Dimitros E. Psarros etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dimitros E. Psarros etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Temmuz 2024 Cuma

AGIOU IOANNIS MAHALLESİ (kısmen Fevzipaşa-Vehbibey Mahallesi)

(fotoğraf.01) Fevzibey-Vehbibey Mahallesi'ne ait bir hava resmi.
(kaynak: Psarros,2017:165 | Ayvalık Belediyesi arşivi)

 
Agios Ioannis mahallesinin topografik planı. DEP.
1. Plati Sokak
2. Athanasios Gonata evi
3. Nomiko'nun zeytinyağı sıkımhanesi
4. Balıkçı dükkanları
5. Gümrük
6. Pinirlis'in mağazaları
7. Ticaret Kulübü (Ayvalık Palas bu parselde inşa edildi)
8. Kafe Nisioti [= Adalı]
9. Dere
10-11. Birleşik Kafeler
12. Kafe Kanello
13. Iakovou Moura'nın [işlettiği] otel
14. Belediye Binası
15. Beilidiko'nun Hanı (Pasaj)
16. Bedesten
17. Eski Han
18. Loulis'in şekerlemecisi ve dere üzerinde [de] "Loulis'in tahta köprüsü" denilen ahşap köprü [bulunurdu]
19. Pazar (Çarşı)
20. Depasta Eczanesi (?)
21. Michael Salta'nın şekerlemecisi
22. Charalambou Vafiadis kitapçısı
23. Agios Ioannis mahallesinin papaz hücreleri
24. Agios Ioannis Kilisesi
25. Manzounis Eczanesi
26. Pinirlis evi
27. Taxiarchis Kilisesi
28. Metropolis (Orta Panagia [Meryem Ana])
29. Angelis sahili

7.3. AGIOU IOANNI MAHALLESİ
"Tsarsi" [Çarşı] daki Ai-Giannis [kilisesi] Taxiarchis'ten sonra Kydonya'nın en eski ikinci kilisesidir (Sakkaris,1920:245;Saltelis,1842:Giriş). [Mahalle] sakinleri için, Ai-Giannis her zaman Agora'ya, yani "Tsarsi"ya ve kilisenin önünde pazar [günleri] kurulan pazara aitti ve bu nedenle buraya "Ai-Giannis Pazarı" deniyordu (Cazadellis,1973:96-97).

17. yüzyılın başından kalma orijinal bina, tek odalı mütevazı bir şapel olmalıdır. O zamanki yerleşim [yerinin] aşağısındaki [kotta bulunan] evlerinden biraz daha uzakta, yabani ayvaların bulunduğu yamaçta, daha sonra şehrin merkezi haline gelecek düzlük alanda bulunuyordu. Bu alan, 1821 [olaylarından] sonra sel ve çamur tabakalarının birikmesiyle oluşan, o zamanlar bugünkünün yaklaşık yüz metre doğusunda bulunan kumsala kadar uzanıyordu (Karablias, 1949:45). Burası mavnalardan [karaya çıkış] yeriydi ve buradan "Dere" yönünü takip ederek Anadolu'nun içlerine doğru kaçakçıların rotası başlıyordu. Burası çok eskiden beri, kara ve deniz [yoluyla gelen malların takası], tüccar veya korsanların alışverişi ve işlemleri için kullanılıyordu ve dolayısıyla bölgedeki ilk yapılar atölyeler ve dükkanlardı. Evler yavaş yavaş inşa edilmiş gibi görünüyor ve bu bölgedeki ticari tesislerin sayısı her zaman [sivillerden] fazlaydı.

Agios Ioannis mahallesi 17. yüzyılın ortalarında, antik çağda [da] anılan Agios Dimitrios cemaatinden kısa bir süre sonra, ikinci [mahalle olarak] kuruldu. Ancak çok fazla daimi ikamet sahibi yoktu ve nüfusu en küçük olan Ayvalık'ın mahallesi [olduğu için] her zaman müdahale edildi. Bölgenin 18. yüzyıldaki ekonomik gelişimi, [sonucunda] 1750 civarında, orijinal binanın muhtemelen 1753'teki komşu Taxiarches kilisesiyle aynı bölgede bulunması ile, yeni ve daha büyük bir kilisenin yapılmasına izin verilmiş gibi görünüyor.

Bütün kaza gibi bu bina da 3 Haziran 1821 [olayları] sırasında yıkıldı. Bununla birlikte, [bu mahalledeki] yıkımın neden olduğu hasar nispeten küçüktü ve sakinlerin geri dönmesinden sonra, 1840'ın sonunda hızla onarılarak Agios Ioannis kilisesi yeniden faaliyete geçti ve Saltalardan [Σαλταιων] Hacımalis Salteli [Χατζημαλης Σαλτελης] tarafından toplanan kilise meclisine ev sahipliği yaptı. (Kydoniaka,1842:66). Bu eski yapı 1867'deki büyük depremde hasar görmüş gibi görünüyor (Kontis,1978:277;Kambouris,1978:31). Belki de bu yüzden yıkıldı ve yerine 1870'den kısa bir süre önce daha neoklasik tarzda yeni ve büyük bir kilise inşa edildi.

(fotoğraf.02) Agios Ioannis mahallesinin Cumhuriyet sonrası görünüşü.
(kaynak: Psarros,2017:167) 

[Bu yeni dönem], kasabanın büyük bir ekonomik refah içinde [yaşayan] zengin orta sınıfın, tüm eski kiliseleri gölgede bırakacak görkemli bir tapınak [inşa ederek], Agora'nın koruyucu azizinin adını onurlandırmak istediği dönemdi. Yeni kilise haç şeklinde ve kubbeliydi, zarif oranlara sahipti ve Sarmısak'tan gelen kesme taşlardan yapılmış, özenli [ve] dikkatli ama basit ayrıntılara sahiptir. Narteks ve kubbedeki İon başlıklı hafif sütunlar [bu binanın] karakteristiğidir. Bölgedeki ilk kubbeli kilise [olan bu binanın] ünlü mimar Emmanuel D. Kuna'nın ilk büyük eseri olduğunu düşünüyorum. Bunu, Agios Nikolaos tapınağının inşasının Emmanuel D. Kounas'a devredildiği 1870 tarihli sözleşmede yer alan "Prodromos" tapınağına yapılan atıftan çıkarıyorum. Görünüşe göre Agios Ioannis Kilisesi o dönemde henüz tamamlanmıştı ve bu belgede işverenlerin Emmanuel Kouna'ya yönelik iradesi "Agios Nikolaos Kilisesi'nin Prodromos'a kadar olan kısmının tamamlanması" [şeklinde] ifade ediliyordu (Stratis,2002:124). [Yani], Agios Ioannis Kilisesi, Agios Nikolaos kilisesine örnek olarak kullanılmaktadır. Katedrallerin biçimsel ve yapısal benzerlikleri, aynı mimarın eseri olduğu sonucunu doğuruyor. Örneğin, daha sonra bir duvarla kapatılan Agios Ioannis kutsal alanının girintisindeki haç şeklindeki büyük pencereyi ve ayrıca enine koridorun her iki ucunda bir dış cephe olarak gynekonitin [kadınlar mahvili] olağandışı uzantısını not ediyorum. Bu iki özellik, daha az belirgin olanlarla birlikte, Emmanuel Kouna'nın art arda inşa ettiği tüm kiliselerde, yani Kidonya [Ayvalık]'daki Agios Nikolaos [yıkılan Biberli camii, şimdiki Abdulvahip Sağlam İlkokulu] ve Agios Georgios [Çınarlı camii]'ta ve Moskonisios [Alibey, Cunda adası]'daki Taxiarchis [Koç Müzesi]'te ortak karakteristik unsurlardır.

Prodromos tapınağının iç kısmında, sütunlardaki büyük alçı Korint başlıkları ve tonozların tabanındaki çevre kornişlerinin güçlü çıkıntıları olduğundan dekorasyon [görsel açıdan] ağırdır. Duvarlarda ve ikonostasiste G.Agrafiotis'in değerli hagiografileri [ikonları] mevcuttu (Kontoglou,19.7.1953b:3). Daha sonra, muhtemelen 1890'larda, cephenin sol tarafına, Ayvalık'ın tüm semtlerinden görülebilen, büyük bir saatin bulunduğu, Sarmısak taşından yapılmış uzun bir Neo-Gotik çan kulesi eklendi. Saati vurduğunda sesi kasabanın her yerinden duyulabiliyordu. Bu, Taxiarchis'in kutsal yazıtlarının 1844 kayıtlarında anılan, hayırsever olan Andronikos [Ανδρονικου] adlı birinin hediyesiydi ve bu yüzden herkes ona "Andronikos'un Saati" [τ' Άντρονικου το Ρολογι] adını vermişti (Kazadellis,1973:97) (fotoğraf.03).

(fotoğraf.03) 1844 sonrası eklenen 
"Andronikos'un Saati"
(kaynak: Psarros,2017:168)

Kilisenin geniş alanının önündeki bölge, 1870-1880 döneminden kalmadır ve bugünkü küçük Agora meydanına kadar uzanan, tekdüze inşaatlı bir grup dükkan ve atölye tarafından işgal edilmiştir. Bunların da Emmanuel Kouna'nın çalışmaları olduğunu düşünüyorum. [Kilise binasının] inşaatlarından önce bu bölgede muhtemelen kalıcı binalar yoktu, yalnızca geçici satış tezgahları ve çadırlar vardı ve Ai-Gianni'in pazarı olan Agora meydanının bir parçasıydı. Bu [sonradan yapılmış bir aktarımdır] ve 26 Kasım 1807'de şehit edilen Hiopolitisli George [Γεωργιου του Χιοπολιτη]'un şehitliğine ilişkin tasvirlerden kaynaklanmaktadır. [Olayı anlatan] tüm ifadeler, infazın "çarşının merkezinde" büyük bir insan kalabalığının önünde gerçekleştiği konusunda hemfikirdir (Bibelas,1956:77;Kontoglou,1962:43; Daiotis,1986:53; Moumtzis, 1981:10). ... Vasilios Koukounaras [Βασιλειος Κοuκοuναρας] bu konuda şunları aktarıyor: "İdam, pazarın merkezi bir noktasında ve daha sonra açılan Ad.Patpikelli [Αδ.Πατpικελλη] mağazasının önünde, Mihail Salta [Μιχαηλ Σαλτα] şekerlemecisinin yanında gerçekleşti. ... Son yıllarda, [1922'den önceki] her yıldönümünde idamın gerçekleştiği yere küçük bir demir korkuluk yerleştirilir, üzerinde öldürüldüğü kanlı taşı ortaya çıkartan bir çit ve bir sundurma yapılırdı" (Koukounaras,1972:91-92). Ancak mesele şu ki, Çarşı'nın mevcut yapısıyla büyük bir kalabalığı barındırması mümkün olmadığı gibi, [burası] çarşı merkezinde de yer almıyordu Ancak Agios Ioannis kilisesine kadar aradaki [alanı,] yapılardan arınmış bir alan [olarak] hayal edersek bu tanıklıklar anlaşılır hale gelir.

Kasabanın ana ticaret merkezi olan Pazar Meydanı [Πλατεια του Παζαριου] çevresinde çok eski zamanlardan itibaren her türlü dükkân ve atölyeler gelişmişti: helvacılar, kuyumcular, kumaşçılar, kasaplar, terziler, berberler vb. (Kavouras,21.11.1954). "Balıkçılar" olarak adlandırılan balık pazarının bulunduğu [alan] denize kadar uzanır (Kavouras,5.9.1954). Balıkçı dükkanlarının yanında, [balıkçı] gemilerinin yanaştıkları, kendi merdivenli iskelesi olan Gümrük Dairesi vardı. Hala kullanılan Gümrük binası, 19. yüzyılın son on yıllarından kalmadır [ve] gümrük ofisi olarak kullanılan küçük bir neoklasik yapıdır (fotoğraf.04) ve (fotoğraf.05).


 (fotoğraf.04)

 (fotoğraf.05)

Çarşı meydanında [Πλατεια της Άγορας], Plati Sokak [Πλατυ Σοκακι]'ın [bugünkü Barbaros Caddesi] yukarısında, aynı zamanda "Eski Han" [Παλιο Χανι] olarak adlandırılan Ayvalık'ın en büyük hanı da vardı (Kazadellis,1973:40; Papoutsidakis,19.7.1984). Bu isimden [yola çıkarak], kasabada yaşanan 1821 [olaylarından] önce de, [bu hanın] var olduğu sonucunu çıkarıyorum. Aslında yerleşimin belki de ilk yapılarından biri olan [bu binanın], daha eski bir hanın temelleri üstüne inşa edildiğini düşünüyorum.

Eski Han, 3 Haziran 1821'de tüm şehir gibi yanmış ve en azından evlerin iadesine ilişkin ferman çıktığı 1832 yılına kadar harabe halinde kalmıştır. Ancak bu arada, 1821 [olaylarından] bu yana [Ayvalık'lıların] terk edilmiş mülklerini yöneten Midilli Valisi Mustafa Ağa Kulaksız-zade, "şehrin merkezindeki önemli toprakların gasp edildiğini" görerek "keyfi" davrandı [ve] üzerlerine "büyük misafirhane" arsaları inşa etti. (Sakkaris,1920:150). 1830'da Ayvalık'ı ziyaret eden İngiliz rahip Francis Arundell, [olaylardan] sonra geri dönmeye başlayan mülteci ailelerinin ve hastaların barındığı bu "yeni inşa edilmiş, geniş ve konforlu" hanı buldu (Arundell,1834:318,325). Ortasında kuyudan su çekilen bir çeşmesi [belki tulumbası] bulunan geniş, uzun bir avlusu vardı. Etrafında hayvanlar ve arabalar için [mekanlar] vardı. Üst katta misafir odaları [han odaları] bulunmaktaydı. Mülkün mülkiyeti hakkında bilgi bulunmuyor ancak binanın son yıllara kadar ayakta olduğu görülüyordu. [Burası] "Beilidiko Han" veya "Büyük Han" olarak biliniyordu (Aristidis Chiotopoulos'un ifadesi, KMS Arşivi, cilt A3, bölüm H':312). 1960 yılı başlarına kadar [bu han] Şehirlerarası Otogar olarak kullanılmıştır (Kavouras, 21.11.1954) (fotoğraf.06). Daha sonra yıkılarak yerine pasaj adı verilen, içinde çeşitli dükkan ve ofislerin bulunduğu iki katlı bir pasaj inşa edildi (Ahmet Yorulmaz, sözlü ifade, 4.6.2003).


(fotoğraf.06) 1960'lara kadar Ayvalık Otogarı olan "Beilidiko Han"
veya "Büyük Han"ın Cumhuriyet sonrası görünümü.
(kaynak:
facebook.com |Sondakika Edremit)

Eski Han'a gelince, muhtemelen 1832'den sonra kademeli olarak ve bölümler halinde onarılmıştır, ancak inşaat kalitesi açısından komşusu Beilidiko Hanı ile karşılaştırılamayacağı için artık daha yoksul gezginlere hizmet ettiği anlaşılmaktadır. 19. yüzyılda pek çok değişikliğe uğramış gibi görünse de "Ágiou Gianniou Meydanı'na bakan büyük ahşap kapısıyla" her zaman yerleşimde bir referans noktası olmuştur. (Kavouras,21.11.1954). 1922'den önceki son yıllarda terk edilmişti ve "kokusu uzaktan geliyordu". Manolis Kavouras, 1953'te Ayvalık'ı tekrar ziyaret ettiğinde onu yıkılmış halde buldu. Bugün Ayvalık sebze pazarı [hal o hanın] geniş avlusunda faaliyet gösteriyor.

Belalidiko ve Eski Han iki adayı tamamen kaplıyordu. Dış taraflarında çeşitli dükkanlar bulunuyordu. İki Han arasındaki cadde her iki taraftan da [demir] korkuluklarla kapatılarak değerli eşyaların bulunduğu dükkânların bulunduğu "Bedesten" [Μπεζεστενι] adı verilen caddeyi oluşturuyordu. Yerel gazete Kydoniatikos Astir'in bürolarının bulunduğu matbaa da buradaydı.

Pazar Meydanı'nın kuzey tarafında, girişi Plati Sokak'dan olan bir başka han daha bulunuyordu. [Bu han] "Küçük Han" diye anılırdı (Kavouras,5.12.1954) [halen bu adla anılmakta]. Ayrıca [bu hanın da,] diğer iki büyük Han gibi ortasında kuyu bulunan bir avlusu vardır (Yannis Papoutsidakis,1.8.1985). [Burası] 1990'lı yılların başına kadar han olarak faaliyet göstermiştir. Girişinin hemen karşısında merkezi kışlalar ve birkaç "zabit" [ζαπτιεδες] tarafından korunan eski şehir hapishaneleri vardı. (Kavouras,5.12.1954). Bu binalar 2002 yılında yıkıldı (fotoğraf.07) ve (fotoğraf.08).

(fotoğraf.07)

(fotoğraf.08)

Agios Ioannis mahallesinin deniz kenarındaki bölgesinde, Jön Türklerin idari reformları ve 1909 anayasasının kuruluşuyla iç içe geçmiş, 20. yüzyılın başlarından kalma bir bina olan Belediye Binası da bulunmaktadır. Eklektizm döneminden kalma, sivri neo-Gotik pencereli iki katlı bir binadır. Burada ayrıca, deniz kenarında dört "Büyük Kafe" [Μεγαλα Καφενεια] bulunmaktadır. Bunlar 19. yüzyılın sonlarına ait binalardır ve "Aggelis Sahili" [του Άγγελη ο Γιαλος] adı verilen bitişik kıyı bölgesiyle birlikte kasabanın lüks ve eğlence merkeziydi. Bölge bu adını "Belediye Binası arasındaki arsanın" sahibi olan Ioannis Oikonomou'nun torunu Aggelis Oikonomellis'ten almıştır (Koukounaras, 1972:59). En etkileyici olanı, tamamen Sarmısak taşından yapılmış olan Kanello Kafe'dir (fotoğraf.09), (fotoğraf.10) ve (fotoğraf.11).

 (fotoğraf.09)

 (fotoğraf.10)

 (fotoğraf.11)

Bu Büyük Kahvehanelerde toprak sahipleri, tüccarlar, imalatçılar ve tüccarlar arasında tüm iş toplantıları yapılıyor, zeytinyağı ve daha geniş bölgedeki diğer ürünlerin fiyatları konusunda anlaşmalar sağlanıyordu. Burada günün her saatinde, gecenin ilerleyen saatlerine kadar, çoğunlukla yerel müzik gruplarının çaldığı dönemin hit müzikleri eşliğinde kahve, meşrubat, rakı ve mezeler ikram ediliyordu. Burada tek olanlar nargile içiyor ve dost canlısı gruplar ise kağıt oynuyordu. Burada ayrıca çoğunlukla Atinalı topluluklar tarafından, resmi toplantılar, konferanslar, konserler ve tiyatro gösterileri verilirdi. (Cazasellis,1973:86). Büyük Kafeler, denizin üzerindeydi [ve] kazıklar üzerinde yer alan geniş ahşap platformlarla çevriliydi. Bu kafelerden birinde, kasabanın ilk kapalı sineması olan "Fos" [Φως], 20. yüzyılın ilk on yılından itibaren faaliyet gösteriyordu. (Aeolian Astir,1911). Nisiotis kahvehanesinin karşısında Ticaret Kulübü ve 1950 yılında Ayvalık Palas Oteli'nin inşa edildiği "Ai Kydoniai" [adlı] Okuma Odası [kütüphane] vardı (Kavouras, 5.9.1954).

1922'den önce Agios Ioannis mahallesinde çoğunluğu tüccarlardan oluşan yaklaşık yüz hane, yani yaklaşık beş yüz kişilik bir nüfus vardı. (Panagiotis Zografou'nun ifadesi, KMS Arşivi, 1935'in 197. sayfası). [Kaynaklar] Prodromos mahallesindeki okulda Türkçe öğretmeni olan Raptarhis [Γυμνασιο] evinin [mülkiyetinin], Pinirlis [Πινιρλη] ailesine ait olduğunu belirtiyor (Kavouras, 21.11.1954). Bölgedeki mağazalar arasında; Koufelli [Κουφελλη]'nin kumaş mağazası [tuafiyesi] (Kavouras,5.12.12), Achila [Άχιλα]'nın kuyumcusu, Aivazi [Άιβαζη]'nin ve Pinirlis [Πινιρλη]'in dükkanları vardı (Kavouras, 21.11.1954). Bu mahalleden Demogerontia [yaşlılar heyeti] için iki temsilci seçilirdi (Kerestetzi,1981:36-37). 1920 yılında kilisenin papazı Artemios Markou [Αρτεμιος Μαρκου]'ydu (Ellivikos Odigo [Έλληvικος Όδηγο],1920:128). Her yıl, Hiopolitisli Ioanni [Ιωαννη του Προδομου]'nin [idam edildiği] gün olan 29 Ağustos'ta, burada büyük bir anma yapılırdı. (Cernoglou [Τσερνογλου],1988:11).

Kilise binası günümüzde sağlam bir şekilde korunmaktadır. Saatli Cami adıyla cami haline getirildi. Saat, kilisenin yüksek çan kulesinin depremden zarar gören arka kısmı yıkıldıktan sonra, aşağıya yerleştirilen eski "Andronicho'nun" saatinin aynısıdır. Kilisenin "tamamen mermer ikonostasisi" en az 1953 yılına kadar yerinde korunmuştur. (Kavouras,5.12.1954). Bugün ikonostasis artık mevcut değildir, ancak minberin ve piskoposun tahtının bir kısmı, caminin mihrabını ve minberini oluşturmak için kullanıldı.

Kilise binasının hemen yakınında bulunan avluya, 1960 yılından sonra kırmızı Sarmısak taşından yapılmış yüksek bir minare eklenmiştir. Ancak bu minare, Ekim 2003'teki şiddetli fırtına nedeniyle çöktü ve diğer iki yeni minare olan Agios Georgios [Αγιου Γεωργιου] ve Kato Pania [Κατω Πναγιας] da çöktü. Bunu, bugün tamamlanan bina ve minarenin kapsamlı onarım çalışmaları izledi.

Genel olarak bölgenin ticari karakteri günümüze kadar değişmeden kalmıştır. En önemli değişik 1960'larda şehrin kuzeyinden geçen yolun, güneye taşınan büyük yolun açılması için bir dizi yapı bloğunun yıkılmasıyla yaşandı. Günümüzde pek çok çağdaş yüksek bina bu cadde üzerinde yer almakta, eski şehrin geleneksel yapısına zarar vermekte ve bölgenin ölçeğini değiştirmektedir.

Eski Belediye Binası hala Ayvalık belediye başkanının bürosudur, ancak son zamanlarda duvarların Sarmısak taşlarıyla yanlış bir şekilde kaplanması nedeniyle görünümü değiştirilmiştir. Dört Büyük Kafeden yalnızca heybetli Kafe Kanello hâlâ kafe olarak hizmet veriyor ve şehrin resmi kafesidir. [yazıda bahsedilen Mado öncesindeki Kanallo'dur]. 

(fotoğraf.12) Osmanlı dönemindeki Giotópoulou Eczanesi.
(kaynak: Psarros,2017:174)

(fotoğraf.13) Osmanlı döneminde Stylianou Patrikélli evi.
(kaynak: Psarros,2017:179)

(fotoğraf.14) Cumhuriyet döneminde de kullanılan postane.
(kaynak: Psarros,2017:175)

(fotoğraf.15) Agios Ioannis kilisesine giden Agora (çarşı).
(kaynak: Psarros,2017:174)

(fotoğraf.16) Agios Ioannis Agorası
(kaynak: Psarros,2017:175)


Agios Ioannis mahallesi planı ve mahalle varsayımı. 
1. Kafe Nisiotis
2. İki binadan oluşan Kafe Inoména [= Birleşik]
3. Kafe Inoména'nın [dere üstü] kalaslaması
4. Kafe Kanello
5. Stelios Voirkadoslu'nun gölgeliği
6. Belediye Binası
7. Kafe Syrgiavou
8. Ayakkabıcı Hatzikambouri
9. Yakovos Mouro'nun oteli ve restoranı "Ai Kydoviai" [Georgala Hotel] 
10. Aggelis sahilinin çevresindeki evler yıkıldı: Kerestezi, Sapouvtzoglou, Zachos, Koukos, Georgala, Malei, Valsamaki ve Ioanni Gonata.
11. Köşede, Poivtazopoulos'un küçük cam dükkanı
12. Zafiraki [Ζαφειρακη] eczanesi (bugün bir kafe) ve üstte Doktor Tzouga [Τζούγα]'nın evi (bugün Cumhuriyet Oteli) [bugün tümü Halk Bankası] 
13. Eski Han
14. Bedesten
15. "Beilidikoi" [Μπεηλιδικοη] veya "Büyük Han" bugün Pasajı (bilgi Ahmet Yorulmaz. 4.6.2003, Arist. Chiotopoulos, KMS Arşivi)
16. Achila [Αχιλα] ve Aivazis [Άιβάζη]'in Mağazaları
17. Pinirlis mağazası
18. 1950 civarında evlerin yıkılması ile 16 m genişliğindeki yeni yol yapıldı
19. Eski balıkhane
20. Gümrük
21. Ayvalık Palas 1950 yılında bu arazide inşa edilmiştir. Ticaret Kulübü ve "Ai Kydoniai" okuma odası burada bulunuyordu.

---
KAYNAKÇA
Psarros, D.E. (2017),
Το Αϊβαλί και η Μικρασιατική Αιολίδα, (yay. haz.) Kostoula Sklaveniti, Atina: Ulusal Banka Eğitim Enstitüsü.

28 Haziran 2024 Cuma

KOIMISEOS THEOTOKOU / ORTA MERYEM MAHALLESİ (METROPOLİS) (kısmen Fevzipaşa-Vehbibey Mahallesi)

(fotoğraf.01) Koimiseos Theotokou Mahallesi'nin 1930'ları.
(kaynak: Psarros,2017:191 | arşiv: Ayvalık Belediyesi)

(harita.01) 7.132 Orta Meryem mahallesinin topografik planı. DEP.
(kaynak: Psarros,2017:188)
.: büyültmek için haritaya basınız :.

1. Metropolis (Mesi Panagia Kilisesi).
2. Metropolis ve Demogerontia büroları (üst katta)
3. Agias Varvara Şapeli
4. Agios Ioannis Kilisesi [Saatli Camii]
5. Çarşı (Pazar)
6. Plati Sokak
7. Dere
8. Büyük kafeler
9. Agios Georgios Kilisesi [Çınarlı Camii]
10. Çilingirler
11. Zacharos Generali'nin mahallesi (bkz. 7.143 [harita.02])
12. Zepvos evi
13. Louli'nin şekerci dükkanı ve "Louli'nin köprüsü"
14. Aristidis Chiotopoulos eczanesi
15. Öğretmen Efstratios Topanlis'in evi
16. Sabun fabrikası - Fransız Konsolosluğu [Γαλλικο Προξενεıο]
17. Zemin kat: Zafeireli eczanesi – üst kat: Tzouga evi
18. Kerestetzis, Sapountzoglou, Zachos, Koukos, Georgala, Mallelli, Valsamaki, Gonata vb. ailelerin evlerinin bulunduğu bu parseller yıkıldı
19. Polis karakolu [bugün]
20. İş Bankası [bugün. Parselin önündeki alan yıkıldı]
21. Katsakoulis evi
22. Yağ ve sabun dükkanları (?)
23. Çatısı dokuz çapraz tonozla örtülü büyük sütunlu depo, 1870.
24. Depo 1894
25. Fabrika 1902 
26. Atölye 1908
27. Cumbalı [σαχνισια] ev, 1860
28. Yuvarlak sütunlu fabrika binası
29. İskele
30. Angeli sahili
31. Mesi Panagia mahallesinde ve Plati Sokak'ın yukarısında şu evlerden bahsedilmektedir: Doğu tarafında Uranios, Hatzimanolakis, Bonofachos, Kopfios vb.'nin evleri, Batı tarafında: Gavriel Dimou (müzisyen), Douramanis, Delivasilis, Alex. Pantazi, Hatzigianni, Mytilenelli, Hatziagegelelli, Vaxevanelli (kumaş dükkanı) vb. (Kavuras,21.11.1954:4)
32. Bataklık (Golya = Τα Γκιολια)
33. Hamam

Meryem Ana'nın Göğe Kabulü Kilisesi, konumundan dolayı, "Orta" [Μεσαια] veya "Mesi Panagia" [Μεση Παναγια] olarak adlandırıldı. [Burası] Ayvalık'ın dördüncü en eski kilisesine [sahipti]. [Bu kilise] ilk olarak 18. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olmalıdır. Her halükarda, 1780'den önce de [burada bir bina] mevcuttu, çünkü o yıl Oikonomos kendi arazisinde bir "kız ve erkek okulu" [σχολειον των κοινων γραμματων] inşa ettiği ve aynı zamanda diğer iki benzer ortak okulun da (Taxiarchis'te ve o zamanlar yeni olan Yetimlerin Panagia'sı) inşa edildiği belirtiliyor (Apostolakis,1884:9; Sakkaris,1920:25).

Orijinal bina, aynı dönemde komşu Midilli ve Ayvalık'ta inşa edilen diğer kiliselere benzeyen, iki katlı, ahşap çatılı basit bir bazilikaydı. ... Bu kilise [de], 3 Haziran 1821 olayları sırasında, tüm kaza gibi yok edildi. Nüfusun geri dönmesiyle birlikte rastlantı sonucu onarıldığı görülüyor. En azından 1840'a kadar işlevini sürdürmesi gerekir, çünkü aynı yılın 2 Şubat'ında Salta grubu lideri Panagis Ioannidis'in çağrısıyla halk toplantısı [bu binada] yapılmıştı (Kydoniaka,1842:60).

Ancak bir süre sonra eski kilise yıkıldı ve yerine yeni, büyük bir kilise yapıldı, 20. yüzyılın ilk on yılında [basılan] İlyas Peygamber'in tepesinden çekilen şehrin panoramik fotoğrafı olan kartpostalda, bu açıkça görülmektedir (fotoğraf.02). ... [Bina] tipik bir küçük Aeolian bazilikadır, orta koridoru yükseltilmemiştir, geniş bir dış narteks ve cephenin yan tarafında ters U şeklinde bir gyneconite [kadınlar bölümü] bulunur. Genel morfolojik özellikleri ve özellikle kutsal alanın apsisinin üzerindeki armut biçimli çatı pencereleri, onu kronolojik olarak 1840-1850 yılları arasına yerleştirir; bu dönem aynı zamanda Ayvalık'daki Agios Dimitrios ve Midilli Antiissa'daki Agia Paraskevi ve diğer benzerleri kiliselerine de aittir. Kilisenin iç kısmında Geopgios Agrafiotis ve Dimitrios Dambalis'in hagiografileri [ikonları] vardı ve Fotis Kontoglou da bunları değerli bir tablo olarak değerlendiriyordu (Kontoglou, 26.7 ve 9.8.1953).

(fotoğraf.02) Mesi Panagia'nın Ilas Peygamber tepesinden
panoramik görünümü.
(kaynak: Psarros,2017:189)

Kilisenin arka tarafına, eski kiliseye ve avlusuna gömülen ölülerin kemiklerinin toplandığı yer olan, tek katlı kemik mezarlığı ve hücreler inşa edildi. Çünkü Hıristiyanlar henüz, 1856 yılından önce şehir dışındaki mezarlıklara girme imkânına sahip değillerdi [büyük olasılıkla Panagia Galatiani mezarlığından bahsediyor]. Agia Varvara'nın “dar şapeli"nin yanı sıra bir mumhane, depolar ve genç rahiplerin çalıştığı tarlalar vardı (Bibelas,1956: 80-81;Tasos Moumtzis, el yazısı, 15.3.1978).

Batı tarafında, tapınağın karşısında, Demogerontia [Yaşlılar heyeti]'yı da kapsayan kapalı alanın içine, daha sonra iki katlı metropollük binası inşa edildi. Zemin katta Ephoria okulunun [Rahip okulunun] ofisleri ve kitapçısı, 1863 yılında kurulan Metropolisin [Ψυχομεριδιου] ofisleri ve yazı işleri müdürünün ofisleri bulunuyordu.

Cephenin ortasındaki bir revak, üst kattaki pencereleri olan geniş bir sundurmayla son bulan geniş bir merdivene çıkılıyordu. Bu katta Demogerontia'nın ofisleri ve toplantı odası ile Ayvalık'ın bulunduğu bölgedeki Efes Metropoliti'nin odaları ve Metropolis yerel ofisleri bulunuyordu. (Tasos Moumtzis, el yazısı,15.3.1978).

Bu yerler daha sonra, Nisan 1908'de (Sakkaris,1920:195-196) yeni bağımsız Kydonia Metropolisi'nin merkezi haline geldi ve ilk ve son Metropolit Stromnitsis Grigorio Orologa oldu. Bu binanın batı tarafında birinci katında, Plati Sokak'dan erişimi olan bitişik dükkanların çatılarının üzerinden başlayan pencereleri vardı. Bu [dükkanlar] aynı zamanda Metropolis'in mülküydü ve agora [çarşı] tüccarlarına kiraya veriliyordu.


(fotoğraf.03) Koimesos Thetokos Kilisesi (1840-1850).
(kaynak: Psarros,2017:190 | fotoğraf: Lampakis 1907)

Kompleksin avlusunun kuzey tarafından bir girişi ve güneyden [de] dereye doğru [şimdiki Talat Paşa Caddesi] iki girişi vardı. Ana giriş, kilise ile Metropolis ve Demogerontia'nın ofisleri arasındaki taş döşeli avluya açılan güney tarafındaki girişi idi. Bu kapı, yüksek bir çan kulesine temel oluşturmak amacıyla inşa edilmişti, ancak [çan kulesi] hiçbir zaman inşa edilmemiştir. Çanlar ana kapının üzerindeki geçici bir demir yapıdan sarkıyordu. (Tassos Moumtzis'in el yazısı,15.3.1978 ve Gianni Papoutsidakis'in sözlü bilgileri, 19.7.1984).

Mesi Panagia Kilisesi'nin tam olarak ne zaman metropol [kilisesi] olduğu belli değildir. 1821'den önce metropol kilisesi Agios Georgios [Çınarlı Camii]'du. (Raffenel,1822:198;Stavraki,1861:11). 1821 olayları sonrasında evlerin onarılmasıyla birlikte alelacele tamir edilen Kato Panagia Kilisesi [Hayrettinpaşa Camii], [bir süre] metropol kilisesi olarak hizmet verdi. 1866 yılında Ayvalık'ta doğan doktor Ioannis Kerestetzis şöyle yazıyor:

"O zamanın [1842] Efes Metropoliti Anthimos, arzuları dudurmak amacıyla genel toplanyıyı, o zamanın Metropolitan kilisesi Zoodochos Pigi [Hayrettinpaşa Camii]'de topladı..." (Kerestetzis,1981:15).

Aşağıda kendisinin de belirttiği gibi 1889 yılında Metropolit kilisesi Meryem Ana'nın Göğe Kabulü Kilisesi [olmuş] idi (Kerestetzis,1981:5). O zamana kadar geçici olarak onarılan ve metropol kilise olarak hizmet veren eski kiliseler, yani Agios Georgios ve Kato Panagia kiliseleri henüz yeniden inşa edilmediğinden, yeni Mesi Panagia kilisesi 1840'ların ortalarında inşa edilmesinin hemen ardından Metropolis [kilisesi] olması muhtemeldir.

Mesi Panagia mahallesi esas olarak derenin güney kıyısı [boyunca] uzanırdı (Karablias,1949:46). Bu bölgede ilk yerleşim 1700 civarında gerçekleşti. İlk evler, "Bzaki" [Μπζακι] kıstağı [deniz içinde iki adet kara parçasını birbirine bağlayan dar kara parçası] dışında, sahil boyunca eski tuz bataklığına giden ana yol boyunca, Plati Sokak'ın solunda ve sağında, sahil boyunca oluşturuldu [1]. Mevcut binaların neredeyse tamamı 19. yüzyılın sonlarına ait olmasına rağmen, mahallenin kapalı yapısı, dar sokakları ve çıkmaz sokakları [bu] mahallenin eski dönemlerine tanıklık ediyor. Mahalle hızla gelişti ve Okonomi döneminde bile "Giolia" [Γκιολια] bataklığının sınırlarına kadar yayıldı. Mahallenin kıyı kesiminde o zamanlar sahil tavernaları ve kazanın yönetim birimleri ile diğer ilgili atölyeler vardı. Evler, işyerlerinin bulunduğu bu kıyı bölgesinin arkasında, iç kısımda bulunuyordu.

1821 yılındaki olaylar ve evlerin 1840'larda geri verilmesinden sonrasında kaza, denize doğru setlerle büyütüldü. Buranın, Aggelis'in biraz güneyinde yer alan Giolia [Γκιολια], sarmusak taşı ocaklarından teknelerle getirilen taşların işlenmesiyle çeşitli yapı elemanlarının yapıldığı ve "Metradika" [Μετραδικα] adı verilen yer vardı. Binanın son işlemleri ve uygulamaları uzman ustalar (taşçılar) [πετραδες] tarafından yerinde yapılırdı (Karambias,1950:52-53;Palios Aivaliotis, 15.5 ve 29.5.1955).

19. yüzyılın son onyıllarındaki hızlı ekonomik gelişmeyle birlikte bu alan ve komşu Kato Panagia mahallesinin kıyı bölgesi olan Kato Chora mahallesi, işçilerin iş bulduğu yer [oldu ve] şehrin ikinci sanayi bölgesi haline geldi. Fabrikaların geniş çatıları ve uzun bacaları Aşağı Mahalle'nin tamamına hakimdi ve heybet açısından kazanın kuzey kıyısındaki ilgili sanayi kompleksleriyle rekabet ediyordu. "Ladadika" ve "Sapountzioika" oradaydı. (Tasos Moumtzis, el yazıları, 13.3.1978). Ancak kıyı alanından çekilmiş yerlerdeki Plati Sokak'ın solunda ve sağında kalan yerleşim alanları, her zaman ticari tesislerin [etkisi altında kalsa da] eskisi gibi, yoğun bir yerleşme yapısına sahipti. 

20. yüzyılın başında Mesi Panagia mahallesinde dört yüz ila beş yüz hane, yani yaklaşık 2.000 ila 2.500 kişilik bir nüfus vardı. Bunlar çoğunlukla büyük ve zengin evleri olan mülk tüccarları, tüccarlar ve sanayicilerdi. Gonatas, Zervos vb. aileler gibi kazanın ileri gelen aileleri de burada yaşıyordu (KMS Arşivi, cilt A3, Panagiotis Zografou'nun ifadeleri, s. 204 ve Geopgiou Mytilinaios, s. 182-185). Aggelis Gialo civarında Valsamakis, Kerestetzis, Sapundzoglou, Zachos, Koukos, Georgalas, Malelis ailelerinin evleri bugün yıkıldı. Daha içeride Iakovos Mouras'ın oteli ve üzerinde doktor Tzougas'ın evinin bulunduğu Zafiraki eczanesi vardı (Kavouras 12.9 ve 31.11.1954). Daha ileride Plati Sokak çevresi doğu tarafında; Lachana, Kouyoumtzelli, Angelomati, Mouchlouzelli, Parashou, Korfiou, Zervo, Bonofakou, Hatzimanolaki ve Uranio evleri, batı tarafında ise; Hatziaggelelli, Vaxevanelli, Mytilinelli, Hatzigianni, Apostolelli (F. Kontoglou), Duramani ve müzisyen Gavriel Dimos'un evlerinden bahsedilir (Kavouras, 21.11.1954:4; Paraschos,31.8.1952). Zaharo Papoukas ile birlikte, [ki o] derenin Plati Sokak ile kesiştiği noktasında doğdu (Zaharo Papoukas General, 1907 doğumlu), [onunla] mahallesinde hatırladığı tüm binaları bir harita üzerinde belirledik. (harita.02)

(harita.02) Zaharo Papoukas General ile Psarros'un birlikte
geliştirdikleri harita.
(kaynak: Psarros,2017:196)

Göğe Kabul Kilisesi (metropol kilisesi) ve çevresi (Zacharos Papou'nın mahallesi). 1954'te Manolis Kavouras metropol kompleksinin yıkıldığını ve onun yerine açık bir meydan bulunduğunu bulduğunu yazar (Aiolikos Kirix, 24.10.1954). Bilgiler, yazar soyadı evlendikten sonra Generalis olan Zaharo Papoukas tarafından verilmiştir (d.1907).

1. Göğe Kabul Kilisesi (Metropolis)
2. Piskoposluk ofislerinin bulunduğu iki katlı bina (alt katta, rahip okulu yönetim kurulu kitapçısı, okul yönetimi, Metropollük ofisi, üst katta: sicil dairesi vb., Demogerontia [Yaşlılar heyeti], Demogerontia konferans salonu (bilgi Gianni Papoutsidakis, 19.7.1984).
3. Ana giriş
4. İkincil girişler
5. Agia Varvara Şapeli
6. Hücreler
7. Mumhane
8. Baş rahip ve Kilise Konseyi odası
9. Depasta Evi, kırmızı taş ev
10. Dere
11. "Louli'nin kalası" [Dereyi geçmek için şekerlemeci Louli tarafından yaptırılan köprü]
12. Mağazalar
13. Gavriel mağazası
14. Louli'nin şekerlemecisi
15. Pitia mağazası (küçük eşyalar)
16. Lagada'nın manavı
17. Eski Han
18. Bedesten [çarşı]
19. Kuyu
20. Beilidiko Han (bugünkü Pasaj)
21. Aristo. Chiotopoulos'un eczanesi
22. Galipou evi
23. Hacıgegli evi
24. Alexandros Pantazis evi
25. Nikolaos Papukas evi [haritanın hazırlanmasını sağlayan Zaharo Papoukas'ın babası]
26. Sanikos evi
27. Aristoteles Corfiou evi
28. Spiti Baxevaneli (kumaşçı), Penirli eski evi (Pınırlı)
29. Petridis evi
30. Xirafa evi
31. Ioanni Zervos evi
32. Raphael evi
33. Skyriavou evi (fotoğraf.04)
34. Tremoulaina-Kouyoumtzelli evi
35. Kourahani evi
36. 1902'de yapılan bir bina. Bu binayı yaptıranın baş harfleri ve yapım yılı sabit bir plakette yazılıdır. (fotoğraf.05)
37. Kartsaklis evi
38. Peramatzi evi
39. Çeşme 

(fotoğraf.04) İş Bankası binası (Barbaros Caddesi 2 numara)
(kaynak: Psarros,2017:197)

(fotoğraf.05) 1902'de yapılan bina.
(kaynak: Psarros,2017:198)

Mesi Panagia mahallesi, Agios Dimitrios mahallesi ile birlikte "en prestijli" [αριστοκρατικοτερες] [mahalle] olarak kabul ediliyordu, ancak "yaz aylarında, ön kapının eşiğinde oturmak için dışarı çıkmazlardı"[2] (Eptimis Chiotopoulos'un ifadesi, KMS Arşiv, cilt A3, s.188). Demogerontia [Yaşlılar heyeti] için üç temsilci seçilirdi. (Kerestetzis,1981:36-37). 1920 yılında Koimisis tis Theotokou kilisesinin papazı rahip Evgenios Lalakiotis'ti (Yunan Rehberi,1920:28). 1922'den günümüze kadar mahallenin görünümü pek değişmedi, ancak Plati Sokak başta olmak üzere eski evlerin pek çoğunun zemin katı mağazaya dönüştürülerek müdahaleler yapıldı. Bugün kasabayı kuzeyden güneye geçen yeni geniş otoyol, burada denizdeki setler üzerine inşa edildi ve böylece Apano Chora [Απανω Χωρας] bölgesinin doğal coğrafi alanlarında [περιοχη] olduğu gibi, Kato Chora [Κατω Χωρας]'nın eski kentsel dokusunu bozmadı. Sadece Aggelis sahilindeki düzlükte pek çok eski sahil evi ve dükkân yıkılarak yerlerine çoğunlukla ofisler olmak üzere, çok katlı [ve] denize bakan binalar inşa edildi. Metropolis kompleksi, 1922 Rum göçünün sonrasındaki ilk yıllarda yıkılmış ve yerine bir balık ve sebze pazarı oluşturulmuştur. Daha sonra derenin üstü de kapatıldı ve bugün üzerinden arabalar geçebilen [duruma] geldi.



---
DİPNOTLAR
[1] Bunun Helencesi kitapta şöyledir:
"Οι πρωτες γειτονιες δημιουργηθηκαν αριστερα και δεξια απο το Πλατυ Σοκακι, δηλαδη κατα μηκος του κυριου δρομου που οδηγουσε παραλιακα προς το παλιο αραξοβολι των Αλυκων, εξω απο τον ισθμο «Μπζακι»." (Psarros,2017:191)
[2] Metin şöyle yazmaktadır:
"Ή ενορια της Μεσης Παναγιας, μαζι με την ενορια του Αγιου Δημητριου, εθεωρουντο οι «αριστοκρατικοτερες», χαθως εχει «σεν βγαινανε να χαθισουν στα κατωφλια της ξωπορτας το καλοκαιρι» (μαρτυρια Επιστημης Χιωτοπουλου, Αρχειο ΚΜΣ, φακ. Α3, φ. 188)." (Psarros,2017:194)



26 Haziran 2024 Çarşamba

AGIAS TRIADA MAHALLESİ (kısmen Hayrettinpaşa Mahallesi)

(fotoğraf.01) Agia Triada kiliesinin karşısındaki evler.
(kaynak: Psarros,2017:290)
 

(harita.01)  7.288 Agias Triada'nın topografik planı. DEP.
(kaynak: Psarros,2017:274)
.: büyültmek için haritaya basınız :.

