Ahmet Yorulmaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ahmet Yorulmaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ekim 2023 Salı

AHMET YORULMAZ'ın İKİNCİ ÇEVİRİSİ: Ilias Venezis'in "Martılar" adlı öyküsü (1971)

(resim.01) Varlık Dergisi Nisan 1971 sayı: 763
(koleksiyon: Taylan Köken | fotoğraf: Hayri Kaan Köksal, 2019)

Ahmet Yorulmaz, bir "kaynak" bulmanın mutluğu ile peş peşe çevirilerini yayımlamaya başladı. Bu çevirilerden ikincisi, 1 Nisan 1971 günü "Varlık Dergisi" 763. sayısında yayımlandı. Öykü, bir Ayvalıklı yazar olan Ilias Mellos Venezis (Ηλίας Μέλλος Βενέζης)'in, Ege Hikayeleri'nden "Martılar" adlı kısa hikayesi idi  (Köksal,2015).

Ilyas Venezis 4 Mart 1904 tarihinde Ayvalık'ta doğan ve 3 Ağustos 1973'te Atina'da ölen Helen roman ve öykü yazarıdır. Yunanistan'da 1930 kuşağının başlıca temsilcilerinden biri olmuştur. 

Ayvalık’ta doğdu ve burada lise eğitimini tamamladı. Kurtuluş Savaşı (1919-1922) sırasında ailesiyle birlikte Midilli’ye göç etti. 1919’da İzmir işgali ile Anadolu topraklarına geri döndü. Bölge Türk ordusu tarafından geri alındığında, bir “işçi taburuna” konulara, "31328" numarayı almak için yoğun mücadele verdi. Bu dönem yaşadıklarını hem "Numero 31328 amele taburu" adlı romanından hem de, "ilk on günü" ablası Agapi Molivyatis (Αγάπη Μολυβιάτη)'nin kaleminden "On günün günlüğü" adlı romanlarından öğrenmekteyiz (Venezis,2015; Molivyatis,2005).

Serbest bırakılınca Midilli'ye geri döndü. Orada haftalık Kampana gazetesini kuran Stratis Myrivilis (Στράτης Μυριβήλης) (Takma adıdır. Gerçek adı Efstratios Stamatopoulos (Ευστράτιος Σταματόπουλος)) ile tanıştı ve gazeteye Türkiye günleri hakkında bir rapor yazması için teşvik edildi. Yunanistan'da, boş zamanlarında yazmaya devam ederken aynı zamanda bir bankada çalıştı. 1938'de, Ayvalıklı Stavritsa Molyviati (Σταυρίτσα Μολυβιάτη) ile evlendi. Ekim 1943’te Yunanistan’ın Almanya tarafından işgal edilmesi sırasında esir alındı ve  Averof (Αβέρωφ) cezaevlerinde (Korydallos Cezaevi Kompleksi, Atina, 1971'de yıkıldı) ölüm mahkumlarının olduğu C blok koğuşuna kapatıldı. Savaş sonrasında Akropolis (Ακρόπολη) gazetesinde bir köşe yazısı yazdı ve Atina Akademisi üyesi oldu
[ * ]

Öyküdeki yazım hataları olduğu gibi alınmıştır. Tırnak içinde ([ ] düz olarak) doğru sözcük yazılmıştır.

YUNAN HİKAYESİ 
MARTILAR
ilias venezis
ILIAS VENEZIS Anadolu'da doğdu (Ayvalık 1904). Günümüzün en ünlü Yunan hikâye, roman ve seyahat yazarlarından. Bir ara Devlet Tiyatrosu Müdürüydü. Akademi üyesidir.
Uluslararası bir üne erişen Venezi'nin, bir hikâyesini aşağıda sunuyoruz.

Lesbos'un kuzeyinde, Petra ile Molva arasında küçük bir ada var; çıplak ve ıssız. Adı olmadığından, o denizlerde çalışan balıkçılar ona, düpedüz "ada" derler. Bir tek ağacı yoktur, fundalıktan başka. Üç mil ötedeki Lesbos dağları, çizgi ve renkten yana tabiî bir armoni bestelerler. Bu cömertliğin yanında çıplak ada, sert çizgileriyle daha da ıssız kalıyor. Tanrı, ilk yedi günde, denizlerini ve karalarını yaratırken dünyanın, onu unutmuş olmalı.

Ama yeryüzünün bu çıplak şeridinde, yazları, güneşin sonsuz denizlere düşüşünü görebilirsin: Sular renklenir, her an değişir, dalgalarda erir. Berrak akşamlarda, uçsuz denizde, Aynaroz dağlarını seçebilirsin. Sonra bu, gelmekte olan geceyle birlikte sönmeye başlar. O saatte, ıssız adada bir başına oturan Barba Dimitri, hayat ve insanlarla tek bağlantısını sağlayan son hareketi yapacak, deniz fenerini yakacaktır. Işık, yanmaya başlayacak, sönecek, tekrar yanacak, tekrar sönecek... İnsan yaşamının vazgeçilmez, sert güçleri olan talih ve ölüm gibi!

İhtiyar fener bekçisi, gece havanın dönmesi, suların kabarması ihtimaline karşı sandalı kuma çekti, sağlamladı. Fenere yönelmeden önce, son bir defa daha baktı sandala:
- «Sonunda, bu yolculuk da bitti... » dedi yavaşça.

Kendi kendine söyledi. bunları ve sustu. Bu yolculuk, karşı sahile ayda bir defa yapılırdı. Un, yağ gibi ihtiyaçlar için giderdi. Başlangıçta, her seferinde, bütün gününü köyde geçirirdi. Eski dostlarıyle konuşur, insanların harp edip etmediklerini, ya da sulh içinde olup olmadıklarını öğrenir, memleketi ve dünya üzerine yeni haberleri alırdı. 

Gümrük Muhafaza Memuru, aylığını verirdi:
«Eh Barba Dimitri, yeni ayada hayırlasiyle!»

İhtiyar başını sallayarak teşekkür ederdi:
«Hayırlısıyle... ömrümüz varsa oğlum...» derdi.

Adaya döneceği zamana kadar kalan vaktini de, kayalıktaki yüz basamaklı küçük Panaya Kilisesinde geçirirdi. Eski ikonan önünde ellerini bağlar, ilkin Anadolu'da kaybolmuş iki oğlu, bütün insanlar ve sonunda da kendisi için dua ederdi:
«Yaşıyorlarsa, koru onları!» diye yakarırdı. «Kinden ve kötü saatten esirge...»

İhtiyarımız bacakları titrerken, duadan yana ne biliyorsa, mırıldanır, dururdu. 

Gözleri buğulanırken de söyle derdi:
«Benim de dinlenme zamanım geldi!»

Her seferinde, daha da hafiflemiş bir ruhla yüz basamağı inerdi. Yolda durup, onyamakta [oynamakta] olan küçükleri seyrederdi. Hepsi onu tanır, gördüklerinde feryadı basarlardı:
«Barba Dimitri! Barba Dimitri!»

Fındık alıp, aralarında bölüştürürken, çocuklar memnun bağırırlardı:
«Gene gelmekte gecikme derdi! Gecikme...»

Her seferinde, her yolculuğunda böyle olurdu. Ama yıllar geçtikçe, insanlardan uzaklaşır olmuştu. Yalnızlık günden güne kendini hissettiriyor, bütün ağırlığıyle üstüne çöküyordu. Her gelişinde, işleri için ayırdığı zamanı azaltıyor, köyde daha az kalıyordu.

Kayalıktaki kiliseye de gitmez olmuştu artık.

Suçluyormuşçasına da:
«Affet beni, çünkü takatim yok» diyordu Allah'a. «Takatsizliğimi görmen için her zaman ricada bulunabilirim.»

Ve adasına dönüşünde, her yolculuktan sonra, geç vakte kadar bekler, yıldızların altında ibadetini yapardı.

Haberleri, dünya olaylarını da sormuyordu; herşeyden [her şeyden] habersizdi. Dünya, günden güne ıssız adası etrafında daralıyor, güneşün [güneşin] dönüşüyle çıkan renkler ve uçsuz denizle kapanıyordu.

Bazı bazı, adasına gelen balıkçılarla konuşurdu. Havadan sığınmak zorunda kalan balıkçılar, dalagların [dalgaların] kırıldığı sahilde konaklarlardı. Talihlerinden, dertlerinden bahsederlerdi. Çoğu gece, sabahlarlardı orada. O zamanlar, güneş ışıyana dek, diğer konuşmaları bittiğinde, iki oğlundan laf etmek sırası gelirdi.
«Kimbilir [Kim bilir]» derdi balıkçılar, «Belki yaşıyorlardır, geleceklerdir Barba Dimitri. Geri dönen martıların gibi...» 

Konuşmuyordu. Olgun gözleri hareketsiz, gecenin karanlığına çakılıydı.
- «Evet Barba Dimitri, martıların gibi... öyle dönüp gelebilirler. Umutsuz olma.»

O zaman balıkçılar, bunu fırsat bilerek konuşmayı ihtiyarın martarına getirirlerdi.
- «Doğru mu?» derlerdi, «Nasıl ehlileştirebildin onları Barba Dimitri? Hiçbir yerde duyulmamıştır martıların evcilleştirilmesi...»
- « Böyledir evládım» diye mırıldanırdı o. «Herşey [Her şey] burada evcilleşir. Sadece insan...»

Bildikleri, karşı karada oturan herkesin bildiği martıların hikayesini, gene anlatmasını isterlerdi: Kayalıklarda bulmuştu onlari... küçük ve tüysüz. Mevsim kıştı. Acıdı fenerin yanındaki kulübesine taşıdı. Tuttu, büyüttü ağlarına takılan küçük balıklarla besledi. Bir gün onları, isimlendirmek esti aklına:
- «E, ne ad verelim sana?» Kalbinde ve hayalinde iki çocuk yüzü beliriyordu; küçüktüler, sesleniyordu onlara.»
- «Neticede, sana Vasilaki diyeceğiz dedi bir kuşa, Sana da Argiri...»

Böylece, oğullarının adlarıyle [adlarıyla] çağırmaya başladı onları. Ve martalar da yavaş yavaş alıştılar buna.

Bahar gelip de büyüdüklerinde, bir sabah, kuşları kapalı tutmanın günah olduğunu düşündü. Azad etmeyi kararlaştırdı. Büyük kamış kafesi açtı, birini tuttu, avuçlarına alarak sevdi. Hafif hissetti kendini:
- «Haydi bakalım Vasilis dedi kuşa, ve uçup gitmesi için avuçlarını açtı.
Kuş uçtu, gitti
Diğer kuşu da çıkarıp sevdi, sonra saldı. O gün herşey [her şey] sakindi. Gece de öyle... Sadece yalnızlığını duydu daha da.»

Ayni [Aynı] akşam, daha erken içeriye çekilmişti. Küçük kulübesinin penceresinde hafif vuruşlar duydu... Dikkat kesilip baktığında, inanamadı! Oğulları dönmüş gibi, sevincinden uçuyordu!

Martıların girmesi için kapıyı açtı,

O zamandan beri böyle oluyordu. Kuşlar sabahleyin kaçıyor, karşıdaki Anadolu sahillerine, daha ötedeki Sığrı'ya kadar gidiyor, akşamları da dönüyorlardı. Diğer martılarla birlikte avlanıyor, çok defa da ıssız adanın üstünde uçuyorlardı. Alçaldıklarında, kanatlarının altındaki kül rengi işaretlerden ayırdedebiliyordu [ayırt edebiliyordu] ihtiyar onları. Şayet sandaliyle [sandalıyla] gitmede ise, etrafında dolanıyor, üstlüne pisliyorlardı. Çevredeki balıkçılar da bellemişti onları. Gördüklerinde, gülüşerek bağırırlardı:
- «Hey Vasili... Hey Argi»

Issız adada günler böyle geçiyordu. Biri, öteki, geçeni, gelecek olanı... Heyecanız bir sıra izleyen, ölümden gayrı korkusu olmayan geceler, gündüzler..

Bir akşam, alışılmışın dışın da bir şey oldu: Martılar dönmedi! Ne ertesi gün, ne de gecesi görünmediler.

İhtiyar:
- «Belki uzağa gitmişlerdir» diye düşündü kendi kendine, huzursuzluğunu gidermek istercesine.

Ertesi sabah alıştığı gibi, fenerin eşiğine oturdu, denize baktı. Bir ara denizin, bir mil kadar ötede yol yol olduğunu, yunusların oynaşarak geçtiğini sandı. Çok kere yunusların açıktan geçtiğini görmüştü. Sudan fırlayışlarını, sonra da dalaşlarını izlerdi.
- «Şimdi de yunuslar olacak» dedi.

Fakat biraz sonra, yunus olmadıklarını açıkça gördü. Hayretle:
- «İnsan bunlar!» dedi.

Sahile inip, bekledi. Birazdan bir kızla, bir erkek olduklarını anladı. Yanyana [Yan yana ], güven dolu ağır hareketlerle yürüyorlardı. Hafif dalgalar, açtıkları yollarda eriyordu.
- «Ne istiyorlar acaba?» diye düşündü,

Bir başka defa insanların, yüzerek buraya geldiklerini hatırlamıyordu. Hem etrafta, atladıklarını gösterecek bir sandal da yoktu.

Az zaman sonra geldiler. İki islak vücut sahilde silkindiler. Oğlan çocuğu, kollarını yukarıya kaldırarak, kızın gözlerine bakar, derin nefes alırdı:
- «Ah! derdi Ne kadar güzeldi!»

Kız da kollariyle [kollarıyla] ayni hareketi yaptı:
- «Ne iyiydi!» 

Sonra fener bekçisine doğru yürüdüler.
- «Fenerin Barba Dimitri'si sen misin?» der oğlan. 

Kızgın güneşin altında çıplak vücudu parlayan kızın karşısında utanma dolu, başı eğik duruyordu.
- «Benim» diyor heyecanla, «Başınıza bir hal mi geldi?» Oğlan cevap vermede acele ediyor:
- «Yo, hayır. Dün arkadaşımla bu işi yapalım dedik ve işte geldik.»

İhtiyar merakla sorar:
- «Nereden?»
- «Karşıdan... Petra'dan.»

Barba Dimitri ne diyeceğini kestiremez, mırıldanır sadece: 
- «Yabancıların bu şekilde kendisine geldiklerini hatırlamıyordu.»

Fenere tırmanmaya başladılar.

O önde, çocuklar arkada yürüyorlardı. Onsekiz, ondokuz yaşından yukarı değillerdi. Önde yürüyor, dinlenme sorumluluğunu hatırlatan yaşının ağırlığını, omuzunda duyuyordu.

Fener taşına oturdular. Önlerindeki Ege limanlıktı ve üzerindeki güneş titriyordu.     
- «Nereden geliyorsunuz?» diye sordu ihtiyar.

Kız:
- «Atina'da öğrenim yapıyoruz» dedi. Ben kimyada, arkadaşım da teknik üniversitede.»

İhtiyar anlamaksızın mırıldanır:
- «A sahi mi!...»
- «Atina'ya gittiğin olur mu hiç, dede?» diye sorar kız.
- «Hayır», der o «hiçbir zaman.»
- «İster miydin şimdi?»
- «Hayır yavrum, şimdi geç artık.»
- «Çok yalnız olmalısın burada dede.»
- «Çok yalnızım yavrum.»

