26 Mayıs 2022 Perşembe

KİTABİYAT: Sikkeler Işığında Antik Kentler (Troas, Mysia, Aiolis)

YAZARIN NOTU
Tarih ve arkeolojiye olan ilgim ve sevgim zaman içinde beni arkeolojik eser koleksiyonerliğine yöneltti. Oluşturmak için 1994 yılından bu yana çaba gösterdiğim antik sikke koleksiyonunu, böyle bir yayın aracılığıyla daha geniş kesimlere ulaştırabilmek en büyük idealimdi. 

4o yıldır çalıştığım Burhaniye'nin bağlı olduğu Balıkesir ilimiz, antik dönemlerde sikke basan 20 kenti sınırları içerisinde barındırmaktadır. Bu kentler Troas, Mysia ve Aiolis antik bölgelerine aittir. Koleksiyonumun tümünde bu üç bölgede kurulmuş 7o antik kentin muhtelif dönemlerine ait 35oo'den fazla sikke yer almaktadır. Bunların 65o'si Balıkesir'in antik kentlerinde basılmıştır. İlimizin kültürel zenginliklerinden bir bölümünü oluşturan bu koleksiyondaki sikkeler ve bunların basıldığı kentler bu kitapta ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu kitap çalışmasında esas olarak, Sayın Prof. Dr. Oğuz Tekin ve Sayın Doç. Dr. Aliye Erol'un koleksiyonumdaki sikkelerden hazırladıkları Sylloge Nummorum Graecorum Turkey 9 dizisinin Troas, Aiolis ve Mysia ciltlerindeki bilgilerden yararlanılmıştır. Kendilerine teşekkür borçluyum.

Uzun ve zorlu bir uğraş sonucu ortaya çıkan bu kitap projesinin gerçekleşmesindeki büyük destekleri için Sayın Mürsel Sabancı ve Sayın Prof. Dr. Abdullah Soykan'a, ayrıca tüm katkıları için Sayın Prof. Dr. Gürcan Polat, Sayın Prof. Dr. Ahmet Yaraş, Sayın Murat Yaman ve Sayın Taylan Köken'e teşekkürlerimi bildirmek isterim. Bu kitabı, bugüne kadarki anlayış ve yardımları için sevgili eşim İsmet'e ve çocuklarım Gönül, Kerem ve Leyla'ya adıyorum.

Dr. A. Özkan Arıkantürk 
(kitaptan alıntıdır: sayfa [8])
----------------------------
Ali Özkan Arıkantürk (1951- ).
Sikkeler ışığında antik kentler : Troas, Mysia, Aiolis. Balıkesir: Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, 2022.
416 s.: s.b. fotog., çzm. ; 21,0 x 28,0 cm.; Metin Türkçe.
ISBN            : 978-605-73489-0-6
DDC             : 734.4
Kaynakça    : 412-416 ss.
Dizin            : [Pordosilene] 403-411
Hezarfen     : 01510/01736
Geliş Tarihi : 25 Mayıs 2022

20 Mayıs 2022 Cuma

KİTABİYAT: Şiir ve Öykülerde Ayvalık

AYVALIK BİZİM NEYİMİZ OLUR? 

Bu "Ayvalık güzel bir yer," diyor Cahit Sıtkı Tarancı, askerliğini Burhaniye'de yaparken can dostu Ziya Osman Saba'ya yazdığı mektuplarının birinde; "denizin bütün iltifatlarına nail olmuş. Körfezler, adalar, çamlıklar... Hâsılı enfes bir kasaba"dır Ayvalık. Dikili'den vapurla "iner" Ayvalık'a, tıraş da olur Cahit Sıtkı Tarancı. "Kasaba suyla sarhoş bir halde tabii, rakı bulduğum akşamlar, bu güzelliklerin hakkını vermekte kusur etmedim." diye de yazıyor arkadaşının ağzını sulandırmak için (18.09.1942 tarihli mektup). "Çaresiz" şiirinde Tarancı "Civcivli yerine düştüğüm halde / Bir kere olsun alta atamadım / Pul pul balıklar kaldı hayalde / Yaz geçti çipuradan tadamadım." Onu çaresiz bırakır Ayvalık "sahil"leri. 

Şair Ali Rıza Apak'ın ilk izlerine Cahit Sıtkı Tarancı'nın Ziya Osman Saba'ya yazdığı mektupta rastlarız: "Rıza Apak, Ayvalık'ta Türkçe hocasıdır. Oradayken, Ayvalıklı bir genç söyledi, fakat ben kendini göremedin (03.10.1942 tarihli mektup). Ahmet Yorulmaz da Rıza Apak'ın "Sefa" şiirine Ayvalık'ı Gezerken'in ilk baskısında yer verdiğini, bunun Rıza Apak'ı çok sevindirdiğini belirtir ‘Ayvalık'tan Cunda'dan" kitabında. Şair Zeki Ömer Defne, 1977'de Ahmet Yorul[m]az'a "Ayvalık'ta Randevu" şiirini yollar ve Ahmet Bey de bu şiirini Ayvahk'ı Gezerken'de paylaşır okurlarıyla: Hangimiz Ayvalık'ta bulaşalım diyerek sevdiklerimize randevu vermedik!" 

Ya Ali Püsküllüoğlu? O da "Papalina"şiirinde Ayvalık günlerine mührünü basar: "Tatlı ve lezzetli ve çok güzel / Cunda'da kıyı aşçılar' pişirir, yenir şarapla." 

Hulki Aktunç, kendini iyileştiren Ayvalık'ın denizini, havasını, güneşini günlüğüne geçirir. Eşi Semra Aktunç da gün gün Ayvalık'ı yaşamasının çetelesini tutar. 

Edip Cansever, Ayvalık'ın güzelliklerini yaşamak için kasabaya "Saat Onda Kalacak Vapur"a biner ve seslenir kaptan "hey kaptan! sen bilir misin, var mı hiç görmüşlüğün / tam ayvalık gibiydi yüzü, şimdi karşımda." Bir dostun Ayvalık'a benzeyen yüzünü gel de unut! 

Ayvalık, çok sevilen bir dostun yüzü gibi saf, tertemiz, güzel mi güzeldir; onun için de kendine çeker, bağlar, sarıp sarmalar sevenlerini. 

Ayvalık'ın tarihini, coğrafyasını, günlük yaşamını, semtlerini, insanını, günbatımlarını, gecelerini gündüzlerini, yazarlarını, şairlerini... bir çatı altında topladık. Ayvalık'ta yaşayan ressamların desenleriyle çalışmamız daha da zenginleşti. 

Ayvalık'ın bilinen, bilinmeyen yüzü, ruhu, güzellikleri, doğası, insanı, sokakları nereye gidersek peşimizi bırakmadı, bırakmıyor. Bu kitapta yer alan öykü, şiir, günlükler, desenler de bunun bir göstergesi. Ayvalık rüyalarımızın, yaşamımızın yurdu, ruhu değilse, başka neyimiz? 

Gültekin Emre 

(kitaptan alıntıdır: sayfa 11-12)
----------------------------
(Ed.) Emre, Gültekin (1951- ).
Şiir ve Öykülerde Ayvalık. Ayvalık: Ayvalık Belediyesi Kültür Yayınları, 2021.
231 s.: s.b. fotog. ; 13,5 x 21,0 cm.; Metin Türkçe.
ISBN            : 978-605-73884-0-7
DDC             : 813.
Kaynakça    : -
Dizin            : belge [Ayvalık] üzerinedir.
Hezarfen     : 01509/01734, 01509/01735
Geliş Tarihi : 5 Mayıs 2022

14 Mayıs 2022 Cumartesi

DEVLET ARŞİVLERİ BAŞKANLIĞI'nda BULUNAN
EN ESKİ TARİHLİ AYVALIK İÇERİKLİ BELGE (14 Eylül 1643)

DAB. 29 Cemazeyilahir 1053 tarih ve
YB..04/2-40 numaralı belge

Bir süre önce; ülkemizdeki Ayvalık  araştırmacılarının üzerinde çalışmadıkları, 17. yüzyılın ikinci yarısına ait iki belge tanıtmıştım. 

