Ilias MELLOS (Ilias VENEZIS) Ηλίας Μέλλος ( Ηλίας Βενέζης) 1904, Ayvalık - 1973, Atina |
Ayvalık bana huzur gibi hüzün de veriyor... Sokakları adımlarken, okuduğum tüm yaşanmışlıklar, tanık olmadığım o geçmişi aralayarak karşımda beliriyor sanki. Ve sırf “o belirme” halini yaşayabilmek için, elimdeki kitabın satırlarını yutarcasına okurken, anlatılan yeri bulmaya çabalıyor ayaklarım.
Korkarım bu anlattığım kimi okura “pek hayırlı bir durum gibi gözükmeyebilir” ama ben, bu pusulayı kullanarak Ayvalık'ı tanımayı çok sevdim. Ama bir o kadar da canım acıyor, anlatılanın geçtiği o yerleri adımladıkça. Pusulam Ahmet YORULMAZ'ın “Ulya”sı da olabiliyor, ÇETİNKAYA'nın “Askerlik Hayatım”da... Ama daha çok komşularım Ilias ile kardeşi Agapi'nin yazdıkları...
Şeytan'ın Kahvesi'nden Yedi Kuyular'a doğru, 13 Nisan Caddesi'nde ilerliyorum... Agios Tiriada Kilisesi'ne yaklaşıyorum... Etrafıma bakıyorum:
“Bir gece, Aya Triada'daki tavernaların önünde kaçakçılar eğleniyordu. ... Sabahtan beri reisleriyle beraber içiyorlardı, şimdi akşam olmuş ve yarı uzanmış, hantallaşmış bedenleriyle oturuyorlar, fazla konuşmuyorlardı. ... Civardaki evlerin kapılarında, pencerelerinde genç kızlar oturup fısıldaşıyor ve yüzleri kızararak mahalleli gençleri izliyorlardı.” (Venezis,2013:110)
Agios Triada'nın bulunduğu adaya geldiğimde, şimdiki muhtarlık ofisinin önünde, bulunduğum yere çakılıyorum adeta ve bakışlarımı zorlayarak caddeye döndürdüğümde önümden:
“Hayvanlar gibi iple birbirine bağlanmış, gözü dönmüş güruh tarafından dövülen, çıplak insanlar, sefalet içinde, bitkin, sapsarı yüzleri kederli, korku dolu öbek öbek yürüyordu.” (Molivyatis,2005:29)
Karşı kaldırıma geçiyorum, caddeden 112, 18.Sokak'tan 1 numara verilmiş evin önüne, Mellos'ların evi burası. Ilias ve kardeşleri o kötü günler öncesinde bu sokakta koşuyorlar, Ilias bu caddeyi izleyerek Taxiarchs (İsmet Paşa) Mahallesindeki okuluna yürüyordu. Onsekizine basmış olmalıydı liseyi bitirdiğinde. Ve önünde durduğum bu evin bodrumuna saklamıştı ailesi onu ve ihtimal, bu pencereden bakıyordu Lelekas'ın götürülüşüne:
“Pencerenin arkasından bu olanları izliyordum. Sevkiyatın arasında Kostas’ın müzisyeni Lelekas’ı fark ettim. Mızmızın teki, alıngan, bir gözü kör, soluk benizli bir yaratıktı -tarihin sarı sayfaları içinden çıkıp gelmiş gibi. Bir yıl önce, aniden mahallemize çıkagelmişti. Bir kahvede çalıyordu. Müşterileri uyuklatırdı. Kansız bomboş damarlar gibi bir musikiydi. Ona diyorlardı; değiştir şu nakaratı, nefeslere koy biraz sirkeli zeytinyağı! O da buna karşı, yağlı ceketine bürünüp ısrarlı ve hararetli bir ‘’hayır’’ basıyordu – geçimini sürdürebilmesine şaşarsın. Bir vakit aç kaldı. Sonra ona üzüldüler. Veremdi.” (Aker,2013)
20. Sokak'tan denize doğru yürümeye başlıyorum. Safa Caddesi'ne vardığımda Hastane yönüne dönüp 22. Sokak'tan sahile çıkıyorum... Şimdi bir pansiyona ev sahipliği yapan binanın önüne geldiğimde:
“Annem, küçük pencerenin önündeki taş kaldırıma diz çökmüştü ve henüz bağırmıyor, ağlıyordu. Nöbetçi önce bırakmıyor yaklaşsın, o zaman ortalığı yıktı, çılgın gibi. Sonunda bıraktılar, pencereye yaklaşırken yüzüstü kapaklandı. Tatlı esmer yüzü parmaklığa yapıştı. Umutsuzca kalkmaya çabalıyor, eli parmaklıkta yere yarı uzanmış sesleniyordu. — İlia! İlia!”(Aker,2013)
Söylemiştim size yukarıda, bu pusulayla yürürken sokaklarda, içim çok acıyor... XIX. yüzyıl sonlarında insanları esir alan -ve hala yeni acılar yaratma kudretini elinde tutan- XX. yüzyılın o batası “ırk yaratma projesi”, şovenizmin acılarla dolu sonuçlarını adımladıkça her gün, içim acıyor...
Ilias VENEZIS (Ηλίας Βενέζης)
KİMDİR? NELER YAŞADI? NELER YAZDI?
Venezis'lerin, 13 Nisan Caddesi 112 numaradaki evleri
(Fotoğraf: Hayri Kaan KÖKSAL, 2014)
|
Gerçek adı Ilias MELLOS olan Ilias VENEZIS, 4 Mart 1904 tarihinde Ayvalık'ta, Agios Triada mahallesinde doğdu. Babası bir aristokrat olan Michael D. Mellos ve annesi ise Vassiliki Giannakou Bimpela'dır.
Ailenin tümü Ayvalık'ta doğan; Antipi, Ilias, Agapi, Artemis, Lena ve Tanos adlarında 6 çocuğu oldu.
Ilias, 1909-1914 yılları arasında Ayvalık Okulunda [1] okudu. 1914'te Birinci Dünya Savaşının patlak vermesi üzerine babası, eşini ve çocuklarını alarak Midilli Adası'na göç etti. Ilias, 1914-1918 yılları arasında Midilli Gimnasyum'una devam etti. Kız kardeşi Artemis, o yıllarda İspanyol gribine yakalanarak öldü. Aile, ateşkesin imzalanması ile tekrar Ayvalık'a döndü. Ve Ilias burada Ayvalık Gimnasyum'una başlayarak 1921 yılında mezun oldu. İlk kısa hikayesi, 1921 yılında İstanbul'da yayınlanan O Logos dergisinde basıldı.
Eylül 1922'de, “sabotajcılık” (bombacı) suçlaması ile tutuklandı. Ailesi, tutuklanmasından birkaç gün sonra Yunanistan'a göç etti. Ilias Ayvalık'ta, bugün Ayazma Pansiyon'un bulunduğu binada hapis yattı ve ardından 14 ay tutuklu kaldığı “amele taburunda” çetin bir yaşam mücadelesi verdi. Burada yaşadıklarını “Numara: 31328” (Το Νούμερο 31328) [2] adlı romanından öğreniyoruz.
Ilias, Ayvalık'ta oluşturulan tutuklu kafilesi ile yayan olarak ve korkunç eziyetler yaşayarak Altınova, Bergama ve Kırkağaç'a getirildi. Bir süre Bakır'da bir askeri doktora Fransızca tercümanlık yaptı ama bu uzun sürmedi. Tekrar Kırkağaç'a gönderildi ve bir süre sonra trenle Akhisar'a getirildi. Buradan da serbest bırakılacağı güne kadar Manisa'daki 14. Amele Taburu'nda kaldı.
Ailenin tümü Ayvalık'ta doğan; Antipi, Ilias, Agapi, Artemis, Lena ve Tanos adlarında 6 çocuğu oldu.
Ilias, 1909-1914 yılları arasında Ayvalık Okulunda [1] okudu. 1914'te Birinci Dünya Savaşının patlak vermesi üzerine babası, eşini ve çocuklarını alarak Midilli Adası'na göç etti. Ilias, 1914-1918 yılları arasında Midilli Gimnasyum'una devam etti. Kız kardeşi Artemis, o yıllarda İspanyol gribine yakalanarak öldü. Aile, ateşkesin imzalanması ile tekrar Ayvalık'a döndü. Ve Ilias burada Ayvalık Gimnasyum'una başlayarak 1921 yılında mezun oldu. İlk kısa hikayesi, 1921 yılında İstanbul'da yayınlanan O Logos dergisinde basıldı.