Sustular. Biraz zaman geçti. Yüksekten bir martı sürüsü geçti, İhtiyar kalkar, tatlı ikram etmek üzere, kulübesine girer. Küçük penceresinden, uzandıkları yerde iki çocuk görmektedir. Vücut ve yüzlerinde deniz suyu damlaları titreşmektedir hâlâ. Tanrısal bir sağlık, gençlik... Güneşin insafsızca yaktığı, denizin kaynattığı iki bronz heykel... Kızın siyah saçları omuzlarına düşmektedir; iri siyah gözlerinde de ağır bir ışık yürümektedir. Oğlan doğrulur, büyüleyen ağır ışık yüze eğilir. Narkozlu gibi bakar, sonra elleriyle okşamak üzere uzanır.

- «Hrisula...» diye, sadece ismini mırıldanır. Dudakları da heyecandan titrer.

İri siyah gözler kalkar, oğlanın yüzüne dikilerek bir süre hareketsiz kalırlar. Sonra ellerini oğlanın başına dolar, ateşli öper.

Çıplak adada bu kutsal saatte, herşey [her şey] rahat ve tabidir. İhtiyar insanın da yüreğinde ayni doğallıktadır bu. Bu yaz sabahında taşkın ve buruktur. Durgun suların, sessizliğini anssızın gelip, dalgalandıran bu körpelik.

Kız, dışardan seslenir: 
- «Dede, biz de gelelim mi içeriye?»
- «Geliyorum ben!» der heyecanlı «Geliyorum!»

Onlara tatlı, badem ve su getirmişti.

Kendini affettirmek istercesine mırıldanır:
- «İkram edecek başka şeyim yok...»

Kız ellerinden tutar, yanına oturtmak ister:
- «Otur, otur dede.»

Oturur.
- «Yarın da gelin.» der «Sizler için geceden balık avlarım.»

Kız hayıflanarak cevap verir:
- «Yarın gidiyoruz. Burada bu kadar kaldık da gelemedik. Hep böyle yalnız mısın dede?
- «Hep evlâdım.» 
- «Ah, şimdi anlıyorum martılar neymiş...» diye söylenir kız.
- «Evet evladım, budur yalnızlık.»

Biraz sonra kız gene:
- «Onları affetmem dede» der, «Bilselerdi asla yapmazlardı.»

İhtiyar anlamaz, şüpheli sorar:
- «Kimlerden bahsediyorsun evlâdım?»
- «Martları öldürenlerden bahsediyorum Barba Dimitri. Dostumuzdurlar.»

Anlamıştır. Dizleri titriyor, kalbi çarpıyor. Soruyor alçak sesle:
- «Öldürdüler mi? dedin.»
- «A, bilmiyor muydun daha?...»

Çocuk dudaklarını uzatıyor fakat iş işten geçmiştir. Hikayesini anlatır:
- «Bütün gençler avlanıyorlardı. Sonra sahile inmişlerdi. İki martı sürüden ayrılıp, alçalmışlardı. Dostlar da tecrübe için tetiği çekmişti... Sonra yakında bulunan bazı balıkçılar kül rengi kanatlarından tanımışlardı.»
- «Bir şey değil, iki martıydı.»
- «Bilmiyorlardı dede» diyor sıcak sesiyle kız. İhtiyarlamış yüzde gördüğü sağır acıma, duygulandırmıştı onu: «Bilmiyorlardı...»

İhtiyar, sonra başını sallar inanmışcasına:
- «Evet, evet evladım. Her halde bilmiyorlardı.» 

Yunancadan çeviren: 
Ahmet YORULMAZ

---

KAYNAKÇA
Molivyatis, A. (2005).
On günün günlüğü, (çev.) Kosta Sarıoğlu, İstanbul: Albatros Yayıncılık.

Köksal, H.K. (2015).
KOMŞUM VENEZIS, 6 Ocak 2015, son erişim: 14 Ekim 2023, cumartesi.

Venezis, I. (2015).
Numero 31328 amele taburu, İstanbul: Belge Yayınları.

Yorulmaz, A (1971).
Martılar, Ilias Venezis, (çev.) Ahmet Yorulmaz, İstanbul : Varlık s.:763, sf.: 33-34.












11 Ekim 2023 Çarşamba

AHMET YORULMAZ'ın İLK ÇEVİRİSİ: İbrahim Baba'nın Çeşmesi (1971)

(resim.01) Varlık Dergisi Ocak 1971 sayı: 760
(koleksiyon: Taylan Köken | fotoğraf: Hayri Kaan Köksal, 2019)

Bu blogta; "AHMET YORULMAZ'ın İLK ÇEVİRİSİ" hakkında bilgi vermek istiyorum. Yorulmaz'ın "Ayvalık tarihi aktarımlarına" dair "yoğun eleştirilerim" olmakla birlikte, onun "mübadil yazar ve çevirmen kimliğine" duyduğum saygı ve hayranlık herkesçe bilinmektedir [1]

Daha önce "Ayvalık İlçe Halk Kütüphanesi"nde; sevgili Aygül, sevgili Taylan ve hepsi bir diğerinden değerli bir grup arkadaşla düzenlediğimiz, 3 gün süren "AHMET YORULMAZ GÜNLERİ" sempozyumu hakkında bilgi vermiş ve Taylan'la hazırladığımız, "en az eksikli olması için de" sevgili Şaban Ersin Taş'ın eklemeleri ile geliştirdiğimiz "bibliyografya"yı yayımlamıştım (Köken ve Köksal;2019)(Köksal,2019) ve (Köksal,2023).

Bu "bibliyografya" da sunduğumuz (bizim belirlemelerimize göre) çeviri eserler şunlar idi:
"... C. Çeviri Kitaplar
Tombik ile Zıpzıp (Ellis Aleksiyu)
Yalçın Yayınları, İstanbul, 120 s., 1981.
diğer basımları
2.b: Kaynak Yayınları, İstanbul, 140 s., 1998.

Post avcısı (Stratis Mirivilis)
Yalçın Yayınları, İstanbul, 156 s., 1981.
diğer basımları
2.b, 3.b: Can Sanat Yayınları, İstanbul, 187 s., 2.b:[2007],  3.b:[2011].

Üçüncü düğün çelengi (Kosta Tashci)
Boyut Yayınları, İstanbul, 237 s., 1988.
diğer basımları
2.b: Mitos Yayınları, İstanbul, 237 s., 1991.

Bomba Nurettin (Stratis Çirkas)
Belge Yayınları, İstanbul, 96 s., 1997.

Eski tüfekler (Menis Kumandareas)
Belge Yayınları, İstanbul, 136 s., 1998.
diğer basımları
2.b: Belge Yayınları, 2013.

Çifte kitap (Dimitri Haci)
Adam Yayınları, İstanbul, 125 s., 2001.

Konuşmayan su - erotik masal (Despina Tomazani)
Can Sanat Yayınları, 186 s., 2007.

Kimyon ve sevgiyle (Lena Merika)
Can Sanat Yayınları,  İstanbul, 107 s., 2008.
diğer basımları
2.b: Can Sanat Yayınları, 2011.

D. Antolojiler
Dost Türk-Yunan şairlerinin diliyle barış (haz.: Asım Bezirci)
Anahtar Kitaplar, İstanbul, 271 s., 1992.
diğer basımları
2.b: Türk - Yunan dostluk ve barış şiirleri (haz.: Asım Bezirci)
Evrensel Basım Yayın, İstanbul, 248 s., 2000.

E. Dergiler
Varlık Dergisi
Elli Aleksiu'nun “İbrahim Baba'nın Çeşmesi” adlı öyküsünün çevirisi
(-)760, 27-28 s., 1971.

İlias Venezis'in “Martılar” adlı öyküsünün çevirisi
(-)763, 33-34 s., 1971.

Foti Kondoğlu'nun “Kaptan Stelyo ve Vasıf Efendi” adlı öykü çevirisi
(-)765, 32 s., 1971.

Galatea Kazantzaki'nin “Adalet Kaçağı” adlı öyküsünün çevirisi
(-)767, 26 s., 1971.

İlias Venezis'in “Ege'nin Mesajı” adlı öyküsünün çevirisi
(-)769, 24 s., 1971.

Hrisanthi Zirsea'nın “Anahtarlar” adlı öyküsünün çevirisi
(-)771, 22-23 s. , 1971.

Stratis Milivilis'in “Eva” adlı öyküsünün çevirisi.
(-)773, 22-23 s., 1972.

Tatiana G. Milliex'in “Ziyaretçiler” adlı öyküsünün çevirisi.
(-)775, 21-22 s., 1972.

Panou N. Tzelepy'nin “Kalkandereli Kadın” adlı öyküsünün çevirisi
(-)791, 24-25 s., 1973.

Kostas Valetas'ın “Poly'yi Nasıl Gömdük” adlı öyküsünün çevirisi [(A.Y. ) rumuzuyla] 
(-)798, 21 s., 1974.

Bir Yazar ve Bir Kitap [makale]
(-)807, 21 s. , 1974.

Nikou Papaperikli'nin “Mezarda Hayat” adlı öyküsünün çevirisi
(-)820, 24 s., 1976.

Kleareti Dipla Malamu'nun “Barınak” adlı öyküsünün çevirisi
(-)838, 22 s., 1977.

Fobios Delfis'in “Yüzyılımız” adlı şiirinin çevirisi
(-)840, 24 s., 1977.

Liliana Dritsa'nın “Kardeşim” ve “Yaşamın Yüzü” adlı şiirlerinin çevirisi
(-)842, 22 s., 1977.

Spiru Mila'nın “Zindanda Akşam” adlı öyküsünün çevirisi
(-)846, 25-26 s., 1978.

Foybos Delfis'in “Günlük Ağıt”, “Truva Alevler İçinde”, “Çamur  Yağmur”, “Yitirilen Ders” ve “İnsan Hakları”adlı şiirlerinin çevirisi
(-)853, sayfa: 15 s., 1978.

Dimitris Kranis'in “Hava Korsanları” adlı öyküsünün çevirisi
(-)871, 24-25 s., 1980.

ve edinemediğimiz 880. ile 963. sayıları.

Türk Dili Dergisi
Yannis Ritsos'un “Zolio Kiuri'ye Mektup” adlı şiirinin çevirisi
(38)327, 683-684 s., 1978.

Yannis Ritsos'un “Işık Yakın” adlı şiirinin çevirisi
(38)327, 684-685 s., 1978.

Yannis Ritsos'un “Bir Sözcük O” adlı şiirinin çevirisi
(38)327, 685 s., 1978.

Dimitris Kranis'in “Hava Korsanları” adlı öyküsünün çevirisi
(40)335, 107-112 s., 1979.

Milliyet Sanat Dergisi

Çağının Tanığı Bir Yunan Yazarı Costas Taktsis [makale]
(5)355, 44-45 s., 1980.

Şiir Oku Dergisi
Yunan Şairlerinden Çeviri Şiirler,

(-)40, 1-2 ss., 2002.


G. Yayımlanmamış Çevirileri
Dört Kuşaktan Yunan Öyküleri
Öldürülenin Eli Tiyatro Eseri
Mucizeler Avlusu Tiyatro Eseri
Eski Selanikliler (Kostas Tomanas)
Üçlü Bir Aşk Hikayesi (Vasilis Vasilikos)

Ben bir süre satın almak üzere üzere nadirkitap.com sitesinde bu "Varlık koleksiyon"unu bekletirken, Taylan tarafından satın alındı ve sayılar çöp olmaktan kurtarıldı

Çeviri, derginin "ocak 1971'de yayımlanan 760. sayısından" olacak. Bu sayının "27-28. sayfalarında" yayımlanan ve Elli Alexiou (Έλλη Αλεξίου) (1894–1988)'ya ait; "İbrahim Baba'nın Çeşmesi" adlı kısa öykü Ahmet Yorulmaz tarafından Türkçeleştirilmiştir [2].

s. 760, sf. 27-28
YUNAN EDEBİYATI: İBRAHİM BABA'NIN ÇEŞMESİ
elli aleksiu [3]

ELLI ALEKSIU, 1899 yılında Girit'in Kandiya şehrinde doğdu Yine Yunan yazarlarından Galatea Kazanzakıs'in kızkardeşidir.

Çevirisini sunduğum «İbrahim Baba'nın Çeşmesi» adlı hikayesini, Fransa'nın Aix-En-Provence Üniversitesi Yunana Edebiyatı profesörlerinden Octave Merlier'nin Yunan dilinde hazırladığı «Papirüsten günümüze Yunan metinleri» adlı eserinin IV. fasikülünden aldım.
(Ahmet YORULMAZ)

Çeşme, kapımızdan bir iki adım ötedeydi; ne diye para verip de eve su alalım? Babamız derdi ki: «Madem ki avlumuz yok, yol da avlumuz olduğuna göre, evimizde su var demektir...» Azdan çok anlayan annem de: «Ayağımızın dibinde gece gündüz akan su varken, masraf edip, bir boru ile canı istediği zaman, iplik gibi akacak kaçak su getirtmemiz, tam delilik olur! Üstelik gece yarısından sonra ikide, bazan da sabaha karşı beşte kestiklerini söylüyorlar.»

Mermerden bir çeşmeydi. Üzerinde eski yazılar bulunan üç eğri kırlent, bulanıklığın sonuna dek uzanıyordu. Sağlı sollu, kanat gibi açılmış iki rafı ve mermerden dantel işlemeli bir çevre duvarı vardı. Bu da su içmek ya da yıkanmak için duran yolcuyu, ıslanmaktan koruyordu.

Üzerindeki yazılar, yazıdan çok işlemeye benzeyen şeylerdi, çünkü Türkçeydi. Bunları kazıyan usta, kullandığı malzeme ile yeşil ve kırmızı renkleri vermiş, altın gibi ışıldar hale sokmuştu. İbrahim Baba'nın Çeşmesi çoklukla oyuncak gibiydi; usta elinden çıkmış, merakla işlenmişe benziyordu.

Suyun kesilip, kuruduğu saatlerde de biz küçükler «Kesildi mi?» diyerek, yakınına gidip, bakardık, Bâzı saatlerde ise yaklaşamazdık. Sucular, hizmetçiler çepeçevre onu sarar, kirletirlerdi ortalığı. Testilerini raflarına dayayıp, ayaklarıyle mermer dantel işlemelerine basarlardı. O zaman biz çocuklar, bir köşeye çekilir bekledik. Bizler için hazırlanmışa benzerdi; boşalıp hafiflediğinde, mahallenin bütün çocukları sevinçle içine girerdik. Ben, dantel işlemeli çevre duvarını dolaşır, suya yakın olmaya çalışırdım.

Bronzdan işlemeli bir burması vardı ki, bazan çalındığı da olurdu; fakat en kısa bir zamanda bir yenisi, yerine takılırdı. Bu çalınma akşama rastladığında çeşme, bir dere gibi sabahlara kadar akar, suyun taşlara vurmasından çıkan ses, ta evimizden duyulurdu. Uykuma dalıncaya kadar, kalbinden rahatsızlığı yüzünden, yatağında dönüp duran annemin, kendi kendine «Şırıltısına doyum olmuyor suyun, fakat boşuna akmana da kadar o kadar acıyorum ki...» diye mırıldandığını duyardım. Gecenin karanlığında dinlediğim bunlar, acımayla karışık bir hayret uyandırırdı bende.

O zamanlar İbrahim Baba Çeşmesini, dünyada en çok beni sevdiğini, sanırdım... Bir gün annem, ilk dişimi iplikle çekmiş, bir fare bularak, sağlam dişiyle değiştirmemi söylemişti, Dişimi aldım ve yola çıktım. Yazın öğle saatleriydi, yolda kimseler yoktu. Çeşmeye gittim, çevre duvarını dolandım, ayaklarımı içeriye sarkıtarak oturdum. Annemin önceden bellettiğini mırıldanarak dişimi, suların akıp gittiği deliğe attım:
Fare işte dişim, ver demirden olanını
Peksimet ekmeğini kemireyim.

Bir gün evinize dönerken, çeşmenin önünde toplanmış adamlar gördüm. Karışıktılar. İçlerinde kırmızı fesli Türkler ve Rumlar vardı; benim o zamana kadar kutsal nazarıyla baktığım yazıları inceliyorlardı.

Saygıdeğer, gözlüklü, yaşlı bir Türk ortada duruyor, Türkçe yazıları okuyor, sonra güleç bir yüzle etrafındakilere Rumca olarak naklediyordu. Durdum, dinlemeye koyuldum:

«-Bunlar Kur'an'dan ayetlerdir: 'La İllâhe İllâllah, Muhammed Resulullah (Tanrı birdir ve Muhammed Onun Resulüdür.) Hayır... Hepsi Ayet değil. Başka şeyler de var: Yalnız o bilir me'yus olanları teselli edebilir; nitekim içindeki ateşi o söndürdü ve Azrail'in elinden Ahmet'imi O kurtardı. O'na inanmış ve bağlanmış olan ben Ahmet oğlu İbrahim, Büyük Rabbim adına, susuzların susuzluğunu gidermek için bu çeşmeyi yolun ortasına inşa ettim!»

Neye üzgündüler? Türk'ün okuduğu acıklı değildi ki... Yalnız İbrahim Baba'yı bulan felaket büyüktü; bütün şehirde konuşulan oydu. Büyüklü küçüklü hepimiz öğrenmiştik.

İbrahim Baba yıllarca önce bu çeşmeyi, oğlunun sevabına yaptırmıştı. Çocuk üç yaşındayken, kötü bir boğaz hastalığına yakalanmış ve bütün doktorlar ümidi kesmişlerdi. Fakat İbrahim Baba, oğlu için bir çeşme yaptırmayı adamıştı. Çocuk kurtuldu ve bu dantelli çeşme yaptırıldı. Dün ise, büyümüş ve evlenme çağına gelmiş bu tek oğlunu bir otomobil ezip, öldürmüştü!

Aradan bir yıl geçmemişti ki, emir geldi: Türkler kalkıp Anadolu'ya gidecek, oradaki Rumlar da buraya geleceklerdi! İlkin kimse hazmedemedi, inanamadı buna. Gazeteler büyük başlıklarla bu haberleri verirken, şurada burada, köşebaşlarında, kahvelerde Türkler ve Rumlar birlikte okuyorlardı bunları, Aman, gazeteler istediklerini yazıyorlar! Olur mu böyle şey! Bütün bir halkı evinden, yurdundan söküp atmak olur muydu? Bir bavul mu ki, tutup yerini değiştirsin? Yağı sudan ayırabilirsin, diyorlardı; ama süt sudan ayrılmaz. Çünkü bunca yıl türlü şekillerle birbirlerine karışmışlardı: Ticarette, dostlukta bir saksıya ekilmiş, iki ayrı bitki gibiydiler... ayrıcalıklarını anlıyorlar, gene de toprağı altında kökler ve toprağın üstünde dallar, sarmaş dolaş. Birini sökmek istediğinde, diğeri de onunla birlikte gelir! Bazan filanca kadının, falanca Rumu sevdiğin fısıldarlardı kulağına. Ve bir Rumun cenazesinde, kırmızı fesleriyle başları önde eğik, ağlamaklı, arkalarda yürüyen Türkleri görüp, pencere ya da kapı kenardan seyrettiğinde, çevrende açmış gelincik tarlası sanırdın.

Bu arada, ailesi kalabalık Türkler, gitme hazırlığındalar. Önce gidenlerden olunursa iyi olur, diyerek, mallarını kaçakaç satarak, bir saat önce gitmek istiyorlardı. Satılabilir mallara satış izni verildiğinden köylerde, hayvanlarını, yağlarını satanlar, parti parti limana iniyorlardı. Her zamam sakin olan şehrimiz ayaklamış, günden güne büyüyen, bir mezat yerine dönmüştü, Fânuslarda kapalı eski saatler, çivilerinde elli yıl asılı kalmış tepsiler, telâların elinde alıcı arıyordu. Zeynep hanım ise, kızının nişanlanıp, nikâhlanmasında, bir küçük evin sahibi olunmasında, varını yoğunu harcamıştı. Mahmudiyelerini, elmasını, her şeyini elden çıkardığından, kuru canlarıyla kalmışlardı. Büyük emeklerle yaptırdıkları eve girip, hiç değilse bir oturma şansına sahip olamamışlardı. Emir çıkığında kapı pencere henüz boyanıyordu. Kısmetse kimlerin oturması varsa, onlar boyasalardı istedikleri renge, Zeynep hanım, bize ırkınıp sıkılarak başımızı sokacak bir ev yapmak, saati gelince de borçlu, ortada kalmak kısmetmiş, diyordu

Rumlar, özellikle kadınlar, vapura kadar götürüp, uğurluyorlardı. Bazan kolkola, bazan da çocuklan kucaklarına alarak... Bir şeyler de verdikleri oluyordu birbirlerine, hâtıra cinsinden. Vapurun son düdükleri öterken iç çekmeler arasında, karşılıklı istekler başlardı:
«- Yaz bana Dirayet hanım. İhsan hayırlısıyle doğurduğunda hemen yaz bana, Kız mı oğlan mı, bakalım! Çünkü gidiyorsunuz, merakta kalıyoruz.»
«- Stavro askerden dönüğünde, ne derse, yaz bana. O da yazacak, ama gerçeği söylemek istemeyebilir, üzmemek için. İşleri halledip, beni geri getireceği hayaliyle avutmayın.»

Gün boyu aşağı yukarı koşturarak, bir takım alıyorlardı Gideceği yerde lâzım olabilir,  isteyebilirler diyerek, liseden ilkokuldan belgeler çıkartıyorlardı.
İbrahim Baba; hiçbir gitme telâşı göstermiyordu. Ne satıyor ne de acele ediyordu! Halkı almak için limana her Türk gemisi gelişinde, Rumlarla birlikte gidiyor, bir seyirci gibi izliyordu. Sanki bu, kendi davası değildi, İbrahim Baba o zaman kalktı, Metrepolite gitti. Ümitlerini oraya bağlamıştı, onun için sâkindi. Baktı ki bu işin duracağı yok - içinden şöyle söylemiş olacak - Hıristiyan olacağım!
«- Efendim, dedi Metropolite, ben gidemem buradan. Gitmek istemiyorum! Gitmektense, Hristiyan olurum!»
« - Anlıyorum, dedi Metropolit, yalnız gidecekleri Hristiyanlaştırmamız yasaklandı. Ne yapabilirim? Bir başkası da aynı istekle gelmişti...»
«- Türkçe bilmiyorum. Hanımım hesaba katılamaz artık, bir yumak gibi kanepenin köşesinde oturuyor. Zavallı, ihtiyarım, Nere ye gideyim! ... Efendim, bir insanın kabinin sökülüp atıldığını, sonra da kalk yürü dendiğini, gördünüz mü? Bunu yapmaya çalışıyorlar bana!
«- ...»

İbrahim Baba, son güne kadar iyi dayanmıştı, ama artık kendini koyvermiş, gücü kalmamıştı. Sokaklara çıkmış, küçük çocuk gibi ağlamaklı, taşkın... Mağazaları sıradan almış, Rumlara tek tek soruyor, sorusuna bir cevap bekliyordu ağlayarak:
«- Kardeş, var mı benden bir şikâyetin? Bir kötülüğüm dokudumu sana?»
«- Ne kötülüğü yapabilirdin bey? Ben bir azizdin burada.»
Ve daha aşağılarda yine soruyordu:
«- Efendiler, bilmeksizin, istemeksizin birbirimizi kırmış olabilir miyim?»

Ne desinler ona?...
«- Madem ki aramızda düşmanlık yok, madem ki bizi istiyorsunuz, biz de sizi istediğimize göre, neye bir dilekçe yazıp göndermiyorsunuz? Hiç değilse girecek yeri olmayan ihtiyar ben, burada kalırdım! Sizin gibi, bizim iznimiz yok ölülerimizi mezardan çıkarmaya; dinimiz müsaade etmiyor gencin kemiklerini yanımıza almaya.»

Bir kaç gün sonra onları da limana kadar uğurladık.

Mehtapsız bir geceydi, hafif  rüzgâr esiyordu. Deniz limanın içine kadar dalgalıyı. İhtiyarlar bunca sıkıntı, zorluk çekişlerdi, denize tutacak diye de evcek üzüntülüydü, İbrahim Babanın ihtiyar karsı Hayriye hanım. annenin kolunda gidiyordu. İbrahim Baba da, babamla birlikte arkadan geliyorlardı. Anneme evde kalmasını, gelmemesini söylemiştik, heyecanlanacak çarpıntısı tutacak diye... fakat o, ille de gelmek istemişti.

«- Biliyorum, diyordu Hayriye hanım, sen uzun yol yürüyemezsin; fakat çocukların yolu mezarlığa düştüğünde, rahmetli Ahmedimin de mezarına bir gözatsınlar. Sana emanet ediyorum onu! Sümbüller ekmiştim, yakında çiçekte olacaklar, zahmet olmazsa yaz bana!»
«- Ben de giderim, çocukları da sulasınlar diye her zaman yollarım.»

Diğer Türkler ölüleri için didinmezlerdi. Zengin olanları sadece pahalı bir mezar yaptırırlardı, o kadar... Fakat Hayriye hanım, Rumlar gibi, altın bir vazoda çiçekler götürür, devamlı kandil yakar, etrafına çiçekler ekerdi.

Eve döndüğümüzde annem, bir sandalyeye çöküverdi. Nefes almakta güçlük çekiyordu. Her zamanki gibi etleri getirdik, bir kaç damla şekere damlatıp, verdik. Onu teselli ederken biz de ağlıyorduk.

Aynı hafta içinde de bizi, mezarlığa, sulamaya gönderdi. Türk mezarlarının sonsuz görünüşü içinde, o mezarlar denizinde, başka gelişlerimizden bellediğimizden, Ahmedin mezarını tanıyor, diğerlerinden ayırdedebiliyorduk.

Suladık. Bir buket gül de getirmiştik. Son gün annesinin getirdiği ve kurumuş olan çiçekleri vazodan çıkardık, tazelerini koyduk, Türk günlüğü ile de tütsüleyip, ayrıldık. O gün oradan ayrılırken, Türk mezarları içerisinde bir takım adamlar gördük, ellerin de metrelerle yerlere eğilmiş, mezarlar arasında toprağı ölçüyorlardı.
«- Ne ölçüyorsunuz?»
«- Mahallenin şeklini... Göçmenler mahallesi burada kurulacak!»

Bir yıl sonra, Türk kemikleri üzerine kurulmuş yeni mahallede, hayat, başlamıştı bile. Evlerin temelleri, insan vücudunun çeşitli kalıntıları üzerine atılmıştı, Mahallenin yollarında, gözyaşı ve ıstırapla sulanıp, yoğrulmuş, yeni kazılmış kırmızı, toprağı üzerinde, göçmen çocukları, her şeyden habersiz, tebeşirle dokuz taş ve keşiş oyununu çiziyorlardı.

Hayriye hanım hâlâ anneme yazıp soruyor, o da cevap veriyordu:
«- Evet, evet! Bu yıl da çiçekler açtı.»
(Yunancadan çeviren: Ahmet YORULMAZ)

---
DİPNOTLAR
[1] Ahmet Yorulmaz'ın "mübadele" üstüne olan romanları şunlardır 
(kaynak: Bir Ahmet Yorulmaz bibliyografyası “denemesi”...):

Savaşın çocukları Girit'ten sonra Ayvalık
Belge Yayınları, İstanbul, 135 s., 1997.       
diğer basımları
2.b, 3.b: Belge Yayınları, 2.b:[1997], 3.b:[1998].
4.b: Geylan Kitabevi, Ayvalık, 144 s., 2000.
5.b, 6.b, 7.b, 8.b: Remzi Kitabevi, İstanbul, 143 s., 5.b:[2002],6.b:[2002], 7.b:[2006], 8.b:[2007].
çevirisi
Τα παιδιά του πολέμου Από την Κρήτη στο Αϊβαλί [Girit'ten Ayvalık'a savaşın çocukları]
Omega Yayınevi, Atina, çeviri: Stélios Roḯdis, 207 s., 2005.

Kuşaklar ya da Ayvalık yaşantısı
Geylan Kitabevi, İzmir, 247 s., 1999.
diğer basımları
2.b, 3.b, 4.b, 5.b: Remzi Kitabevi, İstanbul, 223 s., 2.b:[2002], 3.b, 4.b:[2003], 5.b:[2006].

Girit'ten Cunda'ya ya da aşkın anatomisi
Remzi Kitabevi, İstanbul, 238 s., 2003.
diğer basımları
2.b, 3.b: Remzi Kitabevi, 2.b:[2005], 3.b:[2007].

Ulya : Ege'nin kıyısında
Kırmızı Kedi Yayınevi, İstanbul, 140 s., 2010.

[2] Elli Alexiou (Έλλη Αλεξίου). 22 Mayıs 1894'te Girit'te doğdu, 18 Eylül 1988'de Atina'da öldü. Girit'te doğup büyüyen Alexiou, Kandiye'de filoloji okudu. Altı yıl bir kız lisesinde öğretmen olarak çalıştı. 1920'deki evliliğinden sonra Atina'ya taşındı ve burada Photios Kontoglou gibi diğer yazarlarla tanıştı. On dokuz yıl öğretmenlik yaptığı Atina Ulusal ve Kapodistrian Üniversitesi'nde Eğitim ve Edebiyat Profesörü oldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Yunan direnişinin bir yeraltı hareketi olan Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne (Εθνικό Απελευθερωτικό Μέτωπο) katıldı.

İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, Sorbonne'da edebiyat ve dil okudu ve ayrıca Paris'teki Yunan Okulunda öğretmenlik yaptı. Yunanistan'a döndükten sonra, 1949-1962 yılları arasında Eğitim Bakanlığı'nda çalıştı ve burada sosyalist ülkelerdeki Yunan okullarına danışmanlık yaptı.

