s.592
genelde çok tutucudur. Eğer bu kuruluş özgür düşüncelerin yuvası olursa, burası Osmanlı Devleti için bir zehir kaynağı olabilir.
DİPNOTLAR
[1] Hakkında yazılmış en iyi kaynak çalışması, Kemal Beydili tarafından Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi’nin 2019 yılında Ankara’da basılan (gözden geçirilmiş 3. basım) EK-2. cildinde, 481-483 numaralı sayfalarda yer almıştır.
30 Ocak 1767’de Oldenburglu bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak doğdu. Eğitimine bugün Aşağı Saksonya federal eyaletinde bulunan bir okulda başladı. 1785’te Göttingen’de Georg-August Üniversitesi’nde tıp tahsil etti, ayrıca doğa bilimlerine ve teknoloji alanına ilgi duydu. 1789’da doktorasını bitki hastalıkları üzerine yazdığı tezle verdi. Ailesinin maddî imkânları uygun olduğundan mesleği dışındaki uğraşlara yönelmeye imkân buldu. 1790’da Batı Almanya’da altı ay sürecek bir seyahate çıktı, doğayı, nebatatı ve mineralleri inceledi. Ertesi yıl Viyana’ya gitti, daha sonra Bohemya ve Saksonya’yı dolaştı. 1794’te inşaat malzemeleri ve bıçkı atölyesi gibi iş yerleri sayesinde malî durumunu güçlendirdi. Carsten Niebuhr’un 1761’deki Suriye, Yemen ve Mısır’ı içine alan seyahatnâmesinden etkilendi ve Doğu’ya ilgi duymaya başladı. Seyahat masraflarının büyük bir kısmını kendi karşılayacaktı. Ayrıca astronomi öğrenimi görmesini sağlayan Gotha’daki rasathânede çalışmak üzere Gotha dükünün maddî desteğiyle 13 Haziran 1802’de Doğu gezisine çıktı. Veliaht Prens Emil August da kendisine yılda 800 taler harcama yetkisi verdi. Viyana ve Tuna üzerinden giden Seetzen’in seyahati sıkıntılı geçti, Bükreş’te şiddetli bir deprem oldu. Nihayet Rusçuk-Kalas’a, buradan Eflak Prensi Struzzo’nun kafilesine katılma izni verilmesiyle rahatsız, ancak güvenli bir şekilde yirmi gün süren bir araba seyahati neticesinde İstanbul’a ulaştı (Mart 1803). İstanbul’da Avusturya elçiliğinde müşavirlik yapan Hammer ile tanıştı ve kendisinden çok etkilendi. Gotha dükü için alacağı yazmalarla ilgili önerilerinden faydalandı. Böylece İstanbul’da Türkçe, Farsça, Arapça ve Grekçe 180 yazma satın aldı, benzerlerinin Almanya’da bulunamayacağını söylediği müzik aletleri topladı. İstanbul’dan sonra gittiği Bursa ve yaylalarında iyi karşılandı, yörüklerin oturduğu Uludağ’ı ziyaretinin ardından İzmir’e yöneldi. İlk kazıları 1896’da yapılan ve o dönemde hakkında pek fazla bir şey bilinmeyen Efes harabelerini ve Sisam adasını gezdi.
...
Seetzen Eylül 1811’de on yedi deve yükü yazma eserle Muhâ’dan San‘a’ya doğru yola çıktı, ancak iki gün sonra Muhâ’ya gelen bir haber kendisinin artık hayatta olmadığını bildiriyordu. Buckingham’ın naklettiği genel kanıya göre Seetzen, San‘a yolu üzerinde Taiz yakınlarında San‘a imamının emriyle zehirlenerek öldürülmüştür. Kasım 1810 - Eylül 1811 arasında neler olduğuna dair bilgi bulunmamakla beraber bu gelişme karşısında Seetzen’in Muhâ’da Yemen idarecileriyle anlaşmazlığa düştüğü, şehri daha önce terketemediği ve mektup da gönderemediği kabul edilebilir. Ölüm sebebi ve şekli bugüne kadar aydınlatılamadan kalmıştı
[2] Seetzen, Ulrich Jasper (2015)
Anadolu'da yolculuk Cilt 2: Bursa, Manisa, İzmir, Uşak, Afyon, Konya, Antakya: 22 Haziran 1803-22 Kasım 1803, (yay. hzl.) Fevzi Göloğlu; (çev.) Selma Türkis Noyan; kapak tasarımı: Dilek Çetinkaya. İstanbul : Kitap Yayınevi (İstanbul : Mas Matbaacılık). Yayın no.: 329 Sahaftan Seçmeler Dizisi: 32. c. 2, 375 s.: çzm., ktl. hrt.; cm.; Metin Türkçe.
ISBN : 978-605-105-163-5
DDC : 915
Kaynakça : 722-731 s.
Dizin : [Eiwaly, Ayvalık, Kidonia Akademisi] 591-592.
Hezarfen Kütüphanesi: 01575-01817