'i daha önce bir blogumda ele almıştım. Orada da değindiğim gibi doktor; 
"İbadet için Rıza Paşa hanında bir özel yer ayrılmış ise de özel ve düzgün bir cami ve bir okulun hemen inşası orada bulunduğum sırada yerel hükümete bildirildi ve muştulandı.
demektedir (Şerafettin,2002:142). 

Böylece 1894-95 yıllarında Ayvalık'ta, bir Müslüman ibadethanesinin ve okulunun olmadığına dair güçlü bilgilerimiz bulunmaktadır (Köksal,2022.a). Yazılanlardan yola çıkarak Hamidiye Camii'nin yapım kararının alınmasında Şerafettin Bey'in rolü olduğunu öğrenmekteyiz. Bu belge DAB. 9 Recep 1311 (16 Ocak 1894) tarih ve İ..EV../5/84 sayılı belge olmalıdır (resim.08)

(resim.08) DAB. 9 Recep 1311 (16 Ocak 1894) tarih ve İ..EV../5/84 sayılı belge.
(kaynak: Cumhurbaşkanlığı Arşivler Başkanlığı)

Caminin planı ise, 14 Kasım 1897 tarihinde tamamlanmış olmalıdır. DAB. 18 Cemazeyilahir 1315 (14 Kasım 1897) gün ve PLK.p./47 sayılı, 1/100 ölçekle çizilmiş plân bir de cephe çiziminden oluşan bir belgenin altında: "Ayvalık'da nevâkısının (eksiklerinin) ikmåli ma'ruz olan câmi-i şerifin resmidir. 2 Teşrinisâni sene 1313 (14 Kasım 1894)" şeklinde bir açıklama vardır  (resim.9) ve [7].

(resim.9) DAB. 18 Cemazeyilahir 1315 (14 Kasım 1897) tarih ve PLK.p./47 belge.
(kaynak: Cumhurbaşkanlığı Arşivler Başkanlığı)

Çizim, minarenin yönü dışında mevcut camiyle benzerlik taşımaktadır. Ayrıca Özmen, İngilizce olarak hazırladığı doktora tezinde Hamidiye Camii'ne değinmiş ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan rölöveleri vermiştir (Özmen,2014). 
(resim.10) Hamidiye Camii'nin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan rölövesi.
 (kaynak: Özmen,2014:157)

Dündar'ın doktora tezi ve bu tezin kitaplaşmış basımında, (resim.9)'da sunulan plana ve görünüşe yer verilmektedir (Dündar,1999; Dündar,2000). 

İlgi alanı Osmanlı dönemi mimari projeleri olan bu kitap incelendiğinde Hamidiye Camii'nin: 
" ... son cemaat mahalli dahil dıştan dışa 13.50 x 9.00 m. ebatlarındadır. Avlusuz câmiin son cemaat mahalline dört basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Dört sütuna binen üç kemer gözlü cemaat mahallinin bu çizimde üç tarafı da açıktır. Son cemaat mahallinden mihrap mihverine açılan bir kapıdan harime girilmektedir. Harim içten içe 10.50 x 7.30 ölçülerindedir. Kuzey tarafı ile güney tarafından 1.50 m.lik bölümleri ayrılarak ortada kare bir mekân oluşturularak 6.50 m. çapında bir kubbeyle örtülmüştür. Kubbenin ağırlığı dört taraftaki kemerlerle dört tane gömme ayağa taşınmaktadır. Kubbeye geçiş pandandiflerle sağlanmıştır. Harimin kubbeyle örtülü bu kısma tekabül eden duvarların kalınlığı 0.75 m. diğer bölümlerinki ise 0.45 m.dir. Ayrıca gömme ayaklar ile köşeler dış cephelere hafif çıkın yaparak câmiin dış cephelerinin sathi kemerler hareketlendirilmiş olduğu görülmektedir. Harim her cepheye aynı ebatta simetrik olarak ikişer tane yerleştirilmiş toplam sekiz pencereyle aydınlatılmıştır. Harimin içinde yer alan unsurlardan maksure, mahfil ve minber yoktur. Yarım daire şeklinde derin nişli mihrap dışarıya çıkıntı yapmaktadır." (Dündar,2000:206) (resim.11) ve (resim.12).

(resim.11) Hamidiye Camii, Sıbyan Mektebi ve Yorgala Palas.
(kaynak: Psarros,2017,152)

(resim.12) Hamidiye Camii.
(fotoğraf: Hayri Kaan Köksal, 2015)

Cami hakkında değişik çalışmalar da yapılmıştır. Örneğin İlter, daha sonda ayrıbasım da yapılan bir çalışmasında, "caminin kiliseden bozma" olduğunu ileri sürmektedir (İlter,1990;1994). Duymaz, Abdülhamit II dönemi imar hareketleri ile ilgilendiği bir doktora tezi hazırlamıştır (Duymaz,2003). "Kent strüktürü ile tapınma yapıları arasındaki ilişki" kurmaya çalışan Özel, bu cami hakkında bir makale hazırlamıştır (Özel,2011). Sağlam, aynı yıl Ayvalık'ta ve Alibey (Yunda) adasında yapılan iki Hamidiye Camii'ni de ele alan bir İngilizce makale yayımlamıştır (Sağlam,2017).

b.) YORGALA HAN

Daha önce de yazdığım gibi Yorgala Han'ın tanınmasının en önemli nedeni (Köksal,2022); sayın Neriman Şahin Güçhan tarafından 2008 yılında yayımlanan "Tracing the memoir of dr. Şerafeddin Mağmumi for the urban memory of Ayvalık" (Güçhan,2008) adlı "çok güçlü" makaleden kaynaklanmaktadır. 

Güçhan bu makalesinde, "bir mimari biçimler birlikteliği olan şehri", yaklaşık yüz yıl önce Şerafettin Bey'in "şehri dolaşması ile yazdığıAyvalık gündelik hayatı ile birlikte analiz etmiştir. Bu makalenin Türkçe çevirisi, bu yıl Balıkesir BB tarafından çıkan kitapta yerini almıştır (Güçhan,2023:68-109) 

Güçhan makalesinde, yazarın kaldığı "Burgala oteli"ni bugün Belediye hizmet binası olarak yeniden işlevlendirilen ve XX. yüzyılın hemen başlarında otel olarak hizmete açılan bina olabileceğini ileri sürmektedir (Güçhan,2008:60). Bu sav, daha sonra Güçhan'ın makalesini kullanan birçok çalışmada da yer almıştır. 

Oysa anlatılan sürelerde belirtilen rota ve eylemlerin, o tarihlerde şehrin oldukça dışında bulunan "Yorgala Han" ve çevresindeki mekanlar arasında gerçekleşmesi mümkün gözükmemektedir. O nedenle, yazarın "Burgala oteli" dediği mekanın, bugün Belediye başkanlık binasının arkasındaki adada olan ve ve o yıllarda Jacovos G. Moura tarafından işletilen "Hotel Georgala (Ξενοδοχείον Γεοργαλα)" olması gerekmektedir (resim.13) ve (resim.14) (de Adrian ve Nalpas,1893:411; Köksal,2017; Psarros,2017:172). 

(resim.13) Annuaire des commerçants de Smyrne (1893)'da yayımlanan "Hotel Georgala" reklamı..
(kaynak: Hayri Kaan Köksal,2017)

Büyük olasılıkla mekanların karışmasının nedeni, doktorun ilerleyen sayfalarda Ayvalık'ı tanıtırken yazdığı "Hükümet Konağı'nın karşısında mükellef bir şekilde yapılmış “Burgala” hanı" bilgisi olmalıdır (Şerafettin,2002:142). Zira Hüseyin Avni Baskın'ın belediye başkanlığı döneminde başlayan cadde açma çalışmaları sırasında yıkılmış olan hükumet konağı binası, o tarihlerde daha inşaatına başlanmamış Hamidiye Camisi ile Yorgala han arasındaki parselde idi.

(resim.14) Şerafettin Bey'in kaldığı otel ve kullandığı "gazinolar"
1. Kafe Nisiotis
2. Birleşik (ikiz) Kafeler
3. Birleşik Kafeler terası
4. Kafe Kanello
5. Stelios Voirkado'nun çardağı
6. Belediye Binası
7. Suriyeli'nin Kafesi
8. Hacı Kampuri'nin ayakkabı mağazası.
9. Iakovos Moura'nın oteli ve restoranı
19. Eski balıkhane ve balıkçılar
20. Gümrük
21. Bugün yerinde Ayvalık Palas bulunan Ticaret Kulübü (Psarros,2017:172) 
(çeviri: Hayri Kaan Köksal)

İki kardeş Yorgala'lar hakkında, konusu "ticaret yıllıkları" olan bir makale geçen sene Ayvalık Belediyesi tarafından yayımlanan yayınlanmıştı. (Köksal,2022.b) Bu çalışmadan da anlaşılacağı üzere Nikola ve Dimitri Yorgala kardeşler, gelirlerini "tabaklıktan" elde etmişler ve şehre bir çok yatırım yapmışlardı. Osmanlı kayıtlarında, özellikle Dimitri Yorgala hakkında çok sayıda bilgi bulunmaktadır [8].

Psarros dönemi anlatmaya şöyle devam eder;
"Osmanlı makamlarının rızasını almak için aynı zamanda hanın tam karşısına muhafızlar için bir kışla ve askerlerin ihtiyaçları için bir cami inşa etmeyi taahhüt etti. Böylece, bu üç önemli neoklasik mülk hızla inşa edildi. Halk hemen camiye ve hana "Gegoralas camisi ve hanı" adını verirken, bu bölge Türkçe adı olan "Kışla" olarak tanındı(Psarros,2017:150).

Bu bilgiye "temkinli yaklaşmak" gerekmektedir. Belki Bay Yorgala; izinlerin alınmasında veya "imza verilmesinde" kolaylaştırıcı rol oynamıştır ama "cami" ya da "kışla" gibi binaların yapımında, o zamanki yaklaşımla, "gayrı Müslim" kişilerin rol oynaması mümkün değildir. Bu binalar için, aşağıda da görüleceği üzere "izin almak" gerekmektedir [9].

c.) AYVALIK HÜKÜMET KONAĞI

Daha öncede yazdığım gibi, sayın Güçhan'ın hanın yerini karıştırmasına neden olan "Ayvalık Hükümet Konağı" olmalıdır. Bugün yerinde bulunmayan hükümet konağı, Yunanistan konsolosluğu yanındaydı ve Yunan işgali sırasında yakılmış ve sonra Hüseyin Avni Baskın'ın belediye başkanlığı döneminde başlayan cadde açma çalışmaları sırasında yıkılmıştıKayıtlarda bugüne kadar planı ile karşılaşılmayan "Ayvalık Hükümet Konağı" hakkında çok sayıda Osmanlı belgesi bulunmaktadır [10].

d.) YANYALI RENDAZADE ABDURRAHMAN FİKRET EFENDİ ABİDESİ

Anıt 1909 yılında, Yanyalı Rendazade Abdurrahman Fikret Efendi'nin Ayvalık'taki ölümü üzerine yapılmıştır (resim.15), (resim.16), (resim.17) ve (resim.19)

(resim.15) Yanyalı Rendazade Abdurrahman Fikret Efendi Anıtı.
(fotoğraf: Hayri Kaan Köksal, 2018)

(resim.16) Yanyalı Rendazade Abdurrahman Fikret Efendi Anıtı.
(fotoğraf: Hayri Kaan Köksal, 2018)

Yapı hakkında, "Mustafa Abdülhalik Renda" hakkında yüksek lisans tezi hazırlayan ve kitap yazan sayın Gönül Türkan Demir ile yazışılmış ancak olumlu bir sonuca ulaşılmamıştır (Demir,2012;2017). Bunun üzerine "yanyafbk.blogspot.com" sitesini yöneticisi ve yazar sayın Bülent Kocamemi ile yazışılmış ve aracılığı ile sayın Volkan Vural'a ulaşılmıştır.

Sayın Vural'ın "bu kişi belki olabilir" şeklinde yanıtladığı e-posta şöyleydi:
"Sayın KÖKSAL,
Bu e-postayı size Sayın Bülent KOCAMEMİ'nin ilettiği e-postaya istinaden kaleme almaktayım.
Bendeniz Yanya eşrafından Hattatzade ailesine mensup Volkan VURAL. Uzunca bir zamandır Yanyalılar ve Yanya Şecereleri hakkında çalışma yapmaktayım. Bu babda verdiğiniz kısıtlı bilgiye istinaden şecereler üzerinde yaptığım kısa incelemede mülazım (Teğmen) rütbesinde iken hayatını kaybeden Rendazade Abdurrahman Fikret Efendiye en yakın eşleşmenin kişinin yaşı ve şecere örgüsündeki kuşağı dikkate alınınca Yahya Nizameddin Bey'in oğlu Abdurrahman Efendi olma ihtimali mevcuttur. Ağabeyi Kaplan Bey'in eşi vasıtasıyla aile ile akrabalığım mevcut bulunduğundan mütevellit yaşayan torunlarına bir ilgileri olup olmadığını soracağım. Olumlu bir bilgi alabilirsem veya başka bir eşleşme tespit edebilirsem sizi de bilgilendiririm. Saygılarımla, Volkan VURAL" (e-posta: 15 Kasım 2018, 19:37). 

Bu bilgiden yola çıkarak: Yanyalı Rendazade Abdurrahman Fikret Efendi, Yahya Nizameddin Bey'in oğlu olduğu, üçüncü avcı taburunda askerlik yaptığı ve 1909 yılında (H.1327, R.1325), Ayvalık'ta Bezm-i Alem vapurundan karaya çıkarken -veya gemide iken- "denize düşerek boğulduğu" söylenebilir. Cenazesi de, 1909 tarihinde Hamidiye Camii ile Sıbyan Mektebi arasındaki alana gömülmüştür. Anıtın açılış gününe dair bir belgeye, bugün için ulaşamadım.

(resim.17) Yanyalı Anıtı'nın okunan taşı.
(fotoğraf: Hayri Kaan Köksal, 2018)

(resim.18) Yanyalı Anıtı'na ait Türkçe tercüme.
(fotoğraf: Hayri Kaan Köksal, 2018)

Bezm-i Alem vapuru bir "güçlü bir varsayım" olmalıdır. Çünkü yaklaşık 1 hafta sona yazılan, DAB.16 Cemaziyilahır 1327 (5 Temmuz 1909) gün ve TFR.I..SL../212/21148 sayılı belgeye göre:
"Manastır 3. Avcı Taburu askerlerinin mühimmatlarıyla birlikte Bezm-i Alem vapuruyla Ayvalık'tan Selanik'e geldiklerine dair Selanik Polis Müdürlüğü'nün yazısı."

Bozoğlu, Bezm-i Alem vapurunu şöyle tanıtır: 
"1 Aralık 1888'de, İngiltere, Glasgow'da, Fairfield Shipb. Eng. Co. tezgâhlarında yolcu-yük gemisi olarak yapıldı. 4.527 gros, 3.286 net tonluktu. Uzunluğu: 118,1 metre, genişliği: 13,4 metre, su kesimi: 9,8 metre idi. 3.000 beygir gücünde Fairfıeld yapımı tripil buhar makinesi vardı. 13 mil hız yapıyordu. 38 adet 1. mevki, 20 adet 2. mevki kamarası vardı. Bir Alman denizcilik firmasına ait olup ilk adı Dresden'di. İlk seferine 5 Ocak 1889 günü çıktı. Önce Bremen-New York, Bremen-Sydney seferleri yaptı. Sonra 1902'de de Kuzey ve Güney Atlantik sularında çalıştı. 1903'te merkezi Liverpaool'de olan R.P. Houston & Co. firmasına satılarak Helios adını aldı. Ertesi yıl, yine Liverpool'de Union-Castle Line firmasına devredildi. 1906'da İdare-i Mahsusa tarafından satın alınarak adı Bezm-i Alem (II.Mahmud'un kadını, AbdüImecid'in annesi) olarak değiştirildi. 24 Ekim 1914'te Ereğli açıklananda Rus Sviatoj Jevstafi adlı savaş gemisi tarafından batırıldı. Filonun en güzel gemilerindendi." (Bozoğlu,2018) (resim.19)

(resim.19 Bezm-i Alem gemisi.
(kaynak: denizhaber.com)

e.) AYVALIK KIŞLASI

1821 ve ardıl diğer olaylar sırasında, Ayvalık'ta "kışla olduğuna dair bir bilgi" bulunmamaktaydı. Tüm Osmanlı yazışmaları bağlı bulunan Hüdaverdigâr şehrine veya İzmir kazasına hitaben olmaktaydı. İçinde Ayvalık geçenler ise, genellikle Kışla mahallesinde kurulan fabrikalara dairdi [11],

Kart postallarda fotoğrafı ile tanınan kışla binasının varlığı ile ilk kez bir "doktora tezinde" karşılaşılmıştır (Özgen,2013;218), (resim.20) ve [12].

(resim.20) Tabakhane mahallesinde yapılan Kışla binası.
(kaynak: Psarros,2017:146)

Bugün yıkılan ve yerine "erken doğan merkezi" yapılan bu Kışla binası, büyük olasılıkla mahallenin "Müslüman ve Türk kent odağı" olması kararının oluşmasına katkı vermiştir. 

f.) "ÇANAKKALE-İZMİR DEMİRYOLU" AYVALIK GAR BİNASI

1890-1900 yılları arasında, Karampliás (Καραμπλιας)'a göre:
"... şehrin en zengin sanayicilerinden [biri olan] Dimitrios Gegoralas, bu alana cesur bir yatırım yaptı. Balıkesir'den Ayvalık'a demiryolu hattını genişletme planları olduğunu bilerek, yerleşimin son evlerinin yanına, şehrin tren istasyonunun yapılması planlanan denize yakın, büyük ve lüks bir han yaptırdı" (Karamplias,1949:54).

Kitabında demiryolu hattından her ne kadar bahsetse de Karampliás, güzergahı Balıkesir'den başlattığı için büyük bir yanlışlık yapmaktadır. Güzergah Balıkesir'den değil Çanakkale'den başlamaktaydı ve İngilizler ile Fransızlar arasında uzun süren bir "diplomatik anlaşmazlığa" da neden olmuştu. Bahse konu "tren yolu güzergahı", bugün Çanakkale-İzmir arasında "karayolu" olarak kullandığımız yoldur [13](resim.26)

(Resim.26) DAB. 29 Zilhicce 1300 (31 Ekim 1883) gün ve HRT.h../2284 sayılı belge.
İmtiyazı talep edilen Karabiga-Çanakkale-İzmir demiryolu haritası.
(kaynak: Cumhurbaşkanlığı Arşivler Başkanlığı)

[DEVAM EDECEK]

---
DİPNOTLAR

[2] 1821 isyanı sonrasında sürgün edilen şehir halkı, mülkiyet haklarını da geri veren 1837 af fermanının yayınlanması ardından geri dönmeye başladı. 1791 yılında Ioannes Demetrakellis-Oikonomos'un idamı ile başlayan ve 30 yıl süren, Hacıathanasi (Χατζηαθανάση)'nin başını çektiği aristokratik oligarşinin temsilcileri ile Panagis Ioannídis (Παναγης Ιωαννίδης) liderliğindeki burjuvalar, 1840 yılı şubat ayında karşı karşıya geldiler (Κυδωνιακά, 1842 : ss.62-63). Böylece, burjuvalar iktidarı, 1922 yılına kadar bir daha geri bırakmamak üzere almış oldu.

[3] Bu kilisenin "mübadeleden sonrası" başına gelenleri Ahmet Yorulmaz'dan okuyabilirsiniz. Burası, bugün "gril tavuk" aldığımız, "avlusundan geçtiğimiz"  yerdir.

[4] Ortodoks Kilisesi içinde ayinle ilgili hazırlık ve düzenli işleyişi amaçlayan bir dizi sorumlulukla görevlendirilen, Kutsal Tapınağın baş Rahibi ve Kilise Konseyini ifade eden meslekten olmayan kişilere verilen addır. Bunlar patrikhaneye bağlı memur değildir. Yörenin gelirleri üzerinden maaş alırlar.

[5] Örnek olarak, devlet arşivlerinde bulunan 11 Muharrem 1319 (25 Temmuz 1893) tarih ve DH.MKT./2479.20 no.lu belge: “Ayvalık'ta Kaçakçı Mahallesi'nden Mardiko'nun hanesinde yanıcı, patlayıcı ve kesici bir çok madde bulunmasından...” bahseder. Ayrıca aynı kişi için 23 Zilhicce 1318 (13 Nisan 1901) tarih ve DH.MKT. 2471.81 no.lu bir başka belge.

[6] Örnek olarak;
DAB. 6 Safer 1317 (16 Haziran 1899gün ve DH.MKT./2211/73 sayılı belge:
Ayvalık sahilinin, moloz ve süprüntülerle doldurulmasının önlenmesi için gerekenin yapılması. 

DAB. 12 Rabiulahir 1317 (20 Ağustos 1899) gün ve DH.MKT./2235/118 sayılı belge:
Ayvalık ahalisinin denizden doldurmak istedikleri yerler için izin verilmesi talepleriyle ilgili evrakın gönderildiği.

DAB. 8 Recep 1317 (12 Kasım 1899 gün ve DH.MKT./2269/52 sayılı belge:
Ayvalık'ta denizden doldurulmak istenen mahallerin, harita ve tapu muamelelerinin eksikliği sebebiyle önemsenmediğinin ileri sürülmesi üzerine, durumun yeniden değerlendirilmesi.

[7] DAB'da "Ayvalık+cami+okul+mektep" olarak yaptığımız bir taramada, şu ilgili belgeler ile karşılaşılmaktadır:
DAB. 6 Safer 1311 (19 Ağustos 1893) gün ve DH.MKT./114/28 sayılı belge:
Ayvalık kasabasında Müslüman çocuklar için bir okul olmadığından bahisle bir okul ve cami inşasıyla muallim tayini talebi. 

DAB. 14 Safer 1311 (27 Ağustos 1893) gün ve BEO 265/19838 sayılı belge:
Ayvalık Kazasında etfal-ı müslimim için bir mekteple caminin küşadı. (Maarif)

DAB. 9 Recep 1311 (16 Ocak 1894) gün ve İ..EV../5/64 sayılı belge:
Ayvalık kasabasında bir cami ile bir mektep inşası ve masrafının Evkaf-ı Hümayun ile Maarif Nezareti'nden sarfedilmesi.

DAB. 1 Zilhicce 1311 (5 Haziran 1894) gün ve DH.MKT./245/51 sayılı belge:
Ayvalık'ta cami ve mektep inşasına izin verilmesi.

DAB. 29 Zilhicce 1311 (3 Temmuz 1894) gün ve BEO/429/32149 sayılı belge:
Ayvalık'ta bir cami-i şerif inşası. (Hüdavendigar)

DAB. 3 Safer 1312 (6 Ağustos 1894) gün ve BEO/450/33732 sayılı belge:
Ayvalık kasabasında bir cami ile bir bab mektebin inşası. (Dahiliye, Hüdavendigar; 32149)

DAB. 11 Safer 1312 (14 Ağustos 1894) gün ve DH.MKT./271/23 sayılı belge:
Ayvalık kasabasında bir cami ve Müslüman çocukları için bir mektep inşa olunması ve masraflarının Evkaf-ı Hümayun Nezareti ile Maarif Nezareti'nden karşılanması isteği.

DAB. 18 Cemazeyilahir 1315 (14 Kasım 1897) gün ve PLK.p../47sayılı belge:
Ayvalık'ta tamir edilmesi istenen caminin planı. (Hüdavendigar)

DAB. 23 Rabiulevvel 1316 (14 Ağustos 1898) gün ve MF.MKT./410/42 sayılı belge:
Ayvalık'ta inşa edilen cami ve okul masraflarına ait gönderilen senetlerle ilgili gerekli mahsup işleminin yapılması.

DAB. 9 Zilkade 1316 (21 Mart 1899) gün ve İ..EV../21/26 sayılı belge:
Ayvalık'ta yeniden inşa edilen cami ile mektebin imamet, hitabet ve müezzinlikleri için aylık maaş tahsisi. (1316Za-05)

DAB. 14 Zilkade 1316 (26 Mart 1899) gün ve BEO/1286/96378 sayılı belge:
Ayvalık'ta inşa olunan camiye, imamet ve hitabet cihetleriyle müezzinlik, kayyumluk ve ferraşlık [*] hizmetleri için tahsisi gereken meblağ. (Evkaf, Maarif)

[*] Ferrâş (الفرّاش), Halife ve sultanların yatak ve halılarını seren, çadırlarını kuran kişi; cami, medrese gibi vakıf eserlerinin temizlik işleriyle uğraşan görevli.


DAB. 8 Cemazeyilahir 1319 (22 Eylül 1901) gün ve MF.İBT./104/38 sayılı belge:
Ayvalık kazası cami imamı ve hatibi ve İbtidai Mektebi Muallimi Osman Efendi'nin bazı garazkarların teşvikiyle memuriyetinden azl edildiğinden bahisle, memuriyetine iadesi ve maaşının yeterli miktara çıkarılmasına dair istidası üzerine, Hüdavendigar Maarif Müdürlüğü'nden malumat istendiği.

CAB. 30 Mayıs 1958 gün ve 30-18-1-2/149/29/17 sayılı belge:
Uşak'taki 10 parça hayrat arsa ile Ayvalık'ta kiliseden çevirme harap cami arsasının satılması.

[8] Örnek olarak;
DAB. 9 Cemaziyelahir 1260 (26 Haziran 1844gün ve HR.MKT./5/4 sayılı belge:
Ayvalık kazasından ve Beratlı Avrupa tüccarından Nikola Mandalos'un Yunanlı Tüccar Nikola Yorgi'ye vermeyi taahhüt ettiği zeytinyağının verdirilmesi.

DAB. 26 Rabiulahir 1320 (2 Ağustos 1902gün ve MF.MKT./648/69 sayılı belge:
Ayvalık'ta kefaletinden dolayı borcu olan Yorgola'nın çocuklarının mektepten atıldıkları şikayetinin tahkik edilmesi.

DAB. 22 Nisan 1324 (5 Mayıs 1908)  gün ve DH.ŞFR./397/111 sayılı belge:
Eşkıya tarafından dağa kaldırılan Ayvalık zenginlerinden Dimitri Yorgala'nın oğlu Yanko'nun yakınlarının vermiş olduğu fidye karşılığı serbest bırakıldığı, mütecasirlerin derdesti için takviye kuvvet gerektiği. (Hüdavendigar)

DAB. 9 Rabiulahir 1326 (11 Mayıs 1908gün ve Y..PRK.UM../81/41 sayılı belge:
Ayvalıklı Yanko Yorgala'yı öldüren eşkıyadan bazılarının yakaladığı, kaçan eşkıya reisi Arnavut Receb'in de takip edildiği.

DAB. 14 Kasım 1916 gün ve HR.SYS./2169/18 sayılı belge:
Casusluk yaptıkları belgelerle tespit edilen Avusturya'nın Ayvalık Fahri Konsolosu Nikola Salto ile Ayvalık Yunan Konsolosu Kavası Niko Dimitri Yorgola'nın suç ortaklarıyla beraber İzmir Divan-ı Harp Mahkemesi'ne sevkleri ve Avusturya'nın bundan böyle Rum, Ermeni, Yahudi gibi kendi tebaasından olmayan milletlerden fahri konsolos istihdam etmemesinin ehemmiyeti konusunda Enver Paşa'nın mülahazası.

[9] Örneğin, DAB.1 Zilhicce 1311 (5 Haziran 1894) tarih ve DH.MKT./245/51 sayılı belgeye göre: "Ayvalık'ta cami ve mektep inşasına izin" verilmiştir. 

[10] Örnek olarak;
DAB. 19 Cemazeyilevvel 1305 (2 Şubat 1888gün ve DH.MKT. 1482/67 sayılı belge: 
Harap durumdaki Ayvalık hükümet konağının tamiri için uygun bir yer bulunarak kiralanması.

DAB. 18 Recep 1306 (20 Mart 1889gün ve DH.MKT. 1607/51 sayılı belge: 
Ayvalık Hükümet Konağı'nın yeniden inşasına kadar Heyet-i Hükümet ile Adliye Heyeti için kiralanan hane bedeli için karşılık bulunması.

DAB.  27 Ramazan 1306 (27 Mayıs 1889gün ve DH.MKT. 1625/28 sayılı belge: 
Ayvalık kazasında inşa olunacak olan hükümet konağı için hazırlanan keşif defterinin nizami olup olmadığı.

DAB.  20 Şevval 1306 (19 Haziran 1889gün ve DH.MKT. 1629/1258 sayılı belge: 
Ayvalık Hükümet Konağı icarının ödenmesi için karşılık olmadığı, dahiliyeye ait kısmın vilayetin üçyüz üç ve üçyüz dört seneleri muvazenesinden karşılık bulunarak ödenmesi.

DAB.  1 Safer 1308  (16 Eylül 1890gün ve DH.MKT. 1761/55 sayılı belge:
Ayvalık Kazası Hükümet Konağı olarak kiralanan hanesinin biriken kira bedelinin tesviyesi maksadı ile mutasarrıfı Nikolaki Gonata tarafından müracaatta bulunulduğu.

DAB.  23 Şevval 1308  (1 Haziran 1891gün ve DH.MKT. 1838/38 sayılı belge:
Ayvalık kazasında yeniden inşa olunan hükümet konağının tamamlanmasına kadar memurların ikameti için kiralanan hanenin kira bedelinin tesviyesi.

DAB.  2 Rabiulevvel 1309 (6 Ekim 1891gün ve DH.MKT. 1875/11 sayılı belge:
Ayvalık Hükümet Konağı olarak kullanılmak üzere kiralanan sahilhanenin birikmiş kiralarının ödenmesi talebi hususunda tahkikatla gereğinin yapılması.

DAB. 10 Cemazeyilahir 1319 (24 Eylül 1901gün ve DH.MKT. 2535/80 sayılı belge:
Ayvalık hükümet konağının yerleşim yerinin dışında olması işlerin gecikmesine sebep olduğundan kasabanın merkezinde bulunan karakolhane binasıyla değiştirilmesi talebinin uygun görüldüğü.

DAB. 10 Şevval 1325 (16 Kasım 1907gün ve ŞD. 1600/12 sayılı belge:
Ayvalık Hükümet Konağı için gereken kerestenin vergiden muaf tutulması. (Hüdavendigar 4)

[11] Örnek olarak;
DAB. 23 Muharrem 1263 (11 Ocak 1847) gün ve A.}MKT./61/70 sayılı belge:
Ayvalık kazasının asayişini sağlamak için buraya yapılacak kışla hakkında serasker paşaya gönderilen yazı.

DAB. 29 Muharrem 1263 (17 Ocak 1847) gün ve A.}MKT./62/55 sayılı belge:
Ayvalık kazasında yapılacak bir taburluk kışlanın keşif ve projesi için görevlendirilecek bir erkan-ı harp zabiti ile ebniye hülefasının harcırahlarının ödenmesine dair Maliye Nezareti'ne yazılan buyruldu.

DAB. Muharrem 1263 (17 Ocak 1847) gün ve A.}MKT./62/62 sayılı belge:
Ayvalık'a inşa edilecek kışlanın keşfi için tayin edilen Kolağası Faik Efendi ile rüfekasının harcırahlarının tesviyesi hakkında maliye nazırına yazılan ferman-ı ali.

DAB. 7 Zilkade 1303 (7 Ağustos 1883) gün ve DH.MKT./1359/19 sayılı belge:
Delvine'de müteveffa Abdül Bey ve ahali tarafından satın alınan ve Taşlıca Mutasarrıfı Süleyman Bey ile Ayvalık Kaymakamı Mehmed Ali Paşaların da hissesi bulunan ve hükümete bırakılan konağın kışlaya dönüştürüldüğü.

DAB. MSB.ATA. 27 Kasım 1911 gün ve 110-9-1-5/38/172/16 sayılı belge:
Edremid Redif Fırkasının Ayvacık ve Bayramiç alaylarının merkezlerinde talim ve terbiye için silahaltına celpleri, Edremid Alayından bir taburun silahaltına alınarak Ayvalık'a sevki.

DAB. 19 Rabiulahir 1329 (19 Nisan 1911) gün ve DH.İD../65/ sayılı belge:
Ayvalık'taki paskalya münasebetiyle İzmir Redif Kumandanlığı'ndan otuz nefer askerin gönderilmesi.

DAB. MSB.ATA. 20 Nisan 1911 gün ve 110-9-1-5/4/205/2 sayılı belge:
Paskalya münasebetiyle Ayvalık'taki kuvvetin otuz erle takviye edilmesi.

DAB. MSB.ATA. 21 Ocak 1912 gün ve 110-9-1-5/45/205/10 sayılı belge:
Yunda Adası'nda bulunan gayr-i müslim erlerin firar ettikleri ve yakalanmaları.

DAB. MSB.ATA. 5 Temmuz 1912 gün ve 110-9-1-5/71/343/2 sayılı belge:
Redif Edremit Fırkasına mensup İkinci Bayramiç, Bayramiç, Ayvalık, Burhaniye ve Edremit Redif Taburlarının; hazarî mevcutları ile subay, er ve hayvan seferî ihtiyacını gösterir cetveller.

[12] DAB. 17 Şaban 1328 (22 Ağustos 1910) gün ve DH.MUĠ./109/66 sayılı belge:
“Burhaniye'nin kaza halinde ibkası ile Burhaniye ve Ayvalık'da inşasına halk tarafından teşebbüs olunan askeri dairenin inşasına devam olunması ve taksimat-ı mülkiyenin bir karara rabtına kadar depo ve cephane inşasından sarf-ı nazar olunması”

[13] Benim belirlememe göre konu hakkında iki çalışan oldu. Bunlardan ilki Selçuk Üniversitesi'nden Muhammed Mustafa Kulu ve diğeri ise Ege Üniversitesi'nden, Elif Kutbay Yenercioğlu'dur (Kulu,2010; Yenercioğlu,2012).

---
KAYNAKÇA
- Ahmed Cevdet Paşa (2022).
Târîh-i Cevdet (I-III. cilt 5 Kitap), (ed.) Mehmet İpşirli, Ankara : Türk Tarih Kurumu Yayınları. 

- Akbüber Akın, B. (2001).
Kentli Ayvalık: Ayvalık ve Küçükköy'ün tarihi yapılarına bir bakış, Ayvalık : Küçükköy Belediyesi Kültür Yayınları.

- Akbüber Akın, B. (2005).
Kentli Ayvalık : το Α'ι'βαλι η πολh, İstanbul : Graphis Matbaa.

- Akbüber Akın, B. (2014).
Osmanlı'nın son dönemlerinde Ayvalık ve yakın çevresinde endüstri ve ticaret yapıları (Tez No.384038) [Doktora tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi].

- Akbüber Akın, B. (2020).
Ayvalık kent dokusunda 19.yüzyıl ticari faaliyetlerinin mekânsal izleri "dükkânlar", Ege Üniversitesi Sanat Tarihi Dergisi, (29)2, s.: 807-829.
- Bilgiç. M. (2018).
Yorgala nan'ı korumak, Ayvalık Karadiken Degisi, -(1), s.:29-31.

- Bilgiç, M. ve Erdem E. (2020).
Ayvalık, Georgala (Yorgola) Han’ın Mimari Kurgusu, Koruma Sorunları ve Yeniden Kullanımı Üzerine Bir Değerlendirme, Megaron, 15(4), s.:624-638.

- Bolat, C. (2000).
Redîf askeri teşkilâtı (1834-1876), (Tez No.94775) [Doktora tezi, Ankara Üniversitesi].

- Bozoğlu, A. (2018).
Ereğli açıklarından Sibirya’ya Bahr-i Ahmer, Bezm-i Alem ve Mithatpaşa vapurları, 30 Nisan 2018, https://www.denizhaber.com/bahr-i-ahmer-bezm-i-alem-ve-mithatpasa-vapurlari              son erişim: 9 Eylül 2023,

- Demir, G.T. (2012).
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Mustafa Abdülhalik Renda (1881-1957), (Tez No.323488) [Yüksek Lisans tezi, Çankırı Karatekin Üniversitesi].

- Demir, G.T. (2017).
Mustafa Abdülhalik Renda (1881-1957), Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara.

- Duymaz, A.Ş. (2003).
II. Abdülhamid dönemi imar faaliyetleri (Türkiye örnekleri), (Tez No.128085) [Doktora tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi].

- Dündar, A. (1999).
Arşivlerdeki plân ve çizimler ışığı altında Osmanlı imar sistemi, (Tez No.74859) [Doktora tezi, Ankara Üniversitesi].