1965'te siyasi görüşleri nedeniyle tutuklandı ve bir süre hapse atıldı. Hapisten çıktıktan sonra 1965'te Romanya'ya sürgüne gitti, ancak 1966'da geri döndü ve mahkeme tarafından beraatına karar verildi.

Yunanistan'a döndükten sonra kendini yazmaya adadı. Eserleri şiirsel bir gerçekçilikle karakterize edilir ve sosyo-politik sorunlarla ilgilenir. Yeğeni müzisyen Pavlos Sidiropoulos, ablası ise 1911-1926 yılları arasında ünlü yazar Nikos Kazantzakis ile evli olan Galatea Alexiou'ydu.

Sosyal sorumluluk onun eserlerini şekillendirmekle kalmadı, faşizme direniş kadar Romanya'da sürgünde yaşayan Yunan komünistlerin çocuklarıyla 13 yıllık çalışmasında da ifade buldu. 1930'ların başlarında, Yunan toplumunda kadının konumu hakkında yazdı.

Elli Alexiou'nun en tanınmış eserleri arasında Üçüncü Kız Okulu, kadınların toplumsal rolünü anlattığı Egemen Olan ve 1941-1944 arasında Yunanistan da faşizme karşı direnişin tarihini anlattığı iki ciltlik kitabı yer alır. 
(Semra Çelik'ten alınmıştır. https://ekmekvegul.net/sectiklerimiz/gunun-kadini-elli-alexiou)

[3] Öyküdeki tarih ve yazım hataları olduğu gibi alınmıştır.

---
KAYNAKÇA
Köken, T. ve Köksal, H.K. (2019).
Bir Ahmet Yorulmaz bibliyografyası “denemesi”... , Ayvalık : Ayvalık İlçe Halk Kütüphanesi.

Köksal, H.K. (2019).
AYVALIKLI YAZARLAR DERMESİ: bir yurttaş-kamu işbirliği örneği..., 23.10.2019, son erişim: 13 Ekim 2023, cuma.

Köksal, H.K. (2023).
BİR AHMET YORULMAZ BİBLİYOGAFYASI "denemesi", 12.08.2023, son erişim: 13 Ekim 2023, cuma.

Yorulmaz, A (1971).
İbrahim Baba'nın Çeşmesi, Elli Alexiou, (çev.) Ahmet Yorulmaz, İstanbul : Varlık s.:760, sf.: 27-28.



12 Ağustos 2023 Cumartesi

BİR AHMET YORULMAZ BİBLİYOGAFYASI "denemesi"

    
    
Ahmet Yorulmaz (7 Şubat 1932 - 31 Mart 2014)
(fotoğraf: Tarlakuşu Gurmeko

GİRİŞ

Hep yazmışımdır; bir "kasabayı", hele hele Ayvalık türü bir "kasabayı" yazabilmek için: çıkmaz sokaklarına kadar gezmek, o "kasabanın" sahipleri ile bulduğunuz her fırsatta konuşmak ve hakkında ne yazılmışsa okumak gerekir. Ardından; duyduklarınızı okuduklarınızla (ya da tam tersi), -hatta- okuduklarınızı okuduklarınızla “mukayese” etmek, profesyonel donanımınız ya da o ana kadar sizde oluşan bilgi birikimi ile “çelişen” her durumu netleştirebilmek için, kendinizi daha da derinleşecek araştırmaların içine bırakmanız gerekir. Ki bu; uykusuz geceler, taşan kül tablaları, masaya dökülen çayın izleri ve Pericik'in (bu arada neredeyse her yazımda adı geçen “Pericik” kim? O; benim ayazmam, yıllar süren susuzluğumun kutsal suyu, yani sevgili eşim Nuran'ımdır...) “fırçaları” eşliğinde ilerleyen, “sıkıntı dolu” bir maceradır. 

Ve tamamlandığında bu macera, mükemmel bir ödül sizi bekler: gülümseyen yüzünüz...

Bibiyografyasını çıkartmaya çalıştığım ve birazdan sizlerle paylaşağım Ahmet Yorulmaz, benim gibi “bu kasabada doğmamış” birisini, on yıldır süren bir “maceraya”: Ayvalık araştırmaları macerasına, davet eden kişidir. Bu Ayvalık araştırmaları macerası, on yıldır sürüyor olsa da, Ahmet Yorulmaz'ı yazdıkları ile tanımam, 1993 yılına dayanır. 

O yaz, sevgili mimar Gündüz'ün (İşgüder) aracılığı ile Çamlı'da bulduğumuz bir otelde kalarak geçirdiğim tatilde kitabıyla tanışmış ve bu kasabayı gezmeme yardımcı olmuş kişiydi. Ve ne üzücüdür ki Ahmet Yorulmaz, o günlerin üzerinden geçen çeyrek yüz yıldan fazla süre boyunca, hep arzuladığım ama bir türlü yazdıkları dışında tanışamadığım kişi olarak kaldı bende. 

BİR KİTAP ÇALIŞMASINDAN BLOGA...
Yıllar yılları kovaladı. Ahmet Yorulmaz kitaplarını "sahaflardan" birer ikişer satın almaya, Türk Dünyası Gazetesi'ni değerli meslektaşım Müjdat Soylu sayesinde okumaya ve çevirilerinin bir bölümünü yayınladığı Varlık Dergisi'ni de değerli dostum Taylan Köken sayesinde incelemeye çalışmıştım.

Bu arada hemen belirtmeliyim: Türk Dünyası Gazetesi'ne ait "ciltlenmiş tam koleksiyonun" ikincisinin Şaban Ersin Taş'ta olduğunu, Ayvalık İlçe Halk Kütüphanesi'nin "9-11 Nisan 2019 - Ahmet Yorulmaz Günleri" etkinliği ön çalışmaları sırasında öğrendim. 

Türk Dünyası Gazetesi sayılarını okuduktan hemen sonra, kolları sıvayıp Ayvalık'ı yazan "adamın" yazdıkları: bir Ahmet Yorulmaz bibliyografyası denemesi” çalışmasını yazmaya başladım. Bir yanda da, Ahmet Yorulmaz yaşamda iken onunla birlikte olanları, "bir kurultay düzenlemek için" yüreklendiriyordum. Bu çabam son güne kadar sürdü de... 

İlkin Ayvalık Gazetesi arşivi düzenlemesi işi, ardından kütüphane müdürü sevgili Aygül (Öncel Şahin), Ayvalık araştırmacısı arkadaşım sevgili Taylan (Köken) ve bir grup değerli arkadaşımızla peş peşe yaptığımız iki sempozyum: "Ahmet Yorulmaz" ve "Feyza Hepçilingirler" sempozyumları ve ardından yakalandığımı öğrendiğim hastalık için Pericik'le birlikte verdiğimiz mücadele ve üçüncü yılında geçirdiğim beyin ameliyatı sonrasında kullanamadığım "sağ el" (bir mimar ve sağlak olarak, sağ eli kullanamamanın ne olduğunu en iyi bilenlerdenim artık), bu kitap gibi nice Ayvalık projem de son buldu... 

Elimde kalan bu son olanak olan "blog" ile, yoluma devam etme kararı verince de, Ahmet Yorulmaz yayını bir "blog projesine" dönüşüverdi.













Bu çalışmayı sevgili arkadaşım Taylan'la birlikte ürettiğimizi ve "gazeteler" bölümünün "az eksikli olmasını" sayın Şaban Ersin Taş'a borçlu olduğumuzu ve sevgili arkadaşım Aygül'ün içten desteği ile "ofset kopya" yöntemle çoğaltılarak Ayvalık İlçe Halk Kütüphanesi yayını olduğunu bir kez daha vurgulamam gerekir.

ÇALIŞMANIN METODU ve ELDE EDİLEN SONUÇLARI HAKKINDA
Google arama motoru üzerinden, “Ahmet Yorulmaz” biçiminde sorgulama yapan bir araştırmacı, karşısına çıkan binlerce sayfanın linkini görüp (ki biraz önce yaptığım sorgulamada 756.000 sonuç derlendi), -aynen benim ilk defa karşılaştığımda olduğu gibi- büyük bir sevince kapılıp, karşısında duran sonuçları hevesle tıklamaya başladığında, çok büyük bir “hayal kırıklığı” yaşayacaktır. 

Zira, “zaten işleri” bu olan şaşalı yayınevleri de dahil olmak üzere, neredeyse tüm sonuçlar, “en azından” eksiktir. Ve zaten onların da kaynağı, ya bir ya da bilemediniz üç-beş çalışmadır.

Benzer duruma düşmemek için, Ayvalık'ı yazan "adamın" yazdıkları: bir Ahmet Yorulmaz bibliyografyası denemesi'nde, kendime çok geniş bir “ilgi alanı” belirlemesi yaparak çalışmalarıma başladım.

Bu kabulle, çalışmanın ilgi alanını:
  • Yazarın kendi kitaplarının tüm baskıları,
  • Yazarın çeviri kitaplarının tüm baskıları,
  • Yazarın kitaplarından yapılan çeviri kitaplar,
  • Yazarın hazırladığı tanıtım broşürü veya yerel yayınlar,
  • Yazarın çevirilerinin basıldığı antolojiler,
  • Yazarın çevirilerinin basıldığı dergiler,
  • Yazarın muhabirlik döneminde yazdığı gazete haberleri ve köşe yazıları,
  • Yazarın çıkarttığı Türk Dünyası adlı yerel gazete ile diğer yerel gazetelerde çıkan yazıları,
  • Yazar hakkında yapılan akademik çalışmalar olarak belirledim.
Yazarın katıldığı; imza günleri, söyleşi, panel ve konferansları ise dönemin gazeteleri ve sanat dergilerinde çıkan duyurular üzerinden belirlemeye çalıştım. Uzun süren bu belirleme çalışması ardından, yazarın tüm basılı eserlerini ve tüm baskıları ile birlikte satın aldım. Her bağımsız yürütülen çalışmada olduğu gibi bu çalışmada da, “bütçe kısıtlılığı” nedeniyle edinilemeyen çok az sayıda yayın ile, akademik tezler ve makalelerin de küçük bir kısmının sayısal kopyalarını edinmekle yetindim. 

Yazar hakkındaki akademik çalışmaları; Milli Kütüphane, YÖK, TÜBİTAK, TÜBA, Türkiye Makaleler Kaynakçası ve Akademik Dergiler Dizini üzerinden yaptığım taramalar ile belirledim ve olanaklar ölçüsünde sayısal kopyalarını da yine bu mecralardan edindim. 1962-2014 yılları arasındaki Milliyet, Hürriyet ve Cumhuriyet gazeteleri ile Varlık, Türk Dili, Milliyet Sanat Dergisi, Cumhuriyet Kitap Eki arşivleri üzerinde çalışmalar yaptım ve yine olanaklar ölçüsünde sayısal kopyalarını edindim.

Yazarın, Türk Dünyası ve Ayvalık gazetelerinde çıkan yazılarını ise, doğrudan orijinal kaynaklar üzerinden gerçekleştirdim. Bir kez daha yineleyim: Türk Dünyası gazetesi koleksiyonunu bana açan sevgili meslektaşım Müjdat Soylu'ya ve Ayvalık gazetesi koleksiyonunu incelememe açan sayın Selden Emre'ye tüm Ayvalık halkı ve Ayvalık üzerine çalışma yapacak araştırmacılar adına teşekkür ediyorum.

Ardından sempozyum hazırlıkları sırasında, 9 Ocak 2019 günü değerli arkadaşım sevgili Cafer (Çaylan) ile Gömeç'te gerçekleştirdiğimiz "Semra-Volkan Berksu röportajı" gibi yoğun çabalara karşın, Ayvalık'ın çok değerli bilgi kaynağı olan diğer gazete koleksiyonlarını inceleyemediği için, elinizdeki bu çalışma büyük eksiklerle tamamlandı.

Kütüphanede bibliyografi çalışmaları sürerken, bir gün Taylan, Kütüphaneye bir çanta ile çıkageldi ve çantanın içinde "o güne kadar birikmiş" sayısız kupürlerden oluşan bir koleksiyon ile karşılaşıverdik. "Sevinçten çıldırmak" sanırım böyle bir şey olsa gerekti. Bu kupür koleksiyonu Ersin A'bi (Ersin Şaban Taş) tarafından oluşturulmuştu ve aşağıda okuyacağınız "bibliyografya" bu sayede "az eksikli" olabildi. 

Hemen Taylan'la bir karara vardık ve aşağıda okuyacağınız satırları belgeye ekledik [s. 11]:

BİR AHMET YORULMAZ BİBLİYOGRAFYASI denemesi... 
Ayvalık; tüm geçmişi ile birlikte ele alındığında “süreksizlikler” arzeden, öznel bir tarihsel konuma sahiptir. Bu durum, bir çok konuda olduğu gibi, şehrin kültürel kimliğinde de hissedilen “derin” boşluklar yaratmakta, o boşlukların doldurulabilmesi -şehri kavranabilir kılacak bütünselliğe ulaştırılabilmesi- için, çok kapsamlı, çok boyutlu ve çok farklı çalışmalar yapılması gerekmektedir.

İşte biz bu broşür ile, o “derin” boşlukları, küçük bir miktar da olsa, doldurulabilmesi için mütevazı bir katkı vermeye çalıştık. Bu cümleden hareketle okur, bu “denemenin” bir “derleme” olduğunu sanmamalıdır. Araştırmacılara yönelik hazırladığımız “Ahmet Yorulmaz Bibliyografyası denemesi” satırlarına giren her belge okundu, kayıtlandı, dizinlendi ve Kütüphanemizde başlattığımız “Ayvalık yerel dermesi”ne eklendi. 

Bibliyografya “yazarın yazdıkları” ile “yazar için yazılanlar” olarak kolayca anlaşılabilen bir tasnifleme ile ama, belgenin niteliğine göre ayrıştırılmış ve 11 başlık altında toplanmıştır. Ahmet Yorulmaz özelinde ya da onu da ele alarak hazırlanmış olan belgelerde, “Dizin: belge Ahmet Yorulmaz üzerinedir.” belirtmesi yazılmış, diğer belgelerde ise, yazarın ele alındığı sayfalar dizinlenmiştir. 

Bu çalışmanın “en az eksikli” olmasını sağlayan sayın Şaban Ersin TAŞ'a özellikle teşekkür ediyoruz. Sayın TAŞ'ın “özenle biriktirdiği” mükemmel arşivini bizlere açması sonucunda; Bartın Gazetesi ile Hürses Gazetesi başta olmak üzere daha pek çok yerel gazete bu sayfalarda yerini alabildi. 

Bir başka değiş ile sayın TAŞ; Ahmet Yorulmaz'ın bir dostu olarak, hep Ayvalık'ı yazan arkadaşının, olabildiğince eksiksiz yazılmasını sağlayan kişi oldu. 

Saygılarımızla,

Hayri Kaan KÖKSAL
Taylan KÖKEN

Bu bibliyografyadaki bir diğer büyük eksiklik ise, “Kaynakçalardaki Ahmet Yorulmaz” adlı bölümdür. Aynı zamanda, dört yıldır üzerinde çalıştığım "Ayvalık Bibliyografyası"nın hazırlıkları tamamlandığı halde ve dolayısı ile derlenmesi çok kısa bir süre içinde tamamlanabilecek bu bölüm, "nedense bir türlü" bölüm yazısı haline dönüşemedi. 

Biliyorum... 
Bu çok ciddi arama-tarama çalışmalarına karşın okur, hala eksiği bulunan bir bibliyografya ile karşı karşıya kalmış olabilir. Bu nedenle, çalışmaya "Bir Ahmet Yorulmaz Bibliyografyası denemesi" adını vermeyi tercih ettik. Umarım, “mütevazı olanaklar ile” ve "tamamen bağımsız yürütülen" bu çalışma, düzgün mali kaynaklar ve çalışkan kadrolar ile desteklemiş başka ciddi projelere açık bir davet çağrısı olur.

Sevgili Ersin A'biye, Sevgili Aygül'e ve sevgili Taylan'a bu çalışma için tekrar teşekkür eder "bibliyogafya denemesini" değerli eleştirilerinize sunarım...

-- * --

AYVALIK'ı YAZAN "adamın" YAZDIKLARI Bir Ahmet Yorulmaz Bibliyografyası "denemesi"

BÖLÜM 1. "yazarın yazdıkları"
A. Broşürler
Tarihi, coğrafyası, ekonomisi ve turizmi ile Ayvalık
Geylan Kitabevi, Ankara, 16 s., 1969.

B. Kitaplar
Ayvalık'ı gezerken : tüm konular-haritalar
Geylan Yayınları, İstanbul, 94 s.+ 2 h., 1977. 
diğer basımları
2.b: Ayvalık'ı gezerken : genişletilmiş ikinci baskı, with English text
Geylan Yayınları, İstanbul, 119 s.+ 32 s. + 1 h., 1983.
3.b: Ayvalık'ı gezerken : geliştirilmiş 3. basım
Geylan Yayınları, İstanbul, 166 s. + 1 h., 1991.
4.b: Ayvalık'ı gezerken : geliştirilmiş 4. Basım
Geylan Kitabevi, Ayvalık, 207 s. + 1 h., 1994.
5.b: Ayvalık'ı gezerken : geliştirilmiş 5. basım 
Geylan Kitabevi, İstanbul, 176 s. + 1 h., 1998.
6.b: Ayvalık'ı gezerken : 6 “Cunda” konusunda bilmek istediğiniz her şey.
Geylan Kitabevi, İzmir, 212 s. + 2 h., 2000.
7.b, 8.b: Ayvalık'ı gezerken
Dünya Yayıncılık, İstanbul, 230 s. + 1 h., 7.b:[2004], 8.b:[2005].
9.b, 10.b: Ayvalık'ı gezerken : geçmişi ve şimdiki zamanıyla…
Remzi Kitabevi, İstanbul, 223 s., 9.b:[2008], 10.b:[2011].

Savaşın çocukları Girit'ten sonra Ayvalık
Belge Yayınları, İstanbul, 135 s., 1997.        
diğer basımları
2.b, 3.b: Belge Yayınları, 2.b:[1997], 3.b:[1998].
4.b: Geylan Kitabevi, Ayvalık, 144 s., 2000.
5.b, 6.b, 7.b, 8.b: Remzi Kitabevi, İstanbul, 143 s., 5.b:[2002],6.b:[2002], 7.b:[2006], 8.b:[2007].

çevirisi
Τα παιδιά του πολέμου Από την Κρήτη στο Αϊβαλί [Girit'ten Ayvalık'a savaşın çocukları]
Omega Yayınevi, Atina, çeviri: Stélios Roḯdis, 207 s., 2005.

Ayvalık'ta iz bırakanlar
Geylan Kitabevi, İzmir, 150 s., 1998.
diğer basımları
2.b: Kimler geldi kimler geçti Ayvalık'tan
Geylan Kitabevi, İzmir, 207 s., 2004.

Kuşaklar ya da Ayvalık yaşantısı
Geylan Kitabevi, İzmir, 247 s., 1999.
diğer basımları
2.b, 3.b, 4.b, 5.b: Remzi Kitabevi, İstanbul, 223 s., 2.b:[2002], 3.b, 4.b:[2003], 5.b:[2006].

Girit'ten Cunda'ya ya da aşkın anatomisi
Remzi Kitabevi, İstanbul, 238 s., 2003.
diğer basımları
2.b, 3.b: Remzi Kitabevi, 2.b:[2005], 3.b:[2007].

Ayvalık'tan Cunda'dan
Remzi Kitabevi, İstanbul, 120 s., 2007.
diğer basımları
2.b, 3.b: Remzi Kitabevi, 2.b:[2007], 3.b:[2012].

Cunda yolu Ayvalık'tan geçer
Remzi Kitabevi, İstanbul, 112 s., 2009.
diğer basımları
2.b, 3.b: Remzi Kitabevi, 2.b:[2009], 3.b:[2009].

Ulya : Ege'nin kıyısında
Kırmızı Kedi Yayınevi, İstanbul, 140 s., 2010.

Bizim zeytinyağlı Ayvalık yemeklerimiz

Tarlakuşu Yayınları, Ayvalık, 156 s. + 1 DVD, 2011.

C. Çeviri Kitaplar
Tombik ile Zıpzıp (Ellis Aleksiyu)
Yalçın Yayınları, İstanbul, 120 s., 1981.
diğer basımları
2.b: Kaynak Yayınları, İstanbul, 140 s., 1998.

Post avcısı (Stratis Mirivilis)
Yalçın Yayınları, İstanbul, 156 s., 1981.
diğer basımları
2.b, 3.b: Can Sanat Yayınları, İstanbul, 187 s., 2.b:[2007],  3.b:[2011].

Üçüncü düğün çelengi (Kosta Tashci)
Boyut Yayınları, İstanbul, 237 s., 1988.
diğer basımları
2.b: Mitos Yayınları, İstanbul, 237 s., 1991.

Bomba Nurettin (Stratis Çirkas)
Belge Yayınları, İstanbul, 96 s., 1997.

Eski tüfekler (Menis Kumandareas)
Belge Yayınları, İstanbul, 136 s., 1998.
diğer basımları
2.b: Belge Yayınları, 2013.

Çifte kitap (Dimitri Haci)
Adam Yayınları, İstanbul, 125 s., 2001.

Konuşmayan su - erotik masal (Despina Tomazani)
Can Sanat Yayınları, 186 s., 2007.

Kimyon ve sevgiyle (Lena Merika)
Can Sanat Yayınları,  İstanbul, 107 s., 2008.
diğer basımları
2.b: Can Sanat Yayınları, 2011.

D. Antolojiler
Dost Türk-Yunan şairlerinin diliyle barış (haz.: Asım Bezirci)
Anahtar Kitaplar, İstanbul, 271 s., 1992.
diğer basımları
2.b: Türk - Yunan dostluk ve barış şiirleri (haz.: Asım Bezirci)
Evrensel Basım Yayın, İstanbul, 248 s., 2000.

E. Dergiler
Türk Dili Dergisi
Yannis Ritsos'un “Zolio Kiuri'ye Mektup” adlı şiirinin çevirisi
(38)327, 683-684 s., 1978.

Yannis Ritsos'un “Işık Yakın” adlı şiirinin çevirisi
(38)327, 684-685 s., 1978.

Yannis Ritsos'un “Bir Sözcük O” adlı şiirinin çevirisi
(38)327, 685 s., 1978.

Dimitris Kranis'in “Hava Korsanları” adlı öyküsünün çevirisi
(40)335, 107-112 s., 1979.

Varlık Dergisi
Elli Aleksiu'nun “İbrahim Baba'nın Çeşmesi” adlı öyküsünün çevirisi
(-)760, 27-28 s., 1971.

İlias Venezis'in “Martılar” adlı öyküsünün çevirisi
(-)763, 33-34 s., 1971.

Foti Kondoğlu'nun “Kaptan Stelyo ve Vasıf Efendi” adlı öykü çevirisi
(-)765, 32 s., 1971.

Galatea Kazantzaki'nin “Adalet Kaçağı” adlı öyküsünün çevirisi
(-)767, 26 s., 1971.

İlias Venezis'in “Ege'nin Mesajı” adlı öyküsünün çevirisi
(-)769, 24 s., 1971.

Hrisanthi Zirsea'nın “Anahtarlar” adlı öyküsünün çevirisi
(-)771, 22-23 s. , 1971.

Stratis Milivilis'in “Eva” adlı öyküsünün çevirisi.
(-)773, 22-23 s., 1972.

Tatiana G. Milliex'in “Ziyaretçiler” adlı öyküsünün çevirisi.
(-)775, 21-22 s., 1972.

Panou N. Tzelepy'nin “Kalkandereli Kadın” adlı öyküsünün çevirisi
(-)791, 24-25 s., 1973.

Kostas Valetas'ın “Poly'yi Nasıl Gömdük” adlı öyküsünün çevirisi [(A.Y. ) rumuzuyla
(-)798, 21 s., 1974.

Bir Yazar ve Bir Kitap [makale]
(-)807, 21 s. , 1974.

Nikou Papaperikli'nin “Mezarda Hayat” adlı öyküsünün çevirisi
(-)820, 24 s., 1976.

Kleareti Dipla Malamu'nun “Barınak” adlı öyküsünün çevirisi
(-)838, 22 s., 1977.

Fobios Delfis'in “Yüzyılımız” adlı şiirinin çevirisi
(-)840, 24 s., 1977.

Liliana Dritsa'nın “Kardeşim” ve “Yaşamın Yüzü” adlı şiirlerinin çevirisi
(-)842, 22 s., 1977.

Spiru Mila'nın “Zindanda Akşam” adlı öyküsünün çevirisi
(-)846, 25-26 s., 1978.

Foybos Delfis'in “Günlük Ağıt”, “Truva Alevler İçinde”, “Çamur Yağmur”, “Yitirilen Ders” ve “İnsan Hakları”adlı şiirlerinin çevirisi
(-)853, sayfa: 15 s., 1978.

Dimitris Kranis'in “Hava Korsanları” adlı öyküsünün çevirisi
(-)871, 24-25 s., 1980.

Milliyet Sanat Dergisi
Çağının Tanığı Bir Yunan Yazarı Costas Taktsis [makale]
(5)355, 44-45 s., 1980.

Ayvalık Lisesi İlk Kurşun Dergisi
İlk Kursun İçin Ne Dediler [7 Ocak 1973 tarihli kutlama mektubu]
(2)8, 2 s., 1973.

Bir Öneri
(2)10, 12-13 ss., 1974.

Okumak Üzerine
(2)12, 3-4 ss., 1974.

Şiir Oku Dergisi
Yunan Şairlerinden Çeviri Şiirler,
(-)40, 1-2 ss., 2002.

Şiirce Dergisi
İsimlerle Ayvalık’ta Tahtarevalli,
??, 2004.

F. Gazete Yazıları
Milliyet Gazetesi
26.07.1962 Dünya Cürüm Tarihine Geçecek Bir Olay Gece Yarısı Cinayeti
08.05.1965 Ege'de Zeytinyağı Üreticileri Endişe İçinde Ayvalık'ta ...
18.11.1966 Deve Üstünde Strip-Tease
13.01.1970 Bir Hücumbotumuz 5 Yunan Balıkçı Gemisiyle Çatıştı
10.12.1973 25 Filmcinin Midilli'ye Sığındığı Anlaşıldı

Cumhuriyet Gazetesi
02.04.1973 Gülsen babasını öldürdü
22.10.1977 Sanat-Edebiyat: “Çevirmenin Ölümü”
07.08.1978 “Ayvalık Sanat” Sürüyor
28.12.1979 Olaylar ve Görüşler: “Yunanistan'dan Kesitler”
02.04.1981 Yaşar Nadir ya da Göndemde Olan
08.03.1985 Arada Bir: “Bay Papandreu'ya”
14.03.1986 Arada Bir: “Bir Yazarımızı Anarken”
16.06.1986 Ayvalık'ta Kokulu Tatil
24.08.1989 ??
15.02.1991 Arada Bir: “Zavallı, Aldatılan İnsan!”
30.04.1995 C. Memduh Altar Üzerine
19.05.1995 Arada Bir: “İsmet Paşa'nın Özdeyişi”
21.07.1995 Olaylar ve Görüşler: “Düşle Gerçek”
14.08.1995 Olaylar ve Görüşler: “Yere Basmak!”
25.05.1996 Olaylar ve Görüşler: “Megali İdea” Değil, “Megali ... Filiya”
04.08.1996 Olaylar ve Görüşler: “Günümüze Ters Düşen İsmet Paşa!”
06.09.1996 Arada Bir: “Gazetelerin Yozları”
28.01.1997 Arada Bir: “İşimiz “Kara Mizah”a Kaldı”
27.10.1999 Olaylar ve Görüşler: “Bir Karşılaştırma”
26.06.2000 Olaylar ve Görüşler: “Alın Yazımız mı?”
12.02.2001 Arada Bir: “Saptamalar”
23.07.2001 Arada Bir: “Arınma”
13.01.2002 Olaylar ve Görüşler: “Vizyonu Yok” Diyenlerin ...
24.01.2003 Olaylar ve Görüşler: “Uğur, Uğur, Sevgili Uğur”
29.03.2004 Olaylar ve Görüşler: “Bakan Molyviatis…”
04.07.2004 Peynir Ekmek Örneği
24.10.2004 Olaylar ve Görüşler: “Dido Ölmedi…”
01.01.2006 Olaylar ve Görüşler: “Asfalyalarımızı Attıran”
23.01.2007 Olaylar ve Görüşler: “Uğur'u Nasıl Anımsamazsınız?..”

Türk Dünyası Gazetesi
13.01.1961 Evet: “Niçin Bizde de Olmasın” (A.Y. İmzasıyla)
20.01.1961 Edremit ve Burhaniye'den Sonra Ayvalık da Soma
                   Termik Santralinden Ceryan Alacak
           Evet: “Ahlakın Ahlaksızlığıdır!” (A.Y. İmzasıyla)
17.02.1961 Evet: Zavallı Madencilerimiz (A.Y. İmzasıyla)
03.03.1961 Günlerin Getirdiği: “Şiir ve Şarkılardaki Noksanlığımız?” 
24.03.1961 Günlerin Getirdiği: “Aradaki Fark” 
07.04.1961 Günlerin Getirdiği: “Gizli mi, Açık mı?”
21.04.1961 Günlerin Getirdiği: “Utanıyorum!”
28.04.1961 Günlerin Getirdiği: “Bir-iki Eksiğimiz Daha...”
05.05.1961 "Yaşlılar! Genç Kadınlarla Evlenmeyin” 
12.05.1961 Günlerin Getirdiği: “Daldan Dala” 
09.06.1961 Günlerin Getirdiği: “Yabancıyı Soymak”
30.06.1961 Günlerin Getirdiği: “Vergiler Üzerine”
           Eskilerden Biri: S.Sami Berkem ile Bir Konuşma
14.07.1961 Günlerin Getirdiği: “Değişen Nedir?” 
04.08.1961 Günlerin Getirdiği: “Bizdeki İlgisizlik”
11.08.1961 Günlerin Getirdiği: “İleri Gitmek”
18.08.1961 Günlerin Getirdiği: “Çalışma Ahlakı”

Ateş Gazetesi
10.07.1962 Günlerin Getirdiği: “Balıkesir notları” (3685)  
11.07.1962 Günlerin Getirdiği: “Şarlatanları ne yapacağız?” (3686).
12.07.1962 “Ateş” şiiri (3687)
14.07.1962 Günlerin Getirdiği: “Eski Yunan’daki Gibi” (3689).
01.08.1962 Günlerin Getirdiği: “Ağlamak Lazımdır” (3704)
02.08.1962 Günlerin Getirdiği: “Tanıtmanın Devamı” (3705)
03.08.1962 Günlerin Getirdiği: “Ötesi” (3706)
16.11.1962 Günlerin Getirdiği: “Üstadın Söyledikleri” (3795)
17.11.1962 Günlerin Getirdiği: “Kadın Fendi” (3796)

Ayvalık Gazetesi
06.04.1950 Yalan!... (1225)
20.04.1950 Halkev'leri (1227)
15.06.1950 Fikirler: C.H.P.si Lâik'lik (1235)
17.08.1950 Tenkitler: Yine B. Başkanı (1243)
20.02.1992 Ayvalık'ı Gezerken'in yayınlanacağı ilanı (5748)
27.02.1992 Ayvalık'ı Gezerken'in yayınlanacağı ilanı (5749)
05.03.1992 Sunuş Yerine (5750)
12.03.1992 Günlerin Getirdiği: “Gazetelerdeki Karmaşa” (5751)
           Ayvalık'ı Gezerken 
19.03.1992 Günlerin Getirdiği: “Değinmeler” (5752)
           Ayvalık'ı Gezerken 2 
26.03.1992 Günlerin Getirdiği: “Soru” (5753)
           Ayvalık'ı Gezerken
02.04.1992 Günlerin Getirdiği: “Satmak...” (5754)
           Ayvalık'ı Gezerken 3 [4]
09.04.1992 Günlerin Getirdiği: “Net Görüntü” (5755)
           Ayvalık'ı Gezerken 5
16.04.1992 Günlerin Getirdiği: “Anılar” (5756)
           Ayvalık'ı Gezerken 6
30.04.1992 Günlerin Getirdiği: “Daldan Dala” (5757)
           Ayvalık'ı Gezerken 7 
14.05.1992 Ayvalık'ı Gezerken 7 [8] (5758)

Hürses Gazetesi
15.06.2004 Bir Dakika (2473)
   Ayvalık Manzaraları
22.06.2004 Bir Dakika (2474)
   Sözde olayın gerçek yüzü: Özel haber
   Ayvalık Manzaraları
29.06.2004 Bir Dakika  (2475)
           Ayvalık Manzaraları 
06.07.2004 Bir Dakika  (2476)
         Ayvalık Manzaraları
           Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
13.07.2004 Günlerin Getirdiği : Ayvalık Manzaraları (2477)
20.07.2004 Günlerin Getirdiği : Ayvalık Manzaraları: 4 (2478)
27.07.2004 Günlerin Getirdiği : Çeviri: Eolika Nea Gazetesi Midilli, Strati Potha, Karşı
                           Sahile Bakışlar (2479)
03.08.2004 Günlerin Getirdiği : Ayvalık Manzaraları (2480)
           Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
10.08.2004 Günlerin Getirdiği : Ayvalık Manzaraları (2481)
           Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
17.08.2004 Günlerin Getirdiği : Çeviri: Embros/Savvato Gazetesi Midilli, Stratis
                           Balaskas, Hasan Bülent Türközen  röportajı (2482)
01.09.2004 Günlerin Getirdiği : İsimlerle Ayvalık’taki Tahterevalli [tekrar basım] (2483)
08.09.2004 Günlerin Getirdiği : Ayvalık Manzaraları (2484)
           Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
15.09.2004 Günlerin Getirdiği : Dünya Gazetesi, Cumartesi-Pazar Eki, Yasemin Tunç /
                           Feridun Andaç Röportajı “Bir simite muhtaç düzeyde de olsam Ayvalık’ta
                           olayım - A.Y.” 28.08.2004 [tekrar basım] (2485)
22.09.2004 Günlerin Getirdiği (2486).
29.09.2004 Günlerin Getirdiği : Hürriyet Gazetesi, Doğan Hızlan köşe yazısı “Ayvalık’ta
                           Bir Müzik Akademisi” yazının son bölümünde “Ayvalık’ı gezerken” kitabı
                           tanıtılmış [tekrar basım] (2487)
06.10.2004 Günlerin Getirdiği : Feyza Hepçilingirler “Türkçe Günlükleri” (12.08.2004)
                           adlı köşe yazısında Ahmet Yorulmaz'ın kitaplarını tanıtılmış [tekrar basım]
                           (2488)
13.10.2004 Günlerin Getirdiği (2489)
           Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
20.10.2004 Günlerin Getirdiği (2490)
           Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
27.10.2004 Günlerin Getirdiği: “Dido Ölmedi” Cumhuriyet Gazetesi  (24.10.2004) (2491)
03.11.2004 Günlerin Getirdiği : "Ayvalık Kent Tarihi’ konulu sempozyum yapıldı” başlıklı
                           haberde katılımcılar arasında Ahmet Yorulmaz olduğu belirtiliyor (2492)
           Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
10.11.2004 Günlerin Getirdiği (2493)
           Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
17.11.2004 Günlerin Getirdiği (2494)
                   Ayvalık’ı Gezerken kitabının reklamı
24.11.2004 Günlerin Getirdiği (2495)
01.12.2004 Günlerin Getirdiği : Hürriyet Gazetesi Pazar eki : “Birinci kuşak yeni yerine
                   alışmaya çalışır, ikinci kuşak kazanmaya bakar, üçüncüsü ise köklerini
                   aramaya çıkar!” [tekrar basım] (2496)
08.12.2004 Günlerin Getirdiği : "Tarihi Taksiyarhis Müzesi yetkililerinin ilgisini bekliyor"                        yazısında Ahmet Yorulmaz'dan alıntı yapılmış (2497)
15.12.2004 Günlerin Getirdiği : “Belediye Ayazma’yı istiyor yazısında Ahmet Yorulmaz’dan alıntı yapılmış (2498)
22.12.2004 Günlerin Getirdiği (2499)
29.12.2004 Günlerin Getirdiği : “Dünden Bugüne..” başlığıyla kardeş gazete Antalya Hürses’in 47. yıldönümü nedeniyle Ahmet Yorulmaz’ın yazdığı yazı. [tekrar basım] (2500)
05.01.2005 Günlerin Getirdiği (2501)
12.01.2005 Günlerin Getirdiği (2502)
19.01.2005 Günlerin Getirdiği : “Uğur Mumcu Anılıyor” başlıklı yazıda, konuşmacı olarak Ahmet Yorulmaz'ın daveti (2503)
26.01.2005 Günlerin Getirdiği : “Uğur Mumcu Ayvalık’ta da Anıldı” başlıklı haberde Ahmet Yorulmaz'ın konuşması (2504)
02.02.2005 Günlerin Getirdiği : “Yanlışımız/Eksiğimiz” başlığı altında Ahmet Yorulmaz'ın son sayıda yayınlanan yazısının eksik olması nedeniyle [tekrar basım] (2505)
09.02.2005 Günlerin Getirdiği (2506)
16.02.2005 Günlerin Getirdiği : “Cunda’dan Gelip Geçenlerden” başlığında “Bir Kastor Sami Vardı” [tekrar basım] (2507)
23.02.2005 Günlerin Getirdiği : “Ayvalık’ın Ünü Gidiyor!” (2508)
02.03.2005 Günlerin Getirdiği: “Kazdağları’dan Havran’dan sonra Bergama’da son                            düğüne Siyanürlü Davetiye” (2509)
09.03.2005 Günlerin Getirdiği (2510)
16.03.2005 Günlerin Getirdiği (2511)
23.03.2005 Günlerin Getirdiği (2512)
30.03.2005 Günlerin Getirdiği (2513)
06.04.2005 Günlerin Getirdiği : Turizm Haftası Kutlama programına Ahmet Yorulmaz'ın                    panelist olduğu haberi (2514)
20.04.2005 Günlerin Getirdiği (2515)
27.04.2005 Günlerin Getirdiği : Eda Yakmaz, “Özgür Düşünce” köşesinden Ahmet
                   Yorulmaz’a teşekkür ediyor (2517)
04.05.2005 Günlerin Getirdiği : “Kent Konseyi İkinci Toplantısını Yaptı” başlıklı haberde
                   Ahmet Yorulmaz, Kent Konseyi Kültür ve Sanat Etkinlikleri Çalışma Grubu
                   üyesi (2518)
18.05.2005 Günlerin Getirdiği (2520)
25.05.2005 Günlerin Getirdiği: “Hangisine inanacağız?” (2521)
01.06.2005 Günlerin Getirdiği (2522)
08.06.2005 Günlerin Getirdiği (2523)
15.06.2005 Günlerin Getirdiği (2524)
22.06.2005 Günlerin Getirdiği (2525)
29.06.2005 Günlerin Getirdiği : “Eskilerden Bir Yaprak” (2526)
06.07.2005 Günlerin Getirdiği : “Avrupalı Turistler” (2527)
13.07.2005 Günlerin Getirdiği : “Dayan Memet” (2528)
20.07.2005 Günlerin Getirdiği : “Bir Anma Gününün Anımsattıkları” başlıklı Ressam
                   Özen Tokatlı’nın sergi açılışı haberinde : “Yazar
                   Yorulmaz da katıldı.” (2529)
27.07.2005 Günlerin Getirdiği : Baş Yazı: “Lozan’ı anımsamayanlar…” (2530)
03.08.2005 Günlerin Getirdiği : Baş Yazı: “Yazık değil, çok yazık!..”: (2531)
10.08.2005 Günlerin Getirdiği (2532)
17.08.2005 Günlerin Getirdiği: “Hoşça kalın…” (2533)
31.08.2005 “Bir Müzik Şöleni ve Ayvalık Açısından Anlamı” (2535)
16.08.2006 Makale: “Neyiz biz, ne görüyoruz…” (2582)
                   “Ayvalık Belediyesi 3. Kültür Sanat Günleri” Ahmet Yorulmaz konuşmacı
23.08.2006 Ahmet Yorulmaz Yazıyor: “Ayvalık’ın binlerce yıllık zenginliği zeytinlikler,
                   ürün veren çamlar, 400.000 arı kovanı, yol olma yolunda!..” (2583)
13.09.2006 “Zorla Göç mü, Mübadele mi?” haberinde, düzenlenen söyleşiye Ahmet
                    Yorulmaz Cunda Taş Kahve’de konuşmacı olarak katılmıştır (2586)
29.01.2007 23.01.2007 tarihinde Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan “Uğur’u Nasıl                       Anımsamazsınız?..” [tekrar basım] (2604)
                  “İçimiz yanıyor, yüreğimiz acıyor” başlıklı haberde Uğur Mumcu’yu anma
                   töreninde konuşmacı olarak Ahmet Yorulmaz da yer almıştır.
28.05.2007 “Anlam ve Önem…” (2622)
                    “Hürses’e muhteşem kutlama” : 40. Kuruluş yılını kutlayan Hürses
                    Gazetesi’nin düzenlemiş oluğu gecede Ahmet Yorulmaz da bir konuşma
                    yapmıştır.
                    Hürses “Teşekkür sayfasında Ahmet Yorulmaz bulunmakta.
04.06.2007 “Bir Kitap” yazısında Ahmet Yorulmaz’ın Ayvalık’ı Gezerken kitabının Remzi                      Kitabevi tarafından yeni baskısı yapıldığı bilgisi veriliyor (2623)
27.08.2007 “Bir Değerbilirlik Örneği” (2634)
12.05.2008 “Ali Onay ve Ahmet Yorulmaz’a Belge” başlıklı haberde Midilli’deki Ayvalık-
                    Midilli Günleri’ne katılan Ayvalık araştırmacılarına onur ödülü verildi (2669)
25.05.2009 “Başkan Türközen’e Düşen…” (??)
15.05.2009 tarihinde Vatan Gazetesi Kitap ekinde yayınlanan Mehmet Tezkan’a ait
                   “Ayvalık’tan 23 insan hikayesi” yazısı [tekrar basım] (2725)

Balıkesir Politika Gazetesi
21.04.2001 Günlerin Getirdiği: Ayvalık Belediyesi Olayı (4167)

Güney Marmara’da Kuva-yı Milliye Gazetesi
15.05.2004 Ahmet Yorulmaz Yazdı: Kim Bu İşbirlikçi Gazeteciler?  (9)

G. Yayımlanmamış Çevirileri
Dört Kuşaktan Yunan Öyküleri
Öldürülenin Eli Tiyatro Eseri
Mucizeler Avlusu Tiyatro Eseri
Eski Selanikliler (Kostas Tomanas)
Üçlü Bir Aşk Hikayesi (Vasilis Vasilikos)

BÖLÜM 2. "hakkında yazılanlar"
H. Doktora Tezleri:
Bilgi, Levent  (2006).
Türk Romanında Savaş Sonrası Anadolu’ya Zorunlu Göçler, dnş.: Sema Uğurcan, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü.
Dizin: iv, v, vii, 275-277, 298-301, 303-307, 310-314, 323-338, 406. 

I. Yüksek Lisans Tezleri:
Aşık, Nuran (1996).
Ayvalık Yöresindeki Turizm İşletmelerinin İşletmecilik Sorunları: Anket Uygulaması, dnş.: Necdet Hacıoğlu, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: 5, 7, 11, 87.

Ay, Feridun (2011).
Yaşar Kemal’de Göç Olgusu (Bir Ada Hikâyesi I Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Bir Ada Hikâyesi II Karıncanın Su İçtiği, Bir Ada Hikâyesi III Tanyeri Horozları), dnş.: Hacer Gülşen, İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: ii, 47, 52, 54, 58, 67, 72, 73, 75, 76, 97, 100, 101, 118.

Bozkurt, Musa (2013).
Muzaffer Hacıhasanoğlu Hayatı, Sanatı ve Eserleri, dnş.: Murat Kacıroğlu, Yozgat Bozok Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: 16, 19, 195.

Dalakkaya, Ayşe (2008).
Dido Sotiriyu’nun “Benden Selam Söyle Anadolu’ya” ve Ahmet Yorulmaz’ın “Savaşın Çocukları” Romanlarında Türk-Yunan İmgelerinin Karşılaştırılması, dnş.: Mehmet Semerci, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: belge Ahmet Yorulmaz üzerinedir.

Ercan, Sibel (2006).
Yaşar Kemal, Ahmet Yorulmaz ve Sabâ Altınsay’ın Eserlerine Lozan Mübadelesi’nin Yansıması, dnş.: Nedret Kuran Burçoğlu, İstanbul Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: belge Ahmet Yorulmaz üzerinedir.

Hacıman, Meryem (2012).
Turizm Sektöründe Reklam ve Halkla Faaliyetlerinin Tüketici Satınalma Davranışına Etkisi: Ayvalık'ı Ziyaret Eden Yerli Turistler Üzerine Bir Araştırma, dnş.: Sabahattin Karaman, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: 52, 53, 88.

Karataş, Murat (2004).
Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi (1923-1925), dnş.: Vahdet Keleşyılmaz, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: 128, 161.

Kayadelen, Ekaterini (2007).
Greek Fiction Translated into Turkish (1990-2006), dnş.: Saliha Paker, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: iii, iv, 10, 33, 80-83, 87, 92, 99, 106, 110, 112, 118, 153, 155, 165, 166, 168, 170, 172, 183, 266-271, 345.

Özçanak, Yasemin (2009).
Ayvalık Konutlarının Mekan Dizim Yöntemiyle Analizi ve Turizm Amaçlı Değerlendirilmesi, dnş.: Deniz Erinsel Önder, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
Dizin: 30, 34, 152.

Sepetcioğlu, Tuncay Ercan (2007).
Cumhuriyetin İlk Yıllarında Girit’ten Söke’ye Mübadele Öyküleri, dnş.: Günver Güneş, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: 106.

Tecmen, Nilüfer (2004).
Küçükköy'de Turizm ve Rekreasyon Faaliyetleri, dnş.: Nazmiye Özgüç, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Dizin: 82.

Turan, Gönenç (2008).
Mübadelede Ayvalık, dnş.: Kemal Arı, Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü.
Dizin: vi, 5, 11, 17, 18, 31, 86, 143.

J. Akademik Makaleler
Arel, Ayda (1998).
Ege Bölgesi Ayanlık Dönemi Mimarisi: 1989 Dönemi, Yüzey Araştırmaları, VIII. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 28 Mayıs-1 Haziran 1990, 1-23 ss. T.C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü.
Dizin: 1.

Arı, Kemal (2017).
Türk Roman ve Öyküsünde “Mübadele“, Tarih ve Günce Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi, 1 (1), 5-28 ss.
Dizin: 20, 27.

Ayata, Yunus (2015).
Türk Romanında Nüfus Mübadelesi Sorunu ve Bir Mübadele Romanı Olarak Mor Kaftanlı Selanik,  Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 1 (39), 21-56 ss.
Dizin: 33-35.

Balta, Evangelia (2014).
Son On Beş Yılda Nüfus Mübadelesi Üzerine Yunan Tarih Yazımının Üretimi, Tarih Vakfı Toplumsal Tarih Dergisi, 250, 52-60 ss.
Dizin: 54, 59.

Doğan, Abide ve Üstün, Koray (2016).
Türk-Yunan Mübadelesinin Türk Romanına Yansıması: Savaş’ın Çocukları / Girit’ten Sonra Ayvalık,  Kuşaklar ya da Ayvalık Yaşantısı, Girit’ten Sonra Cunda’ya ve Hasret Romanlarında Mübadele, Turkish Studies International Periodical for the Languages, Literature and History of  Turkish or Turkic, 11 (20), 141-160 ss.
Dizin: belge Ahmet Yorulmaz üzerinedir.

Doğruyol, Harun (2015).
1990 sonrası Türk Edebiyatında Türk-Yunan Mübadelesi, Yeni Türkiye Dergisi Rumeli Balkanlar Özel Sayısı IV, 69, 4262-4287 ss.
Dizin: 12. (yazarın hazırladığı belgeye göre)

Düşgün, Umut (2017).
Yeni Vatanın Ötekileri: Mübadele Romanlarında Öteki Algısı, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 10 (48), 59-67 ss.
Dizin: 60-62.

Emgili, Fahriye (2017).
Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Hakkındaki Araştırmalara Bir Bakış, Tarih ve Güncel Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi, 1 (1), 29-54 ss.
Dizin: 46, 54.

Gündüz, Osman (2007).
Yakın Dönem Tarihsel Romanlarda Çatışma Alanları ve Tarihsel Romanların “Ulusal Kimlik” Edinmedeki Rolü, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 35, 135-156 ss.
Dizin: 153.

Sakallı, Fatih (2015).
Bir Mübadele Romanı: Hasret, 21.Yüzyılda Eğitim ve Toplum Eğitim Bilimleri ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 4 (11), 19-34 ss.
Dizin: 23, 24, 34.

Sepetçioğlu, Tuncay Ercan (2007).
İki Tarihsel “Eski” Kavram, Bir Sosyo-Kültürel “Yeni” Kimlik: Mübadele Nedir, Mübadiller Kimlerdir?, Gazi Üniversitesi Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, 180, 49-83 ss.
Dizin: 74, 83.

Taşdemir, Serap (2010).
Tek Parti Döneminde Ayvalık'ta Eğitim Faaliyetleri (1923-1950), Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, 2(7), 218-241 ss.
Dizin: 226.

Taşdemir, Serap (2017).
Halkevlerinin Taşradaki Yansımalarına Bir Örnek: Ayvalık Halkevi, Dokuz Eylül Üniversitesi Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, 34 (17), 215-238 ss.
Dizin: 218, 221, 223.

Turhan, Rıdvan (2011).
Türkiye'de Girit Çalışmaları Üzerine Bir Deneme, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, 3(22), 191-204 ss.
Dizin: 203.

Uyanık, Necmi (2013).
Mübadele Sürecinde Bazı Ada Halklarının Yaşamış Olduğu Sorunlar Üzerine Tespitler, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Prof. Dr. Nejat Göyünç Armağanı, 435-442 ss.
Dizin: 440.

K. Akademik Bildiriler (Ahmet Yorulmaz Günleri 2019 bildirileri eksiktir)
Cengizalp, Fahrettin ve Alkan, Gözde (2010).
Το Αϊβαλί του Κόντογλου και του Yorulmaz: Η προσφυγική ταυτότητα στην ελληνική και τουρκική λογοτεχνία [Ayvalıklı Kontoğlu ve Yorulmaz: Yunan ve Türk edebiyatındaki mülteci kimliği], Ταυτότητες στον ελληνικό κόσμο (από το 1204 έως σήμερα) : Δ' Ευρωπαϊκό Συνέδριο Νεοελληνικών Σπουδών [Yunan Dünyasında Kimlikler (1204'ten günümüze) : 4. Avrupa Modern Yunan Araştırmaları Kongresi], 9-12Eylül 2010, Granada.
Dizin: belge Ahmet Yorulmaz üzerinedir.

Dervişoğlu Efnan ve Bilecen Tuncay (2017).
Ahmet Yorulmaz’ın Romanlarında Mübadele ve Sosyo-Kültürel Çatışmalar, 15. Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi, 11-12 Eylül 2017, Moldova.
Dizin: belge Ahmet Yorulmaz üzerinedir.

L. Dergiler
---, --- (2017).
Ahmet Yorulmaz Ödülleri Sahiplerini Buldu, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık, 34, 22-23 ss.  

---, --- (2007).
Ayvalıklılar, Hürriyet Yeni Yıl Eki (01.01.2007)

---, --- (1998).
Panel ve İmza günü programları, Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki (12 Mart 1998), 421, 4-15 ss.

---, --- (1998).
Panel programı, Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki (5 Kasım 1998), 455, 36 s.

---, --- (2002).
Vitrindekiler: Savaşın Çocukları, Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki (4 Nisan 2002), 633, 21 s.

[Akbüber] Akın, Berrin (2018).
Bir Kentin Bedeni: “Sarımsak Taşı”, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 43, 18-20 ss.

Aksın, Can (2014).
Acı Üzerine Acı Yaşanıyor, Sabah Gazetesi Egeli Eki (10.04.2014).

Arıkan Zeki (2014).
Işıklar İçinde Yatın Dostlar, Ege Ünivesitesi Ege'den Dergisi, 19(6), 64-69 ss.

Başarslan, Mustafa (2014).
Ayvalık'ı Özlemek, Ayvalı Kidonya Kültür Sanat Dergisi, 6, 9-10 ss.

Baygın, Turgut (2014).
Cennetin Macaronu : Ahmet Yorulmaz İçin, Ayvalı Kidonya Kültür Sanat Dergisi, 6, 11 s.

Çalidis, Nena (2003).
Mübadele’nin “Yorgun” Aşkları, Cumhuriyet Kitap Eki sayı: 716 (06.11.2003)

Dinç, Hakan (2015).
Soloup’un “Aivali” adlı grafik romanı şimdi Türkçe'de, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 11, 35 s.

Dirim, Emre (2014).
Anayurdu Ayvalık'tı, Ayvalı Kidonya Kültür Sanat Dergisi, 6, 11 s.

Emre, Gültekin (2000).
Ayvalık'ı Gezerken, Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki (31 Ağustos 2000), 550, 16-17 s.

Emre, Gültekin (2014).
Ayvalık'ın Belleği, Ayvalı Kidonya Kültür Sanat Dergisi, 6, 1 s.

Ersözlü, Ünal (2011).
Sözün Özü: Ayvalıklı Tuncay Kayserili Özilhan, Sabah Gazetesi Egeli Eki (22.11.2011).

Güven, Hüseyin (2014).
Ayvalık’ın Yorulmaz Adamı, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi 1, 20-21 ss.

Güven, Hüseyin (2015).
Teksas, Tomiks, Süpürmen, Pekospil… Yeni Sayılar Geldi, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 5, 18-19 ss.

Hepçilingirler, Feyza (2004).
Türkçe Günlükleri, Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki (4 Kasım 2004), 768, 25 s.

Hepçilingirler, Feyza (2014).
--, Ayvalık Kidonya Kültür Sanat Dergisi, 6, 16 s.

Kara, Aysun (2018).
İmge Şehir Ayvalık Yazdığım Her Cümleye Sızıyor, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 43, 18-20 ss.

Kırıkoğlu, Ayşe S. ve Tosunoğlu, Cemil (2010).
Belediye Meclisimizden, Papalina Dergisi, 17, 11 s.

Köken, Taylan (2017).
Ahmet Yorulmaz’ın Türk Dünyası Gazetesi, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 29, 36-37 ss.

Köken, Taylan (2017).
Ayvalık Çanı.1 (Çanın Yolculuğu), Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 34, 34-35 ss.

Köken, Taylan (2017).
Ayvalık Çanı.2 (Baltazzi Ailesi), Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 35, 38-39 ss.

Önen, Engin (2013).
Ayvalık ve Cunda'ya Aşık Bir Yazar: Ahmet Yorulmaz, Ege'den Dergisi, 16(5), 18-21 ss.

Özgültekin, Ümit (2016).
Ayvalık Turizm ve Tanıtma Derneği, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 20, 10 s.

Özkan, Erol (1997).
Hüznün adası: Cunda, Cumhuriyet Gazetesi Dergi Eki (5 Ekim 1997), 8-9 ss.

Şentay, Bülent (2012).
Verimli Toprakların Unutulmaz İnsanları-1, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi 1, 18-19 ss

Şentay, Bülent (2013).
Cihat Teker: “Bir çınar ağacının altında 10 dakika oturdum!”, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 3, 38-39 ss.

Şentay, Bülent (2013).
Dünyada Sadece Bir Tek Sarımsaklı Var!, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 5, 22-25 ss.

Şentay, Bülent (2014).
Ahmet Yorulmaz Testi, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 6, 45 s.

Şentay, Bülent (2014).
Şeytan Sofrası Muhteşem Bir Panorama Sunar, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 8, 75 s.

Şentay, Bülent (2016).
Ayvalık Kitaplığı / 1, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 12, 38-39 s.

Şentay, Bülent (2017).
Ahmet Yorulmaz Yazıları, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 13, 20-21 ss.

Şentay, Bülent (2017).
Ayvalık Kitaplığı / 2, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 13, 38-39 ss.

Şentay, Bülent (2017).
Ayvalık Kitaplığı / 3, Ayvalık Ticaret Odası Yakamoz Dergisi, 14, 38 s.

Şentay, Bülent (2017).
Ayvalık İzmir’e Bağlansın mı Bağlanmasın mı?, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi 37, 33 s.

Şentay, Bülent (2017).
Yolu Ayvalık’tan Geçenler: Nuri Özer, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 40, 27-29 ss.

Şentay, Bülent (2017).
Hatıra Defteri: 1961 Yılı Haziran Ayında Ayvalık’ta Neler Yaşandı? , Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 40, 34 s.

Şentay, Bülent (2018).
Hatıra Defteri: Ayvalık’ın İlk Turizm Derneği, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 48, 38-40 ss.

Şentay, Gülbeniz (2016).
Bugünkü Kanelo’da Açılan İlk Taş Kahve’nin Markaları Çarşıda/Pazarda Para Yerine Kullanılıyordu, Ayvalık Belediyesi Ayda Bir Ayvalık Dergisi, 26, 14-17 ss.

Tamer, Ülkü (2007).
Aynakis Hasan’ın Anayurt Arayışı, Sabah Gazetesi Kültür-Sanat Eki (22.03.2007).

Tamer, Ülkü (2007).
Ayvalık’tan Cunda’dan, Sabah Gazetesi Kültür-Sanat Eki (18.06.2007).

Taşkıran, Mehmet Sait (2013).
Ayvalık, Denizin Çocuğu, Atlas Gezi Dergisi, 241.

Tunç, Yasemin (2004).
“Bir simite muhtaç düzeyde de olsam Ayvalık’ta olayım”, Dünya Gazetesi Kitap Dergisi s.4 (28.08.2004)

Uyguner, Muzaffer (1995).
Yaz geldi, tatile çıkacaksınız. Peki... Ayvalık'ı gezmek ister misiniz?, Cumhuriyet Gazetesi Dergi Eki (1 Haziran 1995), 276. 

M. Gazeteler
---, --- (2015),
22 Yıl Sonra Aynı Acı, Hürses Gazetesi (26 Ocak 2015).

---, --- (2016).
Ahmet Yorulmaz Parkı Yenileniyor, Hürses Gazetesi (17 Kasım 2016).

---, --- (2014).
Ahmet Yorulmaz’ı Yitirdik Işığına Kavuştu, Hürses Gazetesi (2 Nisan 2014).

---, --- (2014).
Ayvalık Sanat Fabrikasında ‘Kaos’, Milliyet Gazetesi (20 Kasım 2014).

---, --- (2016).
Ayvalık'a İlk Gelen Mübadile Lokma Hayrıyla Anma, Hürriyet Gazetesi (3 Ağustos 2016).

---, --- (2016).
‘Ayvalık’ın Dili’ Ahmet Yorulmaz’a Anma, Hürses Gazetesi (2 Nisan 2016).

---, --- (2014).
Ayvalıklı Ünlü Yazar Ahmet Yorulmaz, Hayatını Kaybetti, haberler.com (31 Mart 2014).

---, --- (2017).
Ayvalıklı Yazar Ahmet Yorulmaz Anısına Anlamlı Yarışma, Ayvalık Sözcü Gazetesi (12 Mayıs 2017).

---, ---- (2018).
Ayvalık’ta 14’üncü Kültür Sanat Günleri Başladı, Birgün Gazetesi (5 Eylül 2018).

---, --- (2016).
Ayvalık'ta Ahmet Yorulmaz Parkı Yenileniyor, Milliyet Gazetesi (16 Kasım 2016).

---, --- (2017).
Ayvalık'ta ‘Fotoğraf ve Yorumu' Yarışmasının Başvurusu Süresi Uzatıldı, Milliyet Gazetesi (12 Mart 2017).

---, --- (2017).
Ayvalık’ta Rantsal Sit İsyanı!, Hürses Gazetesi (4 Şubat 2017).

---, --- (2016).
Ayvalık’ta Yazar Yorulmaz İkinci Kez Anıldı, Milliyet Gazetesi (31 Mart 2016).

---, --- (2018).
Başkan’dan 10 Ocak Mesajı, Hürses Gazetesi (15 Ocak 2018).

---, --- (2018).
Belediye Gelirleri Kuşa Döndü, Hürses Gazetesi (15 Ocak 2018).

---, --- (2016).
Bu Ülke Çok Barlaslar Gördü, Hürses Gazetesi (2 Nisan 2016).

---, --- (2010).
Ege'de 35 Yıllık Vefa, samanyoluhaber.com (20 Eylül 2010).

---, --- (2015).
Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu Ayvalık’taki Evi Önünde Düzenlenen Törenle Anıldı, Milliyet Gazetesi (24 Ocak 2015).

---, --- (2016).
Genç Yazarlara Ödül, Hürses Gazetesi (2 Nisan 2016).

---, --- (2016).
Gürsel, “Kırlangıç, Yakın Gelecekte Ayvalık'ın Yaşam Alanı Olacak”, Milliyet Gazetesi (18 Aralık 2016).

---, ---(2016).
İlk Mübadile Anma, Hürriyet Gazetesi Ege Eki (3 Ağustos 2016).

---, --- (2013).
Kayıkların Önünde Sıraya Girerdik, Hürriyet Gazetesi Kelebek Eki (4 Mart 2013).

---, --- (2016).
Kırlangıç Bütün Halde Korunacak, Hürses Gazetesi (23 Aralık 2016).

---, --- (2016).
Kitap Fuarı Açıldı, Hürses Gazetesi (11 Mart 2016).

---, --- (2017).
Mübadele Öyküleri Yarışması Sonuçlandı, Milliyet Gazetesi (12 Mayıs 2017).

---, --- (2017).
Onu hiç unutmayacağız…, Hürses Gazetesi (19 Mayıs 2017).

---, --- (2016).
Ona Vefa Borcumuz Var, Hürses Gazetesi (19 Mart 2016).

---, --- (2010).
Pangalos'tan Ayvalıklı Yazara 35 Yıllık Vefa, Yeni Asır Gazetesi (19 Eylül 2010).

---, --- (2010).
Pangalos'un Ayvalık Ziyareti, Sabah Gazetesi (20 Eylül 2010).

---, --- (2016).
Savaşın Ayırdığı İnsanları Hatıralar Birleştirir, Hürses Gazetesi (11 Ocak 2016).

---, --- (2015).
Tez Olarak Hazırladığı Ayvalık Tarihi Kitabını Başkan Gençer’e Hediye Etti, Hürriyet Gazetesi (4 Eylül 2015).

---, --- (2015).
Tez Olarak Hazırladığı Ayvalık Tarihi Kitabını Başkan Gençer’e Hediye Etti, Milliyet Gazetesi (4 Eylül 2015).

---, --- (2008).
Uğur Mumcu her yerde anıldı, haber7.com (24 Ocak 2008).

---, --- (2014).
Ünlü Yazar Hayatını Kaybetti, Haber Türk (31 Mart 2014)

---, --- (2014).
Ünlü Yazar Yaşamını Yitirdi, Milliyet Gazetesi (31 Mart 2014).

---, --- (2017).
Verilemeyecek Hesabım Yok, Hürses Gazetesi (28 Temmuz 2017).

---, --- (2005).
Yabancılar da Tanpınar’ı Okuyabilecek, Milliyet Gazetesi : haberde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Ahmet Yorulmaz’ın “Savaşın Çocukları: Girit’ten Sonra Ayvalık” kitabı çevirisi yaptırılacaktır. (29.06.2005)

---, --- (2008).
Yalancı Dolma Yapan O Türk Kızı Benim, Hürriyet Gazetesi Kelebek Eki (29 Haziran 2008).

---, --- (2016).
Yazar Ahmet Yorulmaz, İkinci Ölüm Yıldönümünde Ayvalık'ta Anıldı, Hürriyet Gazetesi (1 Nisan 2016).

---, ---(2017).
Yazar Ahmet Yorulmaz'ı En İyi Anlatanlar Ödüllendirildi, Yeni Erdek Günlük Siyasi Gazete (1 Nisan 2017).

---, --- (2014).
Yazar Yorulmaz Vefat Etti, Bandırma Manşet Gazetesi (1 Nisan 2014).

---, --- (2011).
Yayınevlerinden Yeni Kitaplar (1) Nazım'dan Abidin Dino'ya... Cumhuriyet Gazetesi (4 Kasım 2011), 15 s.

---, --- (2012).
Yorulmaz’dan Ayvalık Lezzetleri, Hürriyet Gazetesi Ege Eki (5 Ocak 2012).

---, --- (2010).
Yunan Politikacıdan Vefa Ziyareti, ntv.com.tr (20 Eylül 2010).

Aksoy, Yaşar (2000).
21. Yüzyıla Merhaba: Ayvalık içinde bir balık…, Hürriyet (08.08.2000)

Aksoy, Yaşar (2008).
Ayvalık Aşkım Benim, Hürriyet Gazetesi (24 Ağustos 2008).

Akyol, Cahit (2012).
Ayvalık’ta Şenlik Var, Hürriyet Gazetesi (19 Mayıs 2012).

Alpay, Şahin (1997).
Girit'ten Sonra, Milliyet Gazetesi (8 Temmuz 1997).

Alpay, Şahin (2015).
12 Eylül Dersleri, marmarayerelhaber.com (14 Mayıs 2015).

Arıkan, Zeki (2014).
Ahmet Yorulmaz (1932- 2014), Hürses Gazetesi (15 Nisan 2014).

Arıkan, Zeki (2016).
Onu Çok Özlüyoruz, Hürses Gazetesi (27 Mart 2016).

Atilla, Nedim (2013).
Mutfaktaki En Leziz 10 Kitap, akşam.com.tr (17 Mayıs 2013).

Atis, Hakan (2018).
Mavi Dünya: Ege’nin saraylı güzeli Ayvalık..., Milliyet Gazetesi (2 Haziran 2018).

Baygın, Turgut (2016).
Bizim Ahmet Abi Yaptı Bunları; Ahmet Yorulmaz..., Hürses Gazetesi (2 Nisan 2016).

Duyar, Hilmi (2016).
Yazar Ahmet Yorulmaz, ikinci ölüm yıldönümünde Ayvalık'ta anıldı, Hürriyet Gazetesi (1 Nisan 2016)
 
Ersözlü, Ünal (2013).
Sözün Özü : Ayvalık, Sabah Gazetesi (1 Kasım 2013).

Ertan, Ahmet (2012).
Damak Tadı Düşkünlerine Ayvalık'tan Davet, Hürriyet Gazetesi Ege Eki  (25 Mayıs 2012).

Ertan, Ahmet (2008).
Ege’nin İki Yakası Midilli’de Buluşacak, Hürriyet Gazetesi (28 Nisan 2008).

Ertan, Ahmet (2010).
Yorulmaz Adı Parka, Hürriyet Gazetesi Ege Eki (13 Mart 2010).

Evren, Hüsnü (2014).
Ahmet Yorulmaz hayatını kaybetti, Radikal Gazetesi (31 Mart 2014).

Evren, Hüsnü (2014).
Ünlü Yazar Ahmet Yorulmaz Hayatını Kaybetti, Hürriyet Gazetesi (31 Mart 2014).
.
Evren, Hüsnü (2014).
Ünlü Yazar Ahmet Yorulmaz Hayatını Kaybetti, Hürriyet Gazetesi Ege Eki 3 Nisan 2014).

Gülseven, Hakan (2004).
Ayvalık'ın Kitapçısı Ahmet Amca'sı..., Radikal Gazetesi (29 Nisan 2004).

Hızlan, Doğan (1999).
Ayvalık’ı Yaşamak, Hürriyet Gazetesi (16 Ağustos 1999).

Hızlan, Doğan (2016).
Edebiyat Eleştirmeni Olacağınıza Mutfak Eleştirmeni Olun, Hürriyet Gazetesi (25 Nisan 2016).

Hızlan, Doğan (2010).
Zeytin Ve Zeytinyağı Denince..., Hürriyet Gazetesi (18 Kasım 2010).

İlyasoğlu, Evin (2018).
Allegro: Uğur Mumcu Anısına, Cumhuriyet Gazetesi (24 Ocak 2018).

Kaya, Kadri (2018).
Ayvalık'ta 14'üncü Kültür Sanat Günleri Başladı, Hürriyet Gazetesi (5 Eylül 2018).

Kaya, Nilgün (2017).
Ahmet Yorulmaz Anısına Fotoğraf Yarışması, Gazete Ayvalık (9 Mayıs 2017).

Kaya, Nilgün (2017).
Ahmet Yorulmaz, Fotoğraf ve Yazın Yarışması İle Anıldı, Gazete Ayvalık (10 Mayıs 2017).

Kaya, Nilgün (2018).
Ayvalık Yazarı Ahmet Yorulmaz'ı Anıyoruz, Gazete Ayvalık (31 Mart 2018).

Kaya, Nilgün (2018).
Cem Evi ve Kültür Merkezi İçin Yer Hazır, Sırada İnşaat Var, Gazete  Ayvalık (11 Aralık 2018).

Kaya, Nilgün (2017).
Fotoğraf Yarışmasına Başvuru Süresi Uzatıldı, Gazete Ayvalık (13 Mart 2017).

Ok, Ülgen Zeki (2002).
Tarihimizden Şanlı Bir Yaprak, Haber Ekspres Gazetesi (22 Ocak 2002).

Oral, Zeynep (2006).
Karaburun…Dikili … Ayvalık …, Cumhuriyet Gazetesi, (25 Ağustos 2006).

Pulur, Hasan (2009).
Olaylar ve İnsanlar : Cunda Adası’ndan gelip geçenler..., Milliyet Gazetesi (18 Aralık 2009).

Pulur, Hasan (2011).
Olaylar ve İnsanlar : Güzel Ayvalık uçağı., Milliyet Gazetesi (29 Mart 2011).

Sayım, Murat (2007).
Bir Müze Kenttir Ayvalık, Remzi Kitap Gazetesi s.11 s.16 (Temmuz 2007)

Selçuk, İlhan (2000).
Pencere: Yorulmaz’ın Tarihsel Öyküsü, Cumhuriyet (08.08.2000).

Sezer, Sennur (2012).
Ahmet Yorulmaz’a Mektup, evrensel.net (5 Eylül 2012).

Sezer, Sennur (2014).
Ege’nin Dil Köprüsü Yorulmaz Artık Yok, evrensel.net (7 Nisan 2014).

Sipahi, Deniz (2010).
Zeki Müren Fonu Bugüne Kadar 1625 Öğrenciye 6 Milyon Tl Vermiş Hürriyet Gazetesi (21 Eylül 2010).

Sürmelioğlu, Ş.Tarık (2004).
Meydan: Doksandokuz Kere Maşallah, Balıkesir Politika, sayı:5106 (28.05.2004)

Sürmelioğlu, Ş.Tarık (2001).
Meydan: Önemli Not!, Balıkesir Politika, sayı:4167 (21.04.2001)

Sürmelioğlu, Tarık (2018).
Ayvalık Demek Ahmet Yorulmaz Demek Benim İçin, 10balikesir.com (10 Şubat 2018).

Ünlü, Savaş (2018).
Türk- Yunan Gazeteciler Gala Yemeği, www.gundemgazetesi.net (14 Şubat 2018).

Yaşin, Mehmet (2005).
Gezgin: Ölümsüz Ağacın Peşinde, Hürriyet Pazar (20.11.2005).

Yılmaz, Tuncel (2010).
35 Yıllık Vefa, Hürriyet Gazetesi (19 Eylül 2010).

Yılmaz, Tuncel (2011).
Arnavutlar da Okuyabilecek, Hürriyet Gazetesi Ege Eki  (3 Temmuz 2011).

Yılmaz, Tuncel (2009).
Bekir Coşkun: Korkuyorum Ama Korkak Değilim, Milliyet Gazetesi (25 Temmuz 2009).

Yinanç, Barçın (2009).
The Right Spot For Culinary Journey, Hürriyet Gazetesi (21 Ocak 2009).

N. Kitap Bölümleri
Ali, Filiz (2017).
Yok Bi'şey, Acımadı ki..., yay. hzlSevengül Sönmez, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları. 
Dizin: 317.

Atilla, A. Nedim ve Öztüre, Nezih (2004).
Adabeyi Dünden Bugün Adım Adım Ayvalık, İstanbul, Öztüre AŞ Kültür Yayını.
Dizin: 58-63.

Başlangıç, Celal (2010).
Ayvalık kültürünün hafızası bir gazeteci, yazar ve çevirmen, Trilye’den Derik’e Adatepe’den Yusufeli’ne : Hayat Ağacıyla Yaşayanlar, Ana Gıda Komili, fotog.:Sezgin, Tolga.
Dizin: 67.

Soloúp [Nikolopoulos, Antonis] (2013).
Ayvali, Dört Yazar, Üç Kuşak, İki Yaka, Bir Ayvalık, İstos Yayın .
Dizin: 228-307, 412, 413.
 
O. İnternet Sayfaları  (tümü için erişim tarihi: 14.01.2019)
---, --- (2012).
Ayvalık’ı gezerken, Savaşın Çocukları, Kuşaklar, Girit’ten Cunda’ya, Ayvalık’tan Cunda’dan- Ahmet Yorulmaz, ayvalikturizm.blogspot.com (Şubat 2012).

---,--- (2011).
Ayvalık Gezi Notları 1: Giriş, karmahaskickedmyass.wordpress.com (28 Ağustos 2011).

---, --- (2011).
Ayvalık Gezi Notları 2: Biraz Tarih, Biraz Mimari, karmahaskickedmyass.wordpress.com (28 Ağustos 2011).

---, --- (2009).
Az Kaldı..., dalgalariasmak.com (29 Mayıs 2009). 

---, --- (2012).
Bizim Zeytinyağlı Ayvalık Yemeklerimiz, ayvalikturizm.blogspot.com (Şubat 2012).

---, --- (??).
Kitaplar, ayvalikhatirasi.wordpress.com (??).

---, --- (2016).
Ödüllü Çizgi Roman “Ayvali-Ayvalık” Türkçede!, kayiprihtim.org (15 Ocak 2016).

Berksoy, İbrahim (??).
Gök Mavisiyle Zeytin Yeşilinin Buluştuğu Bir Yarımada: Ayvalık, ibrahimberksoy.com.tr.

Büyükçerçi, Emre (2008).
Mübadele Yılları, Ayvalık, cundada.com (22 Aralık 2008).

Fidanoğlu, İbrahim (2012).
Bayramda Girit'teydik, ebruliturizm.com.tr (29 Ekim 2012).

Kara, Aysun (2018).
Ahmet Abim Yorulmaz, parsomen13.blogspot.com (7 Şubat 2018).

Peker, Sabahaddin (??).
Ayvalık Şehir Merkezi, Ayvalik.tripod.com (??).