23 Ağustos 2015 Pazar

1976 - Tuzak

Yönetmen : Atıf Yılmaz
Senaryo : Umur Bugay
Yapımcı : Hürrem Erman
Stüdyo : Erman Film
Müzik
Yapım : Erman Film
Laboratuvar : Yeni Stüdyo
Afiş Basım : Cem Ofset
Tür         : Dram, Romantik, Macera
Film         : Renkli
Süre : 90 dakika
IMDB puanı : 5.4/10 (8.0/10)

Filmin Geçtiği Mekanlar
    - Ayvalık merkezi
    - Ayvalık Taksiyarhis Kilisesi
    - Cennet Tepesi
    - Fabrikalar
    - Sakarya Mahallesi
    - Çamlı Mahallesi


Oyuncular:
    Cüneyt Arkın - (Ömer Doruk)
    Selma Güneri - (Zeynep Öğretmen)
    Ali Sururi - (Fabrikatör Fazıl Bey)
    Hulusi Kentmen - (Belediye Başkanı Avni Baba)
    Hakan Tanfer - (Osman)
    Neslihan Danışman - (Hülya)
    Erol Keskin - (Avukat Melih)
    Turgut Boralı - (Gazeteci Tahsin)
    Aydın Haberdar - (Nuri)
    Hüseyin Zan - (Mahmut)
    Ajlan Aktuğ - (Levent)
    Hakkı Kıvanç - (Hamit)
    İsmail Hakkı Şen - (İdris)
    Sabahat Işık - (Behiye)
    Nermin Özses - (Kasabalı)
    İbrahim Uğurlu - (Fazıl Bey'in Adamı)
    İhsan Gedik - (Fazıl Bey'in Adamı)
    Niyazi Gökdere - (Fazıl Bey'in Adamı)
    Mehmet Uğur - (Fazıl Bey'in Adamı)
    Yusuf Çağatay - (Musa)
    Ahmet Güzel

Konu
Bu film 1995 yılında çevrilmeseydi de, 2005 veya 2015 (mesela galasını BASKİ müdürünün geldiği 19 Ağustos günü yapılaydı mesela) de çekilseydi, biz şu an bu filmi başka türden bir hissiyatla konuşuyor olurduk. Ya da bu film, bir İngiltere ya da -ne bileyim- Birleşik Devletler kentini anlatsaydı mesela -hiç tereddüttüm yok- ciddi sinema ödüllerini peş peşe alabilirdi. 

Senaryosuna Umur Bugay'ın elinin değdiği ve Atıf Yılmaz'ın yönettiği, yani 1970'li yılların sol-toplumcu çizgisinde yürümeyi "onur sayan" entelektüellerin elinden çıkan bir film, zaten kötü olabilir mi?

Bugün yaşadığımız çevre sorunlarına (üstelik küresel ölçekte) günümüzden 40 yıl önce kafa yoran bir filmden bahsediyorum sizlere şu an. Bize bugünden 40 yıl önce diyor ki: "iş birlikçi belediye teşkilatları" ya da "merkezi güç odakları" ve hele hele doymak bilmez endüstriyelleşme "sizleri mahvedecek çocuklar"... Ya!

Bu filmi, heyecanı kaçmasın diye anlatmayacağım. Ama iki mükemmel diyaloğu vermesem olmaz:

Gazete dağıtıcısı Osman, Avni Baba'ya gazetesini getirir. Masasına oturur ve gazeteyi verir. Avni Baba okur ve gazeteciye kızar. 

Ardından çocuğa der ki:
"Sen o Tahsin Amcana söyle bana akıl öğretmeye kalkmasın. Yok belediye başkanlığında gözü varsa; buyursun, hemen kendisine bırakırım. Bu kasabayı da ancak onun gibi bir sarhoş idare eder zaten". (gülüşmeler)

Film ilerler ve "çevre felaketinin nedeni olacak" kişi, fabrikatör Fazıl Bey ile arabada başlayan diyalogları, sahilde oturdukları (bugün ki Ayvalık Gücü II) masada şöyle sürer:

Avni Baba : Kamu zararlı atıkların denize atılmasını yasaklıyor. Bana halk sağlığına aykırı şeyler yaptıramazsın. Bak şurada okul var. 10-15 gün sonra açılacak. Çocuklar denize girecek.
Fabrikatör : Çok değil yahu... Denize girmek yasak deriz olur biter.
Avni Baba : Hadi insanlara yasak dedik. Balık neslini de mi tüketeceğiz?
Fabrikatör : Yahu ne ters adamsın be! Seni tanımasam rüşvet istiyor diyeceğim...
Ayvalık'ın ara sokakları eşliğinde geçen bu mükemmel filmi youtube üzerinden sizlere izleteceğim. İyi seyirler...