Eylül 1922'de, “sabotajcılık” (bombacı) suçlaması ile tutuklandı. Ailesi, tutuklanmasından birkaç gün sonra Yunanistan'a göç etti. Ilias Ayvalık'ta, bugün Ayazma Pansiyon'un bulunduğu binada hapis yattı ve ardından 14 ay tutuklu kaldığı “amele taburunda” çetin bir yaşam mücadelesi verdi. Burada yaşadıklarını “Numara: 31328” (Το Νούμερο 31328) [2] adlı romanından öğreniyoruz.
Ilias, Ayvalık'ta oluşturulan tutuklu kafilesi ile yayan olarak ve korkunç eziyetler yaşayarak Altınova, Bergama ve Kırkağaç'a getirildi. Bir süre Bakır'da bir askeri doktora Fransızca tercümanlık yaptı ama bu uzun sürmedi. Tekrar Kırkağaç'a gönderildi ve bir süre sonra trenle Akhisar'a getirildi. Buradan da serbest bırakılacağı güne kadar Manisa'daki 14. Amele Taburu'nda kaldı.
Venezis'in Eylül 1922'de bir süre hapis yattığı karakol binası. Şimdi Ayazma Pansiyon adıyla konaklama tesisi olarak kullanılıyor. (Fotoğraf: Hayri Kaan KÖKSAL, 2014) |
1923 yılında serbest bırakıldı. Ailesini bulmak için Midilli'ye geçti ve adaya yerleşti. Bir süre Midilli'nin Plomari (Πλωμάρι) kasabasında Tarım Bakanlığı'nda görev yaptı ardından Midilli'deki Yunanistan Bankası'nda çalıştı. 1927'de “Nea Estia” (Yeni Ev) dergisi “Ölüm” adlı çalışmasını ödüllendirdi.
1928 yılında kısa öykülerden oluşturduğu Manolis Lekas'ı yayınladı. 1932'den itibaren 1957'ye kadar Atina'da Ulusal Banka'da Genel Müdürlük yaptı. 1938 yılında Ayvalıklı gençlik aşkı Stavritsa Molyviatis ile evlendi ve Anna (Anna Venezi Kosmetatou) adında bir kızı oldu.
1939 yılında Midilli'deki günlerini işlediği Huzur (Γαλήνη) adlı romanını yayınladı. 1940 yılında bu romana Atina Akademisi tarafından “Ulusal Edebiyat Ödülü” verildi.
---
DİPNOTLAR
27 Ekim 1943'de Nazi SS'leri tarafından tutuklanarak Averof cezaevlerindeki idam mahkumları hücresi olan C-Blok'ta hapse atıldı. Başpiskopos Damaskinos'un da içinde bulunduğu yüksek düzeyli Yunan yetkililerinin çabalarıyla 23 gün sonra serbest bırakıldı. Aynı yıl, 14 Aralık 1943 tarihinde çıkan Eolya Toprağı (Αιολική Γη)'nın ilk baskısı bir hafta içinde tükendi. 1945 yılında Averof hapishanesindeki günlerinden yola çıkarak Blok-C adlı tiyatro oyununu yazdı ve oyun Pelos KATSELIS'in yönetiminde sahnelendi. 1946'da oyunun kitabı yayınlandı.
1949 yılında Birleşik Devletler Dış İşleri Bakanlığı'nın davetlisi olarak Amerika'ya gitti, burada bir dizi dersler ve röportajlar verdi. 1950 yılında “Çıkış” ( Έξοδος) adlı romanı yayınlandı.
Eleni NIKOLAIDI ve Elias VENEZIS, New York 1949 |
Savaş sonrasında Acrapolis gazetesinde köşe yazıları yazmaya başladı. 1950-1952 yılları arasında Ulusal Tiyatro Yönetim Kurulu sekreteri ve yönetmen direktörü olarak çalıştı. Yine aynı tiyatroda, 1964-1967 yılları arasında da idari direktör ve sanat komitesi başkanlığı yaptı.
1950'de “Onikiler Grubu” kurucu üyesi oldu. 1954-1966 yılları arasında Ulusal Yayıncılık Vakfı üyeliği yaptı. 1957 yılında Atina Akademisi üyeliğine seçildi. 1963-1966 yılları arasında Selanik Film Festivali başkanlığı, 1966-1970 yılları arasında ise Hellenic American Birliği Yönetim Kurulu başkan yardımcılığı yaptı.
Uzun süren hastalığı ardından 1973 yılında Atina'da öldü. Memleketi olan Ayvalık'ın komşusu Midilli Adası'ndaki Mithymnas mezarlığına gömüldü. Mezarında vasiyeti üzerine adı yerine tek bir sözcük yazıldı: HUZUR...
Venezis'in tüm arşivi 2010 yılında kızı Anna Venezi KOSMETATOU tarafından The American School of Classical Studies at Athens (ASCSA)'a bağışlandı. |
Yazarın kız kardeşi ve tutuklanması ile başlayan "10 Günün Günlüğü" romanının yazarı Agapi MOLIVYATIS |
On Günün Günlüğü romanının Yunanca baskısına ait kapak resmi. |
Venezis'in dünyaca tanınmasını sağlayan ve 14 ay tutuklu kaldığı "amele taburu" günlerini anlattığı romanı: Numara 31328 |
Bu resmi bir Yunan sitesindeki afişten aldım. İşaretli kişi Ilias Venezis. Ancak ne zaman çekildiği ve neresi olduğu hakkında bilgi bulamadım. (alıntı: http://www.nerit.gr/) |
DİPNOTLAR
[1] Ayvalık eğitim kurumları, Ioannes DEMETRAKELLIS-Oikonomos'un da katkısıyla geleneksel Hellenik sisteme bağlı idiler. Bu sistemde temel eğitim üç biçimde verilmekteydi: Demotik (temel), Hellenik ve Gimnasya. Demotik eğitim 6, Hellenic eğitim 3 ve Gimnasya ise 4 yıl sürerdi. Kızlarda göz yumulsa da ilk öğretim her çocuk için zorunluydu ve öğrencinin temel eğitimdeki tüm dersleri alması gerekmekteydi. Çocuk 6 yaşında temel eğitime kabul edilirdi. İlk üç yılında; Antik ve modern Yunanca okuma, yazma, matematik, antik Yunan tarihi, temel coğrafya, resim ve müzik ile kız çocukları için biçki-dikiş dersleri verilirdi. Beşinci ve altıncı sınıfta modern tarih, geometri, botanik ve jeoloji dersleri verilirdi. Haftada 3 saat jimnastik dersi olur, bu derslerde uzun yürüyüşler yapılır ve yüzülürdü.
[2] Ilias burada geçen günlerini, Şubat 1924'te Stratis Mirivilis (Στράτης Μυριβήλης) tarafından haftalık olarak çıkartılan ve Midilli'de basılan Kambala dergisinde “Numara: 31328” (Το Νούμερο 31328) adıyla yayınladı. Daha sonra 1931 yılında kitap olarak Midilli'de basılan bu eseri, 1978 yılında Nikos KOUNDOUROS (Νίκος Κούνδουρος), senaryosu kendisi ve Stratis Karras tarafından yazılan “1922” adıyla film yaptı. [ http://www.imdb.com/title/tt0079643/ ]
---
KAYNAKÇA
KAYNAKÇA
Aker A. (2013),
31328 NUMARA - İlias Venezis, 29 Ağustos 2013 Perşembe, son erişim tarihi: 3 Kasım 2023
(Numara: 31328, VENEZIS Ilias, attilaker.blogspot.com/2013/08/31328-numara-ilias-venezis.html)
Molivyatis, A. (2005).
On günün günlüğü, (çev.) Kosta Sarıoğlu, İstanbul: Albatros Yayıncılık.
Venezis, I. (2013).
Eolya toprağı, İstanbul: Belge Yayınları.
Venezis, I. (2007).
Numero 31328 amele taburu, İstanbul: Belge Yayınları.