Bu belgelerden ilki; Helence yazılmış bir "bağış defteri sayfası" idi ve o belgeden, 10 Eylül 1653 günü itibariyle Kydoniés yerleşmesinde (Κυδωνιές χώρα) yaşayan 172 kişinin adlarını öğrenmiştik. Helen araştırmacı Patrinélis'in, titiz çalışması sonucunda yazdığı makalesinden; defterde adı bulunan kişilerin yaklaşık yarısının Midilli kökenli olmadıklarını, ya Manisa, Kula, Alaşehir veya Akhisarlı ya da Sakızlı olduklarını öğrenmiştik (Patrinélis,1993). 

Diğer belge ise Fransız seyyah André de Mouceaux'nun, yukarıdaki belgeden yaklaşık 13 yıl sonra, 1668 yılında tuttuğu seyahat notlarıydı. 

Bu belgeden de: "bir kısmı dağda bir kısmı ise kıyıda kurulmuşKidomas adında büyük bir köyün varlığını öğrenmiştik. Bu köye ulaşmak için: Bergama'dan sonra bir kaç sel yolu ve dere geçip "tuz gölün(e)" gelindiğini, ardından da üç saat daha yol almak gerektiğini öğrenmiştik. Bu köyün önünde, "kuzeyinde dört adanın eşlik ettiği üçgen şeklinde" duran bir de adası bulunmaktaydı. Seyyaha göre: bu "üçgen ada ile kuzeyinde bulunan dört adanın sınırlandırdığı deniz 'yeterince derin olsaydı burası çok iyi bir liman olabilirdi". Üstelik, de Mouceaux antik çağlardan kalma birçok kalıntının bulunduğu bu yerin antik Kistina" olduğuna da inanmaktaydı (de Bruijn,1732).

Bu blogda ise, Osmanlı arşivlerinde bulunan ve benim bugüne kadar arşivlerde yaptığım araştırmalar sırasında bulabildiğim en eski Ayvalık içerikli belgeyi tanıtmak istiyorum. 29 Cemazeyilahir 1053 (14 Eylül 1643) tarihli bu belge bir kadılık ilamıdır ve yakın tarihlerde Bulgaristan devlet arşivlerinden devralınmıştır [1]. Belgeyi; ilk olarak Ayvalık ÇYDD'de yaptığım, "Ayvalık'ın Kuruluşu Meselesi" adlı sunumda izleyicilere tanıtmıştım [2].

Belgeden öğrendiğimize göre: "Ayazmend kazasında Haremeyn evkafından Eğribucak (Badavut), Kafirağılı (Küçükköy), Ayvalık ve tevabii karyeler" vakıf arazisi olmaktan ayrılıp "serbest kaydolun(muş)", ancak "Hakani defter-i cedidi ve evamir-i şerifte var iken Eğribucak karyesi için suret-i icmalde" bilgi bulunmadığı anlaşılmış. Ve bunun üzerine Ayazmend kadı vekili, Eğribucak ve çevresindeki yerler için vergi tahsilinin nasıl yapılacağı konusunda yardım istemiştir. [3]

Bu ilamın yazılmasına neden olan "hukuki karmaşanın" nasıl bir ortama işaret ettiğini anlayabilmek için biraz daha detaya inmeliyiz. 

Daha önce, Raif Kaplanoğlu, Ahmet Köç ile Ömer Erdem çalışmalarından da yararlanarak hazırladığım ve Ayazmend'in (Altınova) siyasi ve iktisadi coğrafyasını irdelediğim çalışmamda, "bir karye içinde birden fazla vergi ünitesi olabileceğini" görmüş, ancak yazının doğal akışını bozmamak için bu tartışmaya girişmemiştim. Örneğin 1573 tahririne göre Adil-ili (Gömeç)'nde yaklaşık 278 kişilik nüfusun 12 hanesi (~ 60 kişi) reaya (özgür köylü), 41 hanesi (~ 205 kişi)  Murad-ı Sâni vakfına bağlı vakıf köylüsü ve 2 hanesi (~10 kişi) de müteka'id idi. 

Ayrıca 3 kişi de mücerred (bekar) idi. O çalışmada incelediğimiz Edremid-Ayazmend arasındaki karyelerin bazılarında; "Murad-ı Sâni (II.Murad) vakfı", "Emir Sultan vakfı", "Karaca cemaati" ve "İvrindi cemaati" gibi farklı vergi üniteleri ve türleri aynı köyde bir arada bulunmaktaydı. Aynı coğrafi alanda, farklı "vergi ünitelerine bağlı" cemaatler/reayalar/sipahiler de bir arada bulunabiliyorlardı (Erdem,1999; Kaplanoğlu,2015, Köç,2011 ve Köksal,2019.a,b,c). 

14 Eylül 1643 tarihli ilâmın anlatımına göre, andığımız tahrirden yaklaşık 70 yıl sonra Ayazmend kazasının siyasi coğrafyası içindeki kimi karyelerin, "mülkiyet" ve/veya "vergi türü" gibi bir dizi iktisadi değişimler yaşadığını anlamaktayız. Yeri gelmişken şu görüşümü de bildirmeliyim: XX. yüzyılın başından bu yana ileri sürülen "Ayvalık'ın özerkliği" konusu, bu "sorunsalın" iyi analiz edilememesinden kaynaklı çıkmış olmalıdır.

Dostluk ve Saygılarımla,

--
DİPNOTLAR
[1] Bayram Bayraktar, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Ayvalık tarihi adlı kitabında, Ayvalık'a dair arşivlerde bulabildiği en eski belgenin 1768 yılına ait olduğunu belirtir ve şöyle yazar: "Önce de belirttiğimiz gibi, Ayvalık'la ilgili 'tarihsel' bilgiler 1768 yılında ilk defa olarak yer almıştır." (abç) (Bayraktar,2014:10) Oysa ki irdelediğimiz belge, Bayraktar'ın bahsettiği belgeden tam yüzyirmibeş yıl öncesine aittir. 

[2] Köksal, H.K., Ayvalık Tarihi Üzerine Notlar II, Ayvalık'ın Kuruluşu Meselesi, 19 Temmuz 2019, Ayvalık. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ayvalık Şubesi.

[3] DAB. 29 Cemazeyilahir 1053 (14 Eylül 1643) tarih ve YB..04/2-40 numaralı belge: "Ayazmend kazasında Haremeyn evkafından Eğribucak Kafirağılı, Ayvalık ve tevabii karyeleri vakf-ı şeriften serbest kaydolunup, Hakani defter-i cedidi ve evamir-i şerifte var iken Eğribucak karyesi için suret-i icmalde mukayyed olduğu itirazı yapıldığı, ancak suretler birbirini tutmadığından bedeliye alınmadığı hakkında Ayazmend kadı vekilinin ilamı."

--
KAYNAKÇA

---, -. (1653).
509 sayılı Kudüs Kodeksi (κώδικα 'Ιεροσολύμων, 509). Kudüs : Kudüs Patrikhanesi.

Bayraktar, B. (2014).
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Ayvalık Tarihi (3. bsk.). Ankara : AKDTYK Atatürk Araştırma Merkezi.

de Bruijn, C. (1732).
Voyages de Comeille Le Bruyn par la Moscovie, en Perse, et aux Indes orientales (5. baskı). Lahey : Gossey, P. &  Neaulme, J.

Erdem, Ö. (1999).
Dünden bugüne Altınova. Balıkesir : Altınova Belediyesi Yayını.

Kaplanoğlu, R. (2015),
Tahrir defterlerine göre sultan II. Murad'ın Bursa vakfı köyleri. yay. hzr.: İsmail Yaşayanlar, Bursa: Orhangazi Belediyesi Yayınları, ss. 499-539.

Köç, A. (2011).
Sultan II. Murad vakfı’nın Edremit mukataaları (1530-1641). Ankara: Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, 30 (Güz), ss.41-71.

Köksal, H.K. (2019)

Patrinélis, X.G. (1993).
Πρώιμη ιστορική μαρτυρία για τις Κυδωνίες (1653). Küçük Asya Araştırmaları Merkezi Bülteni, 10, ss.13-21.