1. Agias Triada Kilisesi
2. Psomadeelli evi
3. Thanasis Gravalis evi
4. Ilias Mellos (Venezi) evi
5. Agios Nikolaos Kilisesi
6. Kato Panagia Kilisesi
7. Plati Sokak
8. Yeniçorhi [Küçükköy]'ye giden yol
9. Ayaantuniu'nun kuyuları [Yedi kuyular]
10. Agios Antonios Kilisesi
11. Çeşme

7.11. AGIAS TRİADA MAHALLESİ
Agias Triada mahallesi, 1846 yılında şehrin eteklerinde, 1821 olaylarından sonra sakinlerin geri dönmeye başladığı [ve] yeni bir cemaatin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, Ayvalık'ın on birinci mahallesi olarak inşa edildi (Stauraki, 1861:41). [Agias Triada kilisesinin] aziz nişinin dış yüzüne 1846 tarihi kazınmıştı (fotoğraf.02).

(fotoğraf.02) Tapınağın girişi üzerindeki yapı kitabesi.
Skarifima DEPS, 10.2.1972. (kaynak: Psarros,2017:277)

Tapınak, kazanın en uç mahallelerinde yaşayan pek çok kişi arasından bir "kahin" [μαντης] tarafından toplanan parayla inşa edildi. Efstratios Drakos, bildiği kesin olmasına rağmen [bu kişinin] adını anmayı reddediyor. II. Kyrillos'un (1855-1872) Moshonisio [Alibey adası, Cunda adası] piskoposunun biyografisinde onun kişiliğini över ve kilise hakkında yazar (Drakos,1895b:38).

G. Sakkaris, tapınağın "dindar bir cemaat üyesi olan Hatzis Evangelinos'un ölümü sırasında" kurulduğundan bahseder (Sakkaris,1920:245).

Anıt, orta nefli, ahşap bir cephesi olan,  "Aolya" bölgesinin tipik üç nefli bazilikasıdır. Yakındaki taş ocaklarından aşı boyası rengindeki taşlarla dekoratif bir düzenlemeyle inşa edilmiş, kutsal alanın nişi hariç kilisenin gövdesi taştan yapılmıştır. İç mekanda bugün sıvalar dökülmüş olup, duvar içlerine gömülü çok sayıda kil vazo görülebilmektedir [yazı, kilise ayakta olduğu dönem yazılmış olmalıdır]. [Bu] tapınağın akustiğini iyileştirmek ve aynı zamanda, duvarlarını daha hafif hale getirerek depreme daha iyi dayanabilmesini sağlamak için kullanılan çok eski bir tekniktir [(fotoğraf.03) ve (fotoğraf.04)]. Pencere ve kapılar kırmızı sarmısak taşından yapılmış çerçevelerle kemerlidir. Sarmısak taşından yapılmış zarif sütunları ve kemerleriyle açık eksonarteks, ana tapınağın yalnızca batı tarafını ve güney tarafının bir kısmını kaplamaktadır.

(fotoğraf.03)
(kaynak: Psarros,2017:288 | fotoğraf: Poridois,18.8.2002)

(fotoğraf.04)
(kaynak: Psarros,2017:288 fotoğraf: Poridois,18.8.2002)

Kuzey tarafında tapınağa entegre edilmiş küçük, alçak bir bina, muhtemelen bir kutsal alan vardır. Belki de [bu], Chernoglou'nun bahsettiği Agia Paraskevi şapelidir (Chernoglou,1988:11). Eksonarteksin (fotoğraf.05) [Bizans ve erken Hıristiyan kiliselerinde yapının ana eksenine dik konumda yerleştirilmiş iç içe iki giriş mekânından dıştaki (dış narteks)] üzerindeki gynaikonitis [kadınlar mahvili] duvarları "bağdati" [μπαγδατί] den yapılmıştır, köşelerinde ahşap diskler görünür ve ayrıca ahşap çerçeveler bulunur. Gynaikonitisin kuzey tarafı güney tarafına göre daha küçük bir genişliğe sahiptir ve sütunlarla desteklenmemektedir, ancak ana kilisenin duvarından "şahnişin" [cumba] olan bir çıkıntı yapar. Ancak iç mekanda bu asimetri belirgin değildir. Kilisenin inşaatı, diğer daha zengin mahallelerin kiliseleri kadar lüks olmasa da, yapımına özellikle dikkat gösterilmiştir.

(fotoğraf.05) Şu an yıkılmış olan eksonarteksine
geçişi sağlayan kapı.
(kaynak: Psarros,2017:286 | fotoğraf: Balaskas,1998)

Ahşap tavan karanlıkta etkileyicidir, tüm bölgede bu dönemden günümüze ulaşabilen tek ahşap tavan [ve] eski ahşabın rengindedir. Her biri farklı inclikte çıtalarla yapılmış olan[:] bazen düz, [bazen] kare [kesitli] veya eşkenar dörtgen [kesitli] ve bazen [de] kıvrımlı çizgilerle kavisli olan sütun bedenleri, kilise binasının içini büyük dikdörtgen bölümlere ayırmıştır (fotoğraf.06), (fotoğraf.07) ve (fotoğraf.08). 

(fotoğraf.06) Şu an yıkılmış olan ahşap tavan kaplaması. 
(kaynak: Psarros,2017:287 | fotoğraf: Balaskas,1998)

(fotoğraf.07) Şu an yıkılmış olan ahşap tavan kaplaması.
(kaynak: Psarros,2017:286 | fotoğraf: Balaskas,1998) 


(fotoğraf.08) Şu an yıkılmış olan 1846 yılına ait tavan detayı.
(kaynak: Psarros,2017:288 | fotoğraf: Poridois,2002)

Orta koridorun tavanı düzdür ve ortasında bir avizenin asılı olduğu kare içinde büyük bir gül vardır. İki yan koridorun da çatısının eğimini takip eden düz fakat eğimli bir çatısı vardır. Binanın dört köşesinde, çatının dikdörtgenleri, bu noktalardaki eğimli çatı mahyalarına ve dış duvarların yatay taçlarına uyum sağlamak amacıyla çapraz olarak bükülmüştür. Ahşap kemerler, koridorları ayıran basit ahşap başlıklarla sütunlar arasındaki boşlukları kapatılıyor.

Belki de 1880 civarında, ahşap sütunlar bağdadi'yle kaplandı ve neo-barok alçı başlıklar bu dönemde eklendi. Üstlerine [de], binanın depremsellikten koruma sistemini oluşturan, alt metal destek ızgarası seviyesinde, azizlerin resimlerinin bulunduğu bir dizi elipsoidal [elips şeklide] panel yerleştirildi. Ancak "yenileme" tamamlanamadığı için kilisenin eski ahşap tavanı günümüze kadar korunmuştur. İkonostasis [ortodoks kilisesine özgü olan ikona duvarına verilen ad, aynı zamanda bu duvar papazlar ile kilise katılımcılarını ayırır], yerel ustalar tarafından zeytin ağacından yapılan değerli bir ahşap oyma işiydi (Kontoglou,12.7.1953b:3)

Agias Triada tapınağının kapalı bir alan içinde geniş bir avlusu vardı. Mahalle papazının hücrelerinin önünde, kilisenin kurucusu Hacıevangelino tarafından 1821'den önce açılmış olan bir kuyu vardı. Athanasios Gravslis'in Agias Triada'dan hatırladıkları şunlardır:
... Magoufis, Agias Triada'da bir mum yakıcıydı. O benim amcamdı. Ama bir kez daha kimse size bunun nasıl olduğunu söyleyemez. O aynı kilise adamı, ilahi söyleyen, rahip, itirafçı, gece gündüz kilisenin etrafında dolaşıp ilahileri çalan ve Davut'un tüm mezmurlarını söyleyen unsurdu. Kilise verandasındaki bir hücrede uyuyordu.

Magoufi'nin hücresinin önünde derin bir kuyu vardı. Bu kuyu Hacıvangelinolu zamanında bir adam tarafından açılmıştı. Ayrıca Agias Triada'yı da [o] inşa etmişti. Onu inşa etmek için bir sürü para harcadı ve kilise için gereken her şeyi topladı, kilise her zaman doluydu. ...

Memleketim 1821'de yerle bir edilirken, [Ayvalık halkı] Magoufi'nin hücresinin dışındaki kuyuya zehir döktüler. On yıl kadar sonra geri dönmüşler ve kuyuyu bulup suyu tekrar dışarı çıkarmışlar. Ancak zehirle birlikte bazı insan cesetleri de bulmuşlar ve o andan itibaren kuyuyu kapattılar ve kimse buradan su içmedi.

... Magoufis'in aynı kilise olduğunu söylemiştik. Anahtarlarını boynuna, göğsünün içine, çanı sildiği beziyle, meşe palamudu ve bebeklere verdiği düzinelerce kutsal hediye ile birlikte asardı. (Gravalis,1930:27,28).

Bölgenin ana girişi batı tarafında, kilisenin eksenindeydi ve çan kulesi onun üzerinde yükseliyordu. Önünde kazanın güney çıkışındaki Paliobahçe [Palabahçe] Meydanı'ndan Yeniçorhi [Küçükköy] ve Agismti [Altınova]'ye giden ana yol geçmektedir.

Kapalı alanın girişinin hemen karşısında Pitia ve Stavrou Kasapi'nin evleri bulunmaktaydı. Kasapi evinin arkasında ise, genişliği Kato Panagia'daki Erkek okuluna kadar uzanan, K. Petridis'in kayınpederi [de olan, Kasapi'nin] büyük sebze bahçesi başlıyordu. Bahçe duvarının kuzey tarafının karşısında Thanasi  Grabali'nin evi vardı. Biraz daha kuzeyde, Ilias Venezi'nin (Mellos) doğduğu Michael Mello ailesinin evi iyi durumda korunmuştur. Ötesinde ise Patayanni'in kafesi, Bouboulina'nın tavernası, Mutsfi'nin dükkanı ve diğer mağazaların bulunduğu Agia Triada Pazarı yer alıyor. Çevrede ayrıca Kampakoumios, Kitriniaris, Feselis ve diğerlerinin evleri vardı (fotoğraf.09).

(fotoğraf.09) Hayrettinpaşa camii minaresinden Agia Triada mahallesi.
(kaynak: Pssaros,2017:275 fotoğraf: Diaremes,1972.

Agia Triada'nın güneyinde Euterpis Molyviatou'nun, Athanasos Patayannis'in, Theodoros Englezopoulos'un, öğretmenler profesör Varvagiannis ve profesör Papadakis ile Sofoula Pagidaina'nın evleri ile dükkanı olan kırmızı ev vardı. (Kavouras 31.10 ve 7.11.1954; Mageirou,1957) (harita.02).

(harita.02) Agia Triada ve çevresi planı.
(kaynak: Psarros,2017:277 | çizen: Kanakis,1976)

1. Agia Triada Kilisesi
2. Ayazma
3. Giriş kapısı ve çan kulesi
4. Theodoros Englezopoulos evi
5. Kasapi evi (K. Petridis'in kayınpederi), Pitia, Euterris Molyviatou, Athanasos Patayiannis evleri (evi ve alt katı dükkan)
6. Erkek okuluna kadar ulaşan Kasapi'nin sebze bahçesi (önü evi idi)
7. Mellos evi (Venezis)
8. Mutafinin Mağazası
9. Thanasi Gravalis evi
10. Çeşme
11. Köşede Varvagiannis Apendi'nin evinin bulunduğu çeşme, Sofoula'nın dükkanı bulunan kırmızı ev, öğretmenler Pagidaiva ve Papadakis'in evleri
12. Kato Panaya'ya doğru giden yol

Yerleşimin son evlerinden sonra solda, "Agiatounios'un kuyusu" [Yedi kuyular] olarak adlandırılan plato üzerinde Agiatonis Şapeli yer alıyordu. Yerleşmedeki çeşmelerden gelen su yeterli olmadığından, sucular buradan su alıp mahallelere dağıtıyordu. Eski bir geleneği sürdüren halk, hastalandıklarında kötülüğü üzerlerinden uzaklaştırmak için elbiselerinden küçük bir parçayı şapelin önündeki ağaca bırakırdı. Böylece ağaç, tuhaf, çok renkli çiçeklerle, "zoures" [ζουρες] veya bu küçük paçavralara verilen adla "jajala" [τζατζαλα = ıvır zıvır, zavazingoile dolu gibi görünüyordu (Kazadellis,1973:44-45;Moutsopoulos,2000;Hasluck,2004:272-275). Aziz Antuan bayramında burada deve [ντεβεδες] denilen erkek develerin deve dövüşleriyle, büyük bir şenlik düzenlenirdi (Gravalis,1930:71). Agios Antonis'in karşısında, topraktan [kilden] kupa, sürahi ve "güveç" [τσουκαλιων] adı verilen çömlek [τσουκαλαρια] üretimine yönelik atölyeler vardı [şimdi unutulsa da, bölgeye yirmi yıl önceye kadar "Bardakçılar" adı verilirdi] (Palios Aivaliotis,15.5.1955). 

(fotoğraf.10) İlias Venezis'in doğduğu evin 1972'deki hali.
(kaynak: Psarros2017:291)

Bu bölgenin tamamı, nüfusu 1.600 ila 1.800 arasında değişen, üç yüz elli ila dört yüz haneden oluşan Agia Triada mahallesine aitti. Çoğu fakir çiftçiler, hayvan yetiştiricileri ve işçilerdi, ancak aynı zamanda zeytin değirmenleri ve mülkleri olan Stavros Kasapis ve Michael Mellos gibi toprak sahipleri, küçük profesyoneller ve tüccarlar da vardı. (Panagiotis Zografou'nun ifadesi, KMS Arşivleri, s. 213/1935;Grabalis.1930:131). 1920'de Agia Triada'nın papazı Neophytos Gonatas'tı (Yunan Rehberi,1920:128). Agia Triada mahallesinden Demogerontia için iki temsilci seçilirdi (Kerestetzi,1981:36-37). 

(fotoğraf.11) Agias Triada'dan Stavrou Kasapi'nin evi.
(kaynak: Psarros,2017:292 | fotoğraf: Paráschos,1952)

[Mübadeleden sonra], Agia Triada'nın eski cemaatçisi Panagiotis Damdoumis, 1924 yılında, Midilli limanında bir Türk'ten satın aldığı ikonostasisini gösterir [kiliseye ait bazı] görüntüler [vardır]. [Daha sonra Damdoumis] bunları Midilli'deki Apanos Skala yolu üzerindeki Agios Nikolaos tapınağına bağışladı (Balaskas,1994:15).

Agia Triada bölgesinin bugün sadece temel izleri olan; çan kulesi, hücreleri ve kuzey tarafında [artık] kullanılmayan bir çeşmesi bulunmaktadır. Kilise, 1922 yılından sonra uzun yıllar, Türk Tütün Tekelinin deposu (tütün deposu) olarak kullanılmıştır. Depolama alanını artırmak için binanın tüm yüzeyine büyük bir ahşap çatı katı inşa edildi. Kilisenin çatısı yıllar sonra su sızmaya başladı ve 1997 yılı civarında bir kısmı çöktü. Bugün (2007) tüm bina çökmeye doğru ilerliyor. Kutsal alanın nişinin penceresi tahrip edilmiş (fotoğraf.12) ve 1846 tarihli oyma yapı kitabesinin bulunduğu taş prekastı kaybolmuştur.

(fotoğraf.12) Apsis duvarına açılan kapı.
(kaynak: Psarros,2017:282 | fotoğraf: Dioiremés,1972)