- Dündar, A. (2000).
Arşivdeki plan ve çizimler ışığı altında Osmanlı imar sistemi (XVIII. ve XIX. yüzyıl), Ankara : TC Kültür Bakanlığı Yayınları.

- Erdem, S. (2010).
Sultan II. Abdülhamit devri (1876-1908) Osmanlı Devleti’nde bayındırlık faaliyetleri, (Tez No.263586) [Doktora tezi, Fırat Üniversitesi].

- Güntan, Ç. (2007).
II. Abdülhamit döneminde imparatorluk imajının kamu yapıları aracılığı ile Osmanlı kentine yansıtılması, (Tez No.201484) [Yüksek lisans tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi].

- Karampliás, I.N. (1949).
Ιστορία των Κυδωνιών, [y. yay.], Atina.

- Kavouras, M. (1954).
Το Άιβαλή. Πως ειναι σήμερα - Τα κτίρια - Τα σχολεία - Οί έκκλησίες - Ή κοινωνικη και έμπορική του ζωή", Αιολικός Κήρvξ, 22.8.1954-17.4.1955.

- Köksal, H.K. (2015).
kıdemsiz muhacir" ile BU ŞEHRİ ANLAMA KILAVUZU II 6 Mayıs 2015, çarşamba, son erişim tarihi: 4 Eylül 2013.

- Köksal, H.K. (2022.a).
ŞERAFETTİN MAĞMUMÎ'nin AYVALIK ve CUNDA GÖZLEMLERİ (1894), 4 Kasım 2022, cuma, son erişim tarihi: 4 Eylül 2013.

- Köksal, H.K. (2022.b).
Şark ticaret yıllıklarındaki bilgiler ışığında Ayvalık ve yakın çevresi (1881-1922), Ayvalık tarihi üzerine akademik çalışmalar seçkisi, (ed,) Berrin Akın Akbüber, sf.:151-187, Ayvalık Belediyesi.

- Sarı, H. (1996).
II. Mahmut dönemi'nin askeri faaliyetlerine Mudurnu kazası'nın katkıları, Ankara Üniversitesi Tarih Araştırmaları Dergisi, (18)29, s.:155-167.

- İlter, F. (1990).
Bazı örneklerle Osmanlı dönemi mimarlığında XIX. yüzyıl Ege bölgesi kiliseleri: Gökçeada (İmroz) – Ayvalık – Selçuk “Şirince (Kırkıca) Köyü". Ankara : Türk Tarih Kurumu.

- İlter, F. (1994).
Bazı örneklerle Osmanlı dönemi mimarlığında XIX. yüzyıl Ege bölgesi kiliseleri: Gökçeada (İmroz) – Ayvalık – Selçuk “Şirince (Kırkıca) Köyü". Ankara : Türk Tarih Kurumu XI. Türk Tarih Kongresi ayrıbasım.

- Karpat, K. (1985).
Ottoman populatıion 1830-1914 : demographic and social characteristics, University of Wisconsin Press.

- Kayra, C. (Ed.) (2001).
Bir Osmanlı doktorunun anıları yüzyıl önce Anadolu ve Suriye. İstanbul : Büke Yayınları.

- Kulu, M.M. (2010).
Gerçekleşemeyen bir Fransız teşebbüsü: Çanakkale İzmir demiryolu, Çanakkale: Onsekiz Mart Üniversitesi Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, (8)8-9, s.: 111-124.

- Kutbay Yenercioğlu, E. (2012).
Batı Anadolu'da hayata geçirilemeyen bir proje: İzmir-Çanakkale demir yolu, Ege Üniversitesi Ege Stratejik Araştırmalar Dergisi, (3)1, s.:195-116, İzmir.

- Özel, M.K. (2011).
Kent strüktürü ile tapınma yapıları arasındaki ilişki bağlamında Ayvalık Hamidiye Camisi. İstanbul : Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tasarım + Kuram Dergisi, 11(7), ss.15-39.

- Özmen, C.K. (2014).
Re-thinking historiography on Ottoman mosque architecture: nineteenth century provincial sultan mosques (Tez No.377818) [Doktora tezi, ODTÜ].

- Özgen, M.M. (2013).
Osmanlı devleti ordu sisteminde redif teşkilatı ve II. Abdülhamid dönemi redif binaları (Tez No.346426) [Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi].

- Psarros, E.D. (2004).
Kydonies-Ayvalık'ın kentsel tarihi, Ege'nin İki Yakası-I: Ayvalık Kent Tarihi Çalışmaları Konferansı, Ayvalık.

- Psarros, E.D. (2017).
Το Aϊβαλι, και η Mικρασιατική Aιολιδα, Atina: Yunanistan Ulusal Bankası Eğitim Vakfı.

- Sağlam, H.S. (2017).
Mosques of the Gulf of Edremit. Brebbia, C.A. ve Boquera, A.M. (Ed.), Islamic Heritage Architecture c.1, no. 3, WIT Press. (1. Baskı, s.315-321).

- Sakkaris, G. (1920). 
Ιστορία των Κυδωνίων, Atina: Yararlı Kitapları Yayma Derneği.

- Şahin, G.N. (2008).
Tracing the memories of dr. Şerafettin Mağmumi for the urban memory of Ayvalik. Ankara : METU Journal of Faculty of Architecture, 25(1), ss.53-80.

- Şahin, G.N. (2023).
Şerafettin Mağmumi'nin izinden 1890'da Ayvalık. Balıkesir : Balıkesir BB, ss.68-109.