25 Temmuz 2023 Salı

KÖRFEZ GAZETESİ ve NURİ ÖZER

Körfez Gazetesi'nin 4 Haziran 1948 nüshası.
(kaynak: DAB CHP Arşivleri)

Ayvalık'ta peşinde olduğum bir kaç "şeyden" birisi de "Körfez Gazetesi" olmuştur. Ne yazık ki bugüne kadar tam koleksiyonuna erişemedim. 

AKP iktidarları döneminde açılan, "Cumhuriyet Halk Partisi" arşivi ile (ki geçen bunca zamana karşın başka parti açılmadı) "Ayvalık'taki cumhuriyet sonrası basın" hakkında bilgi sahibi olmaya çalışırken, Körfez Gazetesi hakkında ileride okuyacağınız bazı belgeler ile karşılaştım [1].

Körfez Gazetesi, Ayvalık'ta çıkartılan bir yerel gazeteydi. Gazete sahipliğini, Ayvalık Belediye zabıtasından emekli olan ve Ahmet Yorulmaz'ın on baskı yapan kült eseri "Ayvalık'ı Gezerken"de ve ilk baskısı "Ayvalık'ta iz bırakanlar" ikinci baskısı ise "Kimler geldi kimler geçti Ayvalık'tan" adı ile yayımlanan eserlerinde adını "hürmetle andığı" Nuri Özer'dir [2].

Gazete, "Ayvalık'ta pazartesi - cuma günleri" çıktı. Yaklaşık 80 sayı olarak 1948-1952 yılları arasında yayımlanmış olması muhtemel gözükmektedir. 

Nuri Özer hakkında bilgi son derece kısıtlıdır. Ayvalık'ı - her kadar yakmak için fırsat kolladığımız-  çam ağaçları ile güzelleştirme fikri ile yanıp tutuşan bu "zabıta âmiri" hakkında derli-toplu bilgiye, 51 nüsha çıkartılan ve artık yayımlanmayan (Ayvalık Hezarfen Kitaplığında ilk sayı ile matbaada bırakılan 50. sayı bulunmuyor,) Ayda bir Ayvalık dergisinde bulunmaktadır (Şentay,2017:27-29).

Buradaki bilgilere göre Özer, 10 Aralık 1899'da Tavşanlı (Kütahya)'da doğdu. Babası Mehmet Ali bey, annesi Hamide hanımdır. Kız kardeşi Münevver 15 yaşında ölür. İlk eğitimini Karacabey Fevziye mektebinde, orta eğitimini ise Bursa'da okur. 

Ulusal savaş sırasında 4 dönem "ihtiyat zabiti" görevini üstlenir. Görev yerleri Ayvalık'a yakındır ve savaş bitiminde bu kasabaya gönderilir. Burada önce Muhip Özyiğit'in belediye başkanlığı döneminde zabıta âmiri olarak belediyeye atanır.

Nuri Özer
(kaynak: DAB CHP Arşivleri)


Bu görevden emekli olana kadar Ayvalık tepelerinin ağaçlandırılması çalışmalarına ağırlık verir. Bu ekimleri elimdeki kaynak, ilk Ayvalık kaymakamı olan İbrahim Ethem Demirci'ye dayandırsa da, Osmanlı dönemine dayandıran kaynaklar da bulunmaktadır.

Ahmet Yorulmaz tarafından da kullanılan Türkçe bilgiye göre, "...Belediye Parkı'nda saksılar içinde binlerce çam fidanı yetiştirerek tepelere diktirdi. Bununla yetinmedi, bakımlarını da üstlendi. Korunmaları ve zarar görmemeleri için elinde zeytin ağacından bir sopayla çocukları uyardı; eşek ve keçileri bıkıp-usanmadan kovaladı" (Şentay,2017:27).

Osmanlı dönemi kaynaklarına ise: "1905 yılında, Ayvalık toplumu ilkokul ve liselerinin müfredatlarına, çok yoğun yer verilerek tarımsal konular eklendi[ğini]" ilk tarım derneğinin Ayvalık Tarım Derneği adıyla 1907 yılında kurulduğunu, bu derneğin 1914 yılına kadar çalıştığını, "... Derneğin kurucusu Ioannis Kerestetzis ,,, M. Alexiou sekreter üye ve Α. Moraitelis ile S. Krystallidis sayman üye ..." olduklarını bildiren bu kaynaklar, "... [d]erneğin teknik danışmanlıklarına ziraatçi P. Lagidis ve D. Liapis getirilirken, Pantazopoulos ve Iliopoulos ailelerinden bağış yapanlara da onursal üyelikler verildi. ..." demektedir. Ve ayıca; "... Dernek yönetim kurulu[nun], şehri çevreleyen tepelerin ağaçlandırılmasında çok büyük yardımlarda bulundu. Bu tepeler, Agios Konstantinos, Agios Antonios [??], Paramythia [??] ve Anemomylos [??] tepeleridir. ... Bu durum, Yunanca da konuşan kaymakam Yanyalı İbrahim Hakkı'nın müdahalesiyle sonlandı. Yukarıdaki tepeler öğrencileri tarafından bahçe ağaçları ile ağaçlandırıldı. 1914'te, çok geniş bir bölge, sık ağaçla ile kaplanmıştı."  demektedir (Köksal:2023.a).

Nuri Özer, emekli olduktan sonra "tuzculuk ve tahincilik" işine girdi. Bu konuda, askerliği sırasında yaptıklarından işten dolayı deneyimli idi. "... Askerliği sırasında atlı birliklerin ihtiyacı olan arpa ezme makinesini faaliyete geçirmiş, daha sonra bakla kırmayı çalıştırmış ve nihayet üretime paket tuzunu eklemişti. "Tuzcu Nuri' adı da buradan geliyordu" (Şentay,201:27).

Nuri Özer, 1948 yılında "Körfez: Siyasi-Ticari-Zirai Gazete'" adlı gazeteyi çıkarmaya karar verdi. "... Söylendiğine göre, baskı makinesinin yuvarlak tahta tamburunu ceviz kütüğünden Edremit'te yaptırmış, geri kalan kısımlarını ise (alt tabla, demir raylar ve demir tekerlekler) İzmir'deki hurdacılardan sağlamıştı. ..."  (Şentay,201:27).

8 Mart 1948 günü gazetenin ilk sayısı çıktı. Fiyatı 10 kuruştu ve "Ayvalık'ta Pazartesi-Cuma günleri"  haftada iki gün olarak çıkacaktı. Gazetenin çıkış sayısında bahsedilen prensipler şöyleydi: 
"Mavi sularıyla kıyılarımızı tatlı öpücüklerle yalayan şirin Ege Denizi'mizin kolları arasında tabiatın özenip bezenerek işlediği süslü Körfez'in; kendi bünyesinden yaratılan ve bugün birinci sayısıyla saygıdeğer halkımızın eline sunulan Körfez gazetemiz, kayıtsız ve şartsız halkımızın gazetesidir. Körfez; bütün bir milletin malı olmakla beraber onun bekçileri, tertemiz insan topluluğu olan Körfezlilerdir. Al ve temiz bir kanla, ana- baba bir kardeş Türk diyarı, bütün Körfez halkı küçükten büyüğüne kadar soyu temiz milletimizin en önünde giden fedakâr ve mert insanlarıyla doludur. Bu gerçeği böylece teslim ettikten sonra: Körfez'imizi sayın milletimize sunarken esaslı bir programla halkımızın tam hizmetini görebilmek için donanımımızı ihtiyaca göre hazırlayarak bugün ilk sayısını neşrettik. Körfez yazı ailesi körfezin sevgi ve saygı ile karşıladığı yüksek zevattan şimdilik yedi değerli ve kültürlü arkadaşlardan toplanmıştır.

Bu aile camiası daha da genişleyecek ve bugün dört sahife olarak haftada iki gün (Pazartesi-Cuma) çıkacak olan Körfez'imiz, halkımızın sevgi ve öz malı benimsemesinden kuvvet alarak sayfalarımızı daha fazlaya ve yayın günlerimizi de çok günlere çıkarmaya çalışacağız.

Verilen sözün taahhüte çevrilmesinin ne derece güç bulunduğunu ve ne ağır şartlar altında Körfez'imizi sizlere takdim ettiğimizi lütfen siz takdir buyurunuz.

Körfez çok sakin, alçakgönüllü ve okuyucularının en çok sosyal, ticari, sinai, zirai, sıhhi ihtiyaçlarıyla meşgul olacaktır.

Sosyal girişimler; değerli sosyologlarımızın kalemlerinden çıkmış her aile ve bireyin ana terbiye, kişisel ve toplumsal esasları üzerinde muhtelif konularla bezenmiş sütunlarla sunulacaktır. Ticari işlerde Körfez'de ticaret hareketleri, ticaret durumu ve sorunları; Edremit, Burhaniye, Ayvalık ve Dikili iskelelerinden giriş ve çıkışlar her tüccarı ilgilendirecek yazılarla süslü bulunacaktır.

Sanayi girişimlerinde; sanayi kuruluşlarının tam verimli hareketlerini ilgilendirecek ve özellikle bunların gelişim ve durumları hakkında onların dertleriyle birlikte yuvarlanarak en kısa yoldan bu hayat damarlarının korunması ve yeni teknik usulleriyle yavaş yavaş donanmış olmalarına ilişkin yetkili kalemlerden alınmış bilgiler vardır.

Tarım sütunlarımızda; zeytin, bağ, bahçe, yemiş, palamut, arıcılık ve diğer topraktan yetişen ürünlerimizin bilimsel esaslar dahilinde ve daha verimli olarak gelişimine ilişkin yazılar düzenli yer alacak ve özellikle köylü kardeşlerimizin bilmedikleri hususlar Körfez sütunlarında aydınlatılacaktır.

Sağlık konularına gelince; bunlar iki bölüm olacaktır. Birisi insan sağlığı, diğeri de çiftçimizin dört gözle üzerine titrediği hayvanının sağlığıdır. Bunlardan başka bir de yetkili hukukçu arkadaşlarımızın köşesi vardır. Bu köşede hukuki ve bilimsel konular önemle ele alınacak ve halkımızın bilgisine sunulacaktır.

Köycülük esası üzerinde gösterdiğimiz titizliği Körfez'i okudukça siz de takdir edeceksiniz.

Şen fıkralarımız ve bilhassa terzilik ve nakış işleri üzerinde uzmanlarımızın yazılarının genç kızlarımız için çok yararlı olacağına şimdiden eminiz.

Son söz: Halka hizmet ilkesini belli-başlı ana ilke kabul ederek tertemiz bir düşünce ile sunduğumuz Körfez'inizde ne bir vatandaşın şahsına ve ne de şuraya-buraya sataşma ve saldırıda bulunulacaktır. Kayıtsız ve şartsız doğruca halkımızın gazetesi olan Körfez ailesi karşısında her Türk saygı gösterilecek mevkidedir.

Ancak Körfez ailesi bu kadar içten, samimi ve sıcak duygu ile halk hizmetini kendi işi olarak kabul ederek bir hayli feragat ve fedakârlıkta bulunurken, artık ne bileyim, gerek Körfez'e ve gerekse onun yazı ailesine söylenecek herhangi haksız bir olumsuz söz karşısında da harekete geçecek masamız mevcuttur.

Hayat doğum ile başlar ölüm ile biter. Ne mutlu ki bu arada toplum ve insanlığa yararlık, hizmet ve vefada bulunanlara...

Körfez, Körfezlilere ve bütün millete hayırlı ve faydalı olsun."  (Şentay,201:27-28)

Körfez Gazetesi'nin 4 Haziran 1948 nüshasının 2.sayfası.
(kaynak: DAB CHP Arşivleri)

CUMHUBAŞKANLIĞI'ndaki CHP BELGELERİ
ve KÖRFEZ GAZETESİ HAKKINDA DOSYA
Ayvalık yerel basın tarihi araştırmaları sırasında öğrendiğim ve satın aldığım dosyadan çıkan belgeler "Körfez: Siyasi-Ticari-Zirai Gazete" hakkında süren çalışmalarıma katkı verdi. Dosyadaki ilk belge Nuri Özer'in 1948 yılına ait "kendi el yazısı ile yazılmış" hal tercümesi idi. 

Bu belgeye göre Özer, Karacabey/Bursa'da R.1315 doğumluydu ve Fethiye Mahallesi İsmet Paşa Caddesi 30 numara"da oturmakta idi.

Nuri Özer'in kendi el yazısı ile hazırladığı hal tercümesı.
(kaynak: DAB CHP Arşivleri)

Dosyadaki değişik belgelerden yola çıkarak, Nuri Özer'in "Körfez Gazetesi"nin değişik tarihlerde Cumhuriyet Halk Partisi'ne başvurduğunu ve destek aldığını söyleyebiliriz. 

CHP'nin Körfez Gazetesi'ni desteklenmesi için yazılan 4.6.1949 tarihli yazısı.
(kaynak: DAB CHP Arşivleri)

Ulus Gazetesi'nin Körfez Gazetesi'ne yardım amacıyla kağıt
yolladığına dair 26 Kasım1948 tarihli bir belge.

(kaynak: DAB CHP Arşivleri)

Gazete, büyük acılarla ve yoksullukla mücadele vererek ikinci senesine ulaşır. Nuri Özer, bu iki yıl boyunca kaç defa CHP'ye başvuru yaptı bilemiyoruz. Ama, 6 Aralık 1950 tarihinden bir iki gün önce CHP'ye yazdığı yazı ile "neden Körfez'i bastıklarını" ve "artık borç bile bulamadıklarını" öğrenmekteyiz. 

Yazı nettir: Hüseyin Avni Baskın ve Ayvalık Gazetesi DP'yi desteklemektedir, buna karşın CHP eğilimli bir "ideal gazetesi" olan Körfez'e ise "parasal destek" sağlanmadığı takdirde kapanacaktır.

Yaklaşık bir ay sonra, 23 Ocak 1951 tarih ve 151 sayı ile CHP Ayvalık İlçe idare kurulu başkanı Nejat Sarlıcalı, Balıkesir il yönetimine benzer içerikte bir yazı yollar. Yazıda Körfez Gazetesi'nin ve Nuri Özer'in "partili kimliği" öne çıkartılır. 

Yazı şöyle biter:
" ... Parti mücadelesi yönünden bize büyük destek ve kuvvet kaynagı olan bu gazetenin sahibinin iflası suretile kapanması her türlü pereştişimizi kıracak mahiyettedir. Genel merkezimizin içinde bulundugu mali güçlükleri çok eyi takdir ettigimiz halde böyle bir yardımı istemek cesaretini göstermemiz başka bir çare bulamadıgımızdan ileri gelmiş bulunmaktadır. Balıkesir ilinde mücadelenin ne demek oldugunu bizden ziyade takdir eden il idare kurulumuz bu davada bölge gazetelerine de ne kadar muhtaç oldugumuzu ve bunun faydalarının ve tesirlerinin ne kadar mühim oldugunu gayet eyi bilmektedir. Bir ilçe gazetesinden ziyade bir körfez bölgesini ve hatta ilimizi icabında temsil eden ve edecek olan gazta Körfez gazetesinin durumunuda bu şekilde mütalaa etmek ve ne kadar çok neşir vasıtamız olursa mücadelemizin daha o kadar çetin ve muvaffak olmasına saglamak lazımdır. ..." (yazım hataları aynen tekrar edilmiştir.) [1].

CHP Balıkesir İl yönetimi de yazıyı merkezlerine yollar. Yazı diğer yardım talepleriyle birlikte genel merkezde görüşülür. Görüşme sonucu çıkan "ret yanıtı15 Şubat 1951 günlü yazı ile iletilir:


Gazete 13 Mayıs 1952 gününe kadar direnir ve sessizce yayın hayatına son verir. "Tuzcu Nuri"ninde ölümü de aynı yıl olur.

SON SÖZ TÜRK DÜNYASI GAZETESİNDEN
Türk Dünyası, Ahmet Yorulmaz tarafından 1961 yılında çıkartılan ve 32 sayı basılan bir yerel gazete idi (Köksal,2023.b). Gazetenin 20 Ocak 1961 tarihinde yayımlanan ikinci sayısında Şinasi Devrim imzasıyla çıkan "BİR HAFTANIN NOTLARI" adlı köşede, “Tuzcu Nuri Bey” için şunlar yazıldı:         
"BİR TEKLİFİMİZ VAR
Bir “Tuzcu Nuri Bey” vardı Ayvalık'ta... Uzun yıllar belediye zabıtasına âmirlik etmiş, sonradan serbest hayata atılıp tuzculuk, tahıncılık ve en nihayetinde “Körfez” adlı gazeteyi çıkararak kültür hizmetinde bulunmuş, biçare, zayıf, naif bir adam.

Biçare diyorum. zira kendisi 1950'den sonra iki cahilin taarruzuna uğrayıp, dövülürken, karşı koymamıştı. Hal ne ise.... Benim anlatmak istediğim başka!

Bu iyi, medenî ve ileri görüşlü insan Ayvalık'ı kucaklayan çıplak kır tepelerin ağaçsız olmasının mahzurlarını görmüş, Belediye Parkında saksılar içerisinde yetiştirdiği yüzlerce, binlerce çam fidanını tepelere diktirmiş, yetişmeleri için emek sarfetmişti. Elinde bir sopa, fidanlara musallat olan küçükleri ve hayvanları koşturur, dururdu; ta ki o fidanlar serpilsin, gelişsin...

Sırf bu hizmeti yüzünden belediyece, şehrin bir münasip yerine, büstünün konulmasını teklif ettiğimiz bu adam yediği dayaktan sonra aşırı derecede kullandığı “Bellergal”in kurbanı oldu!

Kalemimin ucuna gelmişken yazayım: Siz küçük küçük tepelere yaslanmış Ayvalık'ı ağaçsız, özellikle çamsız, düşüne bilir misiniz? Hayır mı? Şu halde bunları yetiştiren “Büyük Adamın” büstünü hemen dikelim! ..." (Yorulmaz, 1961: 2)

---
DİPNOT VE KAYNAKÇA
[1] DAC. 12-06-1948 tarih ve 490-1-0-0-1315-363-2 sayılı dosya.

[2] Okur, kütüphanem Ayvalık'ta olduğundan dönüp bakamadığım için, "hafızamı" hoş görmelidir. Zira diğer kitap ve dergileri unutmuş olabilirim.

Şentay, Bülent (2017).
Yolu Ayvalık'tan geçenler. Ayda bir Ayvalık. s.40. ss.27-29.

Yorulmaz, Ahmet (1961)
Türk Dünyası Gazetesi. s.2, ss.2, Ayvalık.

Yorulmaz, Ahmet (1998)
Ayvalık'ta iz bırakanlar. Geylan Kitabevi, Ayvalık.

Yorulmaz, Ahmet (2004)
Kimler geldi kimler geçti Ayvalık'tan. Geylan Kitabevi, Ayvalık.

Köksal, H. Kaan (2023.a).
bir zamanlar Ayvalık IV... AYVALIK BOTANİK BAHÇESİ. erişim 24 Temmuz 2023
https://kaankoksal.blogspot.com/2023/06/bir-zamanlar-ayvalk-iv-ayvalik-botanik.html

Köksal, H. Kaan (2023.b).
TÜRK DÜNYASI GAZETESİ ÜZERİNDEN 1961 YILI "Ayvalık" OKUMALARI. erişim: 24 Temmuz 2023
https://kaankoksal.blogspot.com/2023/07/turk-dunyasi-gazetesi-uzerinden-1961.html