Φώτης Κόντογλου etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Φώτης Κόντογλου etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Kasım 2023 Pazartesi

AYVALIKLI SANATÇI ve DÜŞÜNÜRLER II: Fotis Kontoglou (Φώτης Κόντογλου)

21 Eylül - 12 Aralık 2022 tarihleri ​​arasında Atina Vassilis ve Eliza Goulandris Vakfı Müzesi'nde
açılan Fotis Kontoglou Sergisi (kaynak: digitalculture.gov.gr)

Fotis Kontoglou (Φώτης Κόντογλου), Helen yazar, ressam ve ikonograftıdır. 

Resmi baba adı olan Apostolellis (Αποστολέλλης)'i, edebiyatta da resim çalışmalarında da hiç kullanmadı. Tüm çalışmalarında, Helen geleneğine dönmeyi savundu. "Bizans ikonografisi" alanında çok önemli katkılar sundu. Bugün, 30 Kuşağı'nın başlıca temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. Öğrencileri arasında; Yannis Tsarouchis (Γιάννης Τσαρούχης), Nikos Eggonopoulos (Νίκος Εγγονόπουλος) ve Spyros Vassiliou (Σπύρος Βασιλείου) anılmaktadır. 

(kaynak: fractalart.gr)
Nikólaos Apostoléllis (Νικόλαος Αποστολέλλης) ve Déspos Kóntoglou (Δέσπος Κόντογλου)'nun dördüncü çocuğu olarak, 8 Kasım 1895'te Ayvalık'ta doğdu. Diğer kardeşleri Giánnis (Γιάννης), Antónis (Αντώνης) ve Tasítsa (Τασίτσα) idi. 

Bir yaşına geldiğinde, mesleği denizci olan babasını kaybetti. Agia Paraskevi (Αγία Παρασκευή) yarım adasının sahibi, oradaki manastırın hiyeromonku [1] ve Fotis'in dayısı olan Stéfanos Kontoglou (Στέφανος Κόντογλου) çocukların velayetini üstüne aldı. 

Çamlık Koyu'nun sonundan başlayan Şeytan Sofrası’nın eteklerindeki yarımadaya, mübadele sonrasında Türkler "Hakkı Bey Yarımadası", manastıra da "Taşlı Manastır" adını verdi. Ayrıca "adaya" bir mitolojik masal uydurarak "Tımarhane Adası" adını taktılar. Bir de Mehmet Coral roman yazdı.


Stéfanos Kontoglou'nun idare ettiği topraklar bugün Hakkıbey Yarımdası olarak anılmaktadır.
(kaynak: google haritalarım | geliştiren: Hayri Kaan Köksal,2020)

Yarım adayı ve manastırı, Fotis şöyle anlatır [2]:
"... iç denizden görülen daha küçük başka bir tepe daha vardır, Aya-Paraskevi (Taşlı manastır ya da Tımarhane adası), poyraz istikametinden bir dönüşle -pusulanın yarım turu diyelim- lodos istikametine dönüp denize uzanan yusyuvarlak bir dil gibidir. 

Bodur tepenin üzerinde muazzam ve tanrı vergisi bir kaya bulunur, böylesine başka bir şeyin Anadolu’da benzeri yoktur, derler. Kocamanlığının dışında bir de garipliği mevcuttur, çünkü içinde oda kadar bir delik vardır ve içerdeki bir ayak, kolon gibi bütün ağırlığı taşır, sanki üzerindekiler havada asılı durur. İnsan durup her baktığına bu demir gibi kayanın nasıl düşmediğine şaşırıp kalıyor, milyonlarca kantar ağırlık kafanın üstünde asılı duruyor, zamanın ve depremlerin oluşturduğu yarıkları görüp diyeceksin ki şimdi çatlayıp yıkılacak, fakat hayır, geçen yıllara ve zamana rağmen gördüğün gibi duruyor.

Aya Paraskevi kilisesi sanki kolonun üstüne yapışmıştır, küçük bir kilisecik. Kayanın güney yamacında, içinde barındırdığı bir sürü oda ve kilerlere uygun inşa edilmiş kale gibi duvarları vardı, zira kilise bir çiftlikti ve dalyandan Şeytan sofrasına kadar sınırları vardı, ona manastır deniyordu, içinde yaşayanlar için manastır yaşamı soydan gelen bir alışkanlıktı. Türkler buraya Taşlı Manastır derler. 

İyi günlerde şanı şöhretiyle bahtiyarca yaşadı, çünkü bu çiftlikte yok yoktu, toprak ve deniz ne veriyorsa insan onları orada buluyordu. Çevresinde bağlar, bahçeler, tarlalar ve aşılanmış ağaçlar ve bunların yanında denizden ne çıkarsa; balıklar ve Anadolu’nun tanınmış deniz ürünleri; kum midyesi, midye, pina, pavurya, sulina, ahtapot, akivades, taş sulinası, fuska, tarak, daha canın ne çekerse vardı. Üstüne koy daha; danaları, serapa dolaşan atları, koyunları, keçileri ve bir sürü yaban hayvanını, tavşanları, keklikleri, yaban güvercinlerini, yaban kazlarını, yaban ördeklerini, pelikanları, sakaları, kartalı, doğanı, şahini ve bunlar gibi daha birçok büyük yaban hayvanını, tilkileri, yaban domuzlarını, kokarca ve daha bir sürülerini. Manastırın tuzlası ve bir sürü ağılı vardı, ama bütün bunların üstüne deniz kokan, ölmüşleri dirilten havası ve manzarası, birçoğumuzu cennete götürürdü. Tanınmış bir Alman coğrafyacı, adı Kipert, bir keresinde yukarıdaki kayalığa çıktığı zaman, gözlerinin önündeki manzaradan şaşırıp kalır ve dünyada bu kadar güzel yer görmediğini söyler.

Aya-Paraskevi’nin namı, yarattığı mucizelerle Anadolu içlerine kadar yayılıp onu meşhur etti, ta Kayseri’ye kadar. İnsanlar Balıkesir’den, Soma’dan, Kınık’tan, Bergama’dan, Midilli’den, Limnos’tan, adaklarıyla iyileşmeye geldiler, manastıra zincire bağlanmış çıktılar, iyi olup döndüler. Ayvalıklılar ve Moskonisyalılar Romanya’nın Karadenizdeki limanı Sulinas’a, Tuna içlerinde Brail’e kadar teknelerle gittiler ve oralara dek tanındılar.

 ...

Kayaya Ayvalıklılar Skourka (cüruf) diyordu. Fırtınalı havalarda kayıklar oraya yanaşıyor ve denizciler çobanlarla arkadaşlık ediyordu, gemiciler taze çökelek yerken, çobanlar da balık ve havyar yerdi, bu kayıntıya acıktıran deniyordu, çünkü yedikçe acıkıyordun.

Kayaya tek bir yokuştan çıkılırdı. Yol üzerinde hala yontma taştan eski duvar kalıntıları bulunuyordu, taşların çoğu yolun kuzeye ve batıya bakan tarafındaydı. Cenevizlilerden kalmış olabilirler, gelen gideni, olan biteni kontrol için gözetleme yeri, zira kaya tabak gibi tüm çevreyi görüyordu, açık denizi de.

Bütün tepe garip şekillerde kayalarla doluydu ve bir çok da mağara vardı. Kovuklarda kerkenezler, başka yırtıcı kuşlar, kargalar, kokarcalar ve tilkiler yuvalanmıştı, derin yarıkların içinden büyük kara kertenkeleler öğlene doğru dışarı çıkıyor ve kafalarını sallıyordu. Büyük kayalığın tepesinde kesmeden önce bir iki ağaç vardı, sonra ocak açmak için kestiler.

Evlerin olduğu yerin altında, kayalar arasında, sanki rüzgâr fırlatıp atmış ve rastgele bir yere düşmüş gibi, birbiri üzerine yığılı bir sürü ağıl bulunuyordu. Karanlık deliklere ve mağaralara güneş yaktığı zamanlar keçiler sığınıyordu. Ağıllar, tabandaki gübresiyle, peynir suyuyla, tahta süt kovalarıyla, ahşap çitiyle Tepegöz Kiklop’un yeri gibiydi. Sesini duyduğunu, koyunların arasında sırtüstü yattığını ve birden kalkarak muazzam gözünü açıp sana baktığını sanırdın, mağaralar işte böyle ürkütücüydü.

Aya-Paraskevi’de oturup kuzeye baktığın zaman Dalyan’ı kapatan dilin üzerinde diğerlerinden daha yüksek bir dağı görürsün, Moskonisya ile karşı karşıya, Aziz Yannis’in ya da Bayira deniyordu, çünkü Ayos Yannis Prodromos adası (Tavuk adası) ile karşı karşıyadır. Yarımada burada biter. Bu tepenin üzerinde kalıp doğuya doğru dönersen karşında Ayvalık’ı görürsün. Bu dağdaki sel yatağı içinde, iki namlı eşkıyayı öldürdüler, Dalakis ve Kefalas, kafalarını kesip konağa astılar. Yöre vahşidir, funda, çalı ve yabani ağaçların birbirine dolandığı öyle bir cıngıldır.

İç denizde, Dalyandan ve Dolaptan giren çeşitli kayıklar iki kentin olduğu tarafa doğru hareket halindedir, saatlerce oturup onları seyrederdim. Yaz aylarında Aya Paraskevi tarafından içerlerde sadece balıkçı kayıkları görürdün. Sandallar kışları sadece Sarandameros’a (Kırkyerler) uğrardı, oradan balık ve bol deniz hayvanı çıkarırlardı. Büyük kayıkların yolu bu sulara seyrek düşerdi, sadece Yörüklerdeki Kalın Dağ’dan değirmen taşı taşımak için giderlerdi.

Boğazın suları dört kulaçtan on beş kulaca kadardır. En derin yer Kartal Yuvalarıyla Delikli Taş arasındadır. Bu bölgeye derin sular denir, çünkü denizin altında volkan krateri bulunur ve volkan denizle karaya bu girintili çıkıntılı biçimini vermiştir. Kartal Yuvalarında yığılmış kayalar siyah cürufla karışmıştır, sanki üzerlerine katran dökülmüş gibidir, volkanın lav püskürttüğü söylenir ve kayalar karışık özelliktedir. Buruna doğru yüksek bir taş heykel gibi dimdik durur,  tepesinde rüzgârdan dalgalanan bir kaç yabani ağaçla çelenk takmış gibi görünür.

Bu burundan başka iki üç burun daha vardır, Aya Paraskevi ve daha ötedeki Kaloyeras poyraza bakar, Üç Taşlar doğuya bakar, Tavşan Kulakları tepesinin altındaki Kırmızılar kuzeye bakar ve başka küçük burunlar da vardır. Aya-Paraskevi’nin karşısında bir manastır bulunur, Ayos Nikolas, çevresiyle, fıstık çamlarıyla manzarası çok hoştur, denize bitişiktir. Aya-Paraskevi burnuyla Ayos Nikolas manastırı tarafındaki Dil denen mistik kumsal arasındaki deniz zaman zaman kabarır, hırçınlaşır ve yüksek dalgalar yapar, öfkeli akıntılar çok kayığa dibi boylatmıştır.(Kontoglou,1988).

Çocukluk arkadaşı Tasos Moumtzis (Τάσος Μουμτζής); manastırı, yarımadanın çevresindeki manzarayı, başrahibin kişiliğini ve Fotis'in çocukluk yıllarını ise şöyle anlatıyor:
"Bu Manastır, Athos Dağı'nın bir parçası gibiydi; kayaların arasında, denizin arkasında, kocaman bir taşın kökünde asılı duruyordu. Agia Paraskevi'nin küçük kilisesi vardı. Her zaman yarı karanlık ve serindi, buzdolabına girmek gibiydi. ... Fotis, sanki manastır personeli gibi çalışarak, başrahip dayısıyla birlikte sabah ayinine gidiyorlardı. Çanı çaldı ve hemen ilahiyi okudu. ... Ayinin sonunda Fotis, elinde bir parça ekmek ve biraz zeytinle kayalara doğru yola çıktı, kayalara tırmandı ve köpeklerle eğitimcisi gibi oynamaya başladı. Daha sonra deniz kıyısına indi. Tekneden tekneye atlıyor, balık tutuyor, deniz ürünlerini -kidonya, baloncuk, deniz tarağı, midye, istiridye- çıkarıyor ve su gibi denize dalıyordu. Şimdi eğer biri, çevreye kendisinin de birçok yazısında tanımladığı bugazzi'yi eklerse, gençlik yıllarını iyi huylu ve yabani bir çocuk olarak geçirdiği sonucunu çıkarabilirdi" (Moumtzis,1971).

Fotis, çocukluğu deniz insanlarının yanında geçti ve denize dair olan büyük sevgisinden dolayı önce kaptan olmak istedi. Belki de, hem ilk kitabı olan "Pedro Cazas"da ve hem de, çocukluğunun Ayvalık'ını anlattığı "otobiyografisi" olan "Vatanım Ayvalık" (Το Αϊβαλι η πατριδα μου)'ın, başta Geórgios Sakkaris (Γεωργιος Σακκαρης) olmak üzere "Ayalık'ın özerkliği meselesinin" sürmesine aracı olması bundandı.

Fotis'in çizimiyle "Agia Paraskevi Manastırı" 
(kaynak: ipektatil.com)



Fotis'in "Vatanım Ayvalık" (Το Αϊβαλι η πατριδα μου) kitabında yer alan harita.
(kaynak: attilaker.blogspot.com | çeviri: Atilla Aker)

1. Pirgos, Arkaik kent Poroselini (Maden adası) 2. Pera Moskos (Kılavuz Ada, Pınar adası ya da Mosko) 3. Kalamos (Kamış ada ya da Kara ada). 4. Daskaliyo (Balık Adası ya da Kara ada
5. Kromidonisi (Dolap Adası ya da Lale Adası) 6. Yimno (Çıplak Ada) 7. Lios (Güneş Adası ya da İlyosta) 8. Ulya (Kız Adası) 9. Gümüşlü (Pelitköy) 10.Aya Paraskevi (Tımarhane adası) 11. Demona Trapeza (Şeytan Sofrası) 12. Lagu avtia (Tavşan kulakları tepesi) 13. Hodrovuno (Kalın Dağ14. Yuruklides (Yörükler) 15. Aliki (Tuzla) 16. Sarımsak (Sarımsaklı) 17. Nisopula (Bugün nerdeyse kaybolmuş küçük bir taşlıktır.)

Çocukluk ve gençlik yılları Ayvalık'ta geçti. İlkokulu, Kato Chora (Κάτω Χώρας :: Aşağı Mahalle, bugünkü Hayrettin Paşa Mahallesi ve Gazi ilkokulu)'da bitirdi. 1906'da Ayvalık Gymnasyumu (Γυμνάσιο στὸ Ἀϊβαλί)'na kaydoldu ve liseyi 1912'de burada bitirdi. Lisede yazar ve ressam Stratís Doúkas (Στρατής Δούκας)'ın sınıf arkadaşı oldu. 

1911 yılında çizimler yaptığı Mélissa (Μέλισσα) dergisini çıkardı. Bu dergi çalışmaları sırasında Stratís Doúkas ile tapınakları ve şapelleri ziyaret etti ve menkıbeleri inceledi (----,20xx).

Mezun olduktan sonra Atina Güzel Sanatlar Okulu (Ανωτάτη Σχολή Καλών Τεχνώv ΑΣΚΤ)'na  kaydoldu. Geçimini sağlamak için bir süre Bouka ve Kaliabekou (Μπούκα και Καλιαμπέκου) fotoğraf stüdyosunda rötuşçu olarak çalıştı. Münih'in akademik tarzının hakim olduğu okul atmosferi onu mutlu etmedi. Zira kendisi Küçük Asya halk kültürüne "sıkı şekilde sarılmaz" bağlı idi. 

1914'te okulu bırakıp Avrupa'ya gitti. Madrid'de kısa bir süre kaldıktan sonra Paris'e yerleşti ve burada çeşitli resim okullarının eserlerini inceledi. Ünlü heykeltıraş François-Auguste Rodin tarafından fark edildiğinde, Fransız başkentinin sanat çevrelerinde tanınmaya başlamıştı. Orada, daha sonraki büyük ressam olan arkadaşı ve öğrencilik arkadaşı Spýros Papaloukás (Σπύρος Παπαλουκάς) ile tanıştı. 

1917'de İspanya ve Portekiz'e gitti ve 1918'de Fransa'ya geri döndü.

Büyük olasılıkla 1921 yılında, ablası Tasitsa ile
 beraber çekilen bir fotoğrafı.
(kaynak: facebook, Φώτη Κόντογλου Αρχείο)



Birinci Dünya Savaşı'nın bitiminden sonra 1919'da Ayvalık'a döndü. Ayvalık Kız Okulu'na öğretmen olarak atandı ve burada Fransızca ve sanat tarihi öğretmenliği yaptı. Stratís Doúkas (Στρατής Δούκας)Ilias Venezis (Ηλίας Βενέζης), Evangelos Dadiotis (Ευάγγελος Δαδιώτης), Panos Valsamakis (Ευάγγελος Δαδιώτης) ile birlikte Yeni İnsanlar derneğini kurdu ve başkanı oldu. 

1920 "Pedro Kazas" (Πέδρο Καζᾶς) adlı eseri, Stratís Doúkas'ın desteği ile Ayvalık Aeolya Yıldızı (Αἰολικοῦ Ἀστέρα) matbaasında basıldı.

1921'de Küçük Asya Seferi (Μικρασιατική Εκστρατεία)'ne katıldı. Cephenin çökmesi ve ardından Helen unsurların Anadolu'dan göç etmesinden sonrasında, bir mülteci teknesiyle Midilli'ye geçti. Helle Alexiou (Έλλη Αλεξίου) ve Vasos Daskalakis (Βάσος Δασκαλάκης)'in davetiyle oradan da ayrılarak Atina'ya geçti. Burada Eleftheroudakis (Ἐλευθερουδάκη) ve Ganiaris (Γανιάρη) dergilerinde yazıları çıkmaya başladı. İhtimal, sosyalizm ile tanışması bu dönemde başladı.

Asimakis Panselinos (Ασημάκης Πανσέληνος)'un ifadelerine göre Kontoglou: "... siyasette demokrattı, tüm teokratik yanılsamalarına rağmen kendisini komünist olarak görüyordu ve her ikisini de birbiri ile uyumlu buluyordu. Bu nedenle Sovyet komünizmini ve Sovyetler Birliğini destekledi."  

Maria Kontoglou'nun portresi, 1928.
0,30 X 0,225 m. Kağıt üzerine,
 Despos Kontoglou-Martinou Koleksiyonu
(kaynak: ----,1978:48)

1923
'te Athos Dağı'na bir gezi yaptı. Yine aynı yıl Konstantinos Maleas (Κωνσταντίνος Μαλέας) ile birlikte Midilli'de ilk resim sergisini açtı. Sergiyi aynı yıl Atina'ya, Helen Lisesi'nin salonunda taşıdı ve kendisini ilk kez Atina sanat camiasına bir ressam olarak tanıttı. 

1925'te Filiki Etairia dergisini çıkardı. 

1926'da Ayvalıklı hemşerisi María Chatzikampoúri (Μαρία Χατζηκαμπούρη) ile evlendi ve Nea Ionia'ya yerleşti. 

1927'de Despina adlı kızı doğdu. Aynı yıl Kostís Bastiás (Κωστής Μπαστιάς)'ın dergisi Hellenic Grammata ile çalışmaya başladı.

İlerleyen yıllarda zamanını, sanat eserlerinin konservatörü olarak görev yaptığı görev yaptı. Savaşlar arası dönemde müzelerde ve arkeolojik alanlarda ikon koruyucusu olarak çalıştı. 

1931'de Atina Bizans Müzesi'ndeki çeşmeyi boyadı.


Despina Kontoglou'nun Portresi, 1940.
0,18 x 0,138 m kağıt üzerine kara kalem,
Despos Kontoglou-Martinou Koleksiyonu
(kaynak: ----,1978:111)
1932
'de Vizyinou Caddesi 16 numaralı evini inşa etti ve burada öğrencileri Tsarouhis ve Engonopoulos ile birlikte fresklerle dolu oda meydana getirdiler.

1933 yılında Güzel Sanatlar  diplomasını aldı. 1935'te Korfu Müzesi'nde, 1937'de Kahire'deki Kıpti Müzesi'nde ve 1936-38 yılları arasında aralıklarla Mystras'ta tapınaklarında çalışarak freskleri temizledi.

Bu sırada Hıristiyanlık onu tamamen "içine aldı" ve bir yazar ve ressam olarak ona tüm kalbiyle hizmet etmeye karar verdi. Evini ertesi yıl sattı ve evi olacak garaja kadar arkadaşı Pagrati'nin evine yerleşti. 

1943 yılında yazılarını Philological Sunday dergisinde ve 1944'te de Orizontes ve Elefthera dergilerinde yayınladı.

1945 yazında Elefthera Grammata dergisi, kitapçılara, tiyatroculara ve gazetecilere yönelik aşırı sağcı saldırılara karşı bir protesto metni yayınladı. Kontoglou bu bildiriye imza atan aydınlar arasında yer alıyordu.

13 Eylül 1963'te kendisi ve eşi Voula'da bir araba kazasında yaralandı. Fotis, bu kaza sonrasında fiziksel olarak çok acı çekti ve ameliyat sonrası oluşan bir enfeksiyondan dolayı öldü. 

Fotis Kontoglou'nun ölümü, 14 Eylül ve 15 Eylül 1963 tarihlerinde değişik gazetelerde duyuruldu. Bu gazetelere ait "PDF" formatlı Helence kopyasına buradan erişebilirsiniz.

Kızı Despina ve kocası Ioánnis Martínos (Ιωάννης Μαρτίνος) tarafından yıllarca korunan Fotis Kontoglou Arşivi 2014 yılında, Kontoglou'nun torunları Panagiotis (Παναγιώτης) ve Fotis (Φώτης) Martinos  tarafından, Atina'daki Bizans ve Hıristiyanlık Müzesi (Βυζαντινό και Χριστιανικό Μουσείο)'ne bağışlandı.

Fotis Kontoglou BİBLİYOGRAFİ denemesi

A. KİTAPLARI

01.
Πέδρο Καζᾶς, Ayvalık: Aiolikós Astéra (Αἰολικοῦ Ἀστέρα), s.59, 1920. 

diğer basımları
2.b: Πέδρο Καζᾶς, Paris: [yay. y], s.59, 1923.
3.b: Πέδρο Καζᾶς, Atina: Ganáris (Γανιάρης), s.100, 1923.
4.b: Ο Κουρσαρος Πεδρο Καζας,  Atina: Gláros ​(Γλάρος), s.128, 1944.
5.b: Πέδρο Καζᾶς, Βασαντα κι αλλες ιστοριες, Atina: Astir  & E. Papadimitriou (Aστήρ & Ε. Παπαδημητρίου), s.128, 1967.
6.b: Πέδρο Καζᾶς, Βασαντα κι αλλες ιστοριες, Atina: Astir & E. Papadimitriou (Aστήρ & Ε. Παπαδημητρίου), s.128, 1978.
x.b: Πέδρο Καζάς, Βασάντα Και Άλλες Ιστορίες, Atina: Astir & E. Papadimitriou (Aστήρ & Ε. Παπαδημητρίου), s.386, 1986.
x.b: Ο Κουρσαρος Πεδρο Καζας: ιστορια απιστευτη βγαλμενη απο καποιο χειρογραφο που βρεθηκε στο οπορτο, Atina: Metaichmio (Μεταίχμιο), s.82, 2020.

02.
Βασάντα: Με ζωγραφιές και με πλουμίδια απ το χέρι του συγγραφέα, Atina: Ganáris (Γανιάρης), s.200, 1923.

diğer basımları
2.b: Βασάντα, Atina: M. Saliveros (Μ. Σαλιβερος), s.200, ?.
3.b: Βασάντα, Atina: ?,  ?, 1967.
4.b: Ελληνική Θεολογία Βασάντα, Atina: M. Saliveros (Μ. Σαλιβερου), s.200, 2000.
5.b: Βασάντα, Atina: Metaichmio (Μεταίχμιο), s.240, 2022.


03.
Η τέχνη του Άθω, Atina: Ganáris (Γανιάρης), s.17, 1923.










04.
Ταξίδια Βιβλίο Α, Atina: [yay.y,], s.140, 1928.

diğer basımları
2.b: Ταξείδια Σε Διάφορα Μέρη Της Ελλάδας Και Της Ανατολής, Atina: , s.144, 1928.
3.b: , Atina: Astir & E. Papadimitriou (Aστήρ & Ε. Παπαδημητρίου), s.182, 1981.
4.b: 1992.
5.b: 2023.


05. F. Contoglou, Icons et fresques d'art byzantin , Atina, 1932.
06. [Andreas Xyngopoulos'un işbirliğiyle], Ymittos kiliselerinin duvar resimleri. Theologu ve Kaisarianis Manastırları , Anonim Şirket "Helen Sanatları" tarafından yayınlandı, Atina 1933.

[Με τη συνεργασία του Ανδρέα Ξυγγόπουλου], Τοιχογραφίαι εκκλησιών του Υμηττού. Μοναί Θεολόγου και Καισαριανής, εκδ. Ανωνύμου Εταιρείας «Ελληνικές Τέχνες», Αθήναι 1933.
07. 
Ο Αστρολάβος. Βιβλίο παράξενο γραμμένο από το Φώτη Κόντογλου, Korfu: ?, s. , 1935.

diğer basımları
2.b: Ο Αστρολάβος Βιβλίο Παράξενο Γραμμένο από το Φώτη Κόντογλου, Atina:?, s.186, 1935.
3.b: Ο Αστρολάβος Βιβλίο Παράξενο Γραμμένο από το Φώτη Κόντογλου, Atina: Astir (Αστήρ), s.186, 1975.
x.b: Ο Αστρολάβος Βιβλίο Παράξενο Γραμμένο από το Φώτη Κόντογλου, Atina: Astir (Αστήρ), s.186, 1986.


08.
Φημισμένοι άντρες και λησμονημένοι, Atina: Aetos (Αετοσ), s.135, 1942.

diğer basımları
x.b: Φημισμένοι άντρες και λησμονημένοι, Atina: Astir & E. Papadimitriou (Aστήρ & Ε. Παπαδημητρίου), s.264, 1987.
x.b: Φημισμένοι άντρες και λησμονημένοι, Atina: Astir & E. Papadimitriou (Aστήρ & Ε. Παπαδημητρίου), s.264,
1994.


09. Ο θεός Κόνανος και το μοναστήρι του το λεγόμενο Καταβύθιση, Atina: , s.88, 1943.

diğer basımları
x.b.: Ο θεός Κόνανος και το μοναστήρι του το λεγόμενο Καταβύθιση, Atina: Metaichmio (Μεταίχμιο), s.88, 2022.
10.
Ιστορίες και περιστατικά κι' ἄλλα γραψίματα λογής, Atina: Nikolopoulos (Νικολόπουλου), s.117, 1944.

diğer basımları
x.b.: Iστορίες και περιστατικά, Atina: Metaichmio (Μεταίχμιο), s.136, 2022.
11.
Iστορία ενός καραβιού που χάθηκε απάνου σε μια ξέρα, Atina: Pigasu (Πήγασου), s.93, 1944.
12.
Έλληνες θαλασσινοί στις θάλασσες της νοτιάς, Atina: Glaros (Γλάρος), s.40, 1944.
13.
Η Αφρική και οι θάλασσες της Νοτιάς, Atina: Glaros (Γλάρος), s.49, 1944.
14. Ο μυστικός κήπος, Atina: Aster (Αστήρ), s.140, 1944.

diğer basımları
x.b.: Ο μυστικός κήπος, Atina: Astir & E. Papadimitriou (Aστήρ & Ε. Παπαδημητρίου), s.168, 1975.
x.b: Ο μυστικός κήπος, Atina: Astir & E. Papadimitriou (Aστήρ & Ε. Παπαδημητρίου), s.168, 1986.




15.
 Οι αρχαίοι άνθρωποι της Ανατολής: Ιστορία αληθινή, Νικολόπουλος, Atina: Spýrou G. Nikolopoúlou (Σπύρου Γ. Νικολοπούλου), s.56, 1945.
16.
 
Βίος και άσκησις του οσίου πατρός ημών Αγίου Μάρκου του αναχωρητού του εξ Αθηνών, Atina: , s. , 1947.
17.
Βίος και πολιτεία του Βλασίου Πασκάλ του διά Χριστόν σαλού,  Atina: I. Kollapos (Ι. Κολλάρος ), s.53, 1947.
18.
 Άνθος, ήγουν λόγια ανθολογημένα από τους πατέρας υπό Φ. Κόντογλου, Atina: Hellenic Creation, s. , 1946.
19. Ημερολόγιον παιδικόν του 1949, Atina: Apostolik Bakanlığı (Αποστολική Διακονία), s. , 1949.

20.
Η λειτουργική τέχνη ή βυζαντινή ζωγραφική, Atina: , s. , 1956.











21. Η αγιασμένη Ελλάδα, Atina: 1957. ( Ortodoksluk İkililerinden Yeniden Basım ).

22.
 Όρη Άγι), Atina: , s. : 1958.






23. İncil "İfade" cilt olarak adlandırıldı (Βίβλος καλουμένη "Έκφρασις" τομ. α' & β), Atina: (Αστήρ-Παπαδημητρίου), s. , 1960.










24. Η απελπισία του θανάτου εις την θρησκευτικήν ζωγραφικήν της Δύσεως και η ειρηνόχυτος και πλήρης ελπίδος ορθόδοξος εικονογραφία, Αθήναι 1961.
25. ΕΡΓΑ A: Το Αϊβαλι η πατριδα μου, Astir & Papadimitriou (Aστήρ & Παπαδημητρίου), Atina, s.336, 1962.

diğer basımları
x.b: Το Αϊβαλί, η πατρίδα μου, Atina: Papadimitriou (Παπαδημητρίου). s.331+4, 2000.
9.b: Έργα Φώτη Κόντογλου (Παπαδημητρίου): Το Αϊβαλί η πατρίδα μου, Atina: Papadimitriou (Παπαδημητρίου). s.331+4, 2001.
x.b: Το Αϊβαλί, η πατρίδα μου, Atina: Ankyra (Άγκυρα). s.420, 2010.
x.b: Το Αϊβαλί, η πατρίδα μου, Atina: Metaichmio (Μεταίχμιο). s.372, 2022.


26. ΕΡΓΑ B: Aδάμαστες Ψυχές, Astir & Papadimitriou (Αστήρ & Παπαδημητρίου), Atina, s. 372, 1962.

diğer basımları
x.b: Aδά, μαστες ΨυχέςAtina: Astir & Papadimitriou (Αστήρ & Παπαδημητρίου), s.369, 1989.







27.
ΕΡΓΑ Γ: Η Πονεμενη Ρωμιοσυνη, Astir & Papadimitriou (Αστήρ & Παπαδημητρίου), Atina, s. 336, 1963.

diğer basımları
x.b: Η Πονεμενη Ρωμιοσυνη, Astir & Papadimitriou (Αστήρ & Παπαδημητρίου), s.336, 1975.
x.b: Η Πονεμενη Ρωμιοσυνη, Astir & Papadimitriou (Αστήρ & Παπαδημητρίου), s.336, 1976.
x.b: Η Πονεμενη Ρωμιοσυνη, Astir & Papadimitriou (Αστήρ & Παπαδημητρίου), s.336, 1994.
x.b: Η Πονεμενη Ρωμιοσυνη, Atina: Aykura ( Άγκυρα), s.411, 2011.



B. ÖLÜMÜNDEN SONRA BASILMIŞ  YAYINLAR

01.
Θάλασσες, καϊκια και καραβοκύρηδες, Atina: Adelfoi (Αδελφοί), s.212, 1978.

02. Μικρό Εορταστικό, Atina: Akritas (Ακρίτας), s.28, 1985.








03. Ο Καστρολόγος, Atina: Estias (Εστίας), s.189, 1977.

diğer basımları
2.b: Ο Καστρολόγος, Atina: Estias (Εστίας), s.189, 1987.
3.b:
4.b: Ο Καστρολόγος, (Ed.) Ioannis M. Chatzifotis (Ιωαννης Μ. Χατζηφωτης), Atina: Armos (Αρμος), s.204, 2004.






04. 
Γίγαντες ταπεινοί, Atina: Akritas (Ακρίτας), s.248, 1991.













05. Παναγία και Υπεραγία: Η μετά τόκον παρθένος και μετά θάνατον ζώσα, (Ed.) Pantelís V. Páschos (Παντελής Β. Πάσχος), Atina: Armos (Αρμός), s.136, 2000.










06. Το ασάλευτο θεμέλιο, (Ed.) Kostas Sardelis (Κώστας Σαρδελής), Atina: Akritas (Ακρίτας), s.152, 2000.












07. Ανέστη Χριστός: Η δοκιμασία του λογικού, Atina: Armos (Αρμός), s.216, 2001.











08. Μυστικά άνθη, ήγουν κείμενα γύρω από τις αθάνατες αξίες της ορθόδοξης ζωής, Atina: Papadimitriou (Παπαδημητρίου), s.344, 2001.












09.
Χριστού γέννησις: Το φοβερόν μυστήριον, Atina: Armos (Αρμός), s.200, 2001.











10. Για να πάρουμε μια ιδέα περί ζωγραφικής, Atina: Armos (Αρμός), s.161, 2002.












11.
Οκτώ γράμματα του Φώτη Κόντογλου στον Δημήτριο Κασόλα, Atina: Dieksodos (Διέξοδος), s.56, 2002.












12.
Σκληρό τάμα, εικονογράφηση Γιώργου Κόρδη, Atina: Armos (Αρμός), s.25, 2003.






13.
Το πάρσιμο της Πόλης, (Ed.) Stamátis Bonátsos (Σταμάτης Μπονάτσος), Atina: Akritas (Ακρίτας), s.64, 2003.







14. Ταξιδευτές κι ονειροπόλοι, (Ed.) Nikos Agnantos (Νίκος Αγνάντος), Atina: Akritas (Ακρίτας), s.312, 2005.











[düzenlemeler devam ediyor...]


Atina Bizans ve Hıristiyanlık Müzesi bahçe yönünden bir görünüş.
(kaynak: facebook.com/byzantineandchristianmuseum)


--
DİPNOTLAR

[1] Hiyeromonk (Ἱερομόναχος), Doğu Ortodoks Kilisesi ve Doğu Katolikliğinde rahip olan bir keşiştir. Aynı zamanda rahip keşiş olarak da anılır. Bir hiyeromonk rahipliğe atanan keşiş, manastırın bulunduğu toprakların sahibi yada rahibi olabilir.

[2] Çevri Atila Aker'e aittir  ve "Το Αϊβαλι η πατριδα μου" 9.b. (2001) kullanılarak yapılmıştır.

---
KAYNAKÇA

----, -. (1978).
Φώτης Κόντογλου, Atina : Kültür ve Bilim Bakanlığı Alexandros Soutzou Müzesi Yayını.

----, -. (20xx),
Φώτης Κόντογλου,
http://users.uoa.gr/~nektar/arts/tributes/fwths_kontogloy/kontogloy_xronologio.htm
son erişim tarihi: 23 Kasım 2023.

Coral, Mehmet (2006).
     Tımarhane Adası, İstanbul: Doğan Kitap.

Kontoglou, F. (1988).
Vatanım Ayvalık (Το Αϊβαλι η πατριδα μου), (5.b), Atina: Yıldız (Αστήρ) Yayınevi.

Moumtzis, T. (1971).
Anılar 1894-1924 (Αναμνήσεις 1894-1924), Selanik: N. Nikolaidis Matbaası (Τυπογραφεία Ν. Νικολαΐδη).