7 Temmuz 2013 Pazar

ŞİRİNCE NESİN MATEMATİK KÖYÜ

Bir önceki yazımda da yazmıştım, Selçuk'taki her anım bir başka keyifle geçti. Onlardan bir tanesi de Şirince'ye 1 km uzaklıkta olan Nesin Matematik Köyü

2007 yılında, Nesin Vakfına ait 10 dönümlük bir arazide yapılaşmış inanılmaz bir sosyal mekan Nesin Matematik Köyü (NMK). Gençlerin, köyün her yerinde irili ufaklı öbekler halinde toplanıp ortak dilin matematik olduğu tartışmalar yaptıkları, bir "ütopya kent".

Selçuk'tan 8 km uzakta bulunan Şirince'ye düzenli dolmuş seferleri yapılmakta. Şirince girişinde inerek 1 km uzaklıktaki köye toprak bir yolla ulaşılıyor. Benim önerim araba ile gittiyseniz, arabanızı Şirince'de bırakıp o yolu yürüyerek köye ulaşmanız. Yoksa bir araç genişliğindeki toprak yolda ilerlerken karşıdan gelen her araca, geri vitese takarak ilk bulduğunuz genişlikte yol vermeniz gerekiyor. Ki; yolun her yeri buna izin vermediği için çok da zorlanacaksınız. Ama buna karşın "bu müşkülatlı yol" nedeniyle "ter basan alnınızı" elinizle kurularken, yanınızdan geçen araçtakiler size, siz de onlara sanki tesadüfen karşılaşmış eski arkadaşlar gibi, gülümseyeceğinizi ve el sallayacağınızı da şimdiden bildiririm.

NMK, Aziz NESİN'in vasiyeti üzerine kurulmuş. Önce çadırlar ve barakalar imiş ama kısa süre içinde kendiliğinden gelişen, gereksinime göre ve alınan bağışlar kadar yapılaşan, bir dizi ölçeği hoş binaları, sokakları ve meydanları ile bugüne gelmiş. 

Her köşe de duran bir kara tahtaya şezlong, bank ya da basamak eşlik etmiş. Konuşulan ortak dilin matematik olduğu "acaip" bir yerleşme çıkmış karşımıza. Kapısından sizi çekip içeri alan sokakları, sanki oralıymışcasına kendiliğinden yönlendiğiniz teraslara, kütüphanelere, konut ve lokantaya eriştiğiniz "acaip" bir sosyal mekan çıkıvermiş ortaya. Betonsuz yapılan ve sanki asırlardır ordaymışlar hissi veren binalar arasındaki her meydancık ta öbeklenmiş kızlar ya da erkekler matematik konuşuyor özetle burada. Kurumuş ülkeme ve ülkem insanlarına inat sanki... Acaip...



Yazının girişinde tahtalar ve şezlonglar demiştim ama bu tanımlama son derece yetersiz kalıyor, her köşe başında karşınıza çıkan heykelleri görünce. NMK; karatahtalar, şezlonglar ve heykeller yerleşmesi özetle. Kendisi aynı zamanda bir ressam olan Ali NESİN, bu heykelleri resimlerden daha fazla önemsiyor. 



Sınırlı sayıda konaklama sağlayan ve köyün girişinde oluşturulan sokağın iki yanında "kızlar koğuşu" ve "erkekler koğuşu" yer alıyor. Kızla koğuşunun yanındaki bir kaç basamak ile "hamam"a geçiliyor. Erkekler koğuşu yanında "Avlulu Ev-2" bulunuyor ve burası günlük okuma kütüphanesi. 






Günlük kütüphanenin karşısından basamaklarla "Aziz Nesin Amfisine" geçiliyor. Genel dersler bu amfide veriliyor. Amfi içinde bir de Aziz Nesin'in büstü bulunuyor.





Amfinin alt geçitinden çıkınca bizi "Büyük Kütüphane"ye ulaştıran piesle kesilen sokak'a geçiliyor. Sokak ta ileride para olunca tamamlanmayı bekliyen ama duvarları ile ocağı tamamlanmış mekan karşılıyor.




Kemerli yolun yanında duran Büyük Kütüphanenin içi tam bir ortaçağ medresesi gibi. Çok etkileyici mekanda tek kötü çözüm "işçiliği sırıtan" ahşap merdiven. Bu kütüphane de sadece yabancı dilde basılmış matematik kitapları bulunuyor.








Kütüphane'nin üst katında hazırlanmış bir okuma salonu daha var. Bu salonda sadece sanat kitapları bulunuyor.






 Kütüphane yanında ufacık havuzu ve küçük ölçeği ile "Cennet Bahçesi" yerleştirilmiş. 



Bahçeden çıkınca bir yanında suyun ücretsiz olduğu kantin-kafeterya, öbür yanında ise çayın ücretsiz olduğu "Bol Kepçe Lokantası" yerleştirilmiş. Bizim gittiğimiz saatlerde yemek yoktu ve NMK sakinleri ile aileleri burada oturmuş konuşuyorlardı. Ve tabi birbiri ile matematik konuşan gençler de...





Bu kedinin matematik ile olan tek alakası bir NMK sakini olması

Gezimiz tamamlanıp Bol Kepçe Lokantası arkasındaki küçük bahçeye çıktık. Biraz sonra Ali NESİN, birlikte olduğumuz Canol Ağabey'e hoşgeldin demek için yanımıza geldi. NESİN ile tanışma ve söyleşme fırsatını da böylece edinmiş oldum. 

Genel olarak köyden, ülkeden ve matematik dışı konulardan konuştuk. Sohbetimizi tamamlamak üzere iken bir NMK sakini Deniz Berfin ve annesi geldi bahçeye. Deniz Berfin kampı tamamlamış ve ayrılacakmış. NESİN'e t-shirt ve kitap imzalatmaya başladı. O sırada bu projenin başarısını kanıtlayan bir konuşma yapmaya başladı annesi: "ben burada yer bulamadım Şirince'de kaldım ve her gün köye geldim. Biliyor musunuz? Aziz Nesin amfisindeki derslerinizi en arkaya oturarak izledim..."

Çok hoş!






Ben de bir koşu kantine gidip bir kitap ve NMK çantası alıp geldim ve kitabı imzalattım NESİN'e.

tabii... bir de hatıra resmi çektim: Pericik, Huriye Abla ve Canol Ağabey

Mükemmel bir geziyi tamamlamak üzere iken aklıma bir soru takıldı: ben bir mimar olarak arkeolojik alanlara gittiğimde nasıl bir heyecan duyuyorsam, acaba bir matematikçi buraya geldiğinde aynı duyguları hisseder mi?

Sorumu tam sormak üzere iken Bol Kepçe Lokantası bahçesine genç bir çift geldi. Erkek: "ben bir matematik öğretmeniyim. NMK'ya gelmek ve bu ortamı yaşamak istedik, eşimle çıkıp geldik".

Soruma yanıt almış olmanın keyfiyle kalkıp, bu ülkede hala güzel şeyler oluyor diyerek Şirince'yi gezmek üzere yola çıktık...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder