30 Haziran 2023 Cuma

bir zamanlar Ayvalık V... AYVALIK'TA KAÇAKÇILAR VE KAÇAKÇILIK


Ayvalık'ta Kaçakçılar ve Kaçakçılık Ticareti
1. Giriş 
19. yüzyılda Ayvalık'ta (Kidonia) tütün üretimi yoktu. Çoğunlukla Batı Anadolu'nun geniş alanlarında ve imparatorluğun doğu vilayetlerinde üretilen tütün, şehirdeki tüketicinin ihtiyacını karşılardı. İmparatorluğun tütün [üretimi] belirgin olarak yüzyılın sonlarına doğru, Fransız Regie des tabacs şirketinin tekeline tabi kılındı. Bunun üzerine, “contrabbando” (İtalyanca kaçakçı) adı verilen tütün kaçakçılığı, bilhassa Kidonya bölgesinde gelişti. Aynı zamanlarda “kontrabantzides” adı verilen bu kaçakçılar, silah ve barut tedariği gibi faaliyetlerle de uğraştılar. Şüphesiz onların ana faaliyeti yasadışı tütün tedariği ve ucuza satılması ile ilişkiliydi. Fransız şirketi, bu tedarik faaliyetlerini engellemek ve [kendi] mali kayıplarını azaltmak amacıyla silahlı bir koruma kuvveti kurdu: "kourtzidis" (κουρτζιδης). Bu kuvvetin kurulması, devlet otoriteleri ile yapılan bir anlaşma sonrasında oldu [ve] böylece ordu ya da polis, kaçakçılığı bastırmaya çalışmak zorunda kalmadı. Doğrusu koultzides'in kurulmasından önce devletin çok [başlı] güvenlik güçlerinin kaçakçılıkla uğraşması çok zor ve uğraş gerektiriyordu. Fransız şirketi, çoğunlukla, [karşıyla gücünü] dengeleyebilmek için bölgelerindeki kaçakçılık faaliyetleri içinde bulunmuş genç erkekleri, yukarıda bahsedilen koruma kuvvetinin altında toparladı [1].

2. Kaçakçılar ve faaliyetleri
[Bu] caydırıcı kuvvetin, kaçakçı grupları üyelerini [deşifre ederek] onları takip etmesi ve [onları] yakalaması (tutuklaması), Ayvalık halk sınıfların içinde kaçakçılara [dair], yenilmez ve boyun eğmez kahraman-kaçakçı imajının yaratılmasına katkıda bulundu. Nitekim, 1821 Devrimi sırasında, Kidonya'dan Yunanistan'a gelen silah ve savaşçı transferinin, kaçakçıların faaliyeti olduğununa [dair] bölgede rivayetler [bulunmaktadır]. Kaçakçıların merkezi Palapahçe'deki Agios Nikolaos kilisesi ve Aşağı Mahalle (Κάτω Χώρα) çarşısı idi. Tütün satışı ve satın alma anlaşmaları katsirmas (κατσίρμας, κατσί = keçi) denilen bu belirli alanda gerçekleşirdi. Resmi makamlar onları yakalamaya çalıştığında, onlar, kaçakçılarca hazırlanmış kaçış yolları olan bu bölgeleyi çok iyi biliyorlardı. 

3. Kaçakçılığın farklı yolları
Tütün, kaçakçılara genellikle iki yolla teslim edilirdi: ya küçük gruplar [halinde] sapa, dağlık yolları takip ederek doğu [yönünden] gelip – kaçakçıların kullandığı [deşifre olmamış] yolları kullanarak şehre girerler, böylece yasa güçleri ile bir çatışma çıktığında gizlenebilmenin avantajını kullanırlar ya da şehre [malı sokabilmek için] Müslüman kaçakçıları beklerlerdi. İkinci durumda, çok sık [olarak], kaçak tütün yerel Hıristiyan kaçakçılar ile Müslümanlar arasında bir görüşme [yapıldıktan] sonra, belli olmayacak biçimde [paketlenerek] taşınır, Ayvalık halkı da evlerinin bodrum katlarında [tütünü] transfer ederlerdi. Daha sonra, tütün değişik evlere dağıtılırdı böylece diğer kaçakçılar ya da koultzides ler tarafından [bulunması] çok zor olurdu. Bu durum, sık sık yerel kaçakçı grupları ile diğer kaçakçılar arasında [ciddi] düşmanlıklara [da] yol açmıştır [2]

4. Meşhur kaçakçılar 
Ayvalık'ın en önemli kaçakçılarının eylemleri hala belleklerde canlıdır. Midilli'den tütün kaçırırken [yakalanan] teslim olmayı reddeden [bu nedenle] koultzidesler tarafından öldürülen Kapounkoglou olayı karakteristiktir. [Ölümünden sonra], Ayvalık kaçakçılarının [geride kalan] eşi ve çocukları için, kaçakçılar arasında yardımlaşma ve dayanışma ağı olduğunu kanıtlayan veriler bulunuyor.

Bu [kaçakçılık] faaliyetlerine dair bir örnek de, efsanevi Nikos Pagidas'a [aittir]. Olay şöyledir: 20. yüzyılın başlarında o, koultzides [teşkilatının] içine girdi ve liderlik rolü oynamayı başardı. Verdiği hizmetlerin başında, yerel kaçakçıların çıkarlarını korumak, birliklerin harekete geçmeye hazır oldukları anlarda [da] onları (kaçakçıları) uyarımaktı. Kimi zamanlarda koultzides birliklerinin bünyesine katılan Pagidas ve kaçakçılar [daha sonra], Ayvalık halkının [verdiği adla] kleftes (yasadışı ordu güçleri)'e karşı [mücadele veren] armatoloi'ye (kleftes eylemlerini bastırması için cemaat tarafından desteklenen silahlı birlikler) dönüştüler [3]

5. Osmanlı makamlarının tutumu 
Koultzides [teşkilatının] oluşumundan sonra, Osmanlı makamlarının kaçakçıların faaliyetine dair tutumu [kayıtsız] idi. Biz bu durumu, onun kaçakçılık faaliyetlerini sınırlandırma isteğinin gerçekleşiyor olmasından dolayı olduğunu düşünebiliriz. Karakteristik bir olay, kesin tarihi bilinemese de, bir sözlü tarih tanığının belirttiği gibi, Sultan Abdülhamit II. döneminde gerçekleşti: silahlı kaçakçılardan bir grup, atlarla şehre tütün sokmaya çalışıyordu. Fransız şirketi, onları yakalamak için kourtzidis gönderdi, ancak [başarılı olamadılar]. Bunun üzerine şirket, onları bertaraf etmek için Osmanlı ordusu yetkililerine rüşvet verdi. Çatışma sırasında, [kaçakçı] grubunda yer alan bir üyenin yaşlı babası öldürüldü. Hemen adamlar, cesedi alarak şehrin merkezine gidip spontan bir eylem düzenlediler. Ardından, ordunun [cinayetteki] rolü hakkında sultana da bir telgraf gönderip onu bilgilendirdiler. Bunun üzerine Abdülhamit II'nin tavrı ilginçtir: operasyonda yer alan komutan ve askerleri [daha] uzak bölgelere tayin ettiyse de protestoları önleyemeyince, rüşvet aldığı öne sürülen subayın bir askeri mahkeme tarafından yargılanmasını emretti [4]
---
DİP NOTLAR
[1], [2], [3] ve [4] Anadolu Çalışmaları Merkezi, klasör. Α7 (Ayvalık), Sosyal yaşam sorunları

(çeviri: Hayri Kaan Köksal)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder