30 Ağustos 2022 Salı

SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASIMIZ : "Αϊβαλιώτικο Ζειμπέκικο"

Dünkü Ayvalık zeybeğini (Aϊβαλιώτικο ζειμπέκικο) tanıtmak amacıyla yayıma aldığım blog sonrasında, bu parçayı ve onunla oynanan halk dansını ilk kez duyan/gören arkadaşların yoğun bir ilgisi oluşunca, blog dizisinin yazı kurgusunu bozarak, Ayvalık zeybeğinin günümüze ulaşan versiyonu ile hazırlanmış üç videoyu daha yayımlamak istedim.

Bunlardan ilki, enstrüman çalma konusunda benden daha yetenekli arkadaşlar için Ayvalık zeybeğinin video formatlı notaları. 


İkinci Ayvalık zeybeği videosu, beni çok etkileyen bir senfonik düzenlemedir. Bu video, Yeni Zelanda'nın Auckland adasında düzenlenen sanat festivali kapsamında, 18 Mart 2011 tarihinde Auckland Filarmoni Orkestrası eşliğinde verilen bir konserden çekilmiş. Bir anda sahneye  çıkıp Aivalotiko yapmaya başlayan dansçının adı Anthony Neonakis imiş.


Üçüncü video ise, internette yeni karşılaştığım the air magazine adlı bir site için hazırlanmış ve dron çekimleri sayesinde izlemesi çok keyifli olan Aϊβαλιώτικο.

29 Ağustos 2022 Pazartesi

SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASIMIZ : "Ayvalık zeybeği"

Ayvalık zeybeği... (Αϊβαλιώτικο Ζειμπέκικο)

Ayvalık'a ilk geldiğimiz günlerin birinde, Şeytanın Kahvesi'nde bir grup arkadaş ile Ayvalık üzerine konuşurken, içimizden biri "Ayvalık'ın bir türküsü, bir halk dansı bile yok!" diyerek, şehre dair bir eleştiride bulunmuştu. O an, süren sohbetin de heyecanı ile bir "reaksiyon" göstermemiş, ama eve döndükten sonra: "bu kadar bina, okul yapan şehir hiç türkü yapmaz mı?" diyerek gece boyunca araştırmaya girişmiştim. 

Gecenin geç saatlerine doğru, Helence sitelerde yayımlanmış beş Ayvalık türküsü bulmuş ve bilgisayarıma da kopyalamıştım. Bunlardan ikisi "zeybek", üçü ise "türkü" idi. Bunlar bu şehre ait, somut olmayan kültürel mirasımız idi. Ve ne yazık ki; çok az kişi tarafından bilinmekteydi. Çünkü, Ayvalık'taki hemen her konuda olduğu gibi müzik alanında da bilimsel yöntemlere dayanan bir araştırma yapılmamıştı. 

Bu arada; Tanju İzbek ile Elif Yılmaz'ın Girit manileri ve bunların Anadolu'ya taşınışı üzerine hazırladıkları, çok güçlü iki makaleyi anmam gerekiyor (İzbek:1996, Yılmaz:2011). 

Ayrıca doğrudan Ayvalık üzerine çalışmalar olmasa da Sevilay Çınar tarafından hazırlanan, haziran ayında kaybettiğimiz Şahsenem Bacı (Senem Akkaş)'ı ele alan doktora tezini, Eylül Doğan ile Mustafa Şahin'in geleneksel çalgılar üzerine hazırladıkları yüksek lisans tezlerini ve Cansevil Tebiş'in Balıkesir türkülerini ele alan akademik makalesini de burada anmalıyım (Çınar:2008, Doğan:2017, Şahin:2009, Tebiş: 2008).

Dinleyici olmak dışında özel bir bilgi birikimim olmayan müzik alanına dair yapacağım bu blogda, "okuduklarımı tekrar yazmak" yerine, Ayvalıklılarca pek bilinmeyen bu somut olmayan kültürel mirasımızı daha çok sesli ve görüntülü olarak okurla paylaşmayı daha uygun buldum. Araştırmada kullandığım veri tabanı, dünyada basımı yapılan tüm "müzik medyalarının" kayıtlarını tutan discogs.com dur. Zeybeğin önce en eski plak basımına ait koleksiyon bilgilerini verecek ardından olabildiğince o plaktan yapılmış ses kaydını sunarak tanıtmaya çalışacağım.

1. 1. AYVALIK ZEYBEĞİ (Ζεϊμπέκικο Αϊβαλί)

discogs veri tabanına göre Ayvalık Zeybeği'nin ilk basımı, 7 Ağustos 1923 yılında Victor Talking Machine tarafından yapıldı. Parça, Ζεϊμπέκικο Αϊβαλιώτικο: Dance from Aivali adıyla 68637 seri numaralı vinyl, 7" (45 RPM) plağın B yüzünde yer aldı. Kayıtta klarnet ve santuru Duodia Kyriakati (Διωδία Κυριακάτη) çalmış.

Burada dinleyeceğiniz "müzik formu" daha sonra basımı yapılan tüm Ayvalık zeybeklerinden (Αϊβαλιώτικο) oldukça farklıdır.


1.2. AYVALIK ZEYBEĞİ (Αϊβαλιώτικο Ζειμπέκικο)

discogs kayıtlarına göre, Ayvalık zeybeğinin ikinci versiyonu, 1920 yılı temmuz ayında New York'ta kaydedilmiştir. Bu kayıt 1926 yılında Columbia Phonograph Company, Inc. tarafından 10' lik taş plak olarak (78 RPM) çoğaltılmıştır.

Konstantinos Papagikos (Κωνσταντίνος Παπαγκίκας)'un santur, Markos Sifnios (Μάρκος Σιφνιός)'un çelllo ve Athanasias Makedonas (Αθανάσιος Μακεδόνας)'ın da keman çaldıkları parça, plağın A yüzünde yer almaktadır. Plağın B yüzünde ise yine Athanasias Makedonas tarafından çalınmış "uşak taksimi" bulunmaktadır.

Ayvalık zeybeğinin bu versiyonuna ait kaydı aşağıda dinleyebilirsiniz.


1.3. AYVALIK ZEYBEĞİ (Αϊβαλιώτικο) GÜNCEL VERSİYONU
Ayvalık zeybeği, yukarıda andığımız iki versiyonu dışında onlarca değişik versiyonu ile icra edildi. Bu icraların her birini dinlemek ayrıca keyifli ancak; "bir de dansı olan bu zeybeği", benim bugüne kadar izlediğim en güzel icrası ile okura izletmek istedim.

Bu videoda; 2010 yazında Midilli'nin merkez Mithymna Belediyesi (Δήμου Μήθυμνας)'nin düzenlediği 11. Geleneksel Dans Festivali'ne katılan Mithymna Belediye Gençlik Merkezi karma dans ekibi ile Anemotisia Lesvos Eğitim Derneği dans şubesi dansçılarının birlikte oynadıkları halk danslarının finaline doğru, yaşlı bir "mübadil" sahneye çıkıp Ayvaliotiko oynamaya başlıyor. 

Mübadilin sakinliğine ve zeybeğe gösterdiği saygıya dikkatinizi çekmek isterim.


----
KAYNAKÇA

Çınar, Sevilay (2008).
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında Türkiye'de kadın âşıklar. (Tez no.: 227565) [Doktora Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi].

Doğan, Eylül (2017).
Mübadele sonrası Yunanistan’da iki dilli Küçük Asya şarkıları. (Tez no.: 469108) [Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi]

İzbek, Tanju (1996).
Cunda’da yaşayan Girit manileri, İstanbul : Tarih ve Toplum Dergisi -(156), 49-55 ss.

Şahin, Mustafa (2009).
Türk halk oyunları türlerine göre asma davulun incelenmesi. (Tez no.: 253857) [Sanatta Yeterlik Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi]

Tebiş, Cansevil (2008)
Balıkesir Türkülerinde ilçelere göre ritmik yapı. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 11(20) 125-133 ss.

Yılmaz, Elif  (2011).
Demirden leblebi: Girit : Ayvalık'a yerleşen Girit mübadilleri, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, 10(22), 157-189 ss.


26 Ağustos 2022 Cuma

Doktor Demetrius Alexandre Zambakos Paşa'nın
Ayvalık'taki "cüzzam araştırmaları

Doktor Démétrius Alexandre Zambakos (Δημήτριος Αλέξανδρος Ζαμπάκος), uluslararası üne sahip bir Osmanlı dermetologu ve leprologudur. Meslek hayatının başlarından itibaren kendisini "cüzzam" konusunda geliştirmiş, bu hastalık konusunda sürekli araştırmalar ve yayınlar yapmıştır.

Bu blogda ele alacağımız "Voyages chez les lépreux" (lepralılar arasında seyahatler) adlı eser, yazarın İstanbul'daki araştırmaları ardından başlattığı ve Osmanlı coğrafyasının bir bölümünü gezerek kaleme aldığı bilgileri içermektedir. Dr. Zambakos, büyük olasılıkla bu kapsamlı "cüzzam" araştırmasını, 1887-1891 yılları arasında yapmış olmalıdır. 

Eserde; Mısır, Kudüs, Samos, Kıbrıs, Midilli, Sakız, Girit, Çeşme, İzmir, Ayvalık, Athos Dağı, Calymnos, Kos, Nissyros, Tklos, Symi, Rodos, Leros, Patmos, Thasos, Kastamonu, Atina ve Üsküdar'daki "cüzzam" incelemeleri bulunmaktadır. Eserin son kısmında ise, Kastamonu Küre özelinde doktorun yaptığı gözlemlerin raporları yer almaktadır. Ayrıca eserin başında, Osmanlı coğrafyasındaki "cüzzam görülen yerler haritası" da bulunmaktadır. 


Kitaptaki Ayvalık'a ait bilgiler, 214-218. sayfaları arasında bulunan XI. bölümdedir. 1891 yılında yayımlanmış olan bu Osmanlı coğrafyasındaki "cüzzam raporuna" geçmeden, doktor Démétrius Alexandre Zambakos'u biraz daha yakından tanıyalım.

Zambakos Paşa'nın İstanbul'da Abdullah Biraderler
fotoğraf sütüdyosunda çekilmiş bir portresi. (kaynak: data.bnf.fr)

Démétrius Alexandre Zambakos
6 Mayıs 1832'de Yeniköy'de (İstanbul) doğdu. Paris Tıp Fakültesi'nde okudu. Mezuniyeti olan 1857 yılından sonra 1872 yılına kadar Paris'te çalıştı. Büyük olasılıkla o yıllarda Fransız tâbiyetine geçti. Bu dönemde; Paris Ulusal Tıp Akademisi ve Fransa Bilimler Akademisi üyeliği ile Paris Tıp Fakültesi Tıp Kliniği kıdemli şefliği yaptı. Ayrıca St. Petersburg ve Viyana akademileri üyeliği ve Konstantinopolis Tıp Derneği başkanlığını da üstlendi.

