10 Ağustos 2019 Cumartesi

Ayvalık ve Yakın Çevresi için bir FELAKET HARİTASI TASARIMI Denemesi


GİRİŞ
Bu makaleden itibaren; bir çok kaynakta işlenmiş olan Ayvalık şehrinin XVIII. yüzyılda "bir anda" ortaya çıkışı meselesi üzerinde duracağım. Ayvalık'ın, çok verimli bir ziraat bölgesinde bulunmasına karşın, kuruluşunun, bölgedeki iskân hareketlerine kıyasla oldukça geç tarihlere dayanmasının nedenini bulmaya çalışacağım. 

Bu yazıların ilki olacak bu makalede; XVI yüzyılın ikinci yarısında başlayan ve bir yüz yıl süren dönemde yaşanmış bir dizi olayı ele alan bir FELAKET HARİTASI'nı oluşturmayı deneyeceğim [1]. Aynı zamanda Ayvalık ve yakın çevresinin, bahsedilen dönemdeki siyasi-iktisadi coğrafyasını belirlemeyi de hedefleyen bu harita, şehrin "bir anda" ortaya çıkışının üzerindeki gizemi de aydınlatmayı amaçlamakta.

Anılan yüzyıllar arasında kalan bu tarih kesiti, Osmanlı'nın 6 asırlık yaşamının belki de en karmaşık yıllarını içerir. 1550 yılında başlayan, 1668 yılına kadar sürdüğü savunulan ve büyük çabalar ve büyük bir şiddetle sonlandırılan Celali isyanları ve buna eşlik eden Suhte olayları, tüm Anadolu coğrafyasında olduğu gibi bu bölgede de inanılmaz nüfus hareketlerine ve mülkiyet değişimlerine neden oldu. Yine aynı yüzyıl boyunca yaşanan doğal afetler ve Ayvalık tarihi çalışmalarına büyük katkı sağlayacağını düşündüğüm "Yund kayıkları"nın Anadolu kıyılarına yaptığı seferler ile ilişkilendireceğim bu harita, bildiğim kadarıyla ilk kez denenen bir çalışma olacak.

(harita.1) Çalışma bölgesi olarak seçilen alan.
(kaynak: Google Haritalarım)
Ayvalık yakın çevresi olarak seçtiğim çalışma alanını şöyle belirledim: kuzey; Dede Dağı-Kaz Dağı-Eybek Dağı silsilesi, doğu; kuzey sınırı İvrindi Çayı, güney sınırı ise Bakırçay olan Madra Dağı, güney; Dikili-Çandarlı, batı; Ege denizi ve Midilli Adası.


Harita arayüzü olarak Google Haritalar aplikasyonunu kullandım. Üzerinde çalışmalarım hala sürdüğü ve okuru yanıltabilecek veriler bulunabileceği endişesinden kaynaklı, bu aplikasyonu bugün için genel kullanıma açmadım.

Bu makalenin amacı, "XVI-XVII. Yüzyıllarda Ayvalık ve yakın çevresinde yaşananlar özelinde bir FELAKET HARİTASINI tasarlamak" olduğu için, detaylı dipnotlar vermedim.

Ayvalık ve Yakın Çevresi için bir FELAKET HARİTASI TASARIMI Denemesi
(harita 2)'de işaretle belirlediğimiz çizginin, en güneyde bulunan son parçasını Dikili yönüne doğru uzatırsanız, Ayvalık'ın da içinde bulunduğu, antik dönem kuzey Aeolyası sınırını da elde edersiniz. Ama bu çizginin maksadı başka... Bu çizgi, Ayvalık'ın da içinde bulunduğu arazinin kuzey ve doğu sınırlarında yükselen, Kazdağı ve Madradağı sinsileleridir. Ayrıca XVI. yüzyılın başlarında, bugün Akçay-Burhaniye arasında bulunan bölge ise bataklık alanıydı.

(harita.2) Çalışma bölgesini çevreleyen dağ kütleleri ve bataklıklar.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)

Bu bölge aynı zamanda antik dönemden başlayarak, bölge ticaretinin “ana ulaşım” ağının da geçtiği bir alandı. Bu ulaşım ağı; binlerce yıl boyunca, Çanakkale-Balıkesir ve doğu, Çanakkale-Bursa ve kuzey, Çanakkale-Antalya ve güney yol istikametlerini bağlayan ve düğüm noktasının Edremit-Havran olduğu müthiş bir ticaret ve aynı zamanda zirai ürün dağıtım şebekesiydi. Günümüzden yaklaşık 45-50 yıl öncesine kadar, bu ağı kullanarak Ayvalık'a ulaşabiliyorduk. (harita.3)

(harita.3) Çalışma bölgesinden geçen ana ulaşım ağı.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)
Özellikle deniz noktasındaki çok sayıda limanı ile birlikte düşündüğünüzde bu ulaşım ağı müthiş bir meta transferi şebekesiydi. (harita.4)

(harita.4) Çalışma bölgesinden geçen ana ulaşım ağı ile limanların kurduğu meta transfer şebekesi.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)

Böylesi bir "ulaşım şebekesi" sadece; tarım ile uğraşan köylülüğün, o vergi ünitesinin vergisini toplayan görevlisinin veya pazarda ürün alan tüccarın ya da o ticari metayı nakleden kervancının  ilgilendiği bir ağ değildi. Bu şebeke, aynı zamanda bu ağın üzerinde hareket eden servetten yararlanmak isteyen başka grupların da ilgisini çekmekteydi. Örneğin; 1550 yılında başlayan, 1658 yılına kadar sürdüğü savunulan ve bir asır süren ve Osmanlı'nın, ama daha çok tebaasının yaşadığı müthiş İSYANLARIN: Celali ve Suhte İsyanlarının önemli bir isyancı merkezi idi. O kadar ki, bu yüzyıl boyunca yapılmış yazışmaların rastgele üç beş tanesini bile seçseniz isyanın gücü, yerel otoritenin güçlenişi ve dolayısı ile merkezi otoritenin çözülüşü, şanslı olan halkın kaçışı, daha az şanslı olanın öldürülüşü ama en şanssızlarının köle pazarlarında satılışı ile geçecek bir yüzyıldan bahsediyorum size. (harita.5)

(harita.5) Çalışma bölgesine yerleşen Suhte ve Celâli isyancılarının kullandığı barınaklar.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)

Sadece dağlarda mesken tutan isyancılar mı? Çağdaş tarihçilerin katkıları ile haklarında bilgi sahibi olduğumuz Akdeniz korsanlarının iki “fraksiyonu” da bu bölgede idi. 1700 ortalarına kadar Osmanlı belgelerinde “Rodos Ahalisi” olarak geçen ve yine benzer Osmanlı belgelerinde, 1600 başlarına kadar “Yund Kayıkları” olarak anılan KORSANLAR... Bu döneme ait Osmanlı belgelerini karıştırmaya kalkışsanız başınız dönüyor, yazılanlardan. (harita.6)

(harita.6) Çalışma bölgesine sürekli saldırılar düzenleyen "Rodos Ahalisi" ile "Yund Kayıkları"nın akınları.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)

Peki sadece kara ve deniz asayişi mi sorundu bu bölgede? diye soranlarımız olabilir. Yanıtımız “hayır”... 1521'de başlayan ve neredeyse 30 yılda bir tekrar eden şiddetli kuraklıklar, 1600'lere gelindiğinde ekilecek arazinin giderek elden çıkmasına neden oldu. (harita.7

(harita.7) Çalışma bölgesinde yaşanan ve 1521'den 1583'e kadar saptanmış kuraklıklar.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)

Ya başka? Dünya tarihinin en korkunç veba salgını 1572'de vurdu. Salgın Çin'de başladı ve Afganistan-İran üzerinden Anadolu'ya geçti ve buradan bütün kıta Avrupa'sına yayıldı. Wikipedia'nın konu ile ilgili makalesinde dünya nüfusunun neredeyse 1/3'ünün telef olduğunu yazmakta. (harita.8

(harita.8) Tüm dünya ile birlikte çalışma bölgesinde de yaşanan ve 1572'de yaşanan veba salgını.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)

Başka? 1573'de Bakır ovasında başlayan ve tüm bölgeye yayılan çekirge salgını... Bu salgınlar 20. yüzyıla kadar 5-6 kez daha yaşanacak bölgede. Başka? 1579 sağanak yağmurları ve dolu vurmaları. Meteolojistler bu tarihi döneme “geç buzul çağı” demişler. (harita.9)

(harita.9) Çalışma bölgesinde de yaşanan ve 1573 çekirge salgını ve 1579 "geç buzul çağı" diye adlandırılan yağmurlar.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)

Başka? Sürekli devam eden Bakır ovası-Edremit ovası arasında her bahar-yaz aylarında başlayan müthiş sıtma salgınları... (harita.10)

(harita.10) Çalışma bölgesinde her bahar-yaz aylarında yaşanan sıtma salgınları.
(hazırlayan: H.K. Köksal, 2019)

Evet... Bu FELAKET HARİTASI çalışması sadece kasvetli bir coğrafyayı betimlemiyor. Bu bahsedilen ve bölgede yaklaşık yüz yıl süren asayişsizlik ve doğal felaketler sonucunda bölge nüfusu “BOŞALMIŞTIR”... 

Bir sonraki makalemin de konusu olacak Murâd-ı sânî Vakfı  kayıtlarından yola çıkarak yaptığım bir nüfus analizinde 1550-1573 yılları arasında bölgede bulunan kayıtlı karye sayısı 65'ten 14'e düşmüştür. 

Basit bir matematik ile bu rakamı bir daha yazarsak: ortalama 15 vergi ünitesinin yani çift-hanenin bir karyeyi oluşturduğunu düşünürsek ve karyede yaşayan ücreti emek dışı nüfusun (vergi mükellefi olan nüfusun) 100 kişi/karye olduğunu ve 65 karyelik Murâd-ı sânî vakfının 6.500 sabit kişiden oluştuğunu hesap edebiliriz. Tekrar ediyorum, göçmen köylüler, köleler, ortakçı kullar ve çeltikçiler bu rakamın dışındadır. Buradan yola çıkarak, isyanların daha ilk çeyreğinde, incelediğimiz sahadaki nüfus, %25'lere düştüğünü ileri sürebiliriz.

O zaman ilk "hipotezimizi" ileri sürebiliriz: 
içinde Ayvalık'ın da yer aldığı bölge, incelediğimiz dönem olan XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşanan asayiş sorunları ve art arda gelen doğal afetler sonucunda nüfusunu kaybetmiş ve çoğunlukla boşalmış verimli tarım alanlarıdır. Ve XVIII. yüzyılı bu nüfus yapısıyla karşılamıştır. Bir başka deyişle, Ayvalık'ın "bir anda" ortaya çıkışı bu verimli arazinin kısmen "suhulete ermesi" ile başlayan yeni iskân çabalarının sonucunda gerçekleşmiştir.

---
DİPNOTLAR
[1] Bu makalede işlediğim konuyu ve görsellerini, 19 Temmuz 2019 günü ÇYDD Ayvalık Şubesi'nde yaptığım, "Ayvalık'ın Kuruluşu Meselesi" adlı sunumun bir bölümünde, katılımcılar ile paylaşmıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder