28 Haziran 2024 Cuma

KOIMISEOS THEOTOKOU / ORTA MERYEM MAHALLESİ (METROPOLİS) (kısmen Fevzipaşa-Vehbibey Mahallesi)

(fotoğraf.01) Koimiseos Theotokou Mahallesi'nin 1930'ları.
(kaynak: Psarros,2017:191 | arşiv: Ayvalık Belediyesi)

(harita.01) 7.132 Orta Meryem mahallesinin topografik planı. DEP.
(kaynak: Psarros,2017:188)
.: büyültmek için haritaya basınız :.

1. Metropolis (Mesi Panagia Kilisesi).
2. Metropolis ve Demogerontia büroları (üst katta)
3. Agias Varvara Şapeli
4. Agios Ioannis Kilisesi [Saatli Camii]
5. Çarşı (Pazar)
6. Plati Sokak
7. Dere
8. Büyük kafeler
9. Agios Georgios Kilisesi [Çınarlı Camii]
10. Çilingirler
11. Zacharos Generali'nin mahallesi (bkz. 7.143 [harita.02])
12. Zepvos evi
13. Louli'nin şekerci dükkanı ve "Louli'nin köprüsü"
14. Aristidis Chiotopoulos eczanesi
15. Öğretmen Efstratios Topanlis'in evi
16. Sabun fabrikası - Fransız Konsolosluğu [Γαλλικο Προξενεıο]
17. Zemin kat: Zafeireli eczanesi – üst kat: Tzouga evi
18. Kerestetzis, Sapountzoglou, Zachos, Koukos, Georgala, Mallelli, Valsamaki, Gonata vb. ailelerin evlerinin bulunduğu bu parseller yıkıldı
19. Polis karakolu [bugün]
20. İş Bankası [bugün. Parselin önündeki alan yıkıldı]
21. Katsakoulis evi
22. Yağ ve sabun dükkanları (?)
23. Çatısı dokuz çapraz tonozla örtülü büyük sütunlu depo, 1870.
24. Depo 1894
25. Fabrika 1902 
26. Atölye 1908
27. Cumbalı [σαχνισια] ev, 1860
28. Yuvarlak sütunlu fabrika binası
29. İskele
30. Angeli sahili
31. Mesi Panagia mahallesinde ve Plati Sokak'ın yukarısında şu evlerden bahsedilmektedir: Doğu tarafında Uranios, Hatzimanolakis, Bonofachos, Kopfios vb.'nin evleri, Batı tarafında: Gavriel Dimou (müzisyen), Douramanis, Delivasilis, Alex. Pantazi, Hatzigianni, Mytilenelli, Hatziagegelelli, Vaxevanelli (kumaş dükkanı) vb. (Kavuras,21.11.1954:4)
32. Bataklık (Golya = Τα Γκιολια)
33. Hamam

Meryem Ana'nın Göğe Kabulü Kilisesi, konumundan dolayı, "Orta" [Μεσαια] veya "Mesi Panagia" [Μεση Παναγια] olarak adlandırıldı. [Burası] Ayvalık'ın dördüncü en eski kilisesine [sahipti]. [Bu kilise] ilk olarak 18. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olmalıdır. Her halükarda, 1780'den önce de [burada bir bina] mevcuttu, çünkü o yıl Oikonomos kendi arazisinde bir "kız ve erkek okulu" [σχολειον των κοινων γραμματων] inşa ettiği ve aynı zamanda diğer iki benzer ortak okulun da (Taxiarchis'te ve o zamanlar yeni olan Yetimlerin Panagia'sı) inşa edildiği belirtiliyor (Apostolakis,1884:9; Sakkaris,1920:25).

Orijinal bina, aynı dönemde komşu Midilli ve Ayvalık'ta inşa edilen diğer kiliselere benzeyen, iki katlı, ahşap çatılı basit bir bazilikaydı. ... Bu kilise [de], 3 Haziran 1821 olayları sırasında, tüm kaza gibi yok edildi. Nüfusun geri dönmesiyle birlikte rastlantı sonucu onarıldığı görülüyor. En azından 1840'a kadar işlevini sürdürmesi gerekir, çünkü aynı yılın 2 Şubat'ında Salta grubu lideri Panagis Ioannidis'in çağrısıyla halk toplantısı [bu binada] yapılmıştı (Kydoniaka,1842:60).

Ancak bir süre sonra eski kilise yıkıldı ve yerine yeni, büyük bir kilise yapıldı, 20. yüzyılın ilk on yılında [basılan] İlyas Peygamber'in tepesinden çekilen şehrin panoramik fotoğrafı olan kartpostalda, bu açıkça görülmektedir (fotoğraf.02). ... [Bina] tipik bir küçük Aeolian bazilikadır, orta koridoru yükseltilmemiştir, geniş bir dış narteks ve cephenin yan tarafında ters U şeklinde bir gyneconite [kadınlar bölümü] bulunur. Genel morfolojik özellikleri ve özellikle kutsal alanın apsisinin üzerindeki armut biçimli çatı pencereleri, onu kronolojik olarak 1840-1850 yılları arasına yerleştirir; bu dönem aynı zamanda Ayvalık'daki Agios Dimitrios ve Midilli Antiissa'daki Agia Paraskevi ve diğer benzerleri kiliselerine de aittir. Kilisenin iç kısmında Geopgios Agrafiotis ve Dimitrios Dambalis'in hagiografileri [ikonları] vardı ve Fotis Kontoglou da bunları değerli bir tablo olarak değerlendiriyordu (Kontoglou, 26.7 ve 9.8.1953).

(fotoğraf.02) Mesi Panagia'nın Ilas Peygamber tepesinden
panoramik görünümü.
(kaynak: Psarros,2017:189)

Kilisenin arka tarafına, eski kiliseye ve avlusuna gömülen ölülerin kemiklerinin toplandığı yer olan, tek katlı kemik mezarlığı ve hücreler inşa edildi. Çünkü Hıristiyanlar henüz, 1856 yılından önce şehir dışındaki mezarlıklara girme imkânına sahip değillerdi [büyük olasılıkla Panagia Galatiani mezarlığından bahsediyor]. Agia Varvara'nın “dar şapeli"nin yanı sıra bir mumhane, depolar ve genç rahiplerin çalıştığı tarlalar vardı (Bibelas,1956: 80-81;Tasos Moumtzis, el yazısı, 15.3.1978).

Batı tarafında, tapınağın karşısında, Demogerontia [Yaşlılar heyeti]'yı da kapsayan kapalı alanın içine, daha sonra iki katlı metropollük binası inşa edildi. Zemin katta Ephoria okulunun [Rahip okulunun] ofisleri ve kitapçısı, 1863 yılında kurulan Metropolisin [Ψυχομεριδιου] ofisleri ve yazı işleri müdürünün ofisleri bulunuyordu.

Cephenin ortasındaki bir revak, üst kattaki pencereleri olan geniş bir sundurmayla son bulan geniş bir merdivene çıkılıyordu. Bu katta Demogerontia'nın ofisleri ve toplantı odası ile Ayvalık'ın bulunduğu bölgedeki Efes Metropoliti'nin odaları ve Metropolis yerel ofisleri bulunuyordu. (Tasos Moumtzis, el yazısı,15.3.1978).

Bu yerler daha sonra, Nisan 1908'de (Sakkaris,1920:195-196) yeni bağımsız Kydonia Metropolisi'nin merkezi haline geldi ve ilk ve son Metropolit Stromnitsis Grigorio Orologa oldu. Bu binanın batı tarafında birinci katında, Plati Sokak'dan erişimi olan bitişik dükkanların çatılarının üzerinden başlayan pencereleri vardı. Bu [dükkanlar] aynı zamanda Metropolis'in mülküydü ve agora [çarşı] tüccarlarına kiraya veriliyordu.


(fotoğraf.03) Koimesos Thetokos Kilisesi (1840-1850).
(kaynak: Psarros,2017:190 | fotoğraf: Lampakis 1907)

Kompleksin avlusunun kuzey tarafından bir girişi ve güneyden [de] dereye doğru [şimdiki Talat Paşa Caddesi] iki girişi vardı. Ana giriş, kilise ile Metropolis ve Demogerontia'nın ofisleri arasındaki taş döşeli avluya açılan güney tarafındaki girişi idi. Bu kapı, yüksek bir çan kulesine temel oluşturmak amacıyla inşa edilmişti, ancak [çan kulesi] hiçbir zaman inşa edilmemiştir. Çanlar ana kapının üzerindeki geçici bir demir yapıdan sarkıyordu. (Tassos Moumtzis'in el yazısı,15.3.1978 ve Gianni Papoutsidakis'in sözlü bilgileri, 19.7.1984).

Mesi Panagia Kilisesi'nin tam olarak ne zaman metropol [kilisesi] olduğu belli değildir. 1821'den önce metropol kilisesi Agios Georgios [Çınarlı Camii]'du. (Raffenel,1822:198;Stavraki,1861:11). 1821 olayları sonrasında evlerin onarılmasıyla birlikte alelacele tamir edilen Kato Panagia Kilisesi [Hayrettinpaşa Camii], [bir süre] metropol kilisesi olarak hizmet verdi. 1866 yılında Ayvalık'ta doğan doktor Ioannis Kerestetzis şöyle yazıyor:

"O zamanın [1842] Efes Metropoliti Anthimos, arzuları dudurmak amacıyla genel toplanyıyı, o zamanın Metropolitan kilisesi Zoodochos Pigi [Hayrettinpaşa Camii]'de topladı..." (Kerestetzis,1981:15).

Aşağıda kendisinin de belirttiği gibi 1889 yılında Metropolit kilisesi Meryem Ana'nın Göğe Kabulü Kilisesi [olmuş] idi (Kerestetzis,1981:5). O zamana kadar geçici olarak onarılan ve metropol kilise olarak hizmet veren eski kiliseler, yani Agios Georgios ve Kato Panagia kiliseleri henüz yeniden inşa edilmediğinden, yeni Mesi Panagia kilisesi 1840'ların ortalarında inşa edilmesinin hemen ardından Metropolis [kilisesi] olması muhtemeldir.

Mesi Panagia mahallesi esas olarak derenin güney kıyısı [boyunca] uzanırdı (Karablias,1949:46). Bu bölgede ilk yerleşim 1700 civarında gerçekleşti. İlk evler, "Bzaki" [Μπζακι] kıstağı [deniz içinde iki adet kara parçasını birbirine bağlayan dar kara parçası] dışında, sahil boyunca eski tuz bataklığına giden ana yol boyunca, Plati Sokak'ın solunda ve sağında, sahil boyunca oluşturuldu [1]. Mevcut binaların neredeyse tamamı 19. yüzyılın sonlarına ait olmasına rağmen, mahallenin kapalı yapısı, dar sokakları ve çıkmaz sokakları [bu] mahallenin eski dönemlerine tanıklık ediyor. Mahalle hızla gelişti ve Okonomi döneminde bile "Giolia" [Γκιολια] bataklığının sınırlarına kadar yayıldı. Mahallenin kıyı kesiminde o zamanlar sahil tavernaları ve kazanın yönetim birimleri ile diğer ilgili atölyeler vardı. Evler, işyerlerinin bulunduğu bu kıyı bölgesinin arkasında, iç kısımda bulunuyordu.

1821 yılındaki olaylar ve evlerin 1840'larda geri verilmesinden sonrasında kaza, denize doğru setlerle büyütüldü. Buranın, Aggelis'in biraz güneyinde yer alan Giolia [Γκιολια], sarmusak taşı ocaklarından teknelerle getirilen taşların işlenmesiyle çeşitli yapı elemanlarının yapıldığı ve "Metradika" [Μετραδικα] adı verilen yer vardı. Binanın son işlemleri ve uygulamaları uzman ustalar (taşçılar) [πετραδες] tarafından yerinde yapılırdı (Karambias,1950:52-53;Palios Aivaliotis, 15.5 ve 29.5.1955).

19. yüzyılın son onyıllarındaki hızlı ekonomik gelişmeyle birlikte bu alan ve komşu Kato Panagia mahallesinin kıyı bölgesi olan Kato Chora mahallesi, işçilerin iş bulduğu yer [oldu ve] şehrin ikinci sanayi bölgesi haline geldi. Fabrikaların geniş çatıları ve uzun bacaları Aşağı Mahalle'nin tamamına hakimdi ve heybet açısından kazanın kuzey kıyısındaki ilgili sanayi kompleksleriyle rekabet ediyordu. "Ladadika" ve "Sapountzioika" oradaydı. (Tasos Moumtzis, el yazıları, 13.3.1978). Ancak kıyı alanından çekilmiş yerlerdeki Plati Sokak'ın solunda ve sağında kalan yerleşim alanları, her zaman ticari tesislerin [etkisi altında kalsa da] eskisi gibi, yoğun bir yerleşme yapısına sahipti. 

20. yüzyılın başında Mesi Panagia mahallesinde dört yüz ila beş yüz hane, yani yaklaşık 2.000 ila 2.500 kişilik bir nüfus vardı. Bunlar çoğunlukla büyük ve zengin evleri olan mülk tüccarları, tüccarlar ve sanayicilerdi. Gonatas, Zervos vb. aileler gibi kazanın ileri gelen aileleri de burada yaşıyordu (KMS Arşivi, cilt A3, Panagiotis Zografou'nun ifadeleri, s. 204 ve Geopgiou Mytilinaios, s. 182-185). Aggelis Gialo civarında Valsamakis, Kerestetzis, Sapundzoglou, Zachos, Koukos, Georgalas, Malelis ailelerinin evleri bugün yıkıldı. Daha içeride Iakovos Mouras'ın oteli ve üzerinde doktor Tzougas'ın evinin bulunduğu Zafiraki eczanesi vardı (Kavouras 12.9 ve 31.11.1954). Daha ileride Plati Sokak çevresi doğu tarafında; Lachana, Kouyoumtzelli, Angelomati, Mouchlouzelli, Parashou, Korfiou, Zervo, Bonofakou, Hatzimanolaki ve Uranio evleri, batı tarafında ise; Hatziaggelelli, Vaxevanelli, Mytilinelli, Hatzigianni, Apostolelli (F. Kontoglou), Duramani ve müzisyen Gavriel Dimos'un evlerinden bahsedilir (Kavouras, 21.11.1954:4; Paraschos,31.8.1952). Zaharo Papoukas ile birlikte, [ki o] derenin Plati Sokak ile kesiştiği noktasında doğdu (Zaharo Papoukas General, 1907 doğumlu), [onunla] mahallesinde hatırladığı tüm binaları bir harita üzerinde belirledik. (harita.02)

(harita.02) Zaharo Papoukas General ile Psarros'un birlikte
geliştirdikleri harita.
(kaynak: Psarros,2017:196)

Göğe Kabul Kilisesi (metropol kilisesi) ve çevresi (Zacharos Papou'nın mahallesi). 1954'te Manolis Kavouras metropol kompleksinin yıkıldığını ve onun yerine açık bir meydan bulunduğunu bulduğunu yazar (Aiolikos Kirix, 24.10.1954). Bilgiler, yazar soyadı evlendikten sonra Generalis olan Zaharo Papoukas tarafından verilmiştir (d.1907).

1. Göğe Kabul Kilisesi (Metropolis)
2. Piskoposluk ofislerinin bulunduğu iki katlı bina (alt katta, rahip okulu yönetim kurulu kitapçısı, okul yönetimi, Metropollük ofisi, üst katta: sicil dairesi vb., Demogerontia [Yaşlılar heyeti], Demogerontia konferans salonu (bilgi Gianni Papoutsidakis, 19.7.1984).
3. Ana giriş
4. İkincil girişler
5. Agia Varvara Şapeli
6. Hücreler
7. Mumhane
8. Baş rahip ve Kilise Konseyi odası
9. Depasta Evi, kırmızı taş ev
10. Dere
11. "Louli'nin kalası" [Dereyi geçmek için şekerlemeci Louli tarafından yaptırılan köprü]
12. Mağazalar
13. Gavriel mağazası
14. Louli'nin şekerlemecisi
15. Pitia mağazası (küçük eşyalar)
16. Lagada'nın manavı
17. Eski Han
18. Bedesten [çarşı]
19. Kuyu
20. Beilidiko Han (bugünkü Pasaj)
21. Aristo. Chiotopoulos'un eczanesi
22. Galipou evi
23. Hacıgegli evi
24. Alexandros Pantazis evi
25. Nikolaos Papukas evi [haritanın hazırlanmasını sağlayan Zaharo Papoukas'ın babası]
26. Sanikos evi
27. Aristoteles Corfiou evi
28. Spiti Baxevaneli (kumaşçı), Penirli eski evi (Pınırlı)
29. Petridis evi
30. Xirafa evi
31. Ioanni Zervos evi
32. Raphael evi
33. Skyriavou evi (fotoğraf.04)
34. Tremoulaina-Kouyoumtzelli evi
35. Kourahani evi
36. 1902'de yapılan bir bina. Bu binayı yaptıranın baş harfleri ve yapım yılı sabit bir plakette yazılıdır. (fotoğraf.05)
37. Kartsaklis evi
38. Peramatzi evi
39. Çeşme 

(fotoğraf.04) İş Bankası binası (Barbaros Caddesi 2 numara)
(kaynak: Psarros,2017:197)

(fotoğraf.05) 1902'de yapılan bina.
(kaynak: Psarros,2017:198)

Mesi Panagia mahallesi, Agios Dimitrios mahallesi ile birlikte "en prestijli" [αριστοκρατικοτερες] [mahalle] olarak kabul ediliyordu, ancak "yaz aylarında, ön kapının eşiğinde oturmak için dışarı çıkmazlardı"[2] (Eptimis Chiotopoulos'un ifadesi, KMS Arşiv, cilt A3, s.188). Demogerontia [Yaşlılar heyeti] için üç temsilci seçilirdi. (Kerestetzis,1981:36-37). 1920 yılında Koimisis tis Theotokou kilisesinin papazı rahip Evgenios Lalakiotis'ti (Yunan Rehberi,1920:28). 1922'den günümüze kadar mahallenin görünümü pek değişmedi, ancak Plati Sokak başta olmak üzere eski evlerin pek çoğunun zemin katı mağazaya dönüştürülerek müdahaleler yapıldı. Bugün kasabayı kuzeyden güneye geçen yeni geniş otoyol, burada denizdeki setler üzerine inşa edildi ve böylece Apano Chora [Απανω Χωρας] bölgesinin doğal coğrafi alanlarında [περιοχη] olduğu gibi, Kato Chora [Κατω Χωρας]'nın eski kentsel dokusunu bozmadı. Sadece Aggelis sahilindeki düzlükte pek çok eski sahil evi ve dükkân yıkılarak yerlerine çoğunlukla ofisler olmak üzere, çok katlı [ve] denize bakan binalar inşa edildi. Metropolis kompleksi, 1922 Rum göçünün sonrasındaki ilk yıllarda yıkılmış ve yerine bir balık ve sebze pazarı oluşturulmuştur. Daha sonra derenin üstü de kapatıldı ve bugün üzerinden arabalar geçebilen [duruma] geldi.



---
DİPNOTLAR
[1] Bunun Helencesi kitapta şöyledir:
"Οι πρωτες γειτονιες δημιουργηθηκαν αριστερα και δεξια απο το Πλατυ Σοκακι, δηλαδη κατα μηκος του κυριου δρομου που οδηγουσε παραλιακα προς το παλιο αραξοβολι των Αλυκων, εξω απο τον ισθμο «Μπζακι»." (Psarros,2017:191)
[2] Metin şöyle yazmaktadır:
"Ή ενορια της Μεσης Παναγιας, μαζι με την ενορια του Αγιου Δημητριου, εθεωρουντο οι «αριστοκρατικοτερες», χαθως εχει «σεν βγαινανε να χαθισουν στα κατωφλια της ξωπορτας το καλοκαιρι» (μαρτυρια Επιστημης Χιωτοπουλου, Αρχειο ΚΜΣ, φακ. Α3, φ. 188)." (Psarros,2017:194)



26 Haziran 2024 Çarşamba

AGIAS TRIADA MAHALLESİ (kısmen Hayrettinpaşa Mahallesi)

(fotoğraf.01) Agia Triada kiliesinin karşısındaki evler.
(kaynak: Psarros,2017:290)
 

(harita.01)  7.288 Agias Triada'nın topografik planı. DEP.
(kaynak: Psarros,2017:274)
.: büyültmek için haritaya basınız :.

1. Agias Triada Kilisesi
2. Psomadeelli evi
3. Thanasis Gravalis evi
4. Ilias Mellos (Venezi) evi
5. Agios Nikolaos Kilisesi
6. Kato Panagia Kilisesi
7. Plati Sokak
8. Yeniçorhi [Küçükköy]'ye giden yol
9. Ayaantuniu'nun kuyuları [Yedi kuyular]
10. Agios Antonios Kilisesi
11. Çeşme

7.11. AGIAS TRİADA MAHALLESİ
Agias Triada mahallesi, 1846 yılında şehrin eteklerinde, 1821 olaylarından sonra sakinlerin geri dönmeye başladığı [ve] yeni bir cemaatin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, Ayvalık'ın on birinci mahallesi olarak inşa edildi (Stauraki, 1861:41). [Agias Triada kilisesinin] aziz nişinin dış yüzüne 1846 tarihi kazınmıştı (fotoğraf.02).

(fotoğraf.02) Tapınağın girişi üzerindeki yapı kitabesi.
Skarifima DEPS, 10.2.1972. (kaynak: Psarros,2017:277)

Tapınak, kazanın en uç mahallelerinde yaşayan pek çok kişi arasından bir "kahin" [μαντης] tarafından toplanan parayla inşa edildi. Efstratios Drakos, bildiği kesin olmasına rağmen [bu kişinin] adını anmayı reddediyor. II. Kyrillos'un (1855-1872) Moshonisio [Alibey adası, Cunda adası] piskoposunun biyografisinde onun kişiliğini över ve kilise hakkında yazar (Drakos,1895b:38).

G. Sakkaris, tapınağın "dindar bir cemaat üyesi olan Hatzis Evangelinos'un ölümü sırasında" kurulduğundan bahseder (Sakkaris,1920:245).

Anıt, orta nefli, ahşap bir cephesi olan,  "Aolya" bölgesinin tipik üç nefli bazilikasıdır. Yakındaki taş ocaklarından aşı boyası rengindeki taşlarla dekoratif bir düzenlemeyle inşa edilmiş, kutsal alanın nişi hariç kilisenin gövdesi taştan yapılmıştır. İç mekanda bugün sıvalar dökülmüş olup, duvar içlerine gömülü çok sayıda kil vazo görülebilmektedir [yazı, kilise ayakta olduğu dönem yazılmış olmalıdır]. [Bu] tapınağın akustiğini iyileştirmek ve aynı zamanda, duvarlarını daha hafif hale getirerek depreme daha iyi dayanabilmesini sağlamak için kullanılan çok eski bir tekniktir [(fotoğraf.03) ve (fotoğraf.04)]. Pencere ve kapılar kırmızı sarmısak taşından yapılmış çerçevelerle kemerlidir. Sarmısak taşından yapılmış zarif sütunları ve kemerleriyle açık eksonarteks, ana tapınağın yalnızca batı tarafını ve güney tarafının bir kısmını kaplamaktadır.

(fotoğraf.03)
(kaynak: Psarros,2017:288 | fotoğraf: Poridois,18.8.2002)

(fotoğraf.04)
(kaynak: Psarros,2017:288 fotoğraf: Poridois,18.8.2002)

Kuzey tarafında tapınağa entegre edilmiş küçük, alçak bir bina, muhtemelen bir kutsal alan vardır. Belki de [bu], Chernoglou'nun bahsettiği Agia Paraskevi şapelidir (Chernoglou,1988:11). Eksonarteksin (fotoğraf.05) [Bizans ve erken Hıristiyan kiliselerinde yapının ana eksenine dik konumda yerleştirilmiş iç içe iki giriş mekânından dıştaki (dış narteks)] üzerindeki gynaikonitis [kadınlar mahvili] duvarları "bağdati" [μπαγδατί] den yapılmıştır, köşelerinde ahşap diskler görünür ve ayrıca ahşap çerçeveler bulunur. Gynaikonitisin kuzey tarafı güney tarafına göre daha küçük bir genişliğe sahiptir ve sütunlarla desteklenmemektedir, ancak ana kilisenin duvarından "şahnişin" [cumba] olan bir çıkıntı yapar. Ancak iç mekanda bu asimetri belirgin değildir. Kilisenin inşaatı, diğer daha zengin mahallelerin kiliseleri kadar lüks olmasa da, yapımına özellikle dikkat gösterilmiştir.

(fotoğraf.05) Şu an yıkılmış olan eksonarteksine
geçişi sağlayan kapı.
(kaynak: Psarros,2017:286 | fotoğraf: Balaskas,1998)

Ahşap tavan karanlıkta etkileyicidir, tüm bölgede bu dönemden günümüze ulaşabilen tek ahşap tavan [ve] eski ahşabın rengindedir. Her biri farklı inclikte çıtalarla yapılmış olan[:] bazen düz, [bazen] kare [kesitli] veya eşkenar dörtgen [kesitli] ve bazen [de] kıvrımlı çizgilerle kavisli olan sütun bedenleri, kilise binasının içini büyük dikdörtgen bölümlere ayırmıştır (fotoğraf.06), (fotoğraf.07) ve (fotoğraf.08). 

(fotoğraf.06) Şu an yıkılmış olan ahşap tavan kaplaması. 
(kaynak: Psarros,2017:287 | fotoğraf: Balaskas,1998)

(fotoğraf.07) Şu an yıkılmış olan ahşap tavan kaplaması.
(kaynak: Psarros,2017:286 | fotoğraf: Balaskas,1998) 


(fotoğraf.08) Şu an yıkılmış olan 1846 yılına ait tavan detayı.
(kaynak: Psarros,2017:288 | fotoğraf: Poridois,2002)

Orta koridorun tavanı düzdür ve ortasında bir avizenin asılı olduğu kare içinde büyük bir gül vardır. İki yan koridorun da çatısının eğimini takip eden düz fakat eğimli bir çatısı vardır. Binanın dört köşesinde, çatının dikdörtgenleri, bu noktalardaki eğimli çatı mahyalarına ve dış duvarların yatay taçlarına uyum sağlamak amacıyla çapraz olarak bükülmüştür. Ahşap kemerler, koridorları ayıran basit ahşap başlıklarla sütunlar arasındaki boşlukları kapatılıyor.

Belki de 1880 civarında, ahşap sütunlar bağdadi'yle kaplandı ve neo-barok alçı başlıklar bu dönemde eklendi. Üstlerine [de], binanın depremsellikten koruma sistemini oluşturan, alt metal destek ızgarası seviyesinde, azizlerin resimlerinin bulunduğu bir dizi elipsoidal [elips şeklide] panel yerleştirildi. Ancak "yenileme" tamamlanamadığı için kilisenin eski ahşap tavanı günümüze kadar korunmuştur. İkonostasis [ortodoks kilisesine özgü olan ikona duvarına verilen ad, aynı zamanda bu duvar papazlar ile kilise katılımcılarını ayırır], yerel ustalar tarafından zeytin ağacından yapılan değerli bir ahşap oyma işiydi (Kontoglou,12.7.1953b:3)

Agias Triada tapınağının kapalı bir alan içinde geniş bir avlusu vardı. Mahalle papazının hücrelerinin önünde, kilisenin kurucusu Hacıevangelino tarafından 1821'den önce açılmış olan bir kuyu vardı. Athanasios Gravslis'in Agias Triada'dan hatırladıkları şunlardır:
... Magoufis, Agias Triada'da bir mum yakıcıydı. O benim amcamdı. Ama bir kez daha kimse size bunun nasıl olduğunu söyleyemez. O aynı kilise adamı, ilahi söyleyen, rahip, itirafçı, gece gündüz kilisenin etrafında dolaşıp ilahileri çalan ve Davut'un tüm mezmurlarını söyleyen unsurdu. Kilise verandasındaki bir hücrede uyuyordu.

Magoufi'nin hücresinin önünde derin bir kuyu vardı. Bu kuyu Hacıvangelinolu zamanında bir adam tarafından açılmıştı. Ayrıca Agias Triada'yı da [o] inşa etmişti. Onu inşa etmek için bir sürü para harcadı ve kilise için gereken her şeyi topladı, kilise her zaman doluydu. ...

Memleketim 1821'de yerle bir edilirken, [Ayvalık halkı] Magoufi'nin hücresinin dışındaki kuyuya zehir döktüler. On yıl kadar sonra geri dönmüşler ve kuyuyu bulup suyu tekrar dışarı çıkarmışlar. Ancak zehirle birlikte bazı insan cesetleri de bulmuşlar ve o andan itibaren kuyuyu kapattılar ve kimse buradan su içmedi.

... Magoufis'in aynı kilise olduğunu söylemiştik. Anahtarlarını boynuna, göğsünün içine, çanı sildiği beziyle, meşe palamudu ve bebeklere verdiği düzinelerce kutsal hediye ile birlikte asardı. (Gravalis,1930:27,28).

Bölgenin ana girişi batı tarafında, kilisenin eksenindeydi ve çan kulesi onun üzerinde yükseliyordu. Önünde kazanın güney çıkışındaki Paliobahçe [Palabahçe] Meydanı'ndan Yeniçorhi [Küçükköy] ve Agismti [Altınova]'ye giden ana yol geçmektedir.

Kapalı alanın girişinin hemen karşısında Pitia ve Stavrou Kasapi'nin evleri bulunmaktaydı. Kasapi evinin arkasında ise, genişliği Kato Panagia'daki Erkek okuluna kadar uzanan, K. Petridis'in kayınpederi [de olan, Kasapi'nin] büyük sebze bahçesi başlıyordu. Bahçe duvarının kuzey tarafının karşısında Thanasi  Grabali'nin evi vardı. Biraz daha kuzeyde, Ilias Venezi'nin (Mellos) doğduğu Michael Mello ailesinin evi iyi durumda korunmuştur. Ötesinde ise Patayanni'in kafesi, Bouboulina'nın tavernası, Mutsfi'nin dükkanı ve diğer mağazaların bulunduğu Agia Triada Pazarı yer alıyor. Çevrede ayrıca Kampakoumios, Kitriniaris, Feselis ve diğerlerinin evleri vardı (fotoğraf.09).

(fotoğraf.09) Hayrettinpaşa camii minaresinden Agia Triada mahallesi.
(kaynak: Pssaros,2017:275 fotoğraf: Diaremes,1972.

Agia Triada'nın güneyinde Euterpis Molyviatou'nun, Athanasos Patayannis'in, Theodoros Englezopoulos'un, öğretmenler profesör Varvagiannis ve profesör Papadakis ile Sofoula Pagidaina'nın evleri ile dükkanı olan kırmızı ev vardı. (Kavouras 31.10 ve 7.11.1954; Mageirou,1957) (harita.02).

(harita.02) Agia Triada ve çevresi planı.
(kaynak: Psarros,2017:277 | çizen: Kanakis,1976)

1. Agia Triada Kilisesi
2. Ayazma
3. Giriş kapısı ve çan kulesi
4. Theodoros Englezopoulos evi
5. Kasapi evi (K. Petridis'in kayınpederi), Pitia, Euterris Molyviatou, Athanasos Patayiannis evleri (evi ve alt katı dükkan)
6. Erkek okuluna kadar ulaşan Kasapi'nin sebze bahçesi (önü evi idi)
7. Mellos evi (Venezis)
8. Mutafinin Mağazası
9. Thanasi Gravalis evi
10. Çeşme
11. Köşede Varvagiannis Apendi'nin evinin bulunduğu çeşme, Sofoula'nın dükkanı bulunan kırmızı ev, öğretmenler Pagidaiva ve Papadakis'in evleri
12. Kato Panaya'ya doğru giden yol

Yerleşimin son evlerinden sonra solda, "Agiatounios'un kuyusu" [Yedi kuyular] olarak adlandırılan plato üzerinde Agiatonis Şapeli yer alıyordu. Yerleşmedeki çeşmelerden gelen su yeterli olmadığından, sucular buradan su alıp mahallelere dağıtıyordu. Eski bir geleneği sürdüren halk, hastalandıklarında kötülüğü üzerlerinden uzaklaştırmak için elbiselerinden küçük bir parçayı şapelin önündeki ağaca bırakırdı. Böylece ağaç, tuhaf, çok renkli çiçeklerle, "zoures" [ζουρες] veya bu küçük paçavralara verilen adla "jajala" [τζατζαλα = ıvır zıvır, zavazingoile dolu gibi görünüyordu (Kazadellis,1973:44-45;Moutsopoulos,2000;Hasluck,2004:272-275). Aziz Antuan bayramında burada deve [ντεβεδες] denilen erkek develerin deve dövüşleriyle, büyük bir şenlik düzenlenirdi (Gravalis,1930:71). Agios Antonis'in karşısında, topraktan [kilden] kupa, sürahi ve "güveç" [τσουκαλιων] adı verilen çömlek [τσουκαλαρια] üretimine yönelik atölyeler vardı [şimdi unutulsa da, bölgeye yirmi yıl önceye kadar "Bardakçılar" adı verilirdi] (Palios Aivaliotis,15.5.1955). 

(fotoğraf.10) İlias Venezis'in doğduğu evin 1972'deki hali.
(kaynak: Psarros2017:291)

Bu bölgenin tamamı, nüfusu 1.600 ila 1.800 arasında değişen, üç yüz elli ila dört yüz haneden oluşan Agia Triada mahallesine aitti. Çoğu fakir çiftçiler, hayvan yetiştiricileri ve işçilerdi, ancak aynı zamanda zeytin değirmenleri ve mülkleri olan Stavros Kasapis ve Michael Mellos gibi toprak sahipleri, küçük profesyoneller ve tüccarlar da vardı. (Panagiotis Zografou'nun ifadesi, KMS Arşivleri, s. 213/1935;Grabalis.1930:131). 1920'de Agia Triada'nın papazı Neophytos Gonatas'tı (Yunan Rehberi,1920:128). Agia Triada mahallesinden Demogerontia için iki temsilci seçilirdi (Kerestetzi,1981:36-37). 

(fotoğraf.11) Agias Triada'dan Stavrou Kasapi'nin evi.
(kaynak: Psarros,2017:292 | fotoğraf: Paráschos,1952)

[Mübadeleden sonra], Agia Triada'nın eski cemaatçisi Panagiotis Damdoumis, 1924 yılında, Midilli limanında bir Türk'ten satın aldığı ikonostasisini gösterir [kiliseye ait bazı] görüntüler [vardır]. [Daha sonra Damdoumis] bunları Midilli'deki Apanos Skala yolu üzerindeki Agios Nikolaos tapınağına bağışladı (Balaskas,1994:15).

Agia Triada bölgesinin bugün sadece temel izleri olan; çan kulesi, hücreleri ve kuzey tarafında [artık] kullanılmayan bir çeşmesi bulunmaktadır. Kilise, 1922 yılından sonra uzun yıllar, Türk Tütün Tekelinin deposu (tütün deposu) olarak kullanılmıştır. Depolama alanını artırmak için binanın tüm yüzeyine büyük bir ahşap çatı katı inşa edildi. Kilisenin çatısı yıllar sonra su sızmaya başladı ve 1997 yılı civarında bir kısmı çöktü. Bugün (2007) tüm bina çökmeye doğru ilerliyor. Kutsal alanın nişinin penceresi tahrip edilmiş (fotoğraf.12) ve 1846 tarihli oyma yapı kitabesinin bulunduğu taş prekastı kaybolmuştur.

(fotoğraf.12) Apsis duvarına açılan kapı.
(kaynak: Psarros,2017:282 | fotoğraf: Dioiremés,1972)
 



24 Haziran 2024 Pazartesi

KATO PANAGIA/ZOODOCHO PIGI MAHALLESİ (Hayrettinpaşa Mahallesi)


(fotoğraf.01) Hayrettinpaşa Camiine dönüşen Kato Panagia kilisesi 
(kaynak: Psarros,2017:204) | fotoğraf: Lampakis,1907)

(harita.01)7.154. Hayrettinpaşa Mahallesi (Η Ενορια Της Κατω
Παναγιας/Ζωοδοχου Πηγης) topografik planı.

1. Kato Panagia kilisesi
2. Çan kulesi (bugünkü minare) ve giriş
3. Kız okulu
4. Erkek okulu
5. Papaz hücreleri
6. Agios Irini Şapeli
7. Noikélli evi
8. Sideri ailesinin evi
9. Çeşme
10. Yunan işgali sırasında emniyet müdürlüğü (1919-1922)
11. Profesör Alexandros Kolyfetis'in yaşadığı Papavafiadis Evi
12. G. Petridis'in sebze bahçesi
13. Ilias Mellos Evi (Venezis)
14. Ágías Triádas kilisesi
15. Agios Nikolaos kilisesi
16. Hamam
17. Giolia
18. Plati Sokak
19. Tersane
20. Kato Chora deresi [bugünkü 20. sokak]
21. Ayvalık hastanesi
22. Agios Haralambous kilisesi
23. Ayazma

7.5. KATO PANAGIA / ZOODOCHO PIGI MAHALLESİ
Zoodochos Pigi veya Kato Panagia kilise kompleksi, 1773 yılındaki yükseliş döneminde, Ayvalık'ın ayrıcalıklarının ünlü Oikonomous tarafından güvence altına alınmasından sonra [yapılan] büyük eserlerinin ilk ve en önemlisidir. O zamana kadar şehir zaten güneye doğru, sahil ve eski bataklığı, "Giolia" [Γκιόλια]yı takip eden Plati Sokak arasında önemli ölçüde genişletilmişti. O zamana kadar bölge Mesi Panagia mahallesine aitti ve o dönemdeki olaylar nedeniyle terk edilen mahalle, Yunanistan'ın birçok bölgesinden gelen yerleşimcilerle birlikte, nüfusu bir anda arttı. Bu nedenle yeni bir mahallenin kurulması gerekliydi. Zoodochos Pigis kilisesi ilk olarak 1780 yılında, çevresine eklenen okul, hastane ve yetimhane ile aynı zamanda inşa edilmiştir. Böylece kilise kompleksinin tamamı "Yetimlerin Aziz Meryemi" adını almıştı (Stavrakis,1861:41;Sakkaris,1920:24). Büyük bir yer üstü su toplama havzası kompleksin su ihtiyacını sağlıyordu (I. Amostolakis 1914, s.123, not 1). İnşa edildiği arsa o zamana kadarki yerleşim alanının ötesinde, kazanın güneydoğu eteklerinde yer aldığından, kompleksin geniş bir serbest alanda gelişebilmesi mümkün olmuştur.

Bu etkileyici çalışmalar hakkında, 3 Haziran 1821 olaylarından önce ve sonra çok sayıda yazılı ve sözlü güvenilir bilgi mevcuttur. Bu tanıklıklar, Geogrios I. Apostolakis'in Ocak 1884'te Ayvalık'taki Helenik okulu'na hitaben yaptığı ve aynı yıl Atina'da basılan konuşmasında özetlenmiştir. İlgili paragrafı aynen aktarıyorum:
"Oikonomos, 1780 yılında, kızı Eleni'nin kocası Hristofas ​​​​Pantzaris arazisinden küçük bir kısmını alarak, kendisine ait olmayan geniş bir alanda Yetimler Panagia Kilisesi'ni inşa etti, ve kilisenin bitişiğine ayrıca okulun rahiplerinin ve öğrencilerinin ikamet etmesi için 19 oda inşa etti. Bundan sonra 20 odalı Rum okulu da inşa edilmiş ve bu amaçla geniş bir antresi olan iki geleneksel oda ve geniş bir salondan sonra sarnıç eklenmiş ve sonra kilise inşa edilmiştir. Geleneklerden birisi de kütüphane kurulmasıydı ve ilk etapta 10.000 [liralık] parayla 300 cilt halinde, piskopos Efes'li Samuel'in eserleri ve kilisenin kimi azizlerinin felsefi ve Yunanca bazı yazıları kopyalandı, ardından 2 İspanyolca eser ile [kütüphane] onurlandırıldı.

Ve bu tapınak, Küçük Asya'nın tamamında [yapılalardan] daha parlaktı, bir minberleri, baş rahip ve piskoposluk koltukları vardı ve [bu koltuklar] abanozdan, fildişinden ve Kızıldeniz'in çeşitli kabuklularından oyulmuştu ve bir hiyerarşiye sahiplerdi. Tapınağın ortasında bulunan sunak ve sunakta yukarıdan aşağıya doğru çok güzel biçimde oyulmuş ikonların hikayelerini Bizans resim tarzında temsil etmektedir; Aziz Trapezus ve Artemisia teknik olarak daha ayrıntılı olarak ele alınmıştı ve tapınağın üç duvarı hıristiyanlığın tüm tarihini temsil ediyordu..." (Apostolakis,1884:8-9)

Dido, 1816 ve 1817 yıllarında Ayvalık'te kaldığı aylar boyunca, yetimlerin Meryem'i olduğuna inandığı "Büyük Kydonyalılar [Ayvalıklılar] Kilisesi"ni de ziyaret eder. Mükemmel akustiği karşısında şaşırır ve ona eşlik eden "profesör Pgigopios" (Sarafis), bunun "duvarlara gömülü çok sayıda kil kaptan..." kaynaklandığını açıklar. Daha sonra şunları söyler:
"Bu kilisenin içini süsleyen hagiografilerin [ikonların] tümü, zaten müzelerimizdeki Rönesans'dan önceki ikonların tarzıdır, döküm hale içindeki bazı aziz başları gerçekten ilgi çekiciydi..." (Didot,1826:401).

Dido, Bizans hagiografilerini hiç takdir etmedi. Ayvalık'daki resim atölyesini ziyaretinde kendisine şunları hatırlatıyor:
"Yunanistan'da resamlarla tanıştım ama birçoğu Avrupa'da eğitim almış olmasına rağmen bulundukları mekanın genel zevkine uyum sağlamak zorunda kalıyorlar ve öğrendiklerini de hızla kaybediyorlar. Ziyaret ettiğim "Kydonyalı Raphael", Türklerin beş yıl önce öldürdüğü bu şehrin bir Azizinin şehadetini büyük bir renk zenginliğiyle tasvir etmekle meşguldü. "(Didot,1826:402).

Büyük olasılıkla 1807'de öldürülen Aziz Geopios Hiopolitis'e atıfta bulunuyor.

23 Mayıs 1818 tarihinde yürüyüşleri sırasında Ayvalık'ta bazı tapınakları ziyaret eden William Jowett, Yetimlerin Meryem'i için şu notları alır
"Öğleden sonra [Ayvalık'ın] ana kilisesine gittim. Onların çanları yoktu. Cemaat tahta bir kirişin vurulmasıyla çağrılır... Uzun ve geniş salonda 15-16 kadın ayakta duruyordu...“ (Clogg 1972:650-651).

(fotoğraf.02) Hayrettinpaşa minaresi.
(kaynak: Psarros,2017:209)

Yetimlerin Meryem'i Kompleksi'nin kuruluşunun hemen ardından, Ayvalık kazasının itibarı arttıkça arttı ve artık daha da artan nüfusunun yeni yerleşim yerlerine olan ihtiyaçlarını karşılamak için etrafına yeni evler inşa edilmeye başlandı. Böylece, Zoodochos Pigi mahallesi kısa sürede nüfus ve boyut olarak Ayvalık'ın diğer büyük cemaati olan Pano Chora'daki Agios Dimitrios'u geride bıraktı. Farklı kökenlerine rağmen mahalle sakinleri, Oıkonomos'un yönetimini güçlü bir şekilde destekleyen sağlam bir sosyal tabaka halinde hızla toplandılar. Ne de olsa, Pano Chora'nın komşu evlerinde destekçileri olan eski toprak sahiplerinin ve kotzabasidlerin [kaçakçıların] o zamana kadar neredeyse kontrolsüz gücünü sınırlama politikasından yararlananlar halk katmanlarıydı. 18. yüzyılın sonunda bu karşıt toplumsal güçlerin şiddetli çatışmaları başladı ve bu arada siyasi koşullar kökten değişse de Pano ve Kato Chora sakinleri arasındaki geleneksel muhalefet devletin son günlerine kadar devam etti. Ben, çevredeki tepelerin yamaçlarında, önemsiz nedenlerle ayaklanan ve sık sık kafalarını taşlarla kıran, "üst sınıf gençler" ile "alt sınıf gençler" arasında, bir takım sporu gibi "taş savaşı" yaşandığını düşünüyorum (Karablias,1949:52), mevcut muhalifler bunu inkar etmese de, özünde Oikonomus döneminin sert çatışmalarının bir yansımasıydı.

(fotoğraf.03) Hayrettinpaşa camii minaresinden mahalle.
(kaynak: Psarros,2017:201 | fotoğraf: Diaremes,1972)

Ioannis Apostolakis taş savaşını 1914'te [ki bir yazısında] şöyle tanımlıyordu:
"Her pazar günü tatilinde, Aşağı mahallenin çocukları, yeni yetmeleri gençleri ve aklı kıt kadınları ve erkekleri, bir yerde toplanırlar, yukarıdaki dağlık bölgeye doğru görkemli bir geçit töreni düzenlerlerdi. Yukarı mahallenin savaşçıları da onları istedikleri yerde bekler; sapanlarla, kurşunlarla, taşlarla, sopalarla ve bıçaklarla saatlerce süren korkunç bir "taş savaşı" yürütürlerdi! Bu savaşçıların çoğu ayrıldıklarında, taşlarla, bazıları bıçak veya sopalarla yaralanarak, bazen de sadece yaralanmakla kalmayıp, ateşli silahlarla öldürülerek geri dönüyorlardı! Ve hayatına bu kadar acı [verecek] şekilde son veren çok kişi vardı, aynı zamanda bu barbar eylemin kurbanlarını tanıyanlar da vardı. Taş savaşının çılgınlığı içinde, bir grup rakiplerini şaşırtmak, dehşete düşürmek ve zafer kazanmak için, balık tutmada kullanılan bir paket dinamiti ateşlediler ve fırlattılar. Ve her gün yeni savaşlar verilene kadar, her yerde: salonlarda, balkonlarda, plajlarda, tavernalarda, civardaki mahalle kafelerinin köşelerinde, Aşağı Mahalle'nin gelişmiş savaş tekniklerine övgüler duyulurdu ve Apanohoritas diyarına girenlere yönelik aşağılamalar ve ağır sözler duyulurdu! [not:] Günümüzde çok fazla şiddetli taş savaşı yok, ancak daha yaşlı ve daha kahramanca, genç ve daha zayıf olanların utanç verici koruması tarafından geliştirilen meydana gelen tüm kötülüklerden sonra bu barbarlık tamamen bastırılmadı (I. Apostolakis,1914:78-79;Bibelas,1956:101; Gpavalis,1930:19).

Yetimlerin Meryemi'nden gelen Oikonomos, kendi mahallesinde başka projeler de yürütüyordu, ancak bu projeler, onun ölümünden sonra, o zamanlar kazanın iktidarını ele geçiren muhalifler ve eski ileri gelenler tarafından gizlenmiş gibi görünüyor. Bu tür çalışmalar belki de "Giolia" [Γκιολια] bataklığının kısmen kurutulması, su kemerlerinin inşası ve hamam inşaatıydı.

Hamam, Agios Georgios kilisesi ile Yetimlerin Meryem'i arasındaki eski bataklığın kurumuş bölgesinde bulunuyordu (Panagiotis Zografou'nun ifadesi, KMS Arşivi, sayfa A3, sayfa 192). Orada, yarı yıkılmış ahırların ve yabani otların arkasında bulduğum, tanımlanması zor bazı kalıntılar, sanırım Oikonomos'un bu projesine ait olmalıdır. 1821 yılındaki göç sonrasında kalan konutların geri verilmesinden sonra hamam bir daha faaliyet göstermemiştir. (Karablias,1949:206;A. Hiotopoulos'un ifadesi, KMS Arşivi, fac. 13, H', s. 311). Ancak, Vasilis Psarros [1]'un anlattıklarına dayanarak (ondan hatırladığı şekliyle tarif etmesini istemiştim), 4.11.1973 tarihinde benim çizdiğim eskizden de görülebileceği gibi, kullanılamaz olmasına rağmen neredeyse hiç bozulmadan korunmuştu.

Oikonnmos'un ölümünden sonra (1791), o zamanlar Kato Chora'nın neredeyse tüm alanını kaplayan devasa Zoodochos Pigi mahallesinden bölümler ayrılarak iki yeni mahalle oluşturuldu: Agios Georgios ve Agios Nikolaos (Stavrakis,1861:41, şehrin 1821 öncesindeki kiliselerinden bahser). Kaza nüfusunun dengeli bölümü için bu tedbiri gerekli kılan, tamamen pratik nedenlerin ötesinde Oikonomos'un haleflerinin işine yarayan, siyasi çıkarların da mevcut olduğu [da] kesindir. Başka bir deyişle, Aşağı Mahalle'nin halk katmanları, birliğini kırmaya, böylece yeniden iktidara gelen eskileri ve Oikonomos'un muhaliflerine karşı düşmanca tepkilerini kontrol etmeyi kolaylaştırmayı amaçlıyordu. Böylelikle Zoodochos Pigis mahallesi şehrin geri kalan mahalleleriyle sınırlıydı; bunların en büyüğü Agios Dimitrios mahallesiydi ve eski büyük toprak sahiplerinin "Büyük Partisinin" yandaşlarının kalesiydi. Zoodochos Pigis'in bölge kompleksi, popüler dilde "Kato Panagia", 3 Haziran 1821'deki isyan sırasında tüm Ayvalık ile yok edildi.

1830 yılında konutların geri verilmesinden sonra kilise alelacele onarılmış ve yeni Yetimlerin Meryem'inin inşasına kadar, kazanın merkez kilisesi olarak kullanılmıştı (Kerestetzi,1981:15).

1850'den sonra eski kilise yıkılarak bugün ayakta kalan kiliseye yer açıldı. Bu yeni kilise 1861 yılında tamamlanmış olup, 1954 yılına kadar ayakta kalan ve bağışçının anısına yazılan mermer sunak üzerindeki yazıttan da anlaşılacağı üzere (Kavouras, 7.11.1954):
HİZMETKARINIZ EUSTRATIOS PANDAVUS'u HATIRLA TANRIM 1861

Cephelerdeki kusursuz bina detayları, Taxiarchis (1844) veya Agia Triada'nın (1846) ilgili detaylarından daha karmaşıktır ve halihazırda neoklasizmin habercisidir. Kato Panagia, orta nefin karakteristik Ayvalıkvari yükseltisine sahip, Aeolian bölgesinin en büyüklerinden biri olan, üç nefli devasa bir bazilikadır. Hem şekil hem de boyut olarak, Oikonomos'un eski Yetimlerin  Meryemi Bazilikası'na karşılık geldiğini düşünüyorum. Muhtemelen kendi temellerinin üzerine inşa edilmiştir. Büyük eksonarteks, Sarmısak taşından yapılmış kemerli zarif bir revakla tüm batı yakasını kucaklamaktadır. Üstlerinde, çevredeki büyük pencerelerle aydınlatılan geniş jinekonit bulunmaktadır. Jinekomastiye çıkış, eksonarteksin kuzey portikosundan geniş bir ahşap merdivenle yapılır. Ana kilisenin iç kısmına, orta koridordaki ağır Korint sütunları ve çatının ahşap yapısını kaplayan tonoz ve kemerler hakimdir. Bütün bunlar: çatılar, kornişler, kurdeleler, kabartma resim çerçeveleri vb. gibi Neoklasik dönemin alçı dekoratif unsurlarıyla tamamlanan bağdadinin hafif elemanlarıdır. Taxiarches kilisesi ve benzer yapıları gibi bu da muhtemelen 1880'lerin eseridir. Tapınağın boyanması iki aşamada yapılmış gibi görünüyor. En eski hagiografiler ünlü sanatçı Michael Hatzikomnenos'un, en yenileri ise aynı zamanda ünlü hagiograf Georgios Agrafiotis'in çalışmalarıydı. (Kontoglou,26.7.1953:3). Zeytin ağacından yapılmış ikonostasis, kazadaki en büyük ve en güzel ahşap oyma işiydi ve yerel "oymacılar" [ταλιαδουρων] tarafından yapılmıştı. En azından 1954 yılına kadar sağlamdı (Kontoglou,12.7.1953:3;Kavouras,7.11.1954:1) [(fotoğraf.04)-(fotoğraf.07) arası]. 

(fotoğraf.04) Kato Panagia kilisesi.
(kaynak: Psarros,2017:205 | fotoğraf: Diaremes,1972)

(fotoğraf.05) Kato Panagia kilisesi.
(kaynak: Psarros,2017:205 fotoğraf: Diaremes,1972)

(fotoğraf.06) Kato Panagia kilisesi.
(kaynak: Psarros,2017:206 fotoğraf: Diaremes,1972)

(fotoğraf.07) Kato Panagia kilisesi.
(kaynak: Psarros,2017:207 fotoğraf: Diaremes,1972)

Kilise, açıkça Oikonomos'un Yetimlerin Meryem'i kompleksinin sınırlarıyla örtüşen devasa bir alanın içinde yer almaktadır. Ana giriş, yağmur yağdığında bölgenin sularının toplandığı Plati Sokak'a dik, taş döşeli geniş bir yolun güney tarafındaydı ve bu nedenle [bu dere] "Kato Chora deresi" olarak adlandırılıyordu. Kato Chora'nın neredeyse tamamının sularını denize taşıyan bu arnavut kaldırımlı dere/nehir [ile] "Giolia" [Γκιολια] bataklığı drenaj çalışmaları Oikonomos zamanından kalma olabilir. Kato Panagia kompleksinin diğer iki girişi, kapalı alanın kuzey ve batı tarafında yer alıyordu. Bu alanın içinde, kilisenin yanında bir de Agia İrini şapeli bulunmaktaydı (Bibelas,1956:53). Papaz hücreleri ve ofisleri, bahçe duvarının kuzey tarafında, batı girişinin yakınındaydı (harita.02).

(harita.02) Kato Panagia Kilisesi kompleksi plani: DEP/I.Kanakis, 1976.
(kaynak: Psarros,2017:211)

1. Erkek mektebi
2. Kato Panagia kilisesi
3. Kuyu
4. Çeşme
5. Çan kulesi ve giriş
6. Kız okulu
7. Papaz hücreleri
8. Plati Sokak

Mahalle kompleksi ayrıca, 1821'de boşaltılan kaza halkının evlerine dönüşünden sonra, muhtemelen onarılmakta olan eski binalarda faaliyet gösteren Kato Chora Erkek Okulu ve Kız Okulu'nu da içeriyordu. 1881 yılında, Efstratios Pandavos'un bağışları karşılığında, günümüze kadar ayakta kalan, beş derslikli yeni bir erkek okulu "sıfırdan" inşa edildi. (Fiorakis,1997:7) [(fotoğraf.08) ve (fotoğraf.09)].

(fotoğraf.08) Erkek okulu girişi.
(kaynak: Psarros,2017:216)
 
(fotoğraf.09) Erkek okulu girişi.
(kaynak: Psarros,2017:216 | fotoğraf: Diaremes,1972)

Aynı sıralarda güney tarafında, aynı zamanda kompleksin anıtsal ana girişi olan çan kulesinin heybetli kaidesi inşa edildi. Tamamen sarmısak ocaklarından çıkarılan yontma taşlarla inşa edilmişti ancak, temel zemininin uygun görülmemesi nedeniyle çan kulesi hiçbir zaman tamamlanamamıştır. (Karablias,1949:48).

Kato Panagia kompleksi, 1909 yılında inşa edilen beş sınıflı yeni kız ilkokulunun "sıfırdan" inşaatıyla tamamlandı. [Bu] kilisenin cephesine bakan [bina], hayırsever Nikolaos Nakellis'in bağışları ile yapıldı (Sakkaris,1920:185). [Bina] zarif sütun dizileri ve iç avluya doğru olan revakı ile L şeklinde muhteşem bir neoklasik yapıdır. Mimari tasarımı Ayvalık Akademisi'nin öğretmeni Alexandros Pantazis tarafından yapılmıştır. [Pantazis 1923] mübadelesinden sonra, uzun yıllar Midilli'de kamu teknik personeli [νομομηχανικος] olarak çalıştı. (Καβουρας, 7.11.1954 ve 6.3.1955). [Bu] kızokulu, Oikonomos'un büyük yer üstü su toplama tankının bulunduğu yere inşa edildiği için bu tank bu şekilde yok edilmiştir. (I.Apostolakis,1914:123) [(fotoğraf.10) ve (fotoğraf.11)].

(fotoğraf.10) Kız okulu bahçe girişi.
(kaynak: Psarros,2017:215 | fotoğraf: Diaremes,1972)

(fotoğraf.11) Kız okulu girişi.
(kaynak: Psarros,2017:215 | fotoğraf: Diaremes,1972)

Kato Panagia mahallesi, Kato Chora'nın merkezi bölgesini kapsıyor ve denize kadar uzanıyordu. Kıyı bölgesinde çok sayıda zanaat ve sanayi tesisi bulunmaktaydı, ancak esas olarak zeytin değirmenleri, sabun fabrikaları, fıçı atölyeleri, makine atölyeleri, tersaneler bulunuyordu (Karablias,1950:53; Casadellis,1973:31). Bölge, halkın [1830 sonrasında] geri dönüşünden sonra kalıntıların temellerinden denize doğru, yüz metreden fazla genişlikte büyük setler yapılarak dolduruldu. Bu bölge her zaman "Gialos mağarası" [του Σπηλιου ο Γιαλος] adıyla bilinen, neredeyse tamamen iş yerlerinin bulunduğu bir bölge olarak kalmıştır. (Cazadellis,1973:31). Kato Chora deresinin [sel kapanının] hemen ağzında, sağ kıyıda Sevasto'nun büyük zeytinyağı sıkımhanesi vardı. Karşısında Hacıkambouris ailesinin evi, onun ötesinde ise doktor-mikrobiyolog bayan Savva-Kotzia'nın evi vardı. (Kavouras,26.12.1954:4). Biraz daha aşağıda, kumsalda, denize bakan ahşap kaplı bir platforma sahip Carnaias ve Boubalikis'in kafeleri vardı.

İç kısımda ise Plati Sokak'ın geçtiği yerleşim alanı vardı. Kato Chora deresi ile kesiştiği yerde, Agios Dimitrios mahallesindeki Pano Chora Pazarı'na karşılık gelen, çok eski zamanlardan, belki de Oikonomos'un zamanına kadar dayanan yerel bir pazarı vardı. Yerleşimin bu bölgesinin mevcut sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya devam eden agoranın [çarşının] diğer dükkanlarıyla birlikte halen faaliyet gösteren Mantzourani'nin eski kafesinden dolayı [burası,] "Mantzourani çarşısı" [Ματζουραν Τσαρσι] olarak anılmaktaydı. Ayrıca Asimenios ve Kontaras'ın kahveleri, Grammos'un helvahanesi [χαλβατζιδικο] bugün hala faaliyette olan bir fırın, Zacharias'ın bakkalı, Makrellis'in meyhanesi ve boğazın ortasındaki evi, Koulouris'in fırını, Kelmali'nin bakkalı, Antonis'in ve Baklas'ın şekercisileri bulunmaktaydı (1909 doğumlu Panagiotis Stathellis'in ifadeleri, Midilli 9.10.2003).

Plati Sokak'ta, biraz daha kuzeyde Profesör Giannis Imbriotis'in evi ile Tsourtsoulas ve Baroutis ailelerinin evi vardı. (Kavouras,21.11.1954:7). Kato Chora deresi köprüsünden sonra [06'dan bahsediyor, 20 Sokak ile Cumhuriyet Bulvarı köşesi] Plati Sokak boyunca Grigoris Papadopoulos, Kritsini, Armada, Mantzouranis ve diğerlerinin evleri vardı (Imbriotis,1972:501-503). Aşağıdaki hastane yönünde, dar sokağında (Sokak no.19) Panagiotis Stathellis, Dadiotis, Hacısavva, Aivaliotis ve Plomaritis ailelerinin evleri vardı.

Plati Sokak'tan Kato Panagia kilisesi'ne doğru çıktığımızda, ilk köşede hayırsever Nikolaos Nakellis'in ailesinin eviyle karşılaşıyoruz. Parapano'da, tapınak bölgesi girişinin tam karşısında yer alan büyük köşe evi, 1919-1922 dönemi Girit polislerinin karargahı olan "Konak" idi (Panagiotis Stathellis'in ifadesi, Midilli, 9.10.2003). Daha ileride profesör Alexandros Kolyfetis'in yaşadığı Papavafiadis'in evi bulunmaktaydı (Kavouras,21.1954:7). Yan tarafta Christoulos ailesinin evi vardı. Christodoulos Thisvi'nin kızı, 1922 Rum göçü sırasında, burada bir Türk subayıyla evlendi ve Ayvalık'ta kaldı. Kato Panagia erkek okulunun yanında Molyviatis ailesinin evi vardı (Imbriotis,1972:502). Kato Chora deresinin güneyinde ve Kato Panagia'nın yakınındaki dar alanda Dalaklı ailesinin de evi vardı (Dalakles,1973:4).

20. yüzyılın başında Zoodochos Pigi mahallesinde sekiz yüz ev, yani yaklaşık 4.000 kişilik bir nüfus vardı. Burada ağırlıklı olarak tüccarlar, sanayiciler, zanaatkarlar, bölgedeki fabrikalarda çalışan işçiler ve balıkçılar yaşıyordu. (Panagiotis Zografou'nun ifadesi, KMS Arşivi, dosya A3, bölüm H', s. 203). Kato Panagia mahallesinden Demogerontia için beş temsilci seçilirdi. (Kerestetzis,1981:36,37). 1920'deki rahipleri Poseidon Zafefellis ve Mitrofanis Levendellis'ti. (Yunan Rehberi,1920:128)

(fotoğraf.12) Kato Chora deresi ile 20.Sokak'ın birleşimi.
(kaynak: Psarros,2017:217 | fotoğraf: DEF,1990)

O zamandan bugüne bu bölge çok az değişti. Sahilde yeni setlerle yeni bir cadde açıldı ve sahil bölgesindeki birçok eski binayla bir arada var olan bazı yeni binalar inşa edildi. Kato Panagia kilisesi, 1923 yılından sonra Hayrettin Paşa Camii adıyla camiye dönüştürülmüştür. Kilise yapısının anıtsal ana girişi olan çan kulesinin tabanı, 1954 yılına kadar korunmuştur. Ancak 1954'ten kısa bir süre sonra kompleksin tüm çevresi ve kuzey tarafındaki hücrelerle birlikte girişte yıkıldı. 1960 civarında, dış narteksin güney tarafının önüne uzun bir minare inşa edildi, ancak Ekim 2003'teki şiddetli bir fırtına sırasında, jinekomastinin [kadınlar mahvili] güneybatı köşesi ile beraber çöktü. Bugün minare restore edilerek jinekomastideki hasar onarılmıştır. Erkek okulu ve kız okulu neredeyse bozulmadan korunmuş ve okul olarak işlevini sürdürmektedir [kitap yayına hazırlandığı sırada okullar eğitim etkinliği gösteriyordu]. Bununla birlikte, bazı kalitesiz yüksek duvarlar, kilisenin etrafındaki eski büyük avluyu daha küçük bölümlere ayırmış, boş alanların oranlarını değiştirmiş ve yaşayan eski binaların kalitesi ile kilise avlusuna yapılan müdahaleler hoş olmayan bir tezat oluşturmuştur.

[1] Vasilis Psarros (1888-1976), Anastasios Orlandos yönetimindeki Bizans Anıtları Restorasyon Bakanlığı'nda uzun yıllar usta zanaatkar olarak çalıştı.