Kırk yaşlarında İstanbul'a dönerek II. Abdülhamid'in hekimliğini üstlendi. Bir dönem politika ile ilgilendi ve "liberalleri" destekledi. 1893 yılında "son" Mısır Hidiv'i olarak atanan, II. Abbas Hilmi Paşa'nın özel hekimi olarak Mısır'a gitti. 27 Kasım 1913'te Kahire'de öldü 

Cüzzam, frengi ve hadımlık üzerine araştırmalar yaptı. Gazette Médicale d'Orient ve Revue Médico Pharmacéutique dergilerinde makalelerini yayımladı. Özellikle cüzzam alanındaki makaleleri ve uluslararası tıp kongrelerinde sunduğu bildirileriyle çok ünlendi. Tıp Cemiyeti toplantılarında, Zambaco Paşa ile Ernst von Düring Paşa arasında yaşanan "cüzzamın bulaşıcılığı" konusundaki uzun tartışmalar, tıp aleminde önemli bir merak doğurdu. Yazdığı kitaplar, tıp alanında önemli uluslararası gelişmelerin önünü açtı (Lejeune:1966, 20xx.a, 20xx.b, Günergün:2004, 2013.a, 2013.b, Tekiner ve Karamanou:2020, Schick:2022).

Voyages chez les lépreux (lepralılar arasında seyahatler)
1891 yılında Paris'deki G. Masson yayınevi tarafından yayımlanan ve Girit'te bulunan Corbeil Matbaası'nda basılan eser, 1 katlanmış haritalı 407 sayfadan oluşmaktadır. Burada değerlendireceğimiz nüsha, Bibliothèque nationale de France'ın "bilim ve teknoloji bölümü"nde 8-TD132-43 numara ile kaıytlıdır. Eserin tümünü edinmek isteyen okurlar [buraya tıklayarak] sayısal kopyayı edinebilir.

Şimdi Voyages chez les lépreux adlı eserin, Ayvalık'taki "cüzzamlıları" anlatan bölümünün çevirisine geçebiliriz.


DR. ZAMBACO PACHA'NIN 
CÜZZAMLILAR ARASINDAKİ YOLCULUKLARI


XI. AIVALIK'IN CÜZZAMLILARI
(sf.214-218)

Küçük Asya'da, Midill'nin karşısındaki sahilde yer alan Ayvalık kasabası veya Cydonia, her zaman cüzzamlı bir bölge olarak rapor edilmiştir.

Konstantinopolis'te, buranın yerlisi olan cüzzamlıları tedavi ettim. Onlarla ilgili ayrıntılı gözlemlerim de var. Ama öyle görünüyor ki, birkaç yıldır sayıları azalmış ve şu anda kasabada sadece bir cüzzamlı bulunuyor.

Aslında, 1849 yılı civarında Ayvalık'ta çalışan ve Paris Fakültesi mezunu olan deneyimli bir meslektaşımın tuttuğu birkaç belge, yeni bulguları öğrenmemi sağladı. 

Zamansız bir ölümle aramızdan ayrılan Dr. Saltzas'ın çalışmaları yarım kaldı. Ama elimde bulunan gözlemlerinden [yola çıkarak], Ayvalık leprosariumunun (çn.: cüzzamlıların barındığı yapılar grubu, miskinler tekkesi, cüzzamhane) zamanında tam dolduğu ancak bugün  tamamen boş olduğu anlaşılıyor; şu anda, bağlı oldukları belediye hastanesinden kısa bir mesafe uzaklıkta [bulunan] hücre şeklinde bir dizi eski küçük yapı, terk edilmiş barakalar [gibi] görünüyor. Ayvalık'ta bulunan tek cüzzamlı, evinde yaşayan ve tüm ailesi ile sürekli iletişim halinde olan bir şarap tüccarıdır. Yerel bir kadınla evlendikten sonra, evinde [daha] cüzzam görülmeden önce, birkaç çocuğu [da] oldu. Halen bir aile olarak birlikte yaşadığı eşi ve çocuklarında herhangi bir hastalık izi bulunmamaktadır. Bu hastada lepranın kalıtsal olup olmadığını doğrulamak imkansızdır. Midilli adasından seçkin bir tıp doktoru olan Dr. Coumarianos, ricam üzerine Ayvalık'taki bir arkadaşı ile görüştü [ve o] bu kasabadaki cüzzamla ilgili yaygın inanışlar hakkında bana bilgiler verdi. [Aldığım bilgilere göre] aşağıdaki hatıra hikayesi (çn.: sözlü tarih anlatımı) geleneksel olarak yerel halk arasında dolaşmaktadır: 
Ayvalık'ın yerlisi, sağlıklı ebeveynlerin soyundan gelen Fanardji adında bir adam, uzun zaman önce, cüzzamın endemik olduğu Midilli'nin bir köyü olan Plomari'den genç bir bayanla evlendi. Evlendikten dört ya da beş yıl sonra, cüzzamlı olan kadın, kocasının onu neredeyse her gün ziyaret etmeyi bırakmadığı cüzzamlı kolonisine yatırıldı. On yıl sonra, [adam da] cüzzama yakalandı [ve] karısıyla aynı cüzzam kolonisine gitmek zorunda kaldı ve her ikisi de cüzzamın ilerlemesi nedeniyle öldü. Bu evlilikten doğan ve şu anda kırk yaşında olan bir kız çocuğu zarar görmemişti, ancak onun tek oğlu, on beş yaşına [geldiğinde], büyükanne ve büyükbabasının hastalığını anımsatan cilt belirtileri gösterdi. Ayvalık halkının bu insanlar hakkında belli belirsiz anlattıkları budur. Kesin ve eksiksiz bilgi vermek için bu aileyi gören ve takip eden bir doktor yoktur. 

Yukarıda anlatılan [da] bu nedenle [sadece] bir söylentidir. Ayvalık'ın ilk cüzzamlısı olduğu varsayılan söz konusu cüzzamlının, kesinlikle onun için inşa edilmemiş olan leprosarium'a götürüldüğünü belirtmeliyim; ancak burasının Ayvalık'daki bu kadından çok daha önce de var olması, bir lepra hastanesinin inşa edilmesini gerektirecek kadar cüzzamlı olduğunu kesin olarak kanıtlıyor. Böylece, çürütülemez olduğu kadar basit olan bu akıl yürütmeyle efsanenin neye indirgendiğini görüyoruz. Bununla birlikte, bilimsel değeri kesinlikle sıfır olmasına rağmen, bu gerçeğe dikkat çekmekle bir görev yaptığımı düşünüyorum. Ayvalık'ta cüzzamın bulaşıcı olarak kabul edildiği ve bu gerçeğin bu görüşü haklı çıkardığı tartışılan bir gerçektir.

Dr. Saltzas'ın el yazmaları bize, 1821'deki Yunan devriminden çok önce, Ayvalık'ta, Cydonianların hayırseverliği sayesinde birçok cüzzamlının sığındığı ve bakım bulduğu oldukça düzgün bir cüzzamlılar kolonisi olduğunu söylüyor. 1849'da, oraya sığınan talihsiz cüzzamlılar, Aeolya'nın öfkesine: yağmuruna, karına maruz kalan sadece birkaç sefil harap kulübe kalmıştı, - kışın termometre bazen -12°'ye kadar düşer – ayrıca denize rağmen yazın kavurucu güneşi [vardır].

[Dr. Saltzas'ın notlarına göre] bu barakalar ve oradaki insanların yerleştirdiği zavallı cüzzamlıların durumu hakkında yaptığı açıklama içler acısı: düzensiz, berbat bir pislik, haşarat, derin sefalet; işte tablo. Belediye, destek [olarak] her birine masrafları için haftada 5 kuruş (1 frank) veriyordu. Açlıktan ölmemek için ekmek alacak kadar olan bu para, cüzzamlıların yararına her Pazar kilisede toplanan bağışlarla karşılanıyordu. 

O zamanlar insanlar, cüzzamlıların hastalıklarını kadın, erkek ve hermafrodit biçiminde cinsiyetlerine göre sınıflandırıyorlardı.

Dr. Saltzas'ın yaptığı gözlemler, bizzat Ayvalık'a ya da Arcadia'dan (Mora) veya Midilli'den gelenlere aittir. Dikkat edilmesi gereken şey, “Ayvalık yerlilerinden cüzzama yakalanan bazı sakinlerin çok genç yaşta sürgün edilmiş olmalarıdır. Ayvalık'a dışarıdaki bölgelerden gelenler, ergenliğe girer girmez hastalığın ilk belirtilerini gösterdiler. Daha sonra evlerine dönmeye, cüzzam barakalarına yerleşmeye mecbur tutuldular.

Dr. Saltzas'ın hakkını vermeliyiz; bazı hastaların uzuvlarındaki duyarsızlığı fark etmesi ayrıca gövdelerinde terlemenin olmamasını görmesi [onun] çok iyi bir gözlemci olduğunu gösterir [ve bu gözlemler], cüzzamın ilk belirtileridir.

Meslektaşımız doğrudan ana-babada veya uzak akrabalarda gözlemlediği kalıtımı kabul ediyor. Tek bir çocuğun atalarından cüzzam aldığını, [ancak bu çocuğun diğer] erkek ve kız kardeşlerinin [hastalığa] yakalanmadığını sık sık gördü. Gözlemlediği cüzzamlıların eşleri her zaman yarasızdı; hastalığın dokuz yaşından önce başladığını [da] hiç görmedi. 

Tedavi açısından, meslektaşımız uzun bir süre bir yanılsama içindeydi -[bu yanılgıyı] kendisi de itiraf ediyor- çeşitli ilaçları kullanarak iyileştirmeyi başlattığında hastalık dursa da, bir kaç ay sonra, şiddetli biçimde ilerlemeye devam etti.

Dr. Saltzas, Ayvalık'a geldiğinde, çoğu zaman lepra hastanesindeki cüzzamlıların kanları alınır ve temizlenirdi. Antiflojistik doktrinlerin zamanıydı.

Ve bu tedavinin, özellikle yeni başlayanlar olmak üzere cüzzamlıların periyodik olarak maruz kaldığı konjestif fenomenlerin ilerlemesini ve ardından gelen akut eksüda ataklarını engellediği kabul edildi. Ancak kısa süre sonra hastalık ve yoksunluk nedeniyle zaten zayıflamış olan bu zavallıların, güçlerinin tükenmesiyle ölümün hızlanmasından [elde edilen] deneyimler sonucunda, hastaları geçici olarak sakinleştiren bu uygulama terk edildi. 

Dr. Saltzas'ın yaptığı deneylerde potasyum iyodür'ün hastalığı ağırlaştırdığı ve sıklıkla şişmelere ve tahrişlere neden olduğunu [bunun da] deriye baskı yaptığını bulundu. Bu ilaç, hastaları hızlı biçimde anemik hale getirirmekte ve bazı durumlarda ise pulmoner tüketimin gelişmesini desteklemekteydi. Ayrıca, Dr. Saltzas, 1845'te, her zaman birkaç Yunan cüzzamlısının bulunduğu Saint-Louis hastanesindeki Dr. Devergie's'de, potasyum iyodürünün, cüzzam semptomlarında bu şiddetlenmeyi bu derece artırdığını görmüştü. Öyle ki Devergie bundan kesin olarak vazgeçmişti.

Dr. Saltzas, genel veya kısmi deniz banyolarının (el ve ayak banyoları) cüzzamlılarda iyileştirici yaralar için kısa sürede onarıcı olarak kullanılmasını savunuyordu. Son olarak, bazı hastalarıda, dolunayın cüzzamın seyrinde her zaman bir şiddetlenmeye neden olduğuna dair inancını da aktarıyordu.

(çeviri: H.K.Köksal)

---
KAYNAKÇA
A.1. Démétrius Alexandre Zambakos'un Eserleri
(kaynak: Voyages chez les lépreux, s [i])

YAZARIN ÇALIŞMALARI
Sinir rahatsızlığı tarafından üretilen spontan kangren, 1857.

Lupulin (şerbetçiotu) üzerine gözlemler, kıdemli Dr Debout ile birlikte, Tedavi Bülteni, 1854.

Sifilitik sinir hastalıkları, Paris Tıp Akademisi tarafından ödüllendirilmiş çalışma, 1862.

Hamilelik sırasında kalbin hipertrofisi (büyümesi) hakkında, Profesör Andral tarafından Enstitü'ye iletilen rapor ve Dr. C. Paul'un Dr. C. Paul'un kalp hastalıkları üzerine İncelemesin'de bahsedilmiştir.

Genç kızlarda Onanizm, Eucéphale, 1881.

Tabes dorsalis hakkında, Uluslararası Londra Kongresi'nde bildiri, 1883.

Morfomani hakkında, ilk gözlem. Encéphale, 1883.

Morfomani hakkında, ikinci gözlem. Encéphale, 1884.

Mesane hemoroidleri.

Doğu'da cüzzam bulaşıcı mıdır? Bu konudaki iki gözlem, Atina Tıp Kongresi'ne gönderildi ve [kongre] bildiri kitabında yayımlandı.

Doğulu kadın.

Doğu'da dini inançlar.

Doğuda cüzzam, gözlemleri 1887'de Kopenhag Kongresi'ne gönderildi ve [kongre] tutanaklarında yayımlandı.

Konstantinopolis'te lepra, çizimli, Paris Tıp Akademisi Mémoires'de 1888'de yayınlanan çalışma.

Türkiye'de cüzzam, Paris Tıp Akademisi'nde okunan bildiri, 13 Ağustos 1889.

Mételin adasının (Midilli adası) cüzzamlılar arasında yapılan bir araştırma, 1889 yılında Paris Frengi ve Dermatoloji Kongresi'ne iletilen ve raporlarda yayınlanan rapor.

ÇOK YAKINDA:
Konstantinopolis'in gezgin cüzzamlıları.

Konstantinopolis'te gözlenen cüzzam çeşitlerinin ikonografik atlası.

A2. Démétrius Alexandre Zambakos'un Eserleri
(kaynak: data.bnf.fr/de/12647107/demetrius_alexandre_zambaco_pacha)

1857 - De la gangrène spontanée produite par perturbation nerveuse, doktora tezi, 62 s.

1862 - Des affections nerveuses syphilitiques, Paris : J.-B. Baillière et fils, xix, 596 s.

1887 - Mémoire sur la lèpre observée à Constantinople, Paris : G. Masson, 93 s. 

1891 - Voyages chez les lépreux, Paris : G. Masson (Girit : Corbeil), 407 s. 

1893 - La Lèpre, conférence faite à l'hôpital de la Charité, Paris : M. Beaudelot. 

1897 - Les Lépreux ambulants de Constantinople, Paris: Masson, xvi, 446 s. 

1908 - L'Hérédité de la lèpre, Paris : Masson, 80 s. 

1911 - Les Eunuques d'aujourd'hui et ceux de jadis, Paris : Masson, 254 s. 

1914 - Anthologie. La Lèpre à travers les siècles et les contrées, Paris : Masson, xii, 845 s.

B. Démétrius Alexandre Zambakos hakkında Osmanlı Arşivindeki Belgeler

7 Şaban 1289 (10 Ekim 1872) | HR.MKT.763/44
*Taltifat [Saint Stanislas Nişanı] : Ali Rıza Bey (Bahriye binbaşılarından), Ali Nizami Paşa (Erkan-ı Harbiye Mirlivası), Saib Efendi (Doktor binbaşı), Zambako (Doktor), Rusya İmparatorluğu

2 Rabiulevvel 1306 (6 Kasım 1888) | Y..A...HUS.280/14
Şehremini Paşa'nın riyaseti altında teşkil edilen Sıhhiye Komisyonu'na, Doktor Zambako Paşa'nın devamının münasip olduğu.

7 Recep 1308 (16 Şubat 1891) | Y..MTV.48/20
Zambako Paşa'nın miskinler hakkında yazdığı eserin Başhekim Mavroyani Paşa tarafından takdimi.

6 Zilkade 1309 (2 Haziran 1892) | Y..MTV.63/27
Tedavi için geldiği esnada mazhar olduğu atıfetten dolayı Zambako Paşa'nın teşekkür arzı ve bunun tercümesi.

3 Rabiulevvel 1311 (14 Eylül 1893) | İ..HUS.16/19
Şehremaneti Tedabir-i Sıhhiyye Komisyonu Azası Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye Reisi Doktor Zambako Paşa'nın yerine aza olarak, Mösyö Pastör tarafından gönderilecek tabibin görevlendirilmesi. 

21 Cemazeyilevvel 1311 (30 Kasım 1893) | Y..A...HUS.285/73
Hıfzıssıhha-i Umumiye Komisyonu azâsından Zambako Paşa ile Devâir-i Belediye Hey'et-i Sıhhiyesi Müfettiş-i Umûmîsi Paşa tarafından yapılan teftiş ve muâyenenin neticesi ve diğer paşalar tarafından yapılacak teftişler.

6 Aralık 1893 | HR.İD..2073/12
Koleraya karşı ahaliye verilecek talimat ile Zambako Paşa ve Cemiyet-i Tıbbiye katib-i umumisinin istidası. (Sıhhiye İşleri; Bulaşıcı Hastalıklar/Kolera)

18 Şevval 1312 (14 Nisan 1895) | BEO.599/44904
Zambako Paşa riyasetinde teşkil olunan Cemiyet-i Tıbbiye-i Şahane'nin maaşlarının tesviyesi.

1 Şaban 1315 (26 Aralık 1897) | BEO.1058/79318
Hıfzıssıhha Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın mutasarrıf olduğu hane vergisinin birikmiş maaşlarına mahsubu.

18 Haziran 1898 | HR.SFR.3...473/43
Dr. Zambako Paşa'nın Müze-i Hümayun'a hediye ettiği antika tunçun İstanbul'a gönderilmesi.

10 Recep 1316 (24 Kasım 1898) | DH.MKT.2138/93
Hıfzissihha-i Umumi Komisyonu Azası Zambako Paşa'nın emlakına ait vergisinin biriken alacağından karşılanması.

20 Zilhicce 1316 (1 Mayıs 1899) | DH.MKT.2195/53
Hıfzıssıhha-i Umumi Komisyonu'nda memur olan askeri ve mülki doktorların maaşlarıyla ilgili defterlerin muhasebeye gönderildiği ve Mısır'da bulunduğu halde defterde adı geçen doktor Zambako Paşa'nın durumunun bildirilmesi gerektiği.

1 Şaban 1317 (5 Aralık 1899) | DH.MKT.2280/8
Hıfzıssıhha-i Umumiye Komisyonu Azası Doktor Zambako Paşa'nın vergi borcunun birikmiş maaşından mahsubu.

3 Şaban 1317 (7 Aralık 1899) | BEO.1413/105955
Zambako Paşa'nın emlak vergisinden olan deyninin müterakim maaşatından tesviyesi.

19 Safer 1319 (7 Haziran 1901) | DH.MKT.2494/56
Hıfzıssıhha Komisyon Azası Zambako Paşa'nın, mutasarrıfı olduğu emlakin vergisinin maaşından mahsub edilmesi talebi.

3 Cemazeyilevvel 1320 (8 Ağustos 1902) | DH.MKT.556/21
Hıfzıssıha Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın Altıncı Belediye Dairesi dahilinde sahip olduğu emlaka ait vergi borcunun maaşından kesilmesi.

9 Recep 1320 (12 Ekim 1902) | DH.MKT.593/39
Hıfzıssıhha Komisyonu azasından Doktor Zambako Paşa'nın birikmiş emlak vergisinin maaşlarından mahsup edilmek üzere Dahiliye Tahsisatı'ndan ödenmesi.

29 Rabiulevvel 1321 (25 Haziran 1903) | İ..TAL.305/12
Doktor Zambako Paşa'ya Rumeli Beylerbeyliği payesi.

9 Recep 1321 (1 Ekim 1903) | Y..PRK.BŞK.70/123
Dokzor Zambako'nun Birinci rütbeden mecidi nişanına sahip olduğu.

29 Recep 1321 (21 Ekim 1903) | İ..TAL.313/42
Zambaka Paşa'ya birinci Osmani Nişanı itası.

26 Recep 1322 (6 Ekim 1904) | BEO.2423/181704
Emraz-ı cildiye hakkında tedkikat icrası zımnında Berlin'de ictima eden kongreye memur edilen Doktor Zambako Paşa ile Kolağası Eşref Ruşen Bey'e itası kararlaştırılan harcırahın itası.

19 Şevval 1322 (27 Aralık 1904) | İ..TAL.351/19
Etibbadan Zambako Paşa'ya altın liyakat madalyası itasına dair irade-i seniyye.

20 Zilhicce 1322 (25 Şubat 1905) | DH.MKT.934/24
Hıfzıssıhha-i Umumiye Komisyonu Azası Zambako Paşa'nın birikmiş emlak borçlarının maaşından kesilmesi.

25 Rabiulahir 1323 (29 Haziran 1905) | İ..SH..4/40
Hıfzıssıhha-i umumiye komisyonu azasından Dr. Zambako Paşa'nın maaşına zam itası.

27 Rabiulahir 1323 (1 Temmuz 1905) | DH.MKT.982/71
Cüzi bir miktarı kalan Dahiliye zuhurat tertibinin miktarının artırılması ya da tahakkukatı muhassasatına zammolunmak üzre ödeme yapılmasına izin verilmesi. Maaşına maşı nisbetinde zam yapılan ve zamları teraküm eden Hıfzıssıhha-i Umumiye Komisyonu Azasından Zambako Paşa'nın sözkonusu alacağının 1322 senesi Dahiliye tahsisatına mahsuben tesviyesi.

28 Rabiulahir 1323 (2 Temmuz 1905) | BEO.2613/195942
Hıfzıssıhha Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın idarece muhassas maaşatının tezyidi.

8 Recep 1323 (8 Eylül 1905) | İ..TAL.372/49
Tabib Zambako Paşa'ya murassa Osmani nişanı itası.

28 Recep 1323 (28 Eylül 1905) | BEO.2675/200611
Hıfzıssıhha-yı Umumiye Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın zamm-ı maaşının suret-i tesviyesi.

3 Şaban 1323 (3 Ekim 1905) | BEO.2678/200797
Etıbba-yı hazıkadan Zambako Paşa'ya nişan verildiğinden gerekli muamelenin ifası.

29 Zilhicce 1323 (24 Şubat 1906) | Y..PRK.SGE.10/59
Doktor Zambako Paşa ile Doktor Ziya Nuri Paşa'nın dördüncü ikbal kadınefendi için hazırlamış oldukları gargara terkipleri. a.g.y.tt.

7 Rabiulevvel 1324 (1 Mayıs 1906) | DH.MKT.1075/43
Doktor Zambako Paşa'ya muayene olmak üzere Çatalca Mutasarrıfı Cevad Bey'in bir günlüğüne Ayastefanos'a gitmek için izin istediğinin Sadaret'e bildirildiği.

27 Şaban 1324 (16 Ekim 1906) | Y..A...HUS.506/151
Zambaka Paşa'nın Cüzzam ve Cilt hastalıklarına dair olan kitabının takdimi.

10 Şaban 1325 (18 Eylül 1907) | İ..TAL.431/37
Doktor Zambako Paşa'ya altın ve gümüş imtiyaz madalyası verilmesi.

19 Ramazan 1325 (26 Ekim 1907) | DH.MKT.1207/55
Hıfzıssıhha Komisyonu azasından Zambako Paşa'nın altıncı daire-i belediye dahilinde mutasarrıf olduğu emlakten biriken vergi borçlarının mütedahil maaşlarından mahsubu gerektiği.

7 Zilkade 1326 (1 Aralık 1908) | DH.MKT.2672/51
Heyet-i Sıhhiye azasından Zambako Paşa'nın Altıncı Daire dahilindeki emlak vergilerinin müterakim maaşından mahsub edilmek üzere üç yüz yirmi üç ve yirmi dört senelerine ait maaş bordro suretlerinin Şehremaneti'nden istendiği.

19 Zilhicce 1326 (12 Ocak 1909) | DH.MKT.2704/66
Heyet-i Sıhhiye etibbasından bazılarının birikmiş olup varidat-ı belediyeden tayin edilen maaşlarının ve Zambako Paşa'nın matlubu olan mebaliğin tesviyesi.

8 Recep 1327 (26 Temmuz 1909) | DH.MKT.2884/42
Bregen şehrinde yapılacak cüzzam konferansına gönderilecek şahıslardan Tabib Zambako Paşa'nın rahatsızlığı sebebiyle gidemeyeceği ve Mekteb-i Tıbbiye Bakteriyoloji Muallimi Mirliva Aristidi Paşa'nın da mahkumiyetine karar verildiğinden bahisle Bregen'e gönderilmek üzere ihtisas sahibi birinin seçilmesi.

3 Ramazan 1327 (18 Eylül 1909) | DH.MUİ.11/58
Mülga Heyet-i Sıhhıyye Azasından Zambako Paşa ile diğer tabiblerin maaşlarının suret-i tesviyesi.

10 Ramazan 1327 (25 Eylül 1909) | DH.MUİ.14/29
İstanbul'da Zambako Paşa tarafından Cüzzam Hastalığı'na karşı bulunan ilaç hakkında BrezilyaHükümeti'nce bilgi istendiği ve bundan Mekteb-i Tıbbıyye'nin bilgisi bulunmadığı.

13 Ramazan 1327 (28 Eylül 1909) | DH.MUİ.15/46
Mülga Hıfzussıhha azası Zambako Paşa'nın birikmiş maaşının tesviyesi.

14 Nisan 1335 (14 Nisan 1919) | HR.HMŞ.İŞO.98/10
Müteveffa Zambako Paşa'nın terekesinin idaresi için Mösyö Sezar Bune'nin tayini.   

28 Temmuz 1335 (28 Temmuz 1919) | ML.EEM.1306/17
Zambako Paşa'nın terekesi hakkında olunacak muamele. (İstanbul)

C. Diğer Eserler
---, -. (2013.a)
Başka Denizler Bulamayacaksın. Yeniköylü Kozmopolit Doktor Dimitri Zambako Paşa’nın Yaşamı (1832-1913)
50 Jahre Kulturforum Istanbul, Avusturya Kültür Ofisi, -(4), 14 s.

---, -. (20xx.a)
Démétrius Alexandre Zambaco Pacha (1832-1913)
https://data.bnf.fr/de/12647107/demetrius_alexandre_zambaco_pacha/

---, -. (20xx.b)
Dimitrios Zambakos Pasha
https://en.wikipedia.org/wiki/Dimitrios_Zambakos_Pasha

---, -. (2013.b) (9 Mayıs 2013)
Yeniköylü Kozmopolit Doktor Dimitri Zambako Paşa’nın Yaşamı (1832-1913) 
http://www.rumvader.org/Page/886/76/yenikoylu_kozmopolit_doktor_dimitri_zambako_pasa%E2%80%99nin_yasami_18321913.html 

Günergün, Feza (2004)
Spiridon Mavroyéni Pacha (1817-1902) et sa Contribution a la Diffusion des Sciences Médicales Dans L'Empire Ottoman. 
Osmanlı Bilimi Araştırmaları, 6(1), 37-63 ss.

Lejeune, F. (1966).
Quand zambaco Pacha "chassait" le lépreux en France (D'après une correspondance inédite - 1892-1893)
Fransız Tıp Tarihi Derneği'ne sunulan bildiri, 10 Aralık 1966.

Schick, İrvin Cemil (2022) (3 Şubat 2022)
Min Nevâdiri’l-Kütüb – 20 / Meşhur bir Osmanlı hekimin hadım ağalarına dair ilginç çalışması
https://t24.com.tr/k24/yazi/min-nevadiri-l-kutub-20-meshur-bir-osmanli-hekimin-hadim-agalarina-dair-ilginc-calismasi,3567

Tekiner, Halil ve Karamanou Marianna (2020)
Demetrius Zambaco Paşa (1832-1913): Doğu'nun ilk cüzzam uzmanı.

Erciyes Üniversitesi Journal of Medical Biography, 29(4), 262-269 ss.

23 Ağustos 2022 Salı

KİTABİYAT: Anıtsal bir binanın yeniden hayat buluşu

TAKSİYARHİS KİLİSE BİNASININ, YOK OLMAKTAN KURTARILARAK, ÜLKEMİZE YENİ BİR KÜLTÜR KURUMU OLARAK KAZANDIRILMASI VE GELECEK KUŞAKLARA MİRAS BIRAKILMASI, BU TOPRAKLARA SAYGININ BİR İFADESİ OLARAK GÖRÜLMEKTEDIR.

Tarih öncesinden günümüze uzanan süreçte sayısız kültür ve uygarlığın yaşadığı Türkiye toprakları, bu uygarlıklardan günümüze ulaşan pek çok tarihi yapıya da ev sahipliği yapmaktadır. Dünya mirasının bir parçası olan ve ülkemizde derin izler bırakan bu kültürel ve dini yapıların bazıları restorasyon ve bakım çalışmaları sonrasında günümüze gelebilmiş, bazı yapılar çeşitli nedenlerle kaybolmuştur. Kültür mirasının nadide örnekleri olan kimi yapılar ise ne yazık ki unutulmuş ve bakımsızlıktan yok olmaya yüz tutmuştur.

Balıkesir iline bağlı Ayvalık ilçesindeki Alibey (Cunda) Adası'nda bulunan tarihi Taksiyarhis kilise binası da, bu önemli yapılardan biridir.  Ayvalık'ın en eski kilisesi olan bina, restore edilmemesi durumunda, yakın dönemde telafisi imkansız hasarlarla karşılaşabilecek yapılardan biriydi.

Terk edilmiş ve bakımsız kalmış bu binanın, müze haline getirilerek yeniden hayat kazanması, şüphesiz ülkemizin kültür zenginliklerine değerli bir katkı sunacaktır. Bu tarihi bina, 31 Mayıs 2014'te, Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

Rahmi M. Koç müzecilik ve kültür vakfı, yok olmaya yüz tutmuş değerli eserleri aslına uygun olarak restore ettirmiş ve ülkemizin kültür hayatına eşsiz birer örnek olarak kazandırmıştır. Bu yapılar arasında; Hasköy'deki Rahmi M. Koç Müzesi'nin bulunduğu Lengerhane binası ve Hasköy tersanesi, Ankara Çengelhan, Ankara Çukurhan ve Ayvalık Alibey Adası'ndaki Sevım ve Necdet Kent Kitaplığı bulunmaktadır.

Taksiyarhis kilise binasının, yukarıda anılan örneklerdeki gibi yok olmaktan kurtarılarak ülkemize yeni bir kültür kurumu olarak kazandırılması ve gelecek kuşaklara miras bırakılması, bu topraklara saygının bir ifadesi olarak görülmektedir.  

(kitaptan alıntıdır: s.9)

----------------------------
(yay. hzl.) Ay, Kader ).
Anıtsal bir binanın yeniden hayat buluşu : Ayvalık Alibey (Cunda) adası Taksiyarhis (baş melekler Cebrail ve Mikail) kilise binası. İstanbul: Rahmi M. Koç Müzesi Yayınları (İstanbul : Mataş Matbaacılık), 2014.
79 s.: rnkl. fotog. ; 27,5 x 24,0 cm.; Metin Türkçe.
ISBN           : 978-605-86076-6-8
DDC            : 726.5
Kaynakça    : -
Dizin            : belge [Ayvalık] üzerinedir.
Hezarfen     : 00064-01789
Geliş Tarihi  : 22 Ağustos 2022

2 Ağustos 2022 Salı

KİTABİYAT: Mekteb-i Sultâniden Yüzeliliklerin Eşiğine
Midilili Mehmed Zîver Bey (Hayatı-Edebî Şahsiyeti-Yazıları)

Mehmed Zîver Bey (1866/68-1926), Nâmık Kemâl'in Midilli yıllarından aşina olduğumuz Kulaksızzâdelere mensup olup Mekteb-i Sultâniden Tevfik Fikret'le aynı dönemde mezun olmuştur. İmparatorluğun farklı coğrafyalarında uzun süre maarif müdürlüğü yapan Mehmed Zîver Bey, son olarak mütareke döneminde Üsküdar Mutasarrıflığı ve Bursa Valiliği yapmıştır. Bu görevlerinin tesiriyle Milli Mücadele sonrasında Yüzellilikler listesine alınmak istenmiş ve bir süre sonra ismi unutulmaya yüz tutmuştur. 

Henüz öğrenci iken edebi faaliyetlere başlayan Mehmed Zîver; Berk, Nihâl, Musavver Malûmât, Mürüvvet, Tercümân-ı Hakîkât başta olmak üzere çok sayıda gazete ve mecmuaâa özellikle tenkidi yazılarıyla dikkat çekmiştir. Dönemin edebi münakaşalarında da rol oynayan Mehmed Zîver, sözünü sakınmaz bir münekkit olarak karşımıza çıkmaktadır. Elinizdeki kitap, başka isimlerle karıştırılmanın azizliğine de uğrayan Midillili Mehmed Zîver Bey'in hayatını ve edebi şahsiyetini; eserlerinden, dönemin süreli yayınlarından ve arşiv belgelerinden hareketle ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kitapta, Mehmed Zîver'in süreli yayınlardaki yazılarının sistematik indeksinin yanı sıra ona ait pek çok yazının Latin harflerine çevirisi de yer almaktadır. 

(kitaptan alıntıdır: arka kapak)
----------------------------
Tuğluk, Abdülhakim (1966- ).
Mekteb-i Sultâniden Yüzeliliklerin Eşiğine 
Midilili Mehmed Zîver Bey (Hayatı-Edebî Şahsiyeti-Yazıları). İstanbul: Efe Akademi Yayınları, 2021.
395 s.: tbl., blg. ; 16,0 x 24,5 cm.; Metin Türkçe.
ISBN           : 978-625-7664-53-0
DDC            : 927.97
Kaynakça    : 370-375
Dizin            : [Ayazmend] 39, 40dn, 42. 
                      [Altınova] 51, 52. 
                      [Yunda] 32. 
Hezarfen     : 00991/01776
Geliş Tarihi  : 2 Ağustos 2022