Satırlarında Ayvalık ve yakın çevresini anlatan, XVII - XIX. yüzyıllar arasında yazılmış seyahatnameleri okumaya ve paylaşmaya devam ediyorum.
Bugün tanıtacağım "seyahatname", kont Choiseul-Gouffier tarafından yazılan ve 1809 yılında yayımlanan Voyage pittoresque de la Grèce'in ikinci cildinin satırlarındaki Ayvalık olacak.
Gouffier bu eserinde, 1785-1792 yılları arasında; mimar, arkeolog, ressam, çizer, gökbilimci, gravürcü ve daha birçok bilim insanından oluşan büyük bir heyet ile birlikte gerçekleştirdiği, batı Anadolu ve Ege adaları gezilerindeki izlenimlerini anlatır.
Fransız asıllı asilzade gezgin ve diplomat Marie-Gabriel-Florent-Auguste kont Choiseul-Gouffier (1752-1817) Paris'te doğdu ve Le Voyage du jeune Anacharsis en Grèce adlı ünlü tarihî eserin yazarı ve Antik Yunanistan araştırmacısı profesör Abbé Jean-Jacques Barthélemy yanında öğrenim gördü.
Antik çağ, Yunan araştırmalarının geldiği seviyeden etkilendi ve araştırmalarına başladı. 1776 yılında, 24 yaşında iken Yunan uygarlığının yarattığı eserleri incelemek üzere on iki ay sürecek ilk yolculuğuna çıktı. Bu seyahati sonunda 1782'de Voyage pittoresque de la Grèce adlı eserinin ilk cildi yayımlandı. Eser, üç yüzden fazla çarpıcı gravürle desteklenen, yenilikçi bir yayıncılık dili ile olunca, çok büyük ilgi topladı. Ve Avrupa toplumundaki "Yunan imajı" üzerinde son derece samimi etkiler yarattı. Choiseul-Gouffier 1784 yılında Fransız Akademisi üyeliğine seçildi ve 1785 yılı temmuz ayında, XVI. Louis tarafından İstanbul'a Fransa elçisi olarak atandı. 1785-1792 yılları arasında hem Babıali ile Fransa arasındaki diplomatik ilişkileri sürdürürken, diğer yandan da kendisine eşlik eden; mimar, arkeolog, ressam, çizer, gökbilimci, gravürcü ve daha birçok disiplinden bilim insanı ile birlikte Anadolu ve Ege adaları seyahatleri gerçekleştirdi.
Choiseul-Gouffier kralcı olduğu için Fransız Devrimi sonrasında devrim mahkemesi tarafından yargılandı ve Rusya'ya sığındı. Burada, II. Katerina'nın maiyetinde olan Güzel Sanatlar ve İmparatorluk Kütüphaneleri Akademisi müdürü olarak, 1802 yılına kadar görev yaptı. Ardından Restorasyon Dönemi sırasında Fransa'ya döndü ve Yurttaşlar Meclisi üyesi oldu.
1809 yılında Voyage pittoresque de la Grèce ikinci cildini yayımladı. 1817 yılında üçüncü cildin hazırlıklarına başladı ancak tamamlayamadan öldü. Özellikle Truva yöresi ile ilgili topoğrafya, tarihî anıtlar, buluntular, yazıtlar ve sikkelere ayrılmış olan üçüncü cilt, tamamen Barbié du Bocage ve Letronne'un editörlüğünde 1822 yılında yayımlandı (Vingopoulou,20xx).
Burada yazarın, Voyage pittoresque de la Grèce adlı eserinin ikinci cildinde yer alan ve XVIII. yüzyılın son yıllarındaki Ayvalık'ı tanıtan, satırların çevirisini sunacağım. Eserin tam kopyasına, Bibliothèque nationale de France sayısal kütüphanesi üzerinden erişilebilmektedir. Ayvalık, bu eserin 73-74.sayfalarında: "Agiasma-Keui", "Mégalo-Mosco-Nisi", "Héctonnesi", "Poro-Sélène" ve "Kidonia" adlı yerleşmelerin tanıtıldığı XIII. bölümde yer almaktadır.
"
s.69
LEVHA VIII.
Edremit Körfezi ve Midilli adasının haritası.
...
Uygun bir rüzgarla ilerlemeye devam ederek, doğal bir dalgakıran oluşturan bir kum şeridinin önünden geçtim: gemilerin demirlediği bu küçük koyda, verimli topraklardan toplanan ve antik Attéa'nın sakinleri, Agiasma-Keui'ye getirdikleri yağları yüklemek için [bu iskeleye] gelirler. Kısa süre sonra Hecatonnes'in ortalarına geldik ve bu adaların en büyüğünün üzerine kurulmuş olan şehrin karşısına demirledik. Büyük Mosco [1] adası şimdi Megalo-Mosco-Nisi olarak adlandırılıyor. Eskiler ona Pordo-Selene veya Poro-Selene derlerdi; aynı adı taşıyan küçük bir kasabayı [da] içeriyordu; muhtemelen [burası] Herodot'un Hecatonnesi olarak belirttiği Eolis kentidir. Ptolémée de Asya kıyılarına, bu isimde bir şehir işaretlemiştir: çok küçük bir hata ile, [onun gösterdiği yere] çok yakındır. Ayrıca, adanın o zamanlar kıtanın bir parçası olması ve [bugün] iki sahil arasında küçük bir su geçiti bırakan bu nokta, [o günlerde] henüz ayrılmamış olması da mümkündür.Poro-Selene şehrine ait birkaç sikke, oldukça yakın zamanlarda keşfedildi. Bunlardan bir tanesi M. Cousinery tarafından toplanan değerli koleksiyonun bir parçasıdır. Strabon'a [2] göre bu adanın yakınında, bir şehrin kalıntılarının ve bir Apollon tapınağının görüldüğü daha da büyük bir ada daha vardı: bugün [bu ada], Ghiaour-Keui yakınlarında biriken alüvyon ile Asya kıyılarına bağlanıyor. Héctonnesi'nin sayısı otuz ikidir. [Acaba] eskiler, onları bu şekilde adlandırırken, sayıları belirsiz [anlamında] bir ifadeyle, Yüz Adalar mı demek istediler? Yoksa, Apollon kültünün özelliklerini her yere taşıyan Strabon veya Etienne de Bysance, yaygın bir ata adı olan εκατος [yüz], εκατηβολος [yüzlerce | yüzyıl]'tan mı türettiklerini varsaymalıyız?Biraz daha kuzeyde ve aynı körfezin kıyısında, şimdi Kidonia olan Heraklea kasabası vardır. Eskilerin bile pek az bildiği ve varlığı çoktan unutulmuş olan bu küçük kasaba, yeni sakinlerinin çalışkanlığı ve Kara-Osman ailesinin korumasıyla birkaç yılda yeniden doğdu. Kidonia, ülke mutluluğu için büyümeye devam ederken, şehrin gelişmekte olan refahı Türk makamlarının [iştahını kabartırsa], iktisadi anlayışları her zaman daha fazla kazanmak için [üreteni] ezmek olanlar, bu koloniyi emekleme döneminde boğmakta başarısız olmayacaktır. Ülkelerinde eziyet çeken, Attika ve Mora'dan kaçmak zorunda kalan ve Asya kıyılarında, çılgınları bile şaşırtan bu Yunanlıların cesur faaliyetlerine hayran oluyoruz; birazcık huzur ve özgürlüğün ilk etkileri, onlarda bilginin çekiciliğini uyandırdığını ve "yanlış bir şekilde, insanların uzun süredir kaybolduğunu sandığı" öğrenme hırsını keşfettiğimizde, uyanan daha da canlı olacaktır. ünlü Helenlerin torunları; Eolis'in bu kıyısında, gençlerin Homer ve Thucydides'i okumayı öğreten bir okulun ve Paris'ten ışıklarını yaymak için buraya gelen bir matematik ve fizik profesörünün olduğunu bilecek. ...
[1] Muhtemelen bu modern isim; büyük çoğunluğu Yunanca Mosk-Octapoda olarak adlandırılan çok sayıda kokuları miski andıran yumuşakçanın (?? polypes) avlanması nedeniyle bu adalara verildi. Bu kıyılarda yakalanan muazzam balık bolluğuna rağmen, bu polipler yenir; tuzlanır, kurutulur ve kalamar gibi büyük miktarda ihraç edilir.(anlamı ortaya çıksa da ben bu çeviriden "hiç "memnun değilim o nedenle, bir kez de Fransızca olarak yazıyorum: Ce nom moderne a été probablement donné à ces îles, à cause de la grande quantité de polypes qu'on y pêche, et dont le plus grand nombre est de l'espèce appelée en grec Mosk-Octapoda, polypes musqués, parce que leur odeur n'est pas sans quelque rapport avec le musc. Malgré la prodigieuse abondance de poissons que l'on pêche sur ces rivages, on mange ces polypes; on les sale, on les sèche, ainsi que les calmars, et on en exporte une grande quantité.)
[2] Strab. Lib. XIII, p.619." (Choiseul-Gouffie,1908:73-74)
(çeviri: H.K.Köksal)
LEVHA VIII. Edremit körfesi ve Midilli adası (Voyage pittoresque de la Grèce c.2 67-68. sayfalar arası) |
---
KAYNAKÇA
Choiseul-Gouffier (1908).
Voyage pittoresque de la Grèce c.2, J.J. Blaise, Paris.
Vingopoulou, Ioli (20xx).
Marie-Gabriel-Florent-Auguste kont Choiseul-Gouffier (1752-1817)
Marie-Gabriel-Florent-Auguste kont Choiseul-Gouffier (1752-1817)
Aikaterini Laskaridis Vakfı TRAVELOGUES.https://tr.travelogues.gr/collection.php?view=119erişim tarihi: 15 Eylül 